"Anadolu Kartalları" Filminin Çekimleri
Türk Hava Kuvvetleri‘nin 100. kuruluş yıl dönümü için hazırlanan ‘‘Anadolu Kartalları‘‘ filminin senaristi Hakan Evrensel, filmde odak olarak insanı seçmeye çalıştığını ve çok istisnai sahneler hariç hepsinin birebir gerçek olduğunu söyledi.
Aynı zamanda ‘‘Nefes‘‘ filminin de senaryosunu yazan Hakan Evrensel, çekimler için geldiği Konya 3. Ana Jet Üssü‘ndeki film setinde, Türk Hava Kuvvetleri‘nin 100. kuruluş yılı nedeniyle çektikleri filmle, birçok çocuğun çocukluk hayalinin pilot olmak olduğunu, kendisininde çocukluk hayalinin pilot olmak olduğunu belirtti.
Türk Hava Kuvvetleri‘nin 100. yılı gündeme geldiğinde Hava Kuvvetleri Komutanlığıyla görüşme yaptığını belirten Evrensel, Hava Kuvvetleri‘nin de film projesine çok sıcak bakması üzerine senaryo hazırlık sürecinin başladığını söyledi.
-‘‘GECELERİ ÜSLERDE KALDIM, PİLOTLARLA BİRLİKTE NÖBET TUTTUM‘‘
Yaklaşık 2 ay süren senaryo hazırlık sürecinde Türk Hava Kuvvetleri‘nin üslerini gezmeye başladığını ifade eden Evrensel, şunları kaydetti:
‘‘Bu süre zarfında çok sayıda fotoğraf çektim. Onların üzerinden çalıştım. Senaryoyu yazarken birçok üstte çalıştım. Geceleri üslerde kaldım. Pilotlarla birlikte nöbet tuttum, bakım hangarlarında teknik ekiple beraber sabahladım. Bakım astsubaylarıyla vakit geçirdim. Uzun bir süre pilotlarla yaşadım. Dolayısıyla sohbet ederken o hikayeler zaten akıyor. ‘Ben senaryo yazmaya geldim‘ dediğiniz zaman o senaryo çıkmıyor. Mümkün olduğu kadar kişiselleştirdiğiniz zaman gerçekçi senaryo çıkıyor. Böyle bir süreç yaşadık. Şu anda çok fazla arkadaşım var. Onlarda heyecanla bekliyorlar bu projeyi. Biz de, bütün ekip de çok heyecanlı...‘‘
Dünya üzerinde çok az ülkenin ve Hava Kuvvetleri‘nin cesaret edebildiği bir işi yaptıklarına dikkati çeken Evrensel, ‘‘Bunun bir parçası olmak çok güzel. Hava Kuvvetleri de bu yüzden çok heyecanlı. Bu konuda öncü ülke Amerika. Hollywood sektörü havacılıkla ilgili çok sıkı fıkı çalışıyor. İngilizlerin, Fransızların var... Ama zannediyorum bizim filmimiz iddialı olacak gibi gözüküyor... Hava çekimlerinden tutun da hikayesiyle birlikte...‘‘ diye konuştu.
Film çekimlerinde çok tecrübeli ekiple çalışıldığını anlatan Evrensel, Türkiye‘de ilk kez denenen bir yöntemle çekimlerin yapıldığını, yurt dışından özel bir çekim ekibinin geldiğini, havadan havaya takip ve uçaklarla takip sahnelerinin çekildiğini belirtti.
-‘‘İNSAN ODAKLI VE GERÇEK BİR FİLM‘‘-
‘‘Nefes‘‘ filminde de, kitaplarında da hep odak olarak insanı seçmeye çalıştığını hatırlatan Evrensel, şöyle devam etti:
‘‘Mümkün olduğu kadar gerçek, en kötü ihtimalle gerçeğe uygun bir tema olmasına özen gösterdim. ‘Anadolu Kartalları‘ filminde de herhalde çok istisnai sahneler, detaylar ve diyaloglar hariç hepsi birebir gerçek. Teknolojik bir şeylerle uçuyorlar ama daha çok insan odaklı bir film olacak.‘‘
Evrensel, filmin birçok sahnesinde izleyicilerin duygu seline kapılacaklarına tahmin ettiğini sözlerine ekledi.
-OYUNCULAR-
Filmde Binbaşı Kemal Tanaçan rolündeki Engin Altan Düzyatan, ‘‘Filmde öğretmen bir pilotu oynuyorum. Filmde rütbem değişiyor, yüzbaşı ve binbaşı rolündeyim. Bir öğrencinin hocası olarak başlıyorum rolüme‘‘ diye konuştu.
Beş gencin Hava Kuvvetleri‘ne girdikleri ve eğitilmeye başladıkları süreçten itibaren filmin başladığını ifade eden Düzyatan, şunları kaydetti:
‘‘Savaş uçağı pilotu olmaya hazırlanan 5 gencin zor bir süreçten geçen eğitimleri, arkadaşlık ilişkileri, öğretmenleri arasındaki ilişkilerin anlatıldığı filmde benim dikkatimi en çok çeken Türk Hava Kuvvetleri‘nde bir öğrenci ile öğretmen arasındaki ilişki abi ile kardeş arasındaki ilişkiden daha sıkı fıkı. Çünkü hayatları yanlarındaki öğretmenlerine bağlı. O yüzden burada öğretmen pilotu oynamak, abiyi, kardeşi oynamak gibi birşey. Filmdeki rolüm onur verici...‘‘
-‘‘SAVAŞ FİLMİ DEĞİL, BARIŞ FİLMİ‘‘-
Üsteğmen Ayşe Dinçer rolünü oynayan Özge Özpirinçci ise Türk Hava Kuvvetleri‘nin 100. kuruluş yıl dönümü filminde yer almanın en güzel duygulardan biri ve gurur verici olduğunu söyledi.
Filmin içinde savaş uçakları olması nedeniyle insanın aklına ilk gelen şeyin ‘‘savaş‘‘ olduğunu ifade eden Özpirinçci, ‘‘Bu bir savaş filmi değil, barış filmi‘‘ dedi.
Filmde 5 pilot adayından tek bayan olan pilot olduğunu anlatan Özpirinçci, şöyle devam etti:
‘‘Bu filme tamamen hepimiz bu işin içinde isteyerek olduğumuz için gerek fiziksel gerek duygusal açıdan çok hazır başladık. Dolayısıyla bir zorlanma yaşamadık şu ana kadar... Heyecan olarak o hiçbir zaman bitmiyor. Hepimiz bir uçağı gördüğümüz zaman ‘o gözümüzün içindeki pırıltıyı biraz kısalım ki; bunlara çok alışık olduğumuz belli olsun‘ gibilerinden... O açıdan zorlanmıyoruz. Yönetmenimiz Ömer Vargı bize gerekli desteği gerekli yönlendirmeyi yapıyor. Bize pilotlarla ilgili bir brif verildi. Hepimiz projeyi kabul ettiğimiz andan itibaren araştırmalara başladık. Hazırlık aşamasından geçtik.‘‘
Üsteğmen Tunç Sözeri rolünü oynayan İsmail Filiz de pilot olmak için verilen çabaların, eğitim sürecinin ve birbirleri arasında gelişen dostluk, arkadaşlık, mutluluk ortamını konu alan filmde havada geçen aksiyon sahnelerinin yer aldığını belirtti.
‘‘Dolayısıyla filmde aşk var, aksiyon var, heyecan var‘‘ diyen Filiz, ‘‘Filmde birbirlerini seven ve birbirlerine bağlanan, aşık olan insanların hikayeleri var. Fazla detay veremiyorum. Ancak filmde onları da göreceğiz‘‘ dedi.
-FİLM 29 EKİM‘DE GÖSTERİME GİRECEK-
Kaynak: AA
Türk Hava Kuvvetleri‘nin 100. yılı gündeme geldiğinde Hava Kuvvetleri Komutanlığıyla görüşme yaptığını belirten Evrensel, Hava Kuvvetleri‘nin de film projesine çok sıcak bakması üzerine senaryo hazırlık sürecinin başladığını söyledi.
-‘‘GECELERİ ÜSLERDE KALDIM, PİLOTLARLA BİRLİKTE NÖBET TUTTUM‘‘
Yaklaşık 2 ay süren senaryo hazırlık sürecinde Türk Hava Kuvvetleri‘nin üslerini gezmeye başladığını ifade eden Evrensel, şunları kaydetti:
‘‘Bu süre zarfında çok sayıda fotoğraf çektim. Onların üzerinden çalıştım. Senaryoyu yazarken birçok üstte çalıştım. Geceleri üslerde kaldım. Pilotlarla birlikte nöbet tuttum, bakım hangarlarında teknik ekiple beraber sabahladım. Bakım astsubaylarıyla vakit geçirdim. Uzun bir süre pilotlarla yaşadım. Dolayısıyla sohbet ederken o hikayeler zaten akıyor. ‘Ben senaryo yazmaya geldim‘ dediğiniz zaman o senaryo çıkmıyor. Mümkün olduğu kadar kişiselleştirdiğiniz zaman gerçekçi senaryo çıkıyor. Böyle bir süreç yaşadık. Şu anda çok fazla arkadaşım var. Onlarda heyecanla bekliyorlar bu projeyi. Biz de, bütün ekip de çok heyecanlı...‘‘
Dünya üzerinde çok az ülkenin ve Hava Kuvvetleri‘nin cesaret edebildiği bir işi yaptıklarına dikkati çeken Evrensel, ‘‘Bunun bir parçası olmak çok güzel. Hava Kuvvetleri de bu yüzden çok heyecanlı. Bu konuda öncü ülke Amerika. Hollywood sektörü havacılıkla ilgili çok sıkı fıkı çalışıyor. İngilizlerin, Fransızların var... Ama zannediyorum bizim filmimiz iddialı olacak gibi gözüküyor... Hava çekimlerinden tutun da hikayesiyle birlikte...‘‘ diye konuştu.
Film çekimlerinde çok tecrübeli ekiple çalışıldığını anlatan Evrensel, Türkiye‘de ilk kez denenen bir yöntemle çekimlerin yapıldığını, yurt dışından özel bir çekim ekibinin geldiğini, havadan havaya takip ve uçaklarla takip sahnelerinin çekildiğini belirtti.
-‘‘İNSAN ODAKLI VE GERÇEK BİR FİLM‘‘-
‘‘Nefes‘‘ filminde de, kitaplarında da hep odak olarak insanı seçmeye çalıştığını hatırlatan Evrensel, şöyle devam etti:
‘‘Mümkün olduğu kadar gerçek, en kötü ihtimalle gerçeğe uygun bir tema olmasına özen gösterdim. ‘Anadolu Kartalları‘ filminde de herhalde çok istisnai sahneler, detaylar ve diyaloglar hariç hepsi birebir gerçek. Teknolojik bir şeylerle uçuyorlar ama daha çok insan odaklı bir film olacak.‘‘
Evrensel, filmin birçok sahnesinde izleyicilerin duygu seline kapılacaklarına tahmin ettiğini sözlerine ekledi.
-OYUNCULAR-
Filmde Binbaşı Kemal Tanaçan rolündeki Engin Altan Düzyatan, ‘‘Filmde öğretmen bir pilotu oynuyorum. Filmde rütbem değişiyor, yüzbaşı ve binbaşı rolündeyim. Bir öğrencinin hocası olarak başlıyorum rolüme‘‘ diye konuştu.
Beş gencin Hava Kuvvetleri‘ne girdikleri ve eğitilmeye başladıkları süreçten itibaren filmin başladığını ifade eden Düzyatan, şunları kaydetti:
‘‘Savaş uçağı pilotu olmaya hazırlanan 5 gencin zor bir süreçten geçen eğitimleri, arkadaşlık ilişkileri, öğretmenleri arasındaki ilişkilerin anlatıldığı filmde benim dikkatimi en çok çeken Türk Hava Kuvvetleri‘nde bir öğrenci ile öğretmen arasındaki ilişki abi ile kardeş arasındaki ilişkiden daha sıkı fıkı. Çünkü hayatları yanlarındaki öğretmenlerine bağlı. O yüzden burada öğretmen pilotu oynamak, abiyi, kardeşi oynamak gibi birşey. Filmdeki rolüm onur verici...‘‘
-‘‘SAVAŞ FİLMİ DEĞİL, BARIŞ FİLMİ‘‘-
Üsteğmen Ayşe Dinçer rolünü oynayan Özge Özpirinçci ise Türk Hava Kuvvetleri‘nin 100. kuruluş yıl dönümü filminde yer almanın en güzel duygulardan biri ve gurur verici olduğunu söyledi.
Filmin içinde savaş uçakları olması nedeniyle insanın aklına ilk gelen şeyin ‘‘savaş‘‘ olduğunu ifade eden Özpirinçci, ‘‘Bu bir savaş filmi değil, barış filmi‘‘ dedi.
Filmde 5 pilot adayından tek bayan olan pilot olduğunu anlatan Özpirinçci, şöyle devam etti:
‘‘Bu filme tamamen hepimiz bu işin içinde isteyerek olduğumuz için gerek fiziksel gerek duygusal açıdan çok hazır başladık. Dolayısıyla bir zorlanma yaşamadık şu ana kadar... Heyecan olarak o hiçbir zaman bitmiyor. Hepimiz bir uçağı gördüğümüz zaman ‘o gözümüzün içindeki pırıltıyı biraz kısalım ki; bunlara çok alışık olduğumuz belli olsun‘ gibilerinden... O açıdan zorlanmıyoruz. Yönetmenimiz Ömer Vargı bize gerekli desteği gerekli yönlendirmeyi yapıyor. Bize pilotlarla ilgili bir brif verildi. Hepimiz projeyi kabul ettiğimiz andan itibaren araştırmalara başladık. Hazırlık aşamasından geçtik.‘‘
Üsteğmen Tunç Sözeri rolünü oynayan İsmail Filiz de pilot olmak için verilen çabaların, eğitim sürecinin ve birbirleri arasında gelişen dostluk, arkadaşlık, mutluluk ortamını konu alan filmde havada geçen aksiyon sahnelerinin yer aldığını belirtti.
‘‘Dolayısıyla filmde aşk var, aksiyon var, heyecan var‘‘ diyen Filiz, ‘‘Filmde birbirlerini seven ve birbirlerine bağlanan, aşık olan insanların hikayeleri var. Fazla detay veremiyorum. Ancak filmde onları da göreceğiz‘‘ dedi.
-FİLM 29 EKİM‘DE GÖSTERİME GİRECEK-