'Saldırı terör örgütünün organizasyonu değildir'

Eski MİT mensubu Mahir Kaynak, Diyarbakır'daki hain saldırıda 13 askerin şehit edilmesine ilişkin, "Saldırı terör örgütünün organizasyonu değildir. Arkasında son derece güçlü karmaşık yapılar var, gizli servisler var" dedi. Kaynak, değişim isteyen en ileri partinin AK Parti olduğunu da ifade etti.

Samanyolu Haber ekranlarında yayınlanan Sinem Dinçayın sunduğu Bugün Bu Gece programının dünkü bölümüne AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu, Eski MİT mensubu ve dış politika uzmanı Prof. Dr. Mahir Kaynak ve Doç. Dr. Süleyman Özeren konuk oldu. Programda, Diyarbakırda 13 askerin şehit olması ve terör meselesi ele alındı.

Kaynak, "Karşıda bir tane terör örgütü var diyorsunuz. Ben devlete soruyorum bu terör örgütü nerede kalıyor, yemeğini, içeceğinii silahını nereden sağlıyor? Burada yöneten akıl kim? Nasıl alıyorda karşı taraftan bizim askerlerin şuraya gittiğini haber alıyorlar? Bu haberleşmeleri nasıl alıyorlar?" diye sordu.

Bu organizasyonun bir terör örgütü organizasyonu olmadığını savunan Kaynak, "Arkasında son derece güçlü karmaşık yapılar var, gizli servisler var. Bunları bulmamız lazım. Biz PKK yaptı deyip geçiyoruz. Kim verdi bu kararı buraya saldır diye? Bunu bulmamız lazım" şeklinde konuştu.


"BU OLAYLA PKK'YI ÇOK DAHA RAHAT SOYUTLAYABİLİRİZ"

Özeren ise değerlendirmesinde, "Son olay bize şunu gösteriyor. Aslında kürt sorunu dediğimiz olguyla, biz PKK'yı bu olay vesilesiyle çok daha rahat soyutlayabiliriz. Çünkü görünen o ki, tabi BDP'nin buradaki tavrı eğer aynı şekilde devam ederse onlar da muhtemelen PKK'yla aynı paralele doğru kaymakaya başlayacaklar ki, sanıyorum en ciddi düşünmesi ve en ciddi karar vermesi gereken olgu BDP. Yani acaba şiddetin tarafında mı olacaklar, yoksa bütün aykırı düşüncelerine rağmen, gelip bunu sivil siyasetin kanallarında mı ifade edecekler, buna karar vermeleri gerekiyor. Ve tabi bu kararı vermeden önce en önemli yapmaları gereken şeylerden bir tanesi, mevcut Diyarbakır'daki Siirte'ki ve son günlerde meydana gelen olaylarla ilgili ciddi bir duruş sergilemesi gerekiyor. Yani bu sadece BDP'nin Meclis'e gelip mevcut haliyle bunu devam ettirmesiyle olmamalı" ifadelerini kullandı.

"SİVİL SİYASET OTORİTEYİ ELE ALDI"

Ortada bir tansiyon varsa bu tansiyonun düşürülmesinin en önemli aktörlerinden bir tanesinin BDP olduğunu söyleyen Özeren şöyle devam etti:

"Tabi BDP bunu hakkıyla yerine getirmek istiyorsa. yoksa ben ciddi bir kısır döngüye düşeceklerini düşünüyorum. bu da aslında kürt sorunun çözümü anlamında belkide devlet şöyle bir karar sürecinde olabailir; acaba BDP burada var mı, yok mu diye BDP'yi bekleyeceğini düşünmüyorum. Çünkü şu anda Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde ciddi anlamda geçmiş dönemden fakı yani halkımızın biraz da ağır tepki koymasının sebebi şu; eskiden şehitler verilirdi, yaralanmalar olurdu ama sivil insiyatif ya da sivil irade önünde olmadığı için bunlar bir şekilde normal görünürdü. Çünkü savaştayız zaten denirdi. Fakat son 10 yıldır özellikle 2003'ten sonraki dönemde sivil insiyatif dediğimiz sivil siyaset sorumluluğuyla birlikte otoriteyi ele aldı. Öyleyse burada ciddi bir sabır gösterilmesi gerekiyor."

"DEĞİŞİM İSTEYEN EN İLERİ PARTİ AK PARTİ OLDU"


Bugün statükonun devamını isteyenlerin BDP'yi desteklediğini veya onların arkasında olduğunu belirten Kaynak, Türkiye'de bugüne kadar değişim isteyen en ileri parti AK Parti oldu. Diyor ki, 'kürtlerin istedikleri her şeyi ben vereceğim.' BDP'nin de buna rağmen hedefinde AK Parti var. Böyle bir şey olur mu? Onun iyi niyetlerini desteklemesi lazımdı" dedi.

Mahir Kaynak, "Benim bu askerlere yönelik operasyonda görüğüm şu; Türkiye'de genel bir af çıkarılacak. Kürt sorununda, kürtlere tek başına af çıkaramazsınız. terazinin öbür tarafına da başka ağırlıklar koymak lazım. o tarafa da balyoz, ergenekon koyarsınız. Bir de futbol var, onu nereye koycaksınız? Herkes suçlu. Bunların hepsine birisini kollamadan bir af çıkarabilirsiniz. Uygun zemin hazırlandı" diye konuştu.