Nazi Zulmünden Kaçarak Sığındığı Çorum‘da Anılarını Tazeledi

Nazi zulmünden kaçarak Çorum‘a yerleşen Cornelius Bischoff, yıllar sonra ikinci vatanı olarak tanımladığı Çorum‘a geldi.

1939 yılında, Nazi zulmünden kaçtıktan sonra geldiği Çorum‘da yaşadığı ev ve sokakları gezen Bischoff, eski hatıralarını tazeledi. Beraberinde kızı Simone Bischoff, yeğeni Ethel Rizo ve "Haymatlos-Dünya Bizim Vatanımız" isimli kitabın yazarı Kemal Yalçın ile birlikte Çorum‘a gelen Cornelius Bischoff, ilk olarak Devane semtinde eskiden yaşadığı evi gezdi. Ziyarette oldukça duygusal anlar yaşayan Cornelius Bischoff, evin odalarını tek tek gezerek anılara daldı. Bischoff, daha sonra beraberindekilerle

çocukluğunun geçtiği ve arkadaşlarının bulunduğu Alaybey Sokak‘a geldi. Bischoff ve beraberindekilere, Araştırmacı Yazar Abdulkadir Ozulu ile çok sayıda gazeteci eşlik etti.

Çocukluğunun geçtiği sokakta bir süre yürüyen Cornelius Bischoff, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çocukluğunun geçtiği sokakta birçok arkadaşının bulunduğunu belirterek yakın arkadaşlarının isimlerini tek tek sayan Bischoff, her akşam haberleri radyodan toplu halde dinlediklerini söyledi.

O tarihlerde her evde radyonun bulunmadığını, gazetelerin birkaç gün sonra şehre ulaştığını anlatan Cornelius Bischoff, "Arkadaşlarımızla toplu halde haberleri dinledikten sonra şarkı ve türküler başlardı. Hep birlikte Belgrad Radyosu‘ndan Lili Marlen türküsünü dinlerdik. Bir de Safiye Ayla‘yı dinlerdik. Çok güzel bir türküsü vardı" dedi.

Bischoff, gazetecilerin "Yıllar sonra çocukluğunuzun geçtiği sokaklar sizi heyecanlandırdı mı, şu anda ne hissediyorsunuz" sorusuna, "Ben bu sokaklara yabancı değilim. Heyecan duymadım, çünkü burası benim vatanım. Vatansız insan yoktur, yurtsuz insan vardır. Burası benim vatanım. 66 yıl sonra da olsa çocukluğumun geçtiği sokakları görmek beni mutlu etti, eski günlere götürdü" diye konuştu.

Türkçe‘yi ana dili olarak gördüğünü, hem Türkçe‘yi, hem de Almanca‘yı çok iyi derecede kullandığını sözlerine ekleyen Bischoff, Yaşar Kemal‘in romanlarını Almanca‘ya çeviren kişinin de kendisi olduğunu kaydetti.

Gezdiği Alaybey Sokağı‘nda o günlere ait anılarını da anlatan Cornelius Bischoff, bir ara hüzünlendi. Yaşlı Alman, "En çok da aşık oynardık. Mahallenin çocuklarıyla o zamanlar ıssız olan bu sokakta çok aşık attım" dedi.

Bischoff, beraberindekilerle daha sonra, eğitim gördüğü ve ibadet ettiği binayı ziyaret etti. Şu anda dershane olarak kullanılan 3 katlı tarihi binayı ve bahçesini gezen Bischoff, bahçede bir süre dinlenerek bina ile ilgili anılarını paylaştı.

Binanın birinci katının yemekhane, ikinci katının ibadathane, üçüncü katının okul olarak kullanıldığını ve çok özel anlamının bulunduğunu ifade eden Bischoff, "Bu binayı çok iyi hatırlıyorum. Çünkü bu binada hem eğitim gördüm, hem karnımı doyurdum, hem de ibadet ettim. Okulda resim dersleri alırdık, tablolar yapardık. Binanın yanında hamam vardı. Bu hamamın mimarı dokusunun bozulmadan bugünlere kadar gelmesi beni mutlu etti. Öğrencilik yıllarımızda validen izin alır, bağlara giderdik. Çorum‘un güzel

bağları vardı. Validen izin almadan bir yere gidemezdik. Bağlarda resimler yapardık. Atlara biner, köylere giderdik, bahçelerden elma yerdik" diye konuştu.

Kaynak: İHA