'O zaman karşılıklı vuruşuruz'
TGRT Haber'e katılan Erdoğan, 'Seçime Doğru' programında gündemi değerlendirip AK Parti'nin projelerini anlattı.
Seçimin nabzı TGRT HABER TV’de atıyor. Başbakan Erdoğan, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Nuri Elibol ve Murat Odabaş’ın yeni anayasa, terör olayları ve gündemle ilgili soruları cevaplıyor.
İZMİR VE ANTALYA MİTİNGİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Kısa bir süre önce Antalya'daydım. Benim yaptığın en muhteşem mitingi oldu keza bugün İzmir de öyleydi. emniyet rakamlarına göre 150 bin kişi vardı. Coşku heyecan doruktaydı. Yerel yönetimler gerek izmir ve antalyada acaba ne yaptı diye sorulursa ben bir belediyeci olarak İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanı olarak bir çok yaşananlar var. Onları da bir belediyeci olarak aradım. Havaalanını biliyorsunuz. Çevre yolundan şehre gireceksiniz dereler var inanın eskiden bizim Haliç nasıl kokuyorsa aynen öyle kokuyor. Bir defa bu şunu gösteriyor. Ege'nin incisi Akdeniz'in güzel şehri neden böyle. Şimdi burada demekki yerel yönetimde bir acziyet var. Zor birşey değil bu.
Biz İzmir CHP'dir diye bakmadık. Biz tuttuk Gördes Barajı'nı süratle bitirdik ve İzmir'in içme suyu sorununu çözdük. Bunlar aslında büyükşehir belediyelerin kendi görevidir. Su olayını DSİ çözmez onların çözmesi lazım. Bizburada vatandaşımız var sıkıntı yaşamasın diye orada da su sorununu çözdük. Geçiyorum, şöyle bir iftira ile karşı karşıyayız. Halka bunu söylüyorlar. Diyorlar ki hükümet bize mali desteğini hakkımız olan parayı göndermiyor. Hangi belediye hakkı olan parayı almıyorsa bana belgelesin hemen ödeyelim. Eğer böyle bir şey varsa ben anında bu makamı boşaltırım burada durmam. İzmir'in şuanda içler açıcı olmayan bir durumu var.
İzmir'de gecekondu da çok yüksek. Bu çok ilginçtir. EXPO 2020 ile ilgili belediye başkanı veya hükümet benim arkamdadır diyerek Paris'e gitmesi lazım ama gitmedi. Ben garantörüm diyorum ama beyefendi götürmedi. Bundan öncekinde bizzat kendisi benimle görüştü götürdü. Şimdi neden götürmüyorsun anlamak mümkün değil. Aynı değişik bir versiyon yine İzmir'imizde biz İzmir'i turizmin, ihracatın önemli bir merkezi haline getirmek istiyoruz. Bununla ilgili de çok büyük yatırımlar planladık. Turizm bakanını, Ulaştırma Bakanını oraya boşuna göndermedim. Geleceğe yönelik, İzmir'in İstanbul, Ankara bağlantıları var. Çandarlı limanını ilk 10'a sokma planlarımız var. Aynı şekilde Turizmde ciddi bir sıçrama yapmak için kültür ve turizm bakanımızı oraya verdik.
Antalya'da durum daha da farklı. Şuanda Antalya'ya girdiğinizde benim elimde seçimde verilen vaatler var. Mega Proje 1 var. Başladı mı temelini attı mı? Hastane projesi. İkincisi Mega Proje 2 Üniversite kenti Antalya. Sorsunlar hangi üniversiteyi yapmış. Belediyenin üniversite ile ne işi var. Sayın Menderes sağolsun döneminde orada alt yapı diye bişey bırakmadı. Trafikte dalçıklarla kavşak düzenlemeleri ile herşeyi yaptı. Biz geldiğimizde yerel yönetime bir tane kavşak yoktu alt geçit yoktu ilk defa Menderes Bey ile bu oldu. Bakalım var mı böyle birşey. Mega Proje 3 Emekli kenti Antalya. Soralım bakalım Antalya'nın neresinde bu konutlar biz de bilelim teşekkür edelim. Ne yazık ki olumlu bir cevap verilmedi. Mega Proje 4 Merak etme hemşerim Güneş Topla benim için projesi geliyor diye bir projeleri varmış Antalya elektriğe para vermeyecekmiş. Sorun bakalım tüm Antalya halkına varmı böyle birşey. Bir defa Güneş Enerjisi en pahalı enerji türüdür. Bol enerjili birşey değildir. Bir başka proje bu daha ilginç, ilk etapta 10 bin ev hanımı ve 5 bin genci sigortalı ve meslek sahibi yapacağız. Yarım elma gönül alma projesi. Kaç tane ev hanımı kaç genci iş sahibi yaptı? Bunlar hep Kılıçdaroğlu vaatlerine benziyor. Belli ki akıl hocaları aynı. Çünkü aynı merkezden idare ediliyorlar. Çok enteresan birşey. Antalya engel tanımıyor, Antalya engellilerin engelsizce yaşadığı bir kent olacak. Acaba buna yönelik ne yapmış? Yaya kaldırımı ne kadar yaptı yaptığı yaya kaldırımlarında buna benzer ne var. Aksu Kepez döşeme altı, Antalya'nın yeni cazibe merkezleri diyor. Buranın marka olacağını söylüyor. Tabi bu vaatler tutuldu mu? Aksu Kepez Döşemealtı sakinleri kısa zamanda zenginleşecek diyor. Allah aşkına bunu bir araştırın. Ben seçime gittiğim gün Kepez'de okul açılışı yaptım. Kepez'de bunu yaptığım gün okula giderken bizim ilçe AK Parti kazandı orayı. Ana halterler tamamen Büyükşehir Belediyesine aittir. Gayet güzel bir şekilde belediye oradaki sakinlerle anlaşmış yolu genişletmiş açmış ve bu kardeşimize en ufak bir büyükşehir belediye desteği yok. İlçe belediyemiz oraya asfalt dökerek toz topraktan vatandaşı kurtarmış. Ben buradan aynı şekilde Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Bak senin beledieye başkanının verdiği söz bu afiş burada. Antalya'ya gittiysen ne ala gitmediysen adamlarını gönder bu sözler neden tutulmadı sor. Antalya'nın yeni merkezi Kepez. Sordum Kepez'li vatandaşa. Hiç uğramamış. Kepez hakikaten çok göç almış, fakir fukaranın yoğun olduğu bir yer. Sen oraya hiç uğramamışsın. Kepez'de iki üniversite birden açılacak hani nerede? Byöle birşey yok. Antalya'ya üniversiteyi biz açtık. Vakıf Üniversitesi. Bunun böyle bir derdi yok. Yoksul Kepez'li tapusunu alacak diyor kime ne tapu verdin? Dürüst değiller, mantık hep aynı ya tutarsa.
Ulaşım sorunu çözülecek diyor. Bu konuyla ilgili bişey söylemiyeyim. Biliyorsunuz raylı sisteme karşı çıktı hani çalıştırmayacaktın. Aynen hocasının sözünden gidiyor. Madem söz verdin tut dediklerinde de elimde sihirli değnek yokki diyor. Madem yoktu neden bu sözleri verdin. Bu işlerde çok mahir. Bir tane çocuk aşırı dozdan öldü. Bu mantık, bu kafada olan bir Antalya Belediyesi Antalya'ya birşey veremez. Benim milletim inşallah bu tuzağa tekrar düşmeyecek. Antalya'da halk gerçeği gördü, İzmir'de gördü. Antalya'nın İzmir'in de doğalgazını biz getirdik. Antalya tarihinde görmediği hizmeti bizim bu 8,5 yıllık dönemimizde gördü. İzmir aynı. Biz bu hizmetleri vermeye devam edeceğiz. Burası CHP yok başka birşey diye birşey yok. Hakları ne ise paralarını aksatmadan gönderiyoruz.
Hizmet siyasetine eser siyasetine oyunuzu veriniz. İdeolojik siyasete oy verirsek ülkeye yazık olur.
ULUSLARARASI BASIN KURULUŞLARININ OY VERMEYE İLİŞKİN ÇAĞRILARINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Bu çok isabetli olmuş. Demekki biz doğru yoldayız. Çünkü Türkiye ile ilgili kararı onlar veremez. Biz 3 Kasım 2002'de uluslararası medyaya gelmiştik. Yine biz hem ulusal hem de uluslararası medyaya rağmen geleceğiz. Söz de karar da milletindir. İsrail destekli oldukları için Türkiye'de AK Parti'nin iktidarından hoşnut olmazlar. Son zamanlar da bakıyorsunuz Kılıçdaroğlu bir medya ile görüştü Dayan Yorgo Kılıçdaroğlu geliyor diyor basın da bununla dalga geçiyor.
İŞTE KILIÇDAROĞLU'NUN MANTALİTESİ BU
Bizim oradaki çıkışımız insani bir görevdir. Aynı şeyi İsrail'de yangın çıktığında orada da söyledim. Bu görev hem insanidir hemde islamidir. Biz oraya bütün imkanlarımızla yetişmemiz lazım. Davos'taki olayda ben o plajdaki durumu unutamam ki. O taramada 7 kişiyi öldürdükleri anda o yavrunun annesinin babasının yanındaki çığılığı unutamam ki. Onun için benim çıkışım 'siz öldürmeyi iyi bilirsiniz derken' buna dayalı idi. Bütün bunlar yaşanırken Kılıçdaroğlu adeta bayram ediyor. Kalkıp diyor ki biz Mavi Marmara'yı göndermezdik. Niçin gidiyor insani yardım için. Hangi bayrak dalgalanıyor Türk Bayrağı. Sen nasıl bunu konuşabilirsin. Her gemi eğer bütün hazırlaması gereken belgeleri varsa istediği yere gider. Saldırı Uluslararası karasularda yapılıyor. Sen buna karşı nasıl 33 ülkenin insanının olduğu bu gemiye sahip çıkmazsın. Böyle birşey olabilir mi? İşte Kılıçdaroğlu'nun uluslararası mantalitesi bu, kendi bayrağına bakışı da bu.
Dış basın neden CHP'ye oy istiyor?
İşbirliği açık ve net ortada. Kalkıpta şu partiye oy verin dediği zaman onun asla demokratik bir yansıma olarak görmem. Aynı gazete AK Parti'ye oy istese onun da karşısına dikilirim. Sen kendi işine bak. Biz şuanda Gazze'deki mazlum kardeşlerimizin yanındayız. Dünyada STK'lar engellenebilir mi? Greenpeace'cileri engelleyebilecek mi? Biz engelleyebildik mi? Sen buna normalde karşı çıkamazsın. Bu bir de uluslararası ilişkiler noktasında. Belgesi var mı var. Bunu engelleyemezsin. Silah taşımıyorki bu. Gemide 1 tane silah yok. Sen buna nasıl engel olursun. Bu nedir bir uluslararası taşımacılıkta seyahat özgürlüğünü engellemektir. İsrail limanına gitmiyor ki. Sen ona karışamazsın. Son zamanlarda dolaşan bazı dedikodular var. ABD devreye giriyor. ABD bizden Mavi Marmara'yı göndermeyin gibi bir talepte bulunmadı. Kendileri ile görüşmeler de yapılabilir.
MHP'NİN DİYARBAKIR'DA BİR MİTİNGİ OLACAK. MİTİNGDEN ÖNCE OLAY ÇIKARTACAKLARI İDDİASI İLE TUTUKLANAN İNSANLAR OLDU. DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE SEÇİMDEN VE ŞİDDETTEN TERÖRDEN NEMALANAN KUTUPLARI VE TABANLARI FARKLI PARTİLER VAR BUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Geçenlerde söyledim doğu illerde CHP ve BDP ortaklığını görüyoruz, batıya doğru geldiğimizde CHP, MHP, BDP ortaklığını görüyorsunuz. Bugün bir bağımsız aday İstanbul'da istifa etti. Şimdi bu çalışmanın en açığı Hakkari'de olandır. Hakkari'de CHP'nin aldığı oy belli. Adeta yok gibi. Benim mitingimden sonra Sayın Kılıçdaroğlu oraya gitti. BDP'liler orada KCK'ya tepki istiyor. Kılıçdaroğlu özerklik vereceğiz aynı Avrupa'dakiler gibi. Demokratik özerklik ilanını orada yaptı mı yaptı. Bir diğeri Başsavcı'ya sorma şartı. Kılıçdaroğlu KCK tutuklamalarını sordu Başsavcıya. BDP'liler CHP'den ana dilde eğitim sözü de istedi. Devamlı kurusıkı kendine göre kabadayılık yapıyor. Dürüst ol dürüst. Herkes de desin ki ortada ana muhalefet partisi var. Gelelim Elazığ'daki olaya. Burada kalkıpta desteklemenin anlamı yok ses kasedi var. Bu da ortada. Bir başka olaya bakıyoruz burada yine katılmadıkları yerde BDP talimat veriyor birinci derecede CHP'yi, o güçlü değilse MHP'yi destekleyin deniyor. Bu çalışmalar hep yapılıyor. Biz arazideyiz bunu hep görüyoruz. Bütün amaç hedefte AK Parti. Hakkari'de bütün BDP'lilere CHP bayrağı dağıtılmıştı ve bir tane Türk bayrağı yoktu. MHP buna ses çıkartmadı. Ardahan'a gitti ve özerklik sözünü burada inkar etti. Yerel özerklik için avrupada olduğu gibi taraftarız. Ya biz yaptığımızda sen buna karşı çıktın. Millet 12 Haziran'da bunu gereğini yapacaktır inanıyorum ben buna.
SON DÖNEMDE MALUMUNUZ SURİYE'DE ÖNEMLİ GELİŞMELER OLUYOR. EN SON BUGÜN GENEL DEVLET BAŞKANI YARALANDI. BU AYNI ZAMANDA BU ÜLKELER NEZDİNDE SİZİN DE ETKİNİZ OLDUĞUNU BİLİYORUZ. TÜRKİYE'DEKİ SEÇİMLER BU BÖLGELERİ NE KADAR İLGİLENDİRİYOR?
Bu seçim atmosferinde daha önceki desteği tam gösteremiyoruz. Ben biraz Suriye ile ilgilendim, Libya'ya özel temsilci gönderdim. Dün değil önceki akşam Beşar Esad ile görüştüm. Bunu hatta bazı programlarda da açıkladım. İçeriği noktasında bazı şeyleri kendisiyle paylaşmak istedim. Bunun daha geliştirilmesi yaygınlaştırılması konusunda tekliflerim oldu. Bırakın kurmak isteyen partisini kursun. Şartlarını getirin bizden destek istiyorsanız destek veririz dedim. Kendileriyle ciddi irtibatlarımız tavsiyelerimiz oldu. Antalya'da muhalif kesim geldi toplantılar yaptı. Bunları kendileri ile paylaştık. Yakın takipçisiyiz, Libya'yı takip ediyoruz. Özel temsilcilerimizle çok daha farklı şekilde görüşeceğiz.
O ZAMAN 12 HAZİRAN SEÇİMİ İSLAM DÜNYASI İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ
Bu zaten beklenti. Onlar da bütün duaları ve gayretleri ile yanımızdalar.
2011 SEÇİMLERİNE KADAR BİR PARTİ LİDERİNİ HEDEF ALACAK KONUŞMALARINIZA ŞAHİT DEĞİLDİK. SON SEÇİMDE KILIÇDAROĞLU NEZDİNDEKİ SÖYLEMLERİNİZDE BİRAZ SERTLEŞME VAR. BU ÜSLUBUNUZ DA ELEŞTİRİLİYOR. BİR MUHALEFET PARTİSİNİ GEREĞİNDEN FAZLA MI CİDDİYE ALDINIZ BU YÖNDE ELEŞTİRİLER VAR BUNA NE DİYECEKSİNİZ?
Bir defa sert eleştiri nedir? Bunun örneğini verir misiniz? BAna deyin ki şöyle bir ifade kullandınız veya ne üzerine bu ifadeyi kullandınız deyin. Böyle bir kampanya var. Bakın bana hala örnek veremiyorsunuz. Bir tane örnek verirseniz onun üzerinden cevaplayabilirim. Ama örnek veremiyorsunuz. Demek ki siz de bu kampanyanın etkisinde kalmışsınız. Bizde proje var. Bunlarda Türkiye'nin iktidarına soyunanlarda acaba bir proje var mı? Siz bir aile sigortası veya kalkıpta her kadına 600 TL vereceğiz derseniz bunlar güvenilir olmaz. Biz zaten bunları bir çok alanda vatandaşımıza veriyoruz.
Cizre'de yurt yakılıyor. Bunu görmeyeni ben ortada bırakamam. Hopa'da bizim konvoyumuzu taşa tutanları, bütün konvoy taşlanıyor ve bunun neticesinde isabet alan bir polisimiz yere düşüyor ve kalkıpta arkadan gelen araçların altında da kalabilirdi ameliyata giriyor ve hala uyutuluyor 4-5 gün oldu. Kalkıpta bir genelbaşkanlar nezaketen de olsa bir geçmiş olsun demez mi? Ne diyor rüzgar eken fırtına biçer diyor. Bu ifade karşılıksız mı kalsın? İkide bir çocuklarımızla uğraşıyor, ailemle uğraşıyor. Bütün bunlar karşısında susayım mı? Söylenmedik laf bırakmadılar. Bunlar bırakılmayınca ister istemez sizler de bunları cevaplamakzorunda kalıyorsunuz. Şuanda CHP'nin Genel Başkanı'nın konuşmaları yalanları iftiraları takip edilebilecek durumdan çıktı. Yürüyen yalan dedim, koşan yalan dedim artık dayanamadım uçan yalan dedim. Bu işi çok da pişkin yapıyor. Diğerine bakıyorsunuz Sayın Bahçeli o ne hakaretler artık bir küfür kaldı. Diğerini konuşmama bile gerek yok. Onlar sırtını terör örgütüne dayamış güya özgürlük demokrasi mücadelesi veriyorlar. Kepenkleri kapattıracaksınız, yurtları bombalattıracaksınız, seçim araçlarını taşa tabi tutacaksınız ondan sonra da özgürlük demokrasi diyeceksiniz. Şuanda bizim milletvekili adaylarımız tehdit ediliyor. ihlasondakika.com Bu mudur demokrasi. Biz bunların karşısında el pençe divan mı duralım. Her zaman diyorum 'Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum diye' ne ise hakkı onun hakkını vermek zorundayım. Yaptığım budur. Asla hakaret etmem. Fırtına eken rüzgar biçer. Herşeyi söylüyorlar.
CHP LİDERİ PARTİNİZİ ŞAHSINIZI TEPEDEN TIRNAĞA YOLSUZLUKLA SUÇLUYOR KENDİSİNİ DE SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK OLARAK GÖSTERİYOR. SON ZAMANLARDA BU YOLSUZLUK ETİKETİNİ DOSYA BİLE OLMADAN İSİMLERİ RAHATLIKLA ZİKREDEREK ARTIK BU ETİKETİ ÇOK KOLAY YAPIŞTIRIYOR. TÜRK SEÇMENİ DE YOLSUZLUK KONUSUNDA HASSAS. BU KONU SEÇMENE NASIL YANSIR?
Ben tabi seçmenimizin bu yalanlara inanıp inanmayacağına itimat etmiyorum. Beni dünyanın en zengin liderleri arasında gösteriyorlar. Bir insan bunu kullanırken neye dayanarak kullanır. Bizim bütün beyannamemiz meçliste var mı var. Sen o Meclis'teki beyannameye göre konuşabilirsin onun dışında konuşamazsın. Onun dışında konuşursen belgen olması gerekir. Ya bu adam zengini tanımıyor veya atayım çamuru ya tutarsa diyor. Ben buna cevap vermezsem bu çamur benim üzerimde kalmaz mı kalır. Benim Kayseri Belediye Başkanım için dosya dosya dedi bana birşey gönderdi. Ve o yakasına sarıldığı kişi afedersiniz sahtekarın teki. Belediye Başkanımızın başvurusu ile cezaevine girmiş. Gönderilen şey vesika değil, kaldı ki bunu yargıya ver yargı değerlendirsin.
Aynaya bakıyor kendini görüyor ondan sonra da diyor ki kendi bakanlarını yolsuzlukla suçladı. Ben dedim neden dava açmıyorsunuz açın bu adama davayı. Bu davayı açtığınızda bana sorduğunuzda ben o zaman vereceğim cevabı siz de göreceksiniz o da görecek. Yolsuzluklar noktasında şunu söylüyorum. MHP hükümetinden biz bu ülkeyi nasıl aldık. Şuanda geldiğimiz nokta neresi. Eğer yolsuzlukların olduğu bir hükümet olsaydık biz, ihlassondakika.com milli gelir bu rakamlara kadar çıkarmıydı? Merkez bankasının döviz rezervi 97 milyar dolara çıkarmıydı? IMF'ye borç 23,5 milyar dolardı 5 milyar dolara düşer miydi? Yolsuzlukların hükümeti olsaydık 163 bin derslik yapabilir miydik, şu 8,5 yıl içerisinde 13 bin 600 km duble yol yapabilir miydik? Türkiye'nin kurulu enerji gücünü iki katına çıkartabilir miydik? Düşünün bu ülkede bizden önce hatırlayın ziraat bankası görev zararı ilan ediyordu, halk bankası aynı. Şuanda böyle birşey var mı? Tam aksine şuanda ziraat ve halk bankası dünyanın sayılı bankaları arasına giriyor.
Bizim halkımıza ve hakka taahhüdümüz var. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ne yeriz ne yedirriz. Dünyanın en zengin başbakanı gelse bunu ispat edemez. Benim bütün beyannamem TBMM'dedir. Onunki de orada. Hani bunun hiç villası yoktu Balıkesir'de çıktı villası. Bu böyle. Benim de kirada oturduğum yeri kalktı villası diye verdi. Bunlar çağın gerisinde kalmış şeyler. Çocuklarımla ilgili şeyler ben bunlara pek takılıp kalmak istemiyorum. Büyük düşünelim biz.
BİR HAFTA KALDI SEÇİMLERE. SEÇİMLERİN SONUCU HAKKINDA ORAN OLARAK, ÇIKACAK OLACAK SONUÇ, ANAYASA İÇİN MALUM ÖNEMLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Herşeyden önce oran falan kamuoyu araştırmalarında görüyorsunuz. Artık bu da seçim yasaklarıyla bitti. Ama inşallah birinci biz olacağız. Ancak milletimiz bize anayasayı değiştirme gücünü bize verir mi vermez mi bunu bilemem. Biz her zaman kollektif aklı çalıştıracağız. Meclis'te tüm gurubu olanlarla çalışmak, STK'ları buna katmak istiyoruz. Şuana kadar çalışmalarını yapanlar var. Bütün bunları bir havuzta toplayarak çalışma yapacağıız. Biz biliyorsunuz aslında bu 26 maddelik paketten önce CHP, MHP ile birlikte çalışmak istedik. Gelsinler kahvelerini içip gitsinler dediler. Bunlar çözümden yana değil. Olmadı biz de mevcuttan gideceğiz. Neticeyi Meclis tablosunu görmeden bişey diyemem. Eğer bizi oraya millet getirdiyse ve 367'i aşıyorsak referanduma götürmek gereksizdir. Biz yüzde 34,4 ile yüzde 65'ini aldık yüzde 47 ile de yüzde 65'ini aldık. Adrese dayalı nüfus kayıt sebebiyle milletvekili sayıları da azaldığı için belki birinci gelecek partinin aleyhine çalışacaktır. Demokrasiyi çok önemsiyoruz, onu önemsediğimiz kadar da ekonomiyi önemsiyoruz.
HÜKÜMETİ ALDIKTAN SONRA TÜRKİYE BİR GLOBAL KRİZE GİRDİ. TÜRKİYE DÜNYADAKİ ÜLKELER ARASINDA EN AZ ETKİLENEN VE EN ÇABUK ATLATAN HÜKÜMET OLDU. BÖYLE BİR EKONOMİ BÖYLE BİR KRİZDE ÇOK BAŞARILI ÇIKTI. SON GÜNLERDE TÜRKİYE BİR DERECELENDİRMEDE ARTIŞ BEKLERKEN HEMEN EL ALTINDAN PİYASALARA MESAJ VERİLİYOR CARİ AÇIK ARTIYOR DİYE BUNUN İÇİN NE DİYECEKSİNİZ?
Biz 2008'de bizim zirve dönemimizdi 2009'da yakalandık krize. Bu dedim bizi teğet geçecek dedim dalga geçildi. Çok kısa zamanda hatta olumluya doğru geçmeye başladık ve 2010'da tekrar tırmanışa geçtik. O dönemde de yanılanlar bu dönemde de yine böyle bir felaket tellallığını yapıyorlar. Ben bu uluslararası kredi kuruluşların katıldığı bir toplantıya katıldım. Batmakta olan ülkelerin notunu arttırıyorsunuz, yükselişe geçenleri düşürüyorsunuz. Yoksa siz de siyasete mi soyundunuz dedim. Lütfen siz de rakamlar ne ise bunlar üzerinden değerlendirme yapın. Fazla geçmeden hemen Yunanistan'ı düşürmeye başladılar, Türkiye'nin hemen notu yükselmeye başladı. Aynı olayı tekrar başlatıyorlar. Düşünemiyorlar, en kabadayı çıkanı durağan gösteriyorlar.
Cari açık noktasında benim hiçbir endişem yok. Kim ne derse desin. Türkiey yere sağlam bastığı sürece biz bunları rahat rahat aşarız. Bunlar da toparlanıyor. Bunu regule eden bir anlayışımız var. Özellikle Türkiye güvenilir bir liman olduğu için adam parasını burada değerlendiriyor. Bir çok yerlerde bakıyorsunuz bazı isimlerini vermeyeceğim kuruluşlar Türkiye'yi değil de farklı ülkeleri yatırım noktasında gösteriyor. O ülkelerde kurumlar sağlıklı değil ama Türkiye bu yönden çok güçlü. Hele hele bizim yatırım ajansımız bunu çok iyi takip ediyor. Nerede takılıyorsanız ben sizin hizmetinizdeyim dedim. Onun için 2012'yi bu noktada çok önemli bir yıl olarak görüyorum. Yatırımlarla beraber çok daha iyi bir konuma geleceğiz. 2012 Türkiye'nin reel yatırımlarda bir sıçrama yılı olacaktır. Bunu hep birlikte yaşayacağız. Cari açık noktasında da bunu yaşayacağız zaten. Biz bu işleri çözeriz.
VALİ İKTİDARIN EMRİNE GÖRE HAREKET EDİYOR DİYE MUHALEFETİN ELEŞTİRİLERİ VAR. BUNA KATILIYOR MUSUNUZ?
Bu konuda en son konuşması gereken parti CHP'dir. CHP'nin il başkanları illerin valileri idi biliyorsunuz. Tek partili dönemde. Zaten çok partili döneme geçtikten sonra CHP tek başına iktidar olamadı ki. Millet yaka silkiyordu. Bizim valilerle ilgili böyle bir tasarrufta bulunmamız asla söz konusu değildir. valilerin nasıl atandığı bellidir. İçişleri Bakanı bize teklif eder, biz Cumhurbaşkanı'na teklif ederiz üçlü kararname ile çıkar. Burada böyle bir mekanizma geldiğimizden beri çalışıyor. Biz diyelim ki hükümet olarak Sayın Sezer ile farklı bir zihniyetin insanıydı Cumhurbaşkanı olarak çalıştık. Bir çok zamanlar oldu Valilerin atamasını engelledi, kurumların başkanları bize hep engeller çıkardı. Gerekçe sorduğumuzda bize gerekçe bile vermediler. Böyle olduğu halde sürekli bu noktalarda müdahalesi olmuştur. Şuanda çok daha sağlıklı şekilde yürüyoruz. Çünkü biz de Vali olarak atamayı planladığımız adayları arkadaşları ona göre seçiyoruz, değerlendiriyoruz ve illerimize gönderiyoruz. Bunları AK Parti'nin valisidir diye değerlendirmek ayıp oluyor. Böyle bir anlayışa ülkeyi götürmek ayrımcılığın bölücülüğün ta kendisidir. Valiler bütün vilayetlerin orada yaşayanların bütün siyasi parti mensuplarının valisidir. Her şeyden önce üst düzey bir bürokrattır. Bunlara böyle bir yaklaşım göstermek geçmiş alışkanlıkklarıın bozulmasından kaynaklanıyor olabilir.
BAŞBAKAN İŞADAMLARINA BASKI YAPTI, İŞADAMLARI ÖZGÜN KONUŞAMADI DENİLİYOR. BASIN PATRONLARI ÖZGÜR DAVRANAMADI DENİLDİ. BUNA İLİŞKİN SİZİ HER MEYDANDA ŞİKAYET EDİYOR BUNUN İÇİN NE DİYECEKSİNİZ?
Kendisine bir çıkış yolu bulması gerekiyor. İftira at tutmazsa iz bırakır deniyor. Bir defa medyaya bu kadar baskı yapıldığı için mi medya bu kadar çirkin baskılar hakaretler yapıyor. Türkiye'nin şuanda en çok satan gazeteleri veya grupları bunları destekliyor. Partime de şahsıma da yönelik bir çok kampanya yapıyorlar. İsim mi vereceğim. Ben bunlara baskı yapıyorsam bu yola başvuramazlardı. Bizim asla böyle birşey yap0mamız söz konusu değil. Devletin yapması gereken görevleri var. Bu görevler hakkaniyetle yerine getirildiği için rahatsız oluyorlar. Şimdi bu alışkanlıklara müsade edilmeyince rahatsız oluyorlar. Öyle edep dışı atılan başlıklar var ki anlatılamaz. Köşe yazarlarından tutun da manşet, sürmanşetlerine kadar. Ben avukatlara diyorum ki bana sormanıza gerek yok. Hukuka aykırı ne görüyorsanız gereğini yapın bütün gelirlerin sahibi de sizsiniz.
Sermaye konusunda kendileri söylüyor. En büyük sermayeyi biz bu dönemde gördük. Arkamdan başka konuşuyorlarsa ben ne yapabilirim. Bunu anlamak da mümkün değil. Kalkıpta bizim farklı şekilde dünyada hiçbir sermaye açık net ben şu partiyi destekliyorum veya şu parti şöyle olacaktır, birinci olacaktır gibi bir açıklamada bulunmaz. Biliyorlar ki her gelen iktidarla çalışacaklardır.
Senin siyasi bir düşüncen olabilir. Bunu kalkar sandıkta ortaya koyarsın. Ama ben siyasetin içinde bulunacağım diyorsan açık net girersin siyasete. O zaman karşılıklı vuruşuruz. Biz bugüne kadar bunu yaptık. Bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceğiz.
BİZ 10 GÜNDÜR PROGRAM YAPIYORUZ EN ÇOK SORULAN SORU SÖZLEŞMELİ MESELESİYDİ. ESKİ SİYASETÇİLERDEN KALAN BİR ENDİŞE İLE BU YAPILACAK MI DİYE SORULAR GELİYORDU RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI BİZ DE BU YÜKTEN KURTULDUK. BUGÜN YİNE ÇOK YOĞUN SORU ALDIK. BİR TEREDDÜT VAR. BELEDİYEDEKİ ÇALIŞANLAR DA BUNA DAHİL OLACAK MI? SÖZLEŞMELİLERİN DIŞINDA ÖĞRETMENLER BİZİ SORU YAĞMURUNA TUTTULAR. DAHA ÖNCE SAYIN MİLLİ EĞİTİM BAKANI AĞUSTOS'TA 55 BİN ÖĞRETMEN TAYİN EDİLECEĞİ ŞUANDA 10 BİN DENİYOR.
Bu 55 bin öğretmen tekilfi bize geldiğinde biz bu yıl için 40 bin öğretmeni planladık. Bunu gerçekleştirdik. Şuanda 2011 yılı için bütçede 40 bin kadrolu öğretmen planlanmıştı. Bunun 30 bini 1 Haziran'da yapıldı. Kanun hükmünde kararnamenin çıkartılması ile yeni bir durum oluştu. ihlassondakika.com Arkadaşlar incelediler belki de Ağustos sonunda 10 bin atama daha yapmak suretiyle bu sayıyı 40 bine çıkarmış olacağız ve 24 bin 270 yeni öğretmenin ataması yapılmış olacak. Bunlar da kadrolu olarak görevlerine başlamış olacaklar. Sayı 205 bin 894 olacak. Öğretmen olarak da 69 bin 967 olacak. Bunun dışında hemşire ebe var, sağlık memuru var, büro personeli var, mühendis mimarlar var.
SİZİN HÜKÜMET ETTİĞİNİZ 8,5 YILA GENEL MAKRODÜZEYİNE BAKTIĞIMIZDA İYİ BİR MESAFE KATETTİĞİNİZİ GÖRÜYORUZ. ULAŞTIRMADAN BAŞLAYARAK ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM DAHA BÜYÜK HAYALLERİNİZ VAR MI? BU ALANDA GERÇEKTEN TÜRKİYE EPEY BİR MESAFE KATETTİ. DAHA SONRA DA EĞİTİM VE SAĞLIK PROJELERİNE İLİŞKİN DÜŞÜNCELERİNİZİ ALALIM.
Ben şu işe hava taşımacılığından başlayayım. biz göreve gelidiğimizde THY dışında herhangi bir firma yoktu. 2 Merkez'den 25 noktaya toplam 8,5 milyon yolcu taşınıyordu. O günün uçuş haritası bu. Bugün ise aslında 7 havayolu çalışıyor, 7 merkezden 46 noktaya taşınan yolcu 50,5 milyon. Bu Türkiye'de benim vatandaşımın cebinin ne denli dolduğunu ve rekabetin getirdiği rakamlarla neredeyse otobüs fiyatına uçakla seyahat ediliyor. Bugünün haritası da bu. İşte AK Parti'nin hava taşımacılığını nereden nereye getirdiğini gösteriyor. Dünyanın bizden önce gidilmedik bir çok yeirne biz şimdi gidiyoruz. Şimdi bu hava taşımacılığının tablosu.
Bu da demiryolları, raylı sistem. İlginç olan şu. önümde hedeflenenler var bir de inşaatı tamamlananlar var. Şimdi Ankara eskişehir hattı işletmeye açıldı. Ankara Konya inşaatı tamamlandı deneme seferlerini yapıyor. Dün gördük, ticari şeylere başlamadığı için yasaklar oludğundan binemedim. Şuanda bizim şurada gösteriyor. Kırmızı olanlar tamamlananlar, siyah olanlar inşaa edilenler. Ankara İstanbul hattı devam ediyor. İnşallah bu da artık kısa sürede bitecek bir de yeşil olanlar bunlar da programa alınan yüksek hızlı demiryolu hatları. Bunun üzerine 2023'te yapacağımız yüksek hızlı tren olmak üzere 25 bin km demiryolu ile hizmet vereceğiz. Burada 2023'e kadar yapılacak olanlar kırmızı görünüyor. 2035 var ondan sonra onlara girmiyeyim çünkü bizim şuanki hedefimiz 2023.
Şimdi 2002 yılı sonu itibari ile Türkiye'de yani biz göreve geldiğimizde Türkiye'de bölünmüş yolların toplamı 4387 idi bir de otoyollar vardı 1714 km toplamda 6100 km. Haritanın görünüşü ortada. 2010 Yılı sonu itibari ile biten bölünmüş yollar hani biz diyoruz ya 13 bin 600 km diye tamamı 19 bin 700 km. Bu yıl sonuna kadar biz bunları büyük ölçüde tamamlayacağız ve 2015 yılı sonunda da 26 bin 300 km'ye ulaşacağız. Türkiye ise bakın ne hale gelecek. Toplamda 26 bin 300 km bölünmüş yol olacak. 2023'te ise bakınne hale geleceğiz. Yol medeniyettir. 8,5 yılda 13 bin km nasıl bitirdiysek ikinci 15 bine başlıyoruz. 46 Tane de havaalanı çalışıyor. Bütün terminalleri ile modern terminal binalarına sahipler. Batman'a gittiğinizde kim böyle bir havalimanı bekler. Hatay aynı şekilde. Yüksekova'da havaalanı yapıyoruz, Iğdır'da bitmek üzere, Şırnak'ta havaalanı yapıyoruz. BDP'nin rahatsızlığının altında bu yatıyor. Yıllarca devlet buraya gelmedi sizi ihmal etti hep bunu işlediler. İktidar buralardaki tüm oyunları bozarak denge temin ederken, bu insanları benim kürt kardeşim diyerek kucaklarken rahatsız oldular. Devletin imamının arkasında namaz kılmıyorlar. Birisi çıkıyor gerekirse camileri ele geçiririz diyor. Orada Cuma namazı kılınıyor öbürleri arka tarafta ayrı bir cuma namazı kılıyor. Cuma Cemdir, bütünleşmedir. Böyle Cuma mı olur? Kürt kardeşlerimizin hassasiyeti burada. Bunların lideri ne diyordu Kürtlerin dini zerdüştlüktür diyordu. Zihniyet bu. Yurtlara ve imamlara saldırının sebebi de bu. Sabah namazını kıldırıyor evine dönerken şehit ediyorlar. Tehdit ediyorlar. Cizre'deki yurtlardaki yavrularımız Kürt, gittim ziyaret ettim. Bunların suçu İHL'de öğrenci olmak mı? Bu kepenklerini kapattırdıkları esnaflar kürt değil mi? Utanmadan diyorlar ki bunlar kendileri kapatıyor. Ertesi gün zabıta dayanıyor.
SİZİN MİTİNGİNİZDE GÖRDÜK, DİYARBAKIR BUNA DİRENDİ. DİYARBAKIR HALKI MEYDANA GELDİ.
Evet evet bizim mitingimize geldiler.
MİLLİ EĞİTMİ KONUSUNDA HEP ŞİKAYETÇİ OLUNMUŞTUR. BİR TAKIM GELİŞMELER YAŞANDI DÖNEMİNİZDE DERSLİK SAYILARI ARTTI. DAHA ÖNE ÇIKARTACAK NELER YAPACAKSINIZ?
Geldiğimizden bu yana 163 bin derslik yaptık, bilişim teknolojileri sınıfını okullara biz kurduk. Çocuklarımızın kitapları yoktu. Bir hamle yaptık bütün yavrularımızın kitaplarını okullar açılırken sıraların üzerine yerleştirdik. Birinci hamur kağıda. Sosyal güvencesi olmayanlara ücret ödüyoruz.
Bu yıl dedik ki Fatih Projesi ile okullardan kara tahtaları kaldırıyoruz. Burada artık Milli Eğitim Ulaştırma Bakanlığı müşterek bir çalışma içerisine giriyorlar. bilgisayar donanımlı akıllı tahtalarla internet ağıyla dünyaya bağlı olacaklar. Öğrencilerimize de birer tane elektronik kitap vereceğiz dedi. Bu elektronik kitapla da hiçbir aksamaya fırsat vermeden dersler burada girili zaten. 4 Yıl içinde bu projeyi tamamlayacağız. Şuanda ön hazırlıklar tamam. Bunlar ücretsiz olacak. Zengin fakir ayrımı yapılmayacak. Kitapları da isterlerse kullanabilirler. Artık bu öyle ağır çanta olmayacak. Bununla beraber zengin fakir ayrımı yok, bütün öğrencilere ücretsiz verilecek. Diyorum işte Amerika'da George, Almanya'da Helga, Hans kullanıyor da benim ülkemde Ömer'im, Furkan'ım, Semih'im, Ayşe'm, Fatma'm, Nilüfer'im neden kullanmasın. Hemen üretim başlayacak, üretimin ardından da 4 yıl içinde bütün okullara bunlar yerleşmiş olacağız.
YGS'YLE İLGİLİ KONUDA ÇOK CİDDİ BİR KAMPANYA YÜRÜTÜLDÜ
Benim aldığım bilgi kopya olmadığı noktasındadır. Doğrusu ben ikna olmadım. Bütün mesele imtihanın ardından gönderilen mektuptur. Açıklamalar sadece sitelerine konulmuş olsaydı yeterliydi. Ne oldu bu iş yargıda bunu sonuna kadar takip edeceğiz. Bazı merciler hala bunu kaşıyorlar: Bir de Kılıçdaroğlu bunu kaşıyor. Ben ne kadar gencin oyunu alırımın derdinde. Bakın şuanda diyelim ki 1 yıl önce mevcut ÖSYM Başkanı'ndan önceki başkan döneminde KPSS'de yolsuzluk oldu. Aynı aileden aynı puanı alanlar oldu. Onun hakkında bir kampanya yürüttüler mi neden yürütmediler aksine onu övdüler. Ben şuanda bu süreçte öğrencilerimize gençlerimize derslerine iyi çalışmalarını inşallah başarılı bir şekilde bu sınavlardan çıkacaklarına inanıyorum, kendilerine de Allah yar ve yardımcıları olsun diyorum.
SAĞLIK DÖNEMİNDE DE ÇOK FARKEDİLEBİLİR BİR DEĞİŞİM OLDU. BUNDAN SONRA NELER YAPMAYI DÜŞÜNÜYORSUNUZ? SAĞLIKTA BEKLENTİNİN ÖTESİNDE BİR DEĞİŞİM YAŞANDI.
Bizim en büyük projemiz hastanelerin birleştirilmesidir. Devlet koordinatör olmalıdır. Eskiden memurlar, devlet hastanelerine, işçi de SSK'ya giderdi, işadamları neyse özel sektör hastanelerine giderdi. Dedik ki burada haksızlık var. Biz de başına birşey gelen diğer hastanelere yakın da olsa gidemeycek. Bunun aşılması lazım. Ben SSK'lıyım. 90'lı yıllarda Sayın Kılıçdaroğlu Genel Müdür'dü. Devraldığı SSK iyi bir noktadaydı, o devraldıktan sonra batmaya başladı, yönetilemedi. Ciddi manada sorunlar yaşandı. Belgelerle gözler önüne serildi. Kalkıp kendini savunamadı. Bugün yanılmıyorsam bir gazetede belge olarak yayınlandı. Ben bunru ayrıca açıkladığımda bundan rahatsız oldular. Önümde benim iki tane farklı belgeler var. Bununla bizden önceki hastanelerin durumları ile Sayın Kılıçdaroğlu'nun SSK dönemi bundan daha da beterdi öyle zannediyorum. Şu bir ameliyathane 3 Kasım 2002 seçimleri bir gün öncesi. O zaman bunu çektirdim ki durumu görelim diye. Şurada gördüğünüz bir takoz. Ameliyat masasının başlık kısmının altındaki takoz. Hijyenik şartlar tertemiz gördüğünüz gibi. Marangoz atölyesi midir ne olduğu belli değil. Aynı şekilde şu da ameliyathanenin girişinin durumu.
Şimdi ise aynı hastanenin 2006'daki durumunu gösteriyorum. Bu da yine aynı yerin giriş kısmı. İşte yan yana gösteriyorum ki farkı göresiniz. Biz insanı öne çıkartan bir yapı ile buralara geldik. Devlet önde değil arkada, millet önde olacak. Devlet milletinin hizmetkarı olacak efendisi değil.
İşte bu karbulans. Kızakla taşınıyor hasta. Milliyet Gazetesi'nin 2000 yılı gazetesi. İşte bu da bugünkü. Lastikli değil paletli ambulans. Kar bölgelerinde sıkıntılı bölgelerde bunlarla hizmet veriyoruz. 150 Tane daha gelecek. Şu da çok enteresan. 1999'da 4. Kattan düşen Merve'ye Fransa uçak gönderiyor ve aldırıyor. Şimdi bugün 18 noktadan helikopter ambulanslarla çalışıyoruz, 2 tane de jet ambulansımız var. Acaba 99'da iktidarda olanlar neden bunu Fransız'lara yaptırdılar. Bakınız nereden nereye geldi.
Şurada 2002 yılının kuyruk çilesini görün. Altında da insan odaklı hizmet geliyor koltuğunda oturuyor, kayda giriyor, kendisine hemen numaratörlerden numara veriliyor oradan geçiyor muayenesini oluyor. Nereden nereye geldik. Artık bu kuyruklar yok bitti.
Şimdi yeni bir adım atıyoruz. Hedef şuanda ilk etapta büyükşehirlerimizde 22 adet şehir hastanesi kurmak. Bunlar o şehrin en büyük en ileri teknoolji ile donatılmış hastanesi olacak. Ankara, İstanbul, İzmir'de iki tane olacak. Bunlarla birlikte bu sayı 31'e çıkacak. Hedef ilk etapta büyük şehirlerde bunları kurmak. Mimariden tutunuz, ileri teknolojiye kadar mükemmel olacak. Şehirde başka hastaneler de olacak. Örneğin Ankara'da Sincan'da da olacak, Bilkent'te şehir Hastanesi olacak. ilk müdahalede o ilçelerdeki hastanelerde de müdahale yapılabilecek ama daha ileri birşey gerekiyorsa o zaman şehir hastanesi. Bunlar yürüyen bantları ile yürüyen merdivenleri ile. Yaşlıları dışada sedyede gezdirilmeyecek bunlar tarih olacak. Şuanda bunlarla ilgili Etlik, İstanbul projeleri hazır, ihalesi seçimden sonra hemen isimler belirlenmiş olacak ve hemen dozerler bu inşaatlarda çalışmaya başlayacak 2-2,5 yılda bu hastaneleri hizmete alacağız.
12 EYLÜL REJİMİ İLE İLGİLİ YARGI BİR SORUŞTURMA BAŞLATTI VE BU DARBEYİ SORGULAMAYA BAŞLADI. REFERANDUMDAN SONRA BUNA İZİN VERMEYCEĞİNİZ SÖYLENİYORDU. AMA YARGI BUNU BAŞLATTI. TÜRKİYE'NİN GÜN GÜN DEMOKRATİK STANDARTLAR AÇISINDAN BU NOKTAYA GELECEĞİNE İNANIYOR MUYDUNUZ?
Eğer demokrasiye inancınız varsa Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna inanıyorsak kimsenin bu tür şeylerden çekinmemesi gerekir. Türkiye çok ciddi bir değişim dönüşüm yaşıyor. Bu dönüşüm noktasında da demokrasi ciddi bir güç kazanıyor. Biz ısrarla ileri demokrasi anlayışını kullanıyoruz. Evet bu ülkede ileri demokrasi hakim olacak. 26 Maddelik pakette halkımızın teveccühünü gördünüz. Temel hak ve özgürlükleri devlet benim hak ve özgürlükler noktasındaki mağduriyetimi giderecek diye inandım. 12 Eylülde mağdur kalanlar onların evlatları hepsi haklarının aranmasını istiyor. Şidi bu süreç yargıyla ilgili de bir süreç. Yasalar da buna müsade ediyorsa hukukta bunun yeri varsa öyleyse bu adımların atılması gerekiyordu bu adımlar da şuanda atılmış vaziyette. Süreç yargıya aittir ne yapar onu ben bilemem. Yaygarasını yapmanın da hiç gereği yok.
BUGÜN MİTİNGİNİZ VAR İSTANBUL'DA YOĞUN BİR ÇALIŞMA GÖZLEMLİYORUZ.
Benim yarın önce Sakarya'da sonra da İstanbul mitingim var. Öyle zannediyorum ki İstanbul mitingi çok çok önemli bir miting olacak. İstanbul teşkilatımız azami ölçüde hazırlıklarını sürdürüyor. İnanıyorum ki yarın adeta güzel bir miting olacak. Bugün İzmir çok güzeldi. Hakikaten Adana güneşe rağmen güzeldi. Dün Konya sıcağa rağmen bugüne kadar yaptığım Konya mitinglerinin en güzeliydi, Samsun'da yağmura rağmen, geç gitmeme rağmen dağılmadı. Hatay'daki alan bügüne kadar ki alan küçüktü şimdi ise devasa büyük bir alana taşıdılar. O alanda hakikaten yine tarihinin en büyük mitingini yaptık. Bütün mesele mitinglerden öte sandığa yansıması. Bu insanlar inandılar mı davalarından vazgeçmiyorlar. Bu milletin davasına inanıyorum ki sonuna kadar sahip çıkacaktır.
HÜKÜMETİN SOSYAL KONULARINDA ÇOK ÖNEMLİ İCRAAT VE PROJELERİ VAR. SİZ NEDEN BUNLARDAN BAHSETMİYORSUNUZ?
Hayır bahsediyorum. Emekliler noktasında biz geldiğimizde emekliler sefildi. Şurada ufak bir tablo var çok önemli. SSK işçi emeklisi biz göreve geldiğimizde 257 lira alıyordu 2011 Ocak itibari ile 782 TL alıyor artış yüzde 204. SSK tarım emeklisi 216 TL alıyordu şuanda 705 TL alıyor artış yüzde 226. Memur emeklisi 377 TL alıyordu şimdi 936 TL alıyor. Bu en düşüktür. Bağkur tarım emeklisi 66 TL alıyordu. Şimdi ne alıyor 473 TL artış ne yüzde 617. Şimdi memuru biz mi düşünmüyoruz? İntibaklarla ilgli sorun var onu da inşallah seçim sonrası ayrıca masaya yatıracağız. İnşallah bunu da orada halledip çözeceğiz. Üzerinde çalışmalar sürüyor. Seçim sonrası süratle onu da uygulamaya koyacağız. Aile sigortası ile ilgili konu yeşil kart devam ediyor, genel sağlık sigortası devam ediyor. Öbür taraftan özürlü bakımlarında kim özürlüye bakıyorsa ona asgari ücret ödüyoruz. Eğitimd egerekli desteği veriyoruz.
Eğitimde çok enteresandır. Sadece İstanbul belediyesi 50 bin öğrenciye burs veriyordu. Bu CHP aldı bunu AYM'ye götürdü ve AYM bursları iptal etti. Bu öğrenciler şimdi bu bursu alamıyor. Bu mudur gençliğin yanında olan parti. Tablo bu kadar açık ortada. Ama ben inanıyorum ki gençliğimizde bunun farkına varacak. Ben herşeyden önce tüm vatandaşlarıma halkıma şunu söylüyorum. Ne olur futbol takımı tutar gibi parti tutmayın. Hizmet siyasetine eser siyasetine oylarınızı verin. İstismar siyasetine oy vermeyin. Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Aldanmayalım. Ne aldatan olalım ne aldanan olalım. İri olmamız lazım, bir olmamız lazım. Türkiye'de bir istikrar var şuanda bunun devamı gelecek. Eğer bu kesintiye uğrarsa inanın çetelerle verdiğimiz mücadelenin hepsi boşa gider. Biz diyoruz ki Türkiye hazır hedef 2023 derken bunu boşuna söylemiyoruz. Nasıl 26. sıradan alıp 17'ye çıkardıysak ekonomiyi şimdi de diyoruz ki bunu ilk 10'a çıkartalım. Bunu nasıl milletimizle birlikte yaptıysak yine milletimizle bu işi yaparız. 12 Haziran'da oy pusulasının ilk sırasında AK Parti var. İnsanımızın huzur içinde olduğu Türkiye'yi yine birlikte kuracağız. Saygılarımı sunuyorum' dedi.
Kaynak: İHA
İZMİR VE ANTALYA MİTİNGİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Kısa bir süre önce Antalya'daydım. Benim yaptığın en muhteşem mitingi oldu keza bugün İzmir de öyleydi. emniyet rakamlarına göre 150 bin kişi vardı. Coşku heyecan doruktaydı. Yerel yönetimler gerek izmir ve antalyada acaba ne yaptı diye sorulursa ben bir belediyeci olarak İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanı olarak bir çok yaşananlar var. Onları da bir belediyeci olarak aradım. Havaalanını biliyorsunuz. Çevre yolundan şehre gireceksiniz dereler var inanın eskiden bizim Haliç nasıl kokuyorsa aynen öyle kokuyor. Bir defa bu şunu gösteriyor. Ege'nin incisi Akdeniz'in güzel şehri neden böyle. Şimdi burada demekki yerel yönetimde bir acziyet var. Zor birşey değil bu.
Biz İzmir CHP'dir diye bakmadık. Biz tuttuk Gördes Barajı'nı süratle bitirdik ve İzmir'in içme suyu sorununu çözdük. Bunlar aslında büyükşehir belediyelerin kendi görevidir. Su olayını DSİ çözmez onların çözmesi lazım. Bizburada vatandaşımız var sıkıntı yaşamasın diye orada da su sorununu çözdük. Geçiyorum, şöyle bir iftira ile karşı karşıyayız. Halka bunu söylüyorlar. Diyorlar ki hükümet bize mali desteğini hakkımız olan parayı göndermiyor. Hangi belediye hakkı olan parayı almıyorsa bana belgelesin hemen ödeyelim. Eğer böyle bir şey varsa ben anında bu makamı boşaltırım burada durmam. İzmir'in şuanda içler açıcı olmayan bir durumu var.
İzmir'de gecekondu da çok yüksek. Bu çok ilginçtir. EXPO 2020 ile ilgili belediye başkanı veya hükümet benim arkamdadır diyerek Paris'e gitmesi lazım ama gitmedi. Ben garantörüm diyorum ama beyefendi götürmedi. Bundan öncekinde bizzat kendisi benimle görüştü götürdü. Şimdi neden götürmüyorsun anlamak mümkün değil. Aynı değişik bir versiyon yine İzmir'imizde biz İzmir'i turizmin, ihracatın önemli bir merkezi haline getirmek istiyoruz. Bununla ilgili de çok büyük yatırımlar planladık. Turizm bakanını, Ulaştırma Bakanını oraya boşuna göndermedim. Geleceğe yönelik, İzmir'in İstanbul, Ankara bağlantıları var. Çandarlı limanını ilk 10'a sokma planlarımız var. Aynı şekilde Turizmde ciddi bir sıçrama yapmak için kültür ve turizm bakanımızı oraya verdik.
Antalya'da durum daha da farklı. Şuanda Antalya'ya girdiğinizde benim elimde seçimde verilen vaatler var. Mega Proje 1 var. Başladı mı temelini attı mı? Hastane projesi. İkincisi Mega Proje 2 Üniversite kenti Antalya. Sorsunlar hangi üniversiteyi yapmış. Belediyenin üniversite ile ne işi var. Sayın Menderes sağolsun döneminde orada alt yapı diye bişey bırakmadı. Trafikte dalçıklarla kavşak düzenlemeleri ile herşeyi yaptı. Biz geldiğimizde yerel yönetime bir tane kavşak yoktu alt geçit yoktu ilk defa Menderes Bey ile bu oldu. Bakalım var mı böyle birşey. Mega Proje 3 Emekli kenti Antalya. Soralım bakalım Antalya'nın neresinde bu konutlar biz de bilelim teşekkür edelim. Ne yazık ki olumlu bir cevap verilmedi. Mega Proje 4 Merak etme hemşerim Güneş Topla benim için projesi geliyor diye bir projeleri varmış Antalya elektriğe para vermeyecekmiş. Sorun bakalım tüm Antalya halkına varmı böyle birşey. Bir defa Güneş Enerjisi en pahalı enerji türüdür. Bol enerjili birşey değildir. Bir başka proje bu daha ilginç, ilk etapta 10 bin ev hanımı ve 5 bin genci sigortalı ve meslek sahibi yapacağız. Yarım elma gönül alma projesi. Kaç tane ev hanımı kaç genci iş sahibi yaptı? Bunlar hep Kılıçdaroğlu vaatlerine benziyor. Belli ki akıl hocaları aynı. Çünkü aynı merkezden idare ediliyorlar. Çok enteresan birşey. Antalya engel tanımıyor, Antalya engellilerin engelsizce yaşadığı bir kent olacak. Acaba buna yönelik ne yapmış? Yaya kaldırımı ne kadar yaptı yaptığı yaya kaldırımlarında buna benzer ne var. Aksu Kepez döşeme altı, Antalya'nın yeni cazibe merkezleri diyor. Buranın marka olacağını söylüyor. Tabi bu vaatler tutuldu mu? Aksu Kepez Döşemealtı sakinleri kısa zamanda zenginleşecek diyor. Allah aşkına bunu bir araştırın. Ben seçime gittiğim gün Kepez'de okul açılışı yaptım. Kepez'de bunu yaptığım gün okula giderken bizim ilçe AK Parti kazandı orayı. Ana halterler tamamen Büyükşehir Belediyesine aittir. Gayet güzel bir şekilde belediye oradaki sakinlerle anlaşmış yolu genişletmiş açmış ve bu kardeşimize en ufak bir büyükşehir belediye desteği yok. İlçe belediyemiz oraya asfalt dökerek toz topraktan vatandaşı kurtarmış. Ben buradan aynı şekilde Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Bak senin beledieye başkanının verdiği söz bu afiş burada. Antalya'ya gittiysen ne ala gitmediysen adamlarını gönder bu sözler neden tutulmadı sor. Antalya'nın yeni merkezi Kepez. Sordum Kepez'li vatandaşa. Hiç uğramamış. Kepez hakikaten çok göç almış, fakir fukaranın yoğun olduğu bir yer. Sen oraya hiç uğramamışsın. Kepez'de iki üniversite birden açılacak hani nerede? Byöle birşey yok. Antalya'ya üniversiteyi biz açtık. Vakıf Üniversitesi. Bunun böyle bir derdi yok. Yoksul Kepez'li tapusunu alacak diyor kime ne tapu verdin? Dürüst değiller, mantık hep aynı ya tutarsa.
Ulaşım sorunu çözülecek diyor. Bu konuyla ilgili bişey söylemiyeyim. Biliyorsunuz raylı sisteme karşı çıktı hani çalıştırmayacaktın. Aynen hocasının sözünden gidiyor. Madem söz verdin tut dediklerinde de elimde sihirli değnek yokki diyor. Madem yoktu neden bu sözleri verdin. Bu işlerde çok mahir. Bir tane çocuk aşırı dozdan öldü. Bu mantık, bu kafada olan bir Antalya Belediyesi Antalya'ya birşey veremez. Benim milletim inşallah bu tuzağa tekrar düşmeyecek. Antalya'da halk gerçeği gördü, İzmir'de gördü. Antalya'nın İzmir'in de doğalgazını biz getirdik. Antalya tarihinde görmediği hizmeti bizim bu 8,5 yıllık dönemimizde gördü. İzmir aynı. Biz bu hizmetleri vermeye devam edeceğiz. Burası CHP yok başka birşey diye birşey yok. Hakları ne ise paralarını aksatmadan gönderiyoruz.
Hizmet siyasetine eser siyasetine oyunuzu veriniz. İdeolojik siyasete oy verirsek ülkeye yazık olur.
ULUSLARARASI BASIN KURULUŞLARININ OY VERMEYE İLİŞKİN ÇAĞRILARINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Bu çok isabetli olmuş. Demekki biz doğru yoldayız. Çünkü Türkiye ile ilgili kararı onlar veremez. Biz 3 Kasım 2002'de uluslararası medyaya gelmiştik. Yine biz hem ulusal hem de uluslararası medyaya rağmen geleceğiz. Söz de karar da milletindir. İsrail destekli oldukları için Türkiye'de AK Parti'nin iktidarından hoşnut olmazlar. Son zamanlar da bakıyorsunuz Kılıçdaroğlu bir medya ile görüştü Dayan Yorgo Kılıçdaroğlu geliyor diyor basın da bununla dalga geçiyor.
İŞTE KILIÇDAROĞLU'NUN MANTALİTESİ BU
Bizim oradaki çıkışımız insani bir görevdir. Aynı şeyi İsrail'de yangın çıktığında orada da söyledim. Bu görev hem insanidir hemde islamidir. Biz oraya bütün imkanlarımızla yetişmemiz lazım. Davos'taki olayda ben o plajdaki durumu unutamam ki. O taramada 7 kişiyi öldürdükleri anda o yavrunun annesinin babasının yanındaki çığılığı unutamam ki. Onun için benim çıkışım 'siz öldürmeyi iyi bilirsiniz derken' buna dayalı idi. Bütün bunlar yaşanırken Kılıçdaroğlu adeta bayram ediyor. Kalkıp diyor ki biz Mavi Marmara'yı göndermezdik. Niçin gidiyor insani yardım için. Hangi bayrak dalgalanıyor Türk Bayrağı. Sen nasıl bunu konuşabilirsin. Her gemi eğer bütün hazırlaması gereken belgeleri varsa istediği yere gider. Saldırı Uluslararası karasularda yapılıyor. Sen buna karşı nasıl 33 ülkenin insanının olduğu bu gemiye sahip çıkmazsın. Böyle birşey olabilir mi? İşte Kılıçdaroğlu'nun uluslararası mantalitesi bu, kendi bayrağına bakışı da bu.
Dış basın neden CHP'ye oy istiyor?
İşbirliği açık ve net ortada. Kalkıpta şu partiye oy verin dediği zaman onun asla demokratik bir yansıma olarak görmem. Aynı gazete AK Parti'ye oy istese onun da karşısına dikilirim. Sen kendi işine bak. Biz şuanda Gazze'deki mazlum kardeşlerimizin yanındayız. Dünyada STK'lar engellenebilir mi? Greenpeace'cileri engelleyebilecek mi? Biz engelleyebildik mi? Sen buna normalde karşı çıkamazsın. Bu bir de uluslararası ilişkiler noktasında. Belgesi var mı var. Bunu engelleyemezsin. Silah taşımıyorki bu. Gemide 1 tane silah yok. Sen buna nasıl engel olursun. Bu nedir bir uluslararası taşımacılıkta seyahat özgürlüğünü engellemektir. İsrail limanına gitmiyor ki. Sen ona karışamazsın. Son zamanlarda dolaşan bazı dedikodular var. ABD devreye giriyor. ABD bizden Mavi Marmara'yı göndermeyin gibi bir talepte bulunmadı. Kendileri ile görüşmeler de yapılabilir.
MHP'NİN DİYARBAKIR'DA BİR MİTİNGİ OLACAK. MİTİNGDEN ÖNCE OLAY ÇIKARTACAKLARI İDDİASI İLE TUTUKLANAN İNSANLAR OLDU. DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE SEÇİMDEN VE ŞİDDETTEN TERÖRDEN NEMALANAN KUTUPLARI VE TABANLARI FARKLI PARTİLER VAR BUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Geçenlerde söyledim doğu illerde CHP ve BDP ortaklığını görüyoruz, batıya doğru geldiğimizde CHP, MHP, BDP ortaklığını görüyorsunuz. Bugün bir bağımsız aday İstanbul'da istifa etti. Şimdi bu çalışmanın en açığı Hakkari'de olandır. Hakkari'de CHP'nin aldığı oy belli. Adeta yok gibi. Benim mitingimden sonra Sayın Kılıçdaroğlu oraya gitti. BDP'liler orada KCK'ya tepki istiyor. Kılıçdaroğlu özerklik vereceğiz aynı Avrupa'dakiler gibi. Demokratik özerklik ilanını orada yaptı mı yaptı. Bir diğeri Başsavcı'ya sorma şartı. Kılıçdaroğlu KCK tutuklamalarını sordu Başsavcıya. BDP'liler CHP'den ana dilde eğitim sözü de istedi. Devamlı kurusıkı kendine göre kabadayılık yapıyor. Dürüst ol dürüst. Herkes de desin ki ortada ana muhalefet partisi var. Gelelim Elazığ'daki olaya. Burada kalkıpta desteklemenin anlamı yok ses kasedi var. Bu da ortada. Bir başka olaya bakıyoruz burada yine katılmadıkları yerde BDP talimat veriyor birinci derecede CHP'yi, o güçlü değilse MHP'yi destekleyin deniyor. Bu çalışmalar hep yapılıyor. Biz arazideyiz bunu hep görüyoruz. Bütün amaç hedefte AK Parti. Hakkari'de bütün BDP'lilere CHP bayrağı dağıtılmıştı ve bir tane Türk bayrağı yoktu. MHP buna ses çıkartmadı. Ardahan'a gitti ve özerklik sözünü burada inkar etti. Yerel özerklik için avrupada olduğu gibi taraftarız. Ya biz yaptığımızda sen buna karşı çıktın. Millet 12 Haziran'da bunu gereğini yapacaktır inanıyorum ben buna.
SON DÖNEMDE MALUMUNUZ SURİYE'DE ÖNEMLİ GELİŞMELER OLUYOR. EN SON BUGÜN GENEL DEVLET BAŞKANI YARALANDI. BU AYNI ZAMANDA BU ÜLKELER NEZDİNDE SİZİN DE ETKİNİZ OLDUĞUNU BİLİYORUZ. TÜRKİYE'DEKİ SEÇİMLER BU BÖLGELERİ NE KADAR İLGİLENDİRİYOR?
Bu seçim atmosferinde daha önceki desteği tam gösteremiyoruz. Ben biraz Suriye ile ilgilendim, Libya'ya özel temsilci gönderdim. Dün değil önceki akşam Beşar Esad ile görüştüm. Bunu hatta bazı programlarda da açıkladım. İçeriği noktasında bazı şeyleri kendisiyle paylaşmak istedim. Bunun daha geliştirilmesi yaygınlaştırılması konusunda tekliflerim oldu. Bırakın kurmak isteyen partisini kursun. Şartlarını getirin bizden destek istiyorsanız destek veririz dedim. Kendileriyle ciddi irtibatlarımız tavsiyelerimiz oldu. Antalya'da muhalif kesim geldi toplantılar yaptı. Bunları kendileri ile paylaştık. Yakın takipçisiyiz, Libya'yı takip ediyoruz. Özel temsilcilerimizle çok daha farklı şekilde görüşeceğiz.
O ZAMAN 12 HAZİRAN SEÇİMİ İSLAM DÜNYASI İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ
Bu zaten beklenti. Onlar da bütün duaları ve gayretleri ile yanımızdalar.
2011 SEÇİMLERİNE KADAR BİR PARTİ LİDERİNİ HEDEF ALACAK KONUŞMALARINIZA ŞAHİT DEĞİLDİK. SON SEÇİMDE KILIÇDAROĞLU NEZDİNDEKİ SÖYLEMLERİNİZDE BİRAZ SERTLEŞME VAR. BU ÜSLUBUNUZ DA ELEŞTİRİLİYOR. BİR MUHALEFET PARTİSİNİ GEREĞİNDEN FAZLA MI CİDDİYE ALDINIZ BU YÖNDE ELEŞTİRİLER VAR BUNA NE DİYECEKSİNİZ?
Bir defa sert eleştiri nedir? Bunun örneğini verir misiniz? BAna deyin ki şöyle bir ifade kullandınız veya ne üzerine bu ifadeyi kullandınız deyin. Böyle bir kampanya var. Bakın bana hala örnek veremiyorsunuz. Bir tane örnek verirseniz onun üzerinden cevaplayabilirim. Ama örnek veremiyorsunuz. Demek ki siz de bu kampanyanın etkisinde kalmışsınız. Bizde proje var. Bunlarda Türkiye'nin iktidarına soyunanlarda acaba bir proje var mı? Siz bir aile sigortası veya kalkıpta her kadına 600 TL vereceğiz derseniz bunlar güvenilir olmaz. Biz zaten bunları bir çok alanda vatandaşımıza veriyoruz.
Cizre'de yurt yakılıyor. Bunu görmeyeni ben ortada bırakamam. Hopa'da bizim konvoyumuzu taşa tutanları, bütün konvoy taşlanıyor ve bunun neticesinde isabet alan bir polisimiz yere düşüyor ve kalkıpta arkadan gelen araçların altında da kalabilirdi ameliyata giriyor ve hala uyutuluyor 4-5 gün oldu. Kalkıpta bir genelbaşkanlar nezaketen de olsa bir geçmiş olsun demez mi? Ne diyor rüzgar eken fırtına biçer diyor. Bu ifade karşılıksız mı kalsın? İkide bir çocuklarımızla uğraşıyor, ailemle uğraşıyor. Bütün bunlar karşısında susayım mı? Söylenmedik laf bırakmadılar. Bunlar bırakılmayınca ister istemez sizler de bunları cevaplamakzorunda kalıyorsunuz. Şuanda CHP'nin Genel Başkanı'nın konuşmaları yalanları iftiraları takip edilebilecek durumdan çıktı. Yürüyen yalan dedim, koşan yalan dedim artık dayanamadım uçan yalan dedim. Bu işi çok da pişkin yapıyor. Diğerine bakıyorsunuz Sayın Bahçeli o ne hakaretler artık bir küfür kaldı. Diğerini konuşmama bile gerek yok. Onlar sırtını terör örgütüne dayamış güya özgürlük demokrasi mücadelesi veriyorlar. Kepenkleri kapattıracaksınız, yurtları bombalattıracaksınız, seçim araçlarını taşa tabi tutacaksınız ondan sonra da özgürlük demokrasi diyeceksiniz. Şuanda bizim milletvekili adaylarımız tehdit ediliyor. ihlasondakika.com Bu mudur demokrasi. Biz bunların karşısında el pençe divan mı duralım. Her zaman diyorum 'Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum diye' ne ise hakkı onun hakkını vermek zorundayım. Yaptığım budur. Asla hakaret etmem. Fırtına eken rüzgar biçer. Herşeyi söylüyorlar.
CHP LİDERİ PARTİNİZİ ŞAHSINIZI TEPEDEN TIRNAĞA YOLSUZLUKLA SUÇLUYOR KENDİSİNİ DE SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK OLARAK GÖSTERİYOR. SON ZAMANLARDA BU YOLSUZLUK ETİKETİNİ DOSYA BİLE OLMADAN İSİMLERİ RAHATLIKLA ZİKREDEREK ARTIK BU ETİKETİ ÇOK KOLAY YAPIŞTIRIYOR. TÜRK SEÇMENİ DE YOLSUZLUK KONUSUNDA HASSAS. BU KONU SEÇMENE NASIL YANSIR?
Ben tabi seçmenimizin bu yalanlara inanıp inanmayacağına itimat etmiyorum. Beni dünyanın en zengin liderleri arasında gösteriyorlar. Bir insan bunu kullanırken neye dayanarak kullanır. Bizim bütün beyannamemiz meçliste var mı var. Sen o Meclis'teki beyannameye göre konuşabilirsin onun dışında konuşamazsın. Onun dışında konuşursen belgen olması gerekir. Ya bu adam zengini tanımıyor veya atayım çamuru ya tutarsa diyor. Ben buna cevap vermezsem bu çamur benim üzerimde kalmaz mı kalır. Benim Kayseri Belediye Başkanım için dosya dosya dedi bana birşey gönderdi. Ve o yakasına sarıldığı kişi afedersiniz sahtekarın teki. Belediye Başkanımızın başvurusu ile cezaevine girmiş. Gönderilen şey vesika değil, kaldı ki bunu yargıya ver yargı değerlendirsin.
Aynaya bakıyor kendini görüyor ondan sonra da diyor ki kendi bakanlarını yolsuzlukla suçladı. Ben dedim neden dava açmıyorsunuz açın bu adama davayı. Bu davayı açtığınızda bana sorduğunuzda ben o zaman vereceğim cevabı siz de göreceksiniz o da görecek. Yolsuzluklar noktasında şunu söylüyorum. MHP hükümetinden biz bu ülkeyi nasıl aldık. Şuanda geldiğimiz nokta neresi. Eğer yolsuzlukların olduğu bir hükümet olsaydık biz, ihlassondakika.com milli gelir bu rakamlara kadar çıkarmıydı? Merkez bankasının döviz rezervi 97 milyar dolara çıkarmıydı? IMF'ye borç 23,5 milyar dolardı 5 milyar dolara düşer miydi? Yolsuzlukların hükümeti olsaydık 163 bin derslik yapabilir miydik, şu 8,5 yıl içerisinde 13 bin 600 km duble yol yapabilir miydik? Türkiye'nin kurulu enerji gücünü iki katına çıkartabilir miydik? Düşünün bu ülkede bizden önce hatırlayın ziraat bankası görev zararı ilan ediyordu, halk bankası aynı. Şuanda böyle birşey var mı? Tam aksine şuanda ziraat ve halk bankası dünyanın sayılı bankaları arasına giriyor.
Bizim halkımıza ve hakka taahhüdümüz var. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ne yeriz ne yedirriz. Dünyanın en zengin başbakanı gelse bunu ispat edemez. Benim bütün beyannamem TBMM'dedir. Onunki de orada. Hani bunun hiç villası yoktu Balıkesir'de çıktı villası. Bu böyle. Benim de kirada oturduğum yeri kalktı villası diye verdi. Bunlar çağın gerisinde kalmış şeyler. Çocuklarımla ilgili şeyler ben bunlara pek takılıp kalmak istemiyorum. Büyük düşünelim biz.
BİR HAFTA KALDI SEÇİMLERE. SEÇİMLERİN SONUCU HAKKINDA ORAN OLARAK, ÇIKACAK OLACAK SONUÇ, ANAYASA İÇİN MALUM ÖNEMLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Herşeyden önce oran falan kamuoyu araştırmalarında görüyorsunuz. Artık bu da seçim yasaklarıyla bitti. Ama inşallah birinci biz olacağız. Ancak milletimiz bize anayasayı değiştirme gücünü bize verir mi vermez mi bunu bilemem. Biz her zaman kollektif aklı çalıştıracağız. Meclis'te tüm gurubu olanlarla çalışmak, STK'ları buna katmak istiyoruz. Şuana kadar çalışmalarını yapanlar var. Bütün bunları bir havuzta toplayarak çalışma yapacağıız. Biz biliyorsunuz aslında bu 26 maddelik paketten önce CHP, MHP ile birlikte çalışmak istedik. Gelsinler kahvelerini içip gitsinler dediler. Bunlar çözümden yana değil. Olmadı biz de mevcuttan gideceğiz. Neticeyi Meclis tablosunu görmeden bişey diyemem. Eğer bizi oraya millet getirdiyse ve 367'i aşıyorsak referanduma götürmek gereksizdir. Biz yüzde 34,4 ile yüzde 65'ini aldık yüzde 47 ile de yüzde 65'ini aldık. Adrese dayalı nüfus kayıt sebebiyle milletvekili sayıları da azaldığı için belki birinci gelecek partinin aleyhine çalışacaktır. Demokrasiyi çok önemsiyoruz, onu önemsediğimiz kadar da ekonomiyi önemsiyoruz.
HÜKÜMETİ ALDIKTAN SONRA TÜRKİYE BİR GLOBAL KRİZE GİRDİ. TÜRKİYE DÜNYADAKİ ÜLKELER ARASINDA EN AZ ETKİLENEN VE EN ÇABUK ATLATAN HÜKÜMET OLDU. BÖYLE BİR EKONOMİ BÖYLE BİR KRİZDE ÇOK BAŞARILI ÇIKTI. SON GÜNLERDE TÜRKİYE BİR DERECELENDİRMEDE ARTIŞ BEKLERKEN HEMEN EL ALTINDAN PİYASALARA MESAJ VERİLİYOR CARİ AÇIK ARTIYOR DİYE BUNUN İÇİN NE DİYECEKSİNİZ?
Biz 2008'de bizim zirve dönemimizdi 2009'da yakalandık krize. Bu dedim bizi teğet geçecek dedim dalga geçildi. Çok kısa zamanda hatta olumluya doğru geçmeye başladık ve 2010'da tekrar tırmanışa geçtik. O dönemde de yanılanlar bu dönemde de yine böyle bir felaket tellallığını yapıyorlar. Ben bu uluslararası kredi kuruluşların katıldığı bir toplantıya katıldım. Batmakta olan ülkelerin notunu arttırıyorsunuz, yükselişe geçenleri düşürüyorsunuz. Yoksa siz de siyasete mi soyundunuz dedim. Lütfen siz de rakamlar ne ise bunlar üzerinden değerlendirme yapın. Fazla geçmeden hemen Yunanistan'ı düşürmeye başladılar, Türkiye'nin hemen notu yükselmeye başladı. Aynı olayı tekrar başlatıyorlar. Düşünemiyorlar, en kabadayı çıkanı durağan gösteriyorlar.
Cari açık noktasında benim hiçbir endişem yok. Kim ne derse desin. Türkiey yere sağlam bastığı sürece biz bunları rahat rahat aşarız. Bunlar da toparlanıyor. Bunu regule eden bir anlayışımız var. Özellikle Türkiye güvenilir bir liman olduğu için adam parasını burada değerlendiriyor. Bir çok yerlerde bakıyorsunuz bazı isimlerini vermeyeceğim kuruluşlar Türkiye'yi değil de farklı ülkeleri yatırım noktasında gösteriyor. O ülkelerde kurumlar sağlıklı değil ama Türkiye bu yönden çok güçlü. Hele hele bizim yatırım ajansımız bunu çok iyi takip ediyor. Nerede takılıyorsanız ben sizin hizmetinizdeyim dedim. Onun için 2012'yi bu noktada çok önemli bir yıl olarak görüyorum. Yatırımlarla beraber çok daha iyi bir konuma geleceğiz. 2012 Türkiye'nin reel yatırımlarda bir sıçrama yılı olacaktır. Bunu hep birlikte yaşayacağız. Cari açık noktasında da bunu yaşayacağız zaten. Biz bu işleri çözeriz.
VALİ İKTİDARIN EMRİNE GÖRE HAREKET EDİYOR DİYE MUHALEFETİN ELEŞTİRİLERİ VAR. BUNA KATILIYOR MUSUNUZ?
Bu konuda en son konuşması gereken parti CHP'dir. CHP'nin il başkanları illerin valileri idi biliyorsunuz. Tek partili dönemde. Zaten çok partili döneme geçtikten sonra CHP tek başına iktidar olamadı ki. Millet yaka silkiyordu. Bizim valilerle ilgili böyle bir tasarrufta bulunmamız asla söz konusu değildir. valilerin nasıl atandığı bellidir. İçişleri Bakanı bize teklif eder, biz Cumhurbaşkanı'na teklif ederiz üçlü kararname ile çıkar. Burada böyle bir mekanizma geldiğimizden beri çalışıyor. Biz diyelim ki hükümet olarak Sayın Sezer ile farklı bir zihniyetin insanıydı Cumhurbaşkanı olarak çalıştık. Bir çok zamanlar oldu Valilerin atamasını engelledi, kurumların başkanları bize hep engeller çıkardı. Gerekçe sorduğumuzda bize gerekçe bile vermediler. Böyle olduğu halde sürekli bu noktalarda müdahalesi olmuştur. Şuanda çok daha sağlıklı şekilde yürüyoruz. Çünkü biz de Vali olarak atamayı planladığımız adayları arkadaşları ona göre seçiyoruz, değerlendiriyoruz ve illerimize gönderiyoruz. Bunları AK Parti'nin valisidir diye değerlendirmek ayıp oluyor. Böyle bir anlayışa ülkeyi götürmek ayrımcılığın bölücülüğün ta kendisidir. Valiler bütün vilayetlerin orada yaşayanların bütün siyasi parti mensuplarının valisidir. Her şeyden önce üst düzey bir bürokrattır. Bunlara böyle bir yaklaşım göstermek geçmiş alışkanlıkklarıın bozulmasından kaynaklanıyor olabilir.
BAŞBAKAN İŞADAMLARINA BASKI YAPTI, İŞADAMLARI ÖZGÜN KONUŞAMADI DENİLİYOR. BASIN PATRONLARI ÖZGÜR DAVRANAMADI DENİLDİ. BUNA İLİŞKİN SİZİ HER MEYDANDA ŞİKAYET EDİYOR BUNUN İÇİN NE DİYECEKSİNİZ?
Kendisine bir çıkış yolu bulması gerekiyor. İftira at tutmazsa iz bırakır deniyor. Bir defa medyaya bu kadar baskı yapıldığı için mi medya bu kadar çirkin baskılar hakaretler yapıyor. Türkiye'nin şuanda en çok satan gazeteleri veya grupları bunları destekliyor. Partime de şahsıma da yönelik bir çok kampanya yapıyorlar. İsim mi vereceğim. Ben bunlara baskı yapıyorsam bu yola başvuramazlardı. Bizim asla böyle birşey yap0mamız söz konusu değil. Devletin yapması gereken görevleri var. Bu görevler hakkaniyetle yerine getirildiği için rahatsız oluyorlar. Şimdi bu alışkanlıklara müsade edilmeyince rahatsız oluyorlar. Öyle edep dışı atılan başlıklar var ki anlatılamaz. Köşe yazarlarından tutun da manşet, sürmanşetlerine kadar. Ben avukatlara diyorum ki bana sormanıza gerek yok. Hukuka aykırı ne görüyorsanız gereğini yapın bütün gelirlerin sahibi de sizsiniz.
Sermaye konusunda kendileri söylüyor. En büyük sermayeyi biz bu dönemde gördük. Arkamdan başka konuşuyorlarsa ben ne yapabilirim. Bunu anlamak da mümkün değil. Kalkıpta bizim farklı şekilde dünyada hiçbir sermaye açık net ben şu partiyi destekliyorum veya şu parti şöyle olacaktır, birinci olacaktır gibi bir açıklamada bulunmaz. Biliyorlar ki her gelen iktidarla çalışacaklardır.
Senin siyasi bir düşüncen olabilir. Bunu kalkar sandıkta ortaya koyarsın. Ama ben siyasetin içinde bulunacağım diyorsan açık net girersin siyasete. O zaman karşılıklı vuruşuruz. Biz bugüne kadar bunu yaptık. Bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceğiz.
BİZ 10 GÜNDÜR PROGRAM YAPIYORUZ EN ÇOK SORULAN SORU SÖZLEŞMELİ MESELESİYDİ. ESKİ SİYASETÇİLERDEN KALAN BİR ENDİŞE İLE BU YAPILACAK MI DİYE SORULAR GELİYORDU RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI BİZ DE BU YÜKTEN KURTULDUK. BUGÜN YİNE ÇOK YOĞUN SORU ALDIK. BİR TEREDDÜT VAR. BELEDİYEDEKİ ÇALIŞANLAR DA BUNA DAHİL OLACAK MI? SÖZLEŞMELİLERİN DIŞINDA ÖĞRETMENLER BİZİ SORU YAĞMURUNA TUTTULAR. DAHA ÖNCE SAYIN MİLLİ EĞİTİM BAKANI AĞUSTOS'TA 55 BİN ÖĞRETMEN TAYİN EDİLECEĞİ ŞUANDA 10 BİN DENİYOR.
Bu 55 bin öğretmen tekilfi bize geldiğinde biz bu yıl için 40 bin öğretmeni planladık. Bunu gerçekleştirdik. Şuanda 2011 yılı için bütçede 40 bin kadrolu öğretmen planlanmıştı. Bunun 30 bini 1 Haziran'da yapıldı. Kanun hükmünde kararnamenin çıkartılması ile yeni bir durum oluştu. ihlassondakika.com Arkadaşlar incelediler belki de Ağustos sonunda 10 bin atama daha yapmak suretiyle bu sayıyı 40 bine çıkarmış olacağız ve 24 bin 270 yeni öğretmenin ataması yapılmış olacak. Bunlar da kadrolu olarak görevlerine başlamış olacaklar. Sayı 205 bin 894 olacak. Öğretmen olarak da 69 bin 967 olacak. Bunun dışında hemşire ebe var, sağlık memuru var, büro personeli var, mühendis mimarlar var.
SİZİN HÜKÜMET ETTİĞİNİZ 8,5 YILA GENEL MAKRODÜZEYİNE BAKTIĞIMIZDA İYİ BİR MESAFE KATETTİĞİNİZİ GÖRÜYORUZ. ULAŞTIRMADAN BAŞLAYARAK ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM DAHA BÜYÜK HAYALLERİNİZ VAR MI? BU ALANDA GERÇEKTEN TÜRKİYE EPEY BİR MESAFE KATETTİ. DAHA SONRA DA EĞİTİM VE SAĞLIK PROJELERİNE İLİŞKİN DÜŞÜNCELERİNİZİ ALALIM.
Ben şu işe hava taşımacılığından başlayayım. biz göreve gelidiğimizde THY dışında herhangi bir firma yoktu. 2 Merkez'den 25 noktaya toplam 8,5 milyon yolcu taşınıyordu. O günün uçuş haritası bu. Bugün ise aslında 7 havayolu çalışıyor, 7 merkezden 46 noktaya taşınan yolcu 50,5 milyon. Bu Türkiye'de benim vatandaşımın cebinin ne denli dolduğunu ve rekabetin getirdiği rakamlarla neredeyse otobüs fiyatına uçakla seyahat ediliyor. Bugünün haritası da bu. İşte AK Parti'nin hava taşımacılığını nereden nereye getirdiğini gösteriyor. Dünyanın bizden önce gidilmedik bir çok yeirne biz şimdi gidiyoruz. Şimdi bu hava taşımacılığının tablosu.
Bu da demiryolları, raylı sistem. İlginç olan şu. önümde hedeflenenler var bir de inşaatı tamamlananlar var. Şimdi Ankara eskişehir hattı işletmeye açıldı. Ankara Konya inşaatı tamamlandı deneme seferlerini yapıyor. Dün gördük, ticari şeylere başlamadığı için yasaklar oludğundan binemedim. Şuanda bizim şurada gösteriyor. Kırmızı olanlar tamamlananlar, siyah olanlar inşaa edilenler. Ankara İstanbul hattı devam ediyor. İnşallah bu da artık kısa sürede bitecek bir de yeşil olanlar bunlar da programa alınan yüksek hızlı demiryolu hatları. Bunun üzerine 2023'te yapacağımız yüksek hızlı tren olmak üzere 25 bin km demiryolu ile hizmet vereceğiz. Burada 2023'e kadar yapılacak olanlar kırmızı görünüyor. 2035 var ondan sonra onlara girmiyeyim çünkü bizim şuanki hedefimiz 2023.
Şimdi 2002 yılı sonu itibari ile Türkiye'de yani biz göreve geldiğimizde Türkiye'de bölünmüş yolların toplamı 4387 idi bir de otoyollar vardı 1714 km toplamda 6100 km. Haritanın görünüşü ortada. 2010 Yılı sonu itibari ile biten bölünmüş yollar hani biz diyoruz ya 13 bin 600 km diye tamamı 19 bin 700 km. Bu yıl sonuna kadar biz bunları büyük ölçüde tamamlayacağız ve 2015 yılı sonunda da 26 bin 300 km'ye ulaşacağız. Türkiye ise bakın ne hale gelecek. Toplamda 26 bin 300 km bölünmüş yol olacak. 2023'te ise bakınne hale geleceğiz. Yol medeniyettir. 8,5 yılda 13 bin km nasıl bitirdiysek ikinci 15 bine başlıyoruz. 46 Tane de havaalanı çalışıyor. Bütün terminalleri ile modern terminal binalarına sahipler. Batman'a gittiğinizde kim böyle bir havalimanı bekler. Hatay aynı şekilde. Yüksekova'da havaalanı yapıyoruz, Iğdır'da bitmek üzere, Şırnak'ta havaalanı yapıyoruz. BDP'nin rahatsızlığının altında bu yatıyor. Yıllarca devlet buraya gelmedi sizi ihmal etti hep bunu işlediler. İktidar buralardaki tüm oyunları bozarak denge temin ederken, bu insanları benim kürt kardeşim diyerek kucaklarken rahatsız oldular. Devletin imamının arkasında namaz kılmıyorlar. Birisi çıkıyor gerekirse camileri ele geçiririz diyor. Orada Cuma namazı kılınıyor öbürleri arka tarafta ayrı bir cuma namazı kılıyor. Cuma Cemdir, bütünleşmedir. Böyle Cuma mı olur? Kürt kardeşlerimizin hassasiyeti burada. Bunların lideri ne diyordu Kürtlerin dini zerdüştlüktür diyordu. Zihniyet bu. Yurtlara ve imamlara saldırının sebebi de bu. Sabah namazını kıldırıyor evine dönerken şehit ediyorlar. Tehdit ediyorlar. Cizre'deki yurtlardaki yavrularımız Kürt, gittim ziyaret ettim. Bunların suçu İHL'de öğrenci olmak mı? Bu kepenklerini kapattırdıkları esnaflar kürt değil mi? Utanmadan diyorlar ki bunlar kendileri kapatıyor. Ertesi gün zabıta dayanıyor.
SİZİN MİTİNGİNİZDE GÖRDÜK, DİYARBAKIR BUNA DİRENDİ. DİYARBAKIR HALKI MEYDANA GELDİ.
Evet evet bizim mitingimize geldiler.
MİLLİ EĞİTMİ KONUSUNDA HEP ŞİKAYETÇİ OLUNMUŞTUR. BİR TAKIM GELİŞMELER YAŞANDI DÖNEMİNİZDE DERSLİK SAYILARI ARTTI. DAHA ÖNE ÇIKARTACAK NELER YAPACAKSINIZ?
Geldiğimizden bu yana 163 bin derslik yaptık, bilişim teknolojileri sınıfını okullara biz kurduk. Çocuklarımızın kitapları yoktu. Bir hamle yaptık bütün yavrularımızın kitaplarını okullar açılırken sıraların üzerine yerleştirdik. Birinci hamur kağıda. Sosyal güvencesi olmayanlara ücret ödüyoruz.
Bu yıl dedik ki Fatih Projesi ile okullardan kara tahtaları kaldırıyoruz. Burada artık Milli Eğitim Ulaştırma Bakanlığı müşterek bir çalışma içerisine giriyorlar. bilgisayar donanımlı akıllı tahtalarla internet ağıyla dünyaya bağlı olacaklar. Öğrencilerimize de birer tane elektronik kitap vereceğiz dedi. Bu elektronik kitapla da hiçbir aksamaya fırsat vermeden dersler burada girili zaten. 4 Yıl içinde bu projeyi tamamlayacağız. Şuanda ön hazırlıklar tamam. Bunlar ücretsiz olacak. Zengin fakir ayrımı yapılmayacak. Kitapları da isterlerse kullanabilirler. Artık bu öyle ağır çanta olmayacak. Bununla beraber zengin fakir ayrımı yok, bütün öğrencilere ücretsiz verilecek. Diyorum işte Amerika'da George, Almanya'da Helga, Hans kullanıyor da benim ülkemde Ömer'im, Furkan'ım, Semih'im, Ayşe'm, Fatma'm, Nilüfer'im neden kullanmasın. Hemen üretim başlayacak, üretimin ardından da 4 yıl içinde bütün okullara bunlar yerleşmiş olacağız.
YGS'YLE İLGİLİ KONUDA ÇOK CİDDİ BİR KAMPANYA YÜRÜTÜLDÜ
Benim aldığım bilgi kopya olmadığı noktasındadır. Doğrusu ben ikna olmadım. Bütün mesele imtihanın ardından gönderilen mektuptur. Açıklamalar sadece sitelerine konulmuş olsaydı yeterliydi. Ne oldu bu iş yargıda bunu sonuna kadar takip edeceğiz. Bazı merciler hala bunu kaşıyorlar: Bir de Kılıçdaroğlu bunu kaşıyor. Ben ne kadar gencin oyunu alırımın derdinde. Bakın şuanda diyelim ki 1 yıl önce mevcut ÖSYM Başkanı'ndan önceki başkan döneminde KPSS'de yolsuzluk oldu. Aynı aileden aynı puanı alanlar oldu. Onun hakkında bir kampanya yürüttüler mi neden yürütmediler aksine onu övdüler. Ben şuanda bu süreçte öğrencilerimize gençlerimize derslerine iyi çalışmalarını inşallah başarılı bir şekilde bu sınavlardan çıkacaklarına inanıyorum, kendilerine de Allah yar ve yardımcıları olsun diyorum.
SAĞLIK DÖNEMİNDE DE ÇOK FARKEDİLEBİLİR BİR DEĞİŞİM OLDU. BUNDAN SONRA NELER YAPMAYI DÜŞÜNÜYORSUNUZ? SAĞLIKTA BEKLENTİNİN ÖTESİNDE BİR DEĞİŞİM YAŞANDI.
Bizim en büyük projemiz hastanelerin birleştirilmesidir. Devlet koordinatör olmalıdır. Eskiden memurlar, devlet hastanelerine, işçi de SSK'ya giderdi, işadamları neyse özel sektör hastanelerine giderdi. Dedik ki burada haksızlık var. Biz de başına birşey gelen diğer hastanelere yakın da olsa gidemeycek. Bunun aşılması lazım. Ben SSK'lıyım. 90'lı yıllarda Sayın Kılıçdaroğlu Genel Müdür'dü. Devraldığı SSK iyi bir noktadaydı, o devraldıktan sonra batmaya başladı, yönetilemedi. Ciddi manada sorunlar yaşandı. Belgelerle gözler önüne serildi. Kalkıp kendini savunamadı. Bugün yanılmıyorsam bir gazetede belge olarak yayınlandı. Ben bunru ayrıca açıkladığımda bundan rahatsız oldular. Önümde benim iki tane farklı belgeler var. Bununla bizden önceki hastanelerin durumları ile Sayın Kılıçdaroğlu'nun SSK dönemi bundan daha da beterdi öyle zannediyorum. Şu bir ameliyathane 3 Kasım 2002 seçimleri bir gün öncesi. O zaman bunu çektirdim ki durumu görelim diye. Şurada gördüğünüz bir takoz. Ameliyat masasının başlık kısmının altındaki takoz. Hijyenik şartlar tertemiz gördüğünüz gibi. Marangoz atölyesi midir ne olduğu belli değil. Aynı şekilde şu da ameliyathanenin girişinin durumu.
Şimdi ise aynı hastanenin 2006'daki durumunu gösteriyorum. Bu da yine aynı yerin giriş kısmı. İşte yan yana gösteriyorum ki farkı göresiniz. Biz insanı öne çıkartan bir yapı ile buralara geldik. Devlet önde değil arkada, millet önde olacak. Devlet milletinin hizmetkarı olacak efendisi değil.
İşte bu karbulans. Kızakla taşınıyor hasta. Milliyet Gazetesi'nin 2000 yılı gazetesi. İşte bu da bugünkü. Lastikli değil paletli ambulans. Kar bölgelerinde sıkıntılı bölgelerde bunlarla hizmet veriyoruz. 150 Tane daha gelecek. Şu da çok enteresan. 1999'da 4. Kattan düşen Merve'ye Fransa uçak gönderiyor ve aldırıyor. Şimdi bugün 18 noktadan helikopter ambulanslarla çalışıyoruz, 2 tane de jet ambulansımız var. Acaba 99'da iktidarda olanlar neden bunu Fransız'lara yaptırdılar. Bakınız nereden nereye geldi.
Şurada 2002 yılının kuyruk çilesini görün. Altında da insan odaklı hizmet geliyor koltuğunda oturuyor, kayda giriyor, kendisine hemen numaratörlerden numara veriliyor oradan geçiyor muayenesini oluyor. Nereden nereye geldik. Artık bu kuyruklar yok bitti.
Şimdi yeni bir adım atıyoruz. Hedef şuanda ilk etapta büyükşehirlerimizde 22 adet şehir hastanesi kurmak. Bunlar o şehrin en büyük en ileri teknoolji ile donatılmış hastanesi olacak. Ankara, İstanbul, İzmir'de iki tane olacak. Bunlarla birlikte bu sayı 31'e çıkacak. Hedef ilk etapta büyük şehirlerde bunları kurmak. Mimariden tutunuz, ileri teknolojiye kadar mükemmel olacak. Şehirde başka hastaneler de olacak. Örneğin Ankara'da Sincan'da da olacak, Bilkent'te şehir Hastanesi olacak. ilk müdahalede o ilçelerdeki hastanelerde de müdahale yapılabilecek ama daha ileri birşey gerekiyorsa o zaman şehir hastanesi. Bunlar yürüyen bantları ile yürüyen merdivenleri ile. Yaşlıları dışada sedyede gezdirilmeyecek bunlar tarih olacak. Şuanda bunlarla ilgili Etlik, İstanbul projeleri hazır, ihalesi seçimden sonra hemen isimler belirlenmiş olacak ve hemen dozerler bu inşaatlarda çalışmaya başlayacak 2-2,5 yılda bu hastaneleri hizmete alacağız.
12 EYLÜL REJİMİ İLE İLGİLİ YARGI BİR SORUŞTURMA BAŞLATTI VE BU DARBEYİ SORGULAMAYA BAŞLADI. REFERANDUMDAN SONRA BUNA İZİN VERMEYCEĞİNİZ SÖYLENİYORDU. AMA YARGI BUNU BAŞLATTI. TÜRKİYE'NİN GÜN GÜN DEMOKRATİK STANDARTLAR AÇISINDAN BU NOKTAYA GELECEĞİNE İNANIYOR MUYDUNUZ?
Eğer demokrasiye inancınız varsa Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna inanıyorsak kimsenin bu tür şeylerden çekinmemesi gerekir. Türkiye çok ciddi bir değişim dönüşüm yaşıyor. Bu dönüşüm noktasında da demokrasi ciddi bir güç kazanıyor. Biz ısrarla ileri demokrasi anlayışını kullanıyoruz. Evet bu ülkede ileri demokrasi hakim olacak. 26 Maddelik pakette halkımızın teveccühünü gördünüz. Temel hak ve özgürlükleri devlet benim hak ve özgürlükler noktasındaki mağduriyetimi giderecek diye inandım. 12 Eylülde mağdur kalanlar onların evlatları hepsi haklarının aranmasını istiyor. Şidi bu süreç yargıyla ilgili de bir süreç. Yasalar da buna müsade ediyorsa hukukta bunun yeri varsa öyleyse bu adımların atılması gerekiyordu bu adımlar da şuanda atılmış vaziyette. Süreç yargıya aittir ne yapar onu ben bilemem. Yaygarasını yapmanın da hiç gereği yok.
BUGÜN MİTİNGİNİZ VAR İSTANBUL'DA YOĞUN BİR ÇALIŞMA GÖZLEMLİYORUZ.
Benim yarın önce Sakarya'da sonra da İstanbul mitingim var. Öyle zannediyorum ki İstanbul mitingi çok çok önemli bir miting olacak. İstanbul teşkilatımız azami ölçüde hazırlıklarını sürdürüyor. İnanıyorum ki yarın adeta güzel bir miting olacak. Bugün İzmir çok güzeldi. Hakikaten Adana güneşe rağmen güzeldi. Dün Konya sıcağa rağmen bugüne kadar yaptığım Konya mitinglerinin en güzeliydi, Samsun'da yağmura rağmen, geç gitmeme rağmen dağılmadı. Hatay'daki alan bügüne kadar ki alan küçüktü şimdi ise devasa büyük bir alana taşıdılar. O alanda hakikaten yine tarihinin en büyük mitingini yaptık. Bütün mesele mitinglerden öte sandığa yansıması. Bu insanlar inandılar mı davalarından vazgeçmiyorlar. Bu milletin davasına inanıyorum ki sonuna kadar sahip çıkacaktır.
HÜKÜMETİN SOSYAL KONULARINDA ÇOK ÖNEMLİ İCRAAT VE PROJELERİ VAR. SİZ NEDEN BUNLARDAN BAHSETMİYORSUNUZ?
Hayır bahsediyorum. Emekliler noktasında biz geldiğimizde emekliler sefildi. Şurada ufak bir tablo var çok önemli. SSK işçi emeklisi biz göreve geldiğimizde 257 lira alıyordu 2011 Ocak itibari ile 782 TL alıyor artış yüzde 204. SSK tarım emeklisi 216 TL alıyordu şuanda 705 TL alıyor artış yüzde 226. Memur emeklisi 377 TL alıyordu şimdi 936 TL alıyor. Bu en düşüktür. Bağkur tarım emeklisi 66 TL alıyordu. Şimdi ne alıyor 473 TL artış ne yüzde 617. Şimdi memuru biz mi düşünmüyoruz? İntibaklarla ilgli sorun var onu da inşallah seçim sonrası ayrıca masaya yatıracağız. İnşallah bunu da orada halledip çözeceğiz. Üzerinde çalışmalar sürüyor. Seçim sonrası süratle onu da uygulamaya koyacağız. Aile sigortası ile ilgili konu yeşil kart devam ediyor, genel sağlık sigortası devam ediyor. Öbür taraftan özürlü bakımlarında kim özürlüye bakıyorsa ona asgari ücret ödüyoruz. Eğitimd egerekli desteği veriyoruz.
Eğitimde çok enteresandır. Sadece İstanbul belediyesi 50 bin öğrenciye burs veriyordu. Bu CHP aldı bunu AYM'ye götürdü ve AYM bursları iptal etti. Bu öğrenciler şimdi bu bursu alamıyor. Bu mudur gençliğin yanında olan parti. Tablo bu kadar açık ortada. Ama ben inanıyorum ki gençliğimizde bunun farkına varacak. Ben herşeyden önce tüm vatandaşlarıma halkıma şunu söylüyorum. Ne olur futbol takımı tutar gibi parti tutmayın. Hizmet siyasetine eser siyasetine oylarınızı verin. İstismar siyasetine oy vermeyin. Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Aldanmayalım. Ne aldatan olalım ne aldanan olalım. İri olmamız lazım, bir olmamız lazım. Türkiye'de bir istikrar var şuanda bunun devamı gelecek. Eğer bu kesintiye uğrarsa inanın çetelerle verdiğimiz mücadelenin hepsi boşa gider. Biz diyoruz ki Türkiye hazır hedef 2023 derken bunu boşuna söylemiyoruz. Nasıl 26. sıradan alıp 17'ye çıkardıysak ekonomiyi şimdi de diyoruz ki bunu ilk 10'a çıkartalım. Bunu nasıl milletimizle birlikte yaptıysak yine milletimizle bu işi yaparız. 12 Haziran'da oy pusulasının ilk sırasında AK Parti var. İnsanımızın huzur içinde olduğu Türkiye'yi yine birlikte kuracağız. Saygılarımı sunuyorum' dedi.