(özel Haber) Çorum'un İlçelerinin Swot Analizi Çıkartıldı

İki aşamadan oluşan çalışma kapsamında ilk olarak ilçelerde saha gezisi yapılmış, daha sonra yereldeki katılımcı gruplarla SWOT analizi çalıştayını gerçekleştirildi. Saha gezisinde, Valilik Proje Koordinasyon Merkezi çalışma ekibi, kaymakamlar, belediye başkanları, proje ekipleri ile birlikte proje potansiyeline sahip önemli noktaları gezerek ilgili finansal kaynakların tespiti yaptı. Swot analizi çalıştayında ise, ilçedeki Kaymakamlık, belediye yönetimi, çeşitli kamu kurumları, STK'lar, birlikler,odalar, vakıflar, hastaneler, eğitim kurumları katılımcıların bulunduğu bir ekiple çalışma yapılmıştır. Bu çalıştayda beyin fırtınası yöntemi kullanıldı. Dodurga Kaymakamı Bülent Güven başkanlığında çalışmaları yürüten ekipte Milli Eğitim AR-GE biriminden Oğuzhan Zobu, Osmancık Belediyesi'nden Engin Türkol, Proje Koordinasyon Merkezi'nden Nurten Türkmen ve Seyfettin Zengin görev aldı. 21 gün süren çalışmalar sonunda ilçelerin sosyal, ekonomik, çevre ve alt yapı alanlarında güçlü, zayıf yönlerinin yanı sıra sahip olduğu fırsatlar ve ileride karşılaşabileceği sorunlar çıkarıldı. Dodurga Kaymakamı Bülent Güven, 13 ilçede yapılan saha ziyaretleri ve SWOT analiz çalışmaları sonucu hazırlanan rapor doğrultusunda ilçelerin sosyal ve ekonomik alandaki hibe fonlarından maksimum düzeyde yararlandırılmasının amaçlandığını söyledi. Türkiye'de ilçelerde bazında ilk kez bu tür bir çalışmanın Çorum'da yapıldığını açıklayan Güven, bu çalışmanın ilçelerin her alanda gelişimleri ve geleceğini ışık tutacağını vurguladı. Çalışmaya katılan toplumun değişik kesimlerinden insanların yaşadıkları bölgelere ilişkin görüşlerini kendileriyle paylaştığını dile getiren Güven, "Çorum'un 13 ilçesinde hibe programlarının değerlendirilmesi amacıyla yapılan saha gezisi, bu geziyle ilgili raporlamalar ve SWOT Analizi Çalıştayı verileri ile her bir ilçenin ekonomik, çevresel, sosyal ve kültürel açıdan fotoğrafı çekilmiştir. Her ilçe için ayrı bir raporlama çalışması yapılmıştır. Hibe programlarından etkin bir şekilde yararlanmalarınısağlayacak bu çalışma aynı zamanda projeler konusunda bir farkındalık oluşmasına da neden olmuştur. Her ilçe için önemli bir kaynak ve stratejik planlama için bir rehber niteliğinde olan çalışma bölgedeki diğer çalışmalara da yol gösteren bir niteliktedir. Dahza sonraki dönemlerde yapışacak stratejik planlamalarda temel teşkil edecektir" dedi. Yapılan araştırmada ilginç bilgilerde ortaya çıktı. Saha çalışması ve Swot analizlerinde Sungurlu'da genç nüfus göçü dikkat çekerken, Osmancık'ta kırsalda görev yapan öğretmenlerin sürekli değişmesi ilçe açısından bir tehdit olarak rapora yansıdı. Kamu yatırımlarının İskilip halkını tembelliğe teşvik ettiğinin belirtildiği raporda, Bayatlıların ise keyfine düşkün olduğu ortaya çıktı. Analiz çalışmasında ayrıca Boğazkale'de yaşayanların ise değişimleri geç kabullendiği ifadesine yer verildi. SUNGURLU'DA GENÇ NÜFUS GÖÇÜ DİKKAT ÇEKİYOR Swot analizinde Çorum'un en büyük ilçesi olan Sungurlu'da nüfus azalması ve genç nüfusun sürekli göçü dikkat çekiyor. Samsun-Ankara karayolunun ilçeden geçmesi nedeniyle sosyal hareketliliğin yaşandığı ilçede, UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesinde bulunan Boğazkale (Hattuşa), Yazılıkaya ve Alacahöyük ören yerlerine yakınlığı, sivil toplum örgütlerinin sosyal alandaki aktif faaliyetleri, mevcut kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun üst seviyede olması, bölge geneline hizmet veren birdevlet hastanesinin bulunması, ortaöğretim kurumlarının çeşitliliğinin fazla, eğitim kalitesinin yüksek olması Sungurlu'nun güçlü yönlerini ortaya koyuyor. Köyden kente göçün devam etmesi nedeniyle köylerde genç nüfusun azalmasına paralel bozulan sosyal yapı, parçalanmış aile sayısının fazlalığı, yerli sermayenin yatırıma dönüşmemesi, toplumsal sorumluluk ve duyarlılık, birlikte iş yapma ve katılımcılık, kalifiye iş gücü eksikliği ise ilçenin zayıf yönleri arasında yer alıyor. İlçe dışında yaşayan Sungurluya katkısı, teşvik kanunu kapsamında yer alması ve altyapısı hazırlanmış bir organize sanayinin bulunması ilçe için bir fırsat oluştururken, Sungurlu'nun deprem kuşağında bulunması, ahlaki yapı ve değerlerdeki olumsuz yöndeki değişim ve kene varlığının turizme etkisi tehdit olarak ifade ediliyor. Ekonomik, çevre ve alt yapı yönünden değerlendirildiğinde ise bölgenin sulanabilir, verimli ve geniş tarım alanlarına sahip olması, ürün çeşitliliği açısından zengin olması, sanayi ve ekonomi açısından ilçede doğalgaz kaynağının kullanılıyor olması,tarım ekonomisi açısından büyük öneme sahip Sungurlu Ticaret Borsasının varlığı, kaliteli doğal tuz kaynaklarına sahip olması, sulama ve arazi toplulaştırma projelerinin hayata geçirilmesi, ilçenin sulama kaynaklarının arttırılması amacına uygun dere veçayların bulunması,yapılması planlanan demiryolu ağı güzergahında olması, ilçeye has marka değeri taşıyan ürünlerin bulunması gibi fırsatları bulunuyor. Bu fırsatların yanı sıra Sungurlu'nun yatırım açısından, daha avantajlı bölgelere yakın olması, miras rejimi nedeniyle arazi yapısının çok parçalı olması, yapılması planlanan Ankara-Samsun otoyolunun ilçe dışından geçmesi ise ilçenin ekonomik yönden gelişimi açısından tehdit olarak görülüyor. DOĞALGAZ, ORGANİK TARIMA UYGUN ALANLAR, BİTKİ FLORASININ ARICILIK İÇİN UYGUN OLMASI OSMANCIK İÇİN FIRSAT, KIRSALDA GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLERİN SÜREKLİ DEĞİŞMESİ İSE TEHDİT OLUŞTURUYOR Osmancık ilçesinde ise, yürütülen doğalgaz getirme çalışmaları, organik tarıma uygun tarım arazilerinin bulunması, ilçenin coğrafi konumu itibari ile doğa turizmine uygun olması, sahip olduğu mikro klima iklim özelliği, Merzifon havalimanına yakınlığı ve bitki florasının arıcılık için uygun olması ilçe için bir fırsat oluşturuyor

Tarihi Koyunbaba köprüsü, Koyunbaba türbesi, kale gibi kültür ve tarih turizmi potansiyelini harekete geçirebilecek varlıklara sahip olan ilçede, Osmancık -97 adı altında tescilli bir çeltik çeşidi, sivil toplum örgütlerinin sosyal alandaki aktif faaliyetleri, halkın ailelerine ve kültürlerine bağlı olmaları, kurumlarının dağılımı ve çeşitliliği açısından geniş bir kitleye hitap etmesi, engelli eğitimi için özel rehabilitasyon merkezi bulunması, ilçede faaliyet gösteren ve istihdama katkı sağlayan tesisve fabrikaların varlığı, teknolojiye olan yatkınlık ve yakınlık ile alt yapısı güçlü spor kulüpleri bulunuyor. Raporda mevcut sosyal yaşam alanlarının engellilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek uygunlukta olmadığı belirtilirken, kırsal nüfusun eğitim seviyesinin ise düşük oluşu, ailelerin eğitim öğretime karşı ilgisizliği, girişimci sayısının yetersizliği, yükseköğrenim gören öğrencilere yönelik yurt bulunmaması, kültür turizminin gelişmesi için gerekli çalışmaların yapılmamış olması ilçenin zayıf yönleri arasında gösteriliyor. Analizde ayrıca Osmancık'ta çok sayıda kahvehane ve internet kafenin bulunduğu bununsosyal hayata olan olumsuz etkisi ve içkili eğlence mekanlarının ortaya çıkardığı sosyal sorunların varlığına dikkat çekiliyor

İlçeye yönelik tehditlerde ise kenelerden kaynaklanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA) riski, Kargı HES ve Boyabat barajı yapımı nedeni ile 12 köyün tarım arazilerinin sular altında kalması, ilçede zararlı madde kullanımının artması, kırsalda görev yapan öğretmenlerin sürekli değişmesi, ilçemizin deprem kuşağında bulunması ve ahlaki yapı ve değerlerdeki olumsuz yöndeki değişim yer alıyor

ALACA, ZENGİN TARİHİ VE KÜLTÜREL DOKUSUYLA ÖN PLANA ÇIKIYOR Swot analiz raporuna göre Çorum'un en büyük ilçeleri arasında yer alan Alaca tarihi ve kültürel açıdan zengin bir dokuya sahip olmasıyla ön plana çıkıyor

Turizm açısından önemli görülen bir Milli Park'ın bulunması, toplumsal yardımlaşma konusunda yüksek bir duyarlılığa sahip olunması, adli olay sayısının Türkiye ortalamasının altında olması, aktif çalışan bir engelli derneğinin varlığı, eğitim kadrolarının genç öğretmenlerden oluşması ilçenin güçlü yönleri arasında yer alıyor. İlçenin zayıf yönleri arasında sosyal ve kültürel aktiviteler için sosyal altyapı yetersizliği, boşanma neticesi parçalanmış aile sayısı fazla olması, aile içi şiddet oranı yüksekliği, sosyal ve kültürel hayata katkı sağlayabilecek çalışanların ilçe dışında ikamet etmesi, genç nüfusun büyük şehirlere göçü, kadınların toplumsal hayata katılımlarının yetersiz olması, trafik kurallarına ilişkin bilinç ve duyarlılığın düşük olması, sivil toplum kuruluşlarının yetersiz olması, çocukların karıştığı suç oranının yüksek olması yer alıyor. Raporda ilçeye yüksek öğrenim kurumunun açılacak olması, doğalgaz getirme çalışmaları, 100 yataklı devlet hastanesinin inşası ve Höyük ören yerinin UNESCO tarafından dünya kültür mirası olarak aday gösterilmesi ise fırsat olarak değerlendiriliyor. Kene vakalarında artış yaşanması, yasal olmayan hazine avcılığının yoğunluğunun tarihsel dokuya zarar vermesi, halkın tarihi dokuya yönelik farkındalıklarının düşük olması ise tehdit olarak algılanıyor. Ekonomi-çevre ve alt yapı analizine bakıldığında ise ilçenin verimli ve sulama imkanlarına sahip geniş topraklara sahip olması, Akdeniz-Karadeniz transit taşımacılığında yoğun olarak kullanılan karayolu güzergahı üzerinde bulunması, geniş mera alanlarına sahip olması, damızlık hayvan yetiştiriciliği birliklerinin çokluğu, yem bitkileri ekiminin geniş alanlarda yapılması, ilçede süt toplama merkezinin bulunması güçlü yönlerini ortaya koyarken, kayıt dışı istihdamın yoğunluğu, mevcut turizm potansiyelitanıtımının yetersizliği, ulaşım çeşitliliğinin bulunmaması, iç ve dış turizmde konaklama hizmet ve olanaklarının yetersiz olması,genç nüfusun tarımı bir istihdam alanı olarak görmemesi, tarımsal iş gücünün dış kaynaklı olması, tarımsal ürün çeşitliliğine yönelik çalışmaların yetersiz olması ve ilçede istihdam çeşitliğinin yetersizliği bu alandaki zayıf yönleri olarak göze çarpıyor. Bölgeler arası yeni bağlantı yollarının yapılması, tarihi Hitit yürüyüş yolu üzerinde bulunması, yerli sermaye sahibinin varlığı ve Koçhisar barajı ile sulu tarım olanaklarını artıracak olması ekonomik alanda fırsat olarak öne çıkarken, karayolu taşımacılığının alt ve üst yapı çalışmalarının tamamlanmaması, turizme yönelik dış kaynaklı yatırımların bulunmaması, mevsimlik tarım işçilerinin göçü, doğal, tarihi ve kültürel mirasın özgün niteliklerinin erozyona uğraması ise ilçenin geleceğine yönelik tehditunsurları arasında yer alıyor. KAMU YATIRIMLARI İSKİLİP HALKINI TEMBELLİĞE TEŞVİK ETTİ İskilip'te yapılan Swot analiz çalışmasında ise, kamu yatırımlarının halkı tembelliğe teşvik ettiği belirtiliyor. Son yıllarda İskilip Kaymakamlığı ve İskilip Belediyesi'nin yaptığı restore çalışmaları ile kültürel ve sosyal alanlarda düzenlenen etkinliklerle kültür ve turizm merkezi olma yolunda ilerleyen İskilip'te uygulanacak Orta Kızılırmak Sulama Projesi'nin ilçe ekonomisi ve bölge halkına büyük katkılar sağlayacağı ifade ediliyor. Tarihsel geçmişinden gelen zengin bir kültür mirasına sahip olan ilçede geleneksel el sanatları yaşatılıyor. Ülke genelinde marka olan Halk Eğitim Merkezi ise ilçeye her alanda büyük bir avantaj sağlıyor. İskilip'te bulunması, sosyal amaçlı değerlendirilebilecek doğal zenginliklere sahip olması, zengin bir yemek kültürü, turizmde değerlendirilebilecek yaylalar ilçenin güçlü yönlerini ortaya koyarken, turizm amaçlı sosyal alanların ve konaklama tesislerinin yetersiz olması, tarih ve kültür zenginliğininönemi ve değerlendirilmesine yönelik farkındalığının az olması, el sanatlarını devam ettirebilecek kalifiye eleman sıkıntısı, ilçedeki işletmelerin küçüklüğü nedeniyle piyasa ile rekabet edememesi İskilip için dezavantaj olarak çıkıyor. Swot analizine göre, ekonomi, çevre ve alt yapı alanında meyve çeşitliliğinin olması ve bu meyvelerin talep görmesi,turizme ve çeşitli aktivitelere elverişli olan bir doğaya sahip olması, genç nüfus fazlalılığı, tıbbi aromatik bitkilerin bölgede doğal yollardan elde ediliyor olması, arıcılık potansiyelinin yüksek olması ve İskilipli Atıf Hoca, Ebu Suud Efendi, Bedir Rahmi Eyüpoğlu gibi tanınmış tarihi kişiliklerin varlığı ilçe için güçlü yön olarak kabul edilirken, Orta Kızılırmak Sulama Projesininburada uygulanacak olması, tarihi ve doğal yapının korunabilmiş olması ilçe için fırsat olarak görülüyor. Üretilen ürün fazlasının dış pazara ulaştırma sorunu, depolama tesislerin olmaması, siyasi anlamda destek bulunamaması, siyasilerin İskilip'i göz ardı etmesi, son yıllarda devletin yaptığı yardımların halkı tembelliğe itip çalışmamaya teşvik etmesi, doğal alanlara ve tarihi yerlere karşı duyarsızlığın olması, üretilen ürünlerin yeteri kadar tanıtılmamasından dolayı piyasa fiyatlarının düşük olması,kayıt dışı iş gücünün fazlalığından dolayı insanların mağdur olması ise ilçe için tehdit oluşturduğu ifade ediliyor. BAYATLILAR KEYFİNE DÜŞKÜN ÇIKTI Bayat ilçesi için hazırlanan raporda en dikkat çeken bölüm ise ilçe halkının rahatına düşkün olması ve ağır işçilikten kaçınması oldu. Bu durum ekonomik, çevre ve alt yapı alanında yapılan çalışmada tehdit unsuru olarak gösterildi. Ayrıca siyasi rekabet olgusu ayrı bir tehdit olarak raporda yerini aldı. Raporda kamu çalışanlarının genç olması, başkente yakınlığı, aile bağlarının kuvvetli oluşu, yöneticilerle kuvvetli diyalog ve kolay ulaşılabilirlik, mesire alanlarının çok olması, sosyal yardımlaşma olgusunun yaygınlığı, tarım arazilerinin çok olması ve sınıf başına düşen öğrencinin Türkiye ortalamasının çok altında olması, iklim koşullarının hayata olumlu etkisi ilçenin sahip olduğu güçlü yönler arasında yer alırken, yetersiz alt yapı ve çarpık kentleşme, sosyal tesislerin azlığı, temel yaşamihtiyaçlarında çeşitliliğin yetersizliği, göç, bürokraside ilçe nüfusundan fazla insanın bulunmaması, çalışabilecek işletmelerin az oluşu, ilçedeki zenginlerinin yatırımlarını başka yerlere yapması, bilinçsiz tarım, yüksek öğretim kurumunun bulunmaması, memur sirkülasyonunun çok olması, sosyal yaşamda insanların birbirlerine müdahalelerinin çok olması, ilçe içi ve dışı toplu taşıma araçlarının yetersiz ve kalitesiz oluşu, merkez ve köyleri arasındaki yolların uzun ve kötü olması, ilçedeki sivil toplumkuruluşlarının az olması ve yeterli aktiviteye sahip olmaması, aktif bir yol güzergahı üzerinde olmaması, kadın nüfusun, sosyal ve iş hayatında yeteri kadar yer bulamaması zayıf yönleri arasında yer alıyor. Kızılırmak'ın ilçe yakınından geçmesi, Öğretmenevinin açılacak olması, hibe projelerine konu teşkil edebilecek alanlar ve ormanlık arazinin çokluğu, Derekutuğun köyünde bulunan dünyanın en eski maden ocağının turizm amaçlı kullanılabilecek olması, tarım alanlarına yakın su kaynaklarının bulunması, AB projesi kapsamında, kadınların istihdama yönelik eğitiliyor olması fırsat olarak görülürken, ilçedeki göç, İskilip ilçesine yakınlığı, nüfus azlığı nedeniyle iş adamlarının yatırımdan kaçınması, siyasilerinve bürokrasinin yeterli desteği vermemesi, siyasi rekabetin çok olması, il merkezine uzak olması sebebi ile dışarıdan gelen insanların önyargılı olmaları, ticari rekabetin yok edici düzeyde şiddetli olması ilçeye yönelik tehdit unsurları arasında gösteriliyor. Bayat'ta ekonomik çevre ve alt yapı bakımından güçlü yönlerine bakıldığında bozulmamış doğal hayatın bulunması, tarım arazilerinden Kızılırmak nehrinin geçmesi, çeltik ekimine elverişli arazilerin bulunması, çok çeşitli mantar türlerinin yetişmesi, dere yataklarının çokluğu, hayvancılık kültürünün yaygın ve arazinin bu konuda elverişli olması, üretilen mahsulün satılabileceği pazarların yakın olması, organik bal üretimi, bitki örtüsüne yönelik mutfak zenginliği bulunması ve el sanatlarının zenginliğigüçlü yönlerini, tarım arazilerinin engebeli olması, sulamada halen toprak kanal kullanımı, devlet yatırımının yok denecek kadar az olması, sulama ve içme sularının ıslahının yetersiz olması, yeterince sanayi yatırımı ve tarım ve hayvancılık ürünlerini işleyecek bir işletme bulunmaması, ilçe tanıtımının yetersiz olması, üreticiler arasında örgütlenmenin olmaması ve genç nüfusun tarım ve hayvancılığa ilgi duymaması zayıf yönleri arasında yer alıyor

Kunduzlu beldesine yapılacak gölet, hibe projelerine konu teşkil edebilecek alanların çokluğu, uygulanacak projelerle tarım arazilerinin fiyatlarının artacak olması, İlçe Tarım Müdürlüğünde yeteri kadar uzman personelin bulunması, bir AB projesi kapsamında, kadınların istihdama yönelik eğitilmeleri, Kızılırmak suyunun çok çeşitli ürün için kullanılabilirliği, tarım ürünlerini işleyecek fabrikaların kurulmaya müsait olması, Ziraat Odası başkanlığının tohum, ilaç ve selektör sağlaması, Toprak MahsulleriOfisinin açılması, bitki örtüsünün zengin olması ilçe açısından bu alanda fırsatları beraberinde getirirken, içme suyunun kireçli olması, yaşlılara bakacak kişilerin olmaması ve huzurevinin bulunmaması, insanların çöplerini belirlenen alanlar yerine gelişigüzel bir şekilde atmaları, alt yapı çalışmalarının uzun sürecek olması, ilçe halkının rahatına düşkün olması ve ağır işçilikten kaçınması, ulaşım yollarının dar ve keskin virajlı olması, boş bırakılan tarım arazilerinin miktarının artması, dereyataklarının taşma ihtimali, ilçeden adliyenin kaldırılacağı söylentisinin yaygınlaşması, kanalizasyon arıtma tesisinin bulunmaması ilçede tehdit faktörlerini oluşturuyor. HİTİTLERİN TORUNLARI DEĞİŞİMLERİ GEÇ KABULLENİYOR Hititlerin başkenti olan Boğazkale ilçesinde ise yapılan araştırma da insanların değişimleri geç kabullenmesi ve ilçeye gelen turistlere bakış açısının değiştirilmesi için gereken eğitimin yeterli düzeyde olmaması ilçenin zayıf yönleri arasında dikkat çekiyor. İlçenin tarihi, doğal ve kültürel güzellikleri bir arada barındırması, turizmin gelişmesini sağlayacak yatırımlara devlet desteğinin son yılarda artışı, ulaşımın kolaylığı, tarih turizmine olan ilginin artması, farklı kültürler sahip insanların uyum içinde bir arada yaşaması, derslik başına düşen öğrenci sayısının ideal olması, farklı turizm bölgeleri arasındaki geçiş güzergahı üzerinde bulunması, yamaç paraşütü, kamp gibi turizmi geliştirmek için kullanılabilecek alternatiflerin olması Boğazkale'ningüçlü yönlerini ortaya koyuyor. Sahip olduğu tarihi ve kültürel değerler için önemli turizm merkezleri arasında yer alan ilçede mevcut turistik tesislerin kalite ve nicel olarak yetersizliği, gelen turistlere karşı yanlış tutum ve davranışlar, kamu personelinin çoğunun ilçede ikamet etmemesinden kaynaklanan sosyal kopukluk, yeterli sayıda sivil toplum örgütünün olmaması, yeniliklere ve gelişmeye kapalı sahip olduğu toplumsal yapı, nüfus azlığı ve göç, sosyal etkinlik ve aktivite azlığı, yetersiz istihdam alanları ve kaliteli konutolmaması, ilçedeki yapılaşmanın büyük kısmının SİT alanı üzerinde olmasından dolayı alt yapı yetersizliği, insanların gelir düzeyinin düşüklüğü, ilçeden diğer il ve ilçelere toplu taşıma araçlarının yetersiz, kısıtlı olması, tanıtımın uluslararası alanda yeterli düzeyde yapılamaması, miras paylaşımı nedeniyle tarım arazilerinin küçük parçalara bölünmesi, bunun sonucunda ortaya çıkan ekonomik sorunlar nedeniyle göçlerin olması, eğitim imkanlarının kısıtlı olması, tüm alanlarda hizmet kalitesinin düşükolması, kadınların sosyal hayatta yeterince yer almaması, kalifiye insan kaynaklarının yetersiz olması, Boğazkale'nin sahip olduğu tarihi mirasın yerli halk tarafından yeterince bilinmemesi ve korunmaması zayıf yönlerini oluşturuyor. Raporda Hititler döneminden itibaren var olan Höke Bağları'nın bir marka olarak değerlendirilebilecek olması, UNESCO tarafından yaşayan tarih olarak Boğazkale'nin Açık Hava Müzesi olarak ilan edilmesi, bölgeye gelen turist sayısının günden güne artması, Hititlerin tanıtımı için devlet desteği ve projelerin artması, turizme ait sorunların çözümüne ait projelere olan desteğin artması, turizm alanındaki faaliyetlerin yerel idarelerce desteklenmesi, Hitit Medeniyeti'ne ait yurt dışına kaçırılan eserleringeri getirilmesi fırsat, tur şirketlerinin turistleri günübirlik getirerek konaklamaya engel olmaları, Hitit Medeniyeti'nin uluslararası alanda yeterince tanıtımının yapılamaması, ilçe turizminin çekici hale getirilememesi ve yöresel ürünlerin yeterince tanıtılamaması Boğazkale için ise, tehdit unsuru olarak gösteriliyor.