Polis Akademisi Mezuniyet Töreni
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘bugün artık dün olduğu gibi demokrasi ve hukukun, güvenlik için heba edilmediğini, sanal bir takım tehditler bahane edilerek özgürlüklerin kısıtlanmadığını‘ belirterek, "Devletin bekası mazeretine sığınılıp bugün fikirler, görüşler, düşünceler, potansiyel suçlu olarak değerlendirilmiyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘bugün artık dün olduğu gibi demokrasi ve hukukun, güvenlik için heba edilmediğini, sanal bir takım tehditler bahane edilerek özgürlüklerin kısıtlanmadığını‘ belirterek, "Devletin bekası mazeretine sığınılıp bugün fikirler, görüşler, düşünceler, potansiyel suçlu olarak değerlendirilmiyor. İşkence bir insanlık suçu olarak görülüyor ve sıfır toleransla işkenceye asla ve asla müsamaha gösterilmiyor. Çok zor bir coğrafyada terör mağduru bir ülke olmamıza rağmen,
terörle, suçla mücadele demokrasi ve evrensel hukuk çerçevesinde yürütülüyor" dedi.
Polis Akademisi Mezuniyet Töreni, Gölbaşı‘ndaki Polis Akademisi yerleşkesinde gerçekleştirildi. Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, İçişleri Bakanı Osman Güneş, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri eski Bakanı Beşir Atalay, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Polis Akademisi Başkanı Zühtü Aslan, Güvenlik Bilimleri Fakültesi Dekanı Veysel Bilgiç ile mezun komiser yardımcılarının aileleri
katıldı. Törenin açılışında dönem birincisi Komiser Yardımcısı Mehmet Kaya da bir konuşma yaptı.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmasına, mezun öğrencilerin ailelerini temiz yürekli evlatlar yetiştirdikleri için şükranlarını sunarak başladı. Erdoğan, akademi hocalarına da teşekkür ederek, dost ve kardeş ülkelerden gelerek burada eğitimlerini tamamlayan misafir öğrencileri de kutladı. Erdoğan, "Kendi ülkelerinde üst düzey polis yöneticileri konumuna gelecek bu arkadaşlarımızın ülkeleriyle Türkiye arasında bir dostluk ve kardeşlik köprüsü olacaklarına yürekten inanıyorum" dedi.
Polis Akademisi‘nin Güvenlik Bilimleri Fakültesi, Enstitüsü, Araştırma Merkezleri ve Polis Yüksek Okulları ile hem Türkiye‘nin hem de dünyanın en önemli güvenlik eğitim kurumlarından biri haline geldiğini belirtti. Erdoğan, Polis Akademisinin önderliğinde uluslararası Polis Akademileri Birliğinin kurulma çalışmalarının tamamlandığını, yarın da imza törenini yapılacağı haberinden çok memnuniyet ve gurur duyduğumu ifade etti.
Hükümet olarak Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi‘nin ihtiyaçlarını karşılamaya ve desteklemeye devam edeceklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Böyle özel ve uluslararası boyutta bir eğitim kurumunu bugün ulaştığı seviyenin çok daha ötesine taşımak için imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz" dedi.
Akademinin ve fakültenin 2010-2011 döneminde gerçekleştirdikleri bilimsel faaliyetleri ana başlıklarıyla inceleme fırsatı bulduğunu belirten Erdoğan, yayınlar, sempozyumlar, paneller araştırma, rapor ve çalıştaylar vasıtasıyla güvenlik alanında çok derin, ayrıntılı ve kapsamlı çalışmaların yapıldığını gördüğünü söyledi.
"POLİS DENİLDİĞİNDE COP AKLA GELİYORDU"
Erdoğan, toplumda polis denildiğinde geçmişte sadece ‘üniforma, silah, cop, kelepçe, biber gazı ve karakol‘ gibi kavramların öne çıktığını belirterek, şunları kaydetti:
"Ne yazık ki medyanın da bu noktada yanlış yönlendirmeleriyle güvenlik kavramı çok farklı bir imajla topluma sunuluyor. Elbette geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler var. Ama bugün güvenlik kavramının, polis kavramının, asayiş kavramının çok ama çok değiştiğini; imajının çok ötesinde bir derinlik ve kalite kazandığını görüyoruz. Örneğin geçen yıl Akademi bünyesinde bir öğrenci sempozyumu düzenleniyor; ‘Medeniyetler Çatışması, Meksika ve Uyuşturucu Sorunu‘, ‘İslamofobi‘, ‘PKK, Tamil Kaplanları
Karşılaştırması‘ gibi konular özgür bir biçimde analiz ediliyor. Geçmişte böyle şeyleri görmek, dinlemek, takip etmek, gündeme almak mümkün mü? Değildi. Polis Akademisi hiçbir komplekse, sınırlamaya ve kısıtlamaya maruz kalmaksızın ‘Türk Solunun Kürt Sorununa Bakışı‘ gibi bir konuşu ele alıp bunu özgürce tartışabiliyor. Üstelik tüm bu bilimsel çalışmalar kapalı devre olarak değil, ulusal ve uluslararası sivil uzmanlar ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşiyor. Ben bunu heyecan verece,
gerçekten umut verici bir gelişme olarak değerlendiriyorum."
"ARTIK DEMOKRASİ VE HUKUK, GÜVENLİK İÇİN HEBA EDİLMİYOR"
Başbakan Erdoğan, Türkiye‘de artık polisin kısıtlamanın, yasaklamanın bir aracı olarak değil tam tersine demokrasi ve hukukun teminatlarından biri olarak öne çıktığına vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Polis, devleti muhafaza eden değil, bunun altını çiziyorum, milleti bireyi, hak ve özgürlükleri muhafaza eden, adaleti, mülkiyeti can ve mal güvenliğinin koruyan bir unsur olarak toplumda yerini alıyor. Şunu özellikle sizlere hatırlatmak durumundayım; bizim ülke olarak son dönemde kaydettiğimiz ilerleme ve gelişme, dış politikadaki, ekonomideki başarılarımız kadar, demokratikleşme alanında ulaştığımız ileri standartların da bir net sında bir dostluk ve kardeşlicesidir. Bugün artık dün olduğu gibi
demokrasi ve hukuk güvenlik için heba edilmiyor. Sanal bir takım tehditler bahane edilerek özgürlükler kısıtlanmıyor. Devletin bekası mazeretine sığınılıp bugün fikirler, görüşler, düşünceler, potansiyel suçlu olarak değerlendirilmiyor. İşkence bir insanlık suçu olarak görülüyor ve sıfır toleransla işkenceye asla ve asla müsamaha gösterilmiyor. Çok zor bir coğrafyada terör mağduru bir ülke olmamıza rağmen, terörle, suçla mücadele demokrasi ve evrensel hukuk çerçevesinde yürütülüyor. Elbette henüz
kaydetmemiz gereken çok yol var. Ama işte burada biz bugün umudun temellerini atıyoruz. Sadece bir mezuniyet töreni gerçekleştirmiyor; gelecek adına, aydınlık bir Türkiye adına çok büyük bir gururu ve heyecanı paylaşıyoruz."
MEZUN POLİSLERE TAVSİYELER
Mezun komiser yardımcılarına da seslenen Başbakan Erdoğan, "İnanıyorum ki bugün mezun olan her bir kardeşimiz, görev aldıkları her bir kademede demokrasi ve hukukun üstünlüğünü en üst seviyede gözeteceklerdir. Bundan endişe duymuyorum. Bugün mezun olan gençlerimiz, kendilerini millete efendi değil, millete hizmetkar olarak görecek. Vazife aldıkları her şehirde ve her makamda milletin huzur, güvenlik ve refahı için ter dökeceklerdir. Asla umutsuz olmayın, özgüveninizi asla yitirmeyin. Önünüze çıkan
engeller sizi hedeflerinizden, ilke ve ideallerinizden asla saptırmasın. Bugün, bu mezuniyet töreninde sahip olduğunuz heyecanı, göreviniz süresinde muhafaza etmeye gayret edin. Zira sizler asil bir milletin evlatları, son derece asil bir teşkilatın mensuplarısınız. İşkenceye, kötü muameleye, insanlık dışı muameleye, en önde sizlerin karşı çıkacağına da yürekten inanıyorum. Unutmayınız ki, insan en kutsal varlıktır. 74 milyonun her bir ferdi. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağının her bir köşesi size
eşit mesafede olmak zorundadır. Kardeşliğimiz yüceldikçe, dayanışmamız arttıkça, terör de diğer sorunlar da artık varlık zeminini bulamayacaktır. İşte sizler bu ülkede kardeşliğin yücelmemesinde dayanışmanın artmasında, özellikle de devlet- millet kaynaşmasını daha da pekişmesinde en kritik noktada görev alacaksınız. Her birinize bu hayatınızın yeni döneminde üstün başarılar diliyorum. Gideceğiniz şehirlerin umudu, sevinci olmanızı özellikle rica ediyorum. Misafir öğrencilerimizin de ülkelerine halklarına
ailelerine bizim barış, kardeşlik ve dostluk mesajlarımızı, selamlarımızı iletmelerini temenni ediyorum" diye konuştu.
İÇİŞLERİ BAKANI GÜNEŞ
İçişleri Bakanı Osman Güneş ise, polis teşkilatının iyi eğitilmiş ve üstün vasıflı bu gençlerle yeni bir güç kazanacağını belirterek, "Vatandaşlarımızın polis teşkilatından isteği güvenlik ve huzur içinde yaşama isteğidir. Terör insanların can ve mal güvenliği daha çok tehdit eder duruma gelmiştir. İç güvenlik hizmetini iyileştirerek ve geliştirerek en iyi şekilde sunmanın gayreti içindeyiz. Diğer hizmetlerimizde olduğu gibi güvenlik hizmetlerinde de vatandaş memnuniyetini en ön planda tutuyoruz.
Güvenlik sağlarken özgürlüğe de önem veriyoruz. Çünkü özgürlüklerin olmadığı yerde güvenliğin de anlamının kalmayacağına inanıyoruz. Tüm çalışmalarımızı özget sında bir dostluk ve kardeşlürlük ve güvenlik dengesini gözeterek yapmaya gayret ediyoruz" dedi.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dereceye giren ilk 10 öğrenciye diplomalarını verdi. Başbakan Erdoğan, da dereceye giren 5 Türk ve 5 misafir öğrenciye diplomalarını verdi.
Daha sonra Polis Marşını okuyan mezun polisler, polis yeminin ettiler. Mezun polisler daha sonra törene katılan izleyicilere nefes kesen bir gösteri sundu.
Kaynak: İHA
terörle, suçla mücadele demokrasi ve evrensel hukuk çerçevesinde yürütülüyor" dedi.
Polis Akademisi Mezuniyet Töreni, Gölbaşı‘ndaki Polis Akademisi yerleşkesinde gerçekleştirildi. Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, İçişleri Bakanı Osman Güneş, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri eski Bakanı Beşir Atalay, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Polis Akademisi Başkanı Zühtü Aslan, Güvenlik Bilimleri Fakültesi Dekanı Veysel Bilgiç ile mezun komiser yardımcılarının aileleri
katıldı. Törenin açılışında dönem birincisi Komiser Yardımcısı Mehmet Kaya da bir konuşma yaptı.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmasına, mezun öğrencilerin ailelerini temiz yürekli evlatlar yetiştirdikleri için şükranlarını sunarak başladı. Erdoğan, akademi hocalarına da teşekkür ederek, dost ve kardeş ülkelerden gelerek burada eğitimlerini tamamlayan misafir öğrencileri de kutladı. Erdoğan, "Kendi ülkelerinde üst düzey polis yöneticileri konumuna gelecek bu arkadaşlarımızın ülkeleriyle Türkiye arasında bir dostluk ve kardeşlik köprüsü olacaklarına yürekten inanıyorum" dedi.
Polis Akademisi‘nin Güvenlik Bilimleri Fakültesi, Enstitüsü, Araştırma Merkezleri ve Polis Yüksek Okulları ile hem Türkiye‘nin hem de dünyanın en önemli güvenlik eğitim kurumlarından biri haline geldiğini belirtti. Erdoğan, Polis Akademisinin önderliğinde uluslararası Polis Akademileri Birliğinin kurulma çalışmalarının tamamlandığını, yarın da imza törenini yapılacağı haberinden çok memnuniyet ve gurur duyduğumu ifade etti.
Hükümet olarak Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi‘nin ihtiyaçlarını karşılamaya ve desteklemeye devam edeceklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Böyle özel ve uluslararası boyutta bir eğitim kurumunu bugün ulaştığı seviyenin çok daha ötesine taşımak için imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz" dedi.
Akademinin ve fakültenin 2010-2011 döneminde gerçekleştirdikleri bilimsel faaliyetleri ana başlıklarıyla inceleme fırsatı bulduğunu belirten Erdoğan, yayınlar, sempozyumlar, paneller araştırma, rapor ve çalıştaylar vasıtasıyla güvenlik alanında çok derin, ayrıntılı ve kapsamlı çalışmaların yapıldığını gördüğünü söyledi.
"POLİS DENİLDİĞİNDE COP AKLA GELİYORDU"
Erdoğan, toplumda polis denildiğinde geçmişte sadece ‘üniforma, silah, cop, kelepçe, biber gazı ve karakol‘ gibi kavramların öne çıktığını belirterek, şunları kaydetti:
"Ne yazık ki medyanın da bu noktada yanlış yönlendirmeleriyle güvenlik kavramı çok farklı bir imajla topluma sunuluyor. Elbette geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler var. Ama bugün güvenlik kavramının, polis kavramının, asayiş kavramının çok ama çok değiştiğini; imajının çok ötesinde bir derinlik ve kalite kazandığını görüyoruz. Örneğin geçen yıl Akademi bünyesinde bir öğrenci sempozyumu düzenleniyor; ‘Medeniyetler Çatışması, Meksika ve Uyuşturucu Sorunu‘, ‘İslamofobi‘, ‘PKK, Tamil Kaplanları
Karşılaştırması‘ gibi konular özgür bir biçimde analiz ediliyor. Geçmişte böyle şeyleri görmek, dinlemek, takip etmek, gündeme almak mümkün mü? Değildi. Polis Akademisi hiçbir komplekse, sınırlamaya ve kısıtlamaya maruz kalmaksızın ‘Türk Solunun Kürt Sorununa Bakışı‘ gibi bir konuşu ele alıp bunu özgürce tartışabiliyor. Üstelik tüm bu bilimsel çalışmalar kapalı devre olarak değil, ulusal ve uluslararası sivil uzmanlar ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşiyor. Ben bunu heyecan verece,
gerçekten umut verici bir gelişme olarak değerlendiriyorum."
"ARTIK DEMOKRASİ VE HUKUK, GÜVENLİK İÇİN HEBA EDİLMİYOR"
Başbakan Erdoğan, Türkiye‘de artık polisin kısıtlamanın, yasaklamanın bir aracı olarak değil tam tersine demokrasi ve hukukun teminatlarından biri olarak öne çıktığına vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Polis, devleti muhafaza eden değil, bunun altını çiziyorum, milleti bireyi, hak ve özgürlükleri muhafaza eden, adaleti, mülkiyeti can ve mal güvenliğinin koruyan bir unsur olarak toplumda yerini alıyor. Şunu özellikle sizlere hatırlatmak durumundayım; bizim ülke olarak son dönemde kaydettiğimiz ilerleme ve gelişme, dış politikadaki, ekonomideki başarılarımız kadar, demokratikleşme alanında ulaştığımız ileri standartların da bir net sında bir dostluk ve kardeşlicesidir. Bugün artık dün olduğu gibi
demokrasi ve hukuk güvenlik için heba edilmiyor. Sanal bir takım tehditler bahane edilerek özgürlükler kısıtlanmıyor. Devletin bekası mazeretine sığınılıp bugün fikirler, görüşler, düşünceler, potansiyel suçlu olarak değerlendirilmiyor. İşkence bir insanlık suçu olarak görülüyor ve sıfır toleransla işkenceye asla ve asla müsamaha gösterilmiyor. Çok zor bir coğrafyada terör mağduru bir ülke olmamıza rağmen, terörle, suçla mücadele demokrasi ve evrensel hukuk çerçevesinde yürütülüyor. Elbette henüz
kaydetmemiz gereken çok yol var. Ama işte burada biz bugün umudun temellerini atıyoruz. Sadece bir mezuniyet töreni gerçekleştirmiyor; gelecek adına, aydınlık bir Türkiye adına çok büyük bir gururu ve heyecanı paylaşıyoruz."
MEZUN POLİSLERE TAVSİYELER
Mezun komiser yardımcılarına da seslenen Başbakan Erdoğan, "İnanıyorum ki bugün mezun olan her bir kardeşimiz, görev aldıkları her bir kademede demokrasi ve hukukun üstünlüğünü en üst seviyede gözeteceklerdir. Bundan endişe duymuyorum. Bugün mezun olan gençlerimiz, kendilerini millete efendi değil, millete hizmetkar olarak görecek. Vazife aldıkları her şehirde ve her makamda milletin huzur, güvenlik ve refahı için ter dökeceklerdir. Asla umutsuz olmayın, özgüveninizi asla yitirmeyin. Önünüze çıkan
engeller sizi hedeflerinizden, ilke ve ideallerinizden asla saptırmasın. Bugün, bu mezuniyet töreninde sahip olduğunuz heyecanı, göreviniz süresinde muhafaza etmeye gayret edin. Zira sizler asil bir milletin evlatları, son derece asil bir teşkilatın mensuplarısınız. İşkenceye, kötü muameleye, insanlık dışı muameleye, en önde sizlerin karşı çıkacağına da yürekten inanıyorum. Unutmayınız ki, insan en kutsal varlıktır. 74 milyonun her bir ferdi. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağının her bir köşesi size
eşit mesafede olmak zorundadır. Kardeşliğimiz yüceldikçe, dayanışmamız arttıkça, terör de diğer sorunlar da artık varlık zeminini bulamayacaktır. İşte sizler bu ülkede kardeşliğin yücelmemesinde dayanışmanın artmasında, özellikle de devlet- millet kaynaşmasını daha da pekişmesinde en kritik noktada görev alacaksınız. Her birinize bu hayatınızın yeni döneminde üstün başarılar diliyorum. Gideceğiniz şehirlerin umudu, sevinci olmanızı özellikle rica ediyorum. Misafir öğrencilerimizin de ülkelerine halklarına
ailelerine bizim barış, kardeşlik ve dostluk mesajlarımızı, selamlarımızı iletmelerini temenni ediyorum" diye konuştu.
İÇİŞLERİ BAKANI GÜNEŞ
İçişleri Bakanı Osman Güneş ise, polis teşkilatının iyi eğitilmiş ve üstün vasıflı bu gençlerle yeni bir güç kazanacağını belirterek, "Vatandaşlarımızın polis teşkilatından isteği güvenlik ve huzur içinde yaşama isteğidir. Terör insanların can ve mal güvenliği daha çok tehdit eder duruma gelmiştir. İç güvenlik hizmetini iyileştirerek ve geliştirerek en iyi şekilde sunmanın gayreti içindeyiz. Diğer hizmetlerimizde olduğu gibi güvenlik hizmetlerinde de vatandaş memnuniyetini en ön planda tutuyoruz.
Güvenlik sağlarken özgürlüğe de önem veriyoruz. Çünkü özgürlüklerin olmadığı yerde güvenliğin de anlamının kalmayacağına inanıyoruz. Tüm çalışmalarımızı özget sında bir dostluk ve kardeşlürlük ve güvenlik dengesini gözeterek yapmaya gayret ediyoruz" dedi.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dereceye giren ilk 10 öğrenciye diplomalarını verdi. Başbakan Erdoğan, da dereceye giren 5 Türk ve 5 misafir öğrenciye diplomalarını verdi.
Daha sonra Polis Marşını okuyan mezun polisler, polis yeminin ettiler. Mezun polisler daha sonra törene katılan izleyicilere nefes kesen bir gösteri sundu.