Çetin Doğan‘ın Propaganda Talebine Ysk‘dan Olumsuz Cevap
Seçim çalışmaları için ses kayıtları ve video çekimlerine izin verilmesini isteyen Balyoz davasının tutuklu sanığı ve bağımsız milletvekili adayı emekli Orgeneral Çetin Doğan’a Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) olumsuz cevap geldi.
Seçim çalışmaları için ses kayıtları ve video çekimlerine izin verilmesini isteyen Balyoz davasının tutuklu sanığı ve bağımsız milletvekili adayı emekli Orgeneral Çetin Doğan’a Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) olumsuz cevap geldi. Bu taleple ilgili yasal bir düzenleme olmadığını belirten YSK, talebin cezaevi idaresi ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılmasını istedi. Doğan’ın avukatları da Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe vererek ‘cezaevinde müvekkillerinin ses kayıtlarının ve video çekimlerinin yapılması ayrıca afişlerde kullanılmak üzere fotoğraf çektirme olanağının da tanınmasını’ talep etti. Dilekçede, seçimlere çok az bir zaman kalması sebebiyle talebin acil olarak karara bağlanması istendi.
İstanbul 2. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın YSK’ya yaptığı başvuruya cevap geldi. Başkan Ali Em, Başkanvekili Turan Karakaya ve üyeler Bahadır Doğusoy, Hüseyin Eken, Muharrem Coşkun, Mehmet Kürtül ve Yüksel Öztürk’ten oluşan heyetle talebi değerlendiren YSK, kararında, “Tutuklu olup da bir siyasi partinin listesinden yahut bağımsız milletvekili adayı olan kişilerin seçim süreci içinde propaganda çalışması yapması veya propaganda hakkını kullanabilmesi için cezaevi koşullarında ses kayıtlarının ve video çekimlerinin yapılmasının sağlanması, ayrıca afişlerde kullanılmak üzere fotoğraf çektirme olanağının sağlanması hususunda yasal bir düzenleme mevcut olmaması nedeniyle, Yüksek Seçim Kurulu’nun düzenleyici bir işlem yapmasına yasal olarak bulunmadığına, talebin 5275 sayılı Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile ilgili tüzük hükümlerine göre ilgili Ceza ve Tutukevi idaresi ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na yöneltilmek suretiyle çözüme kavuşturulması gerektiğine karar verilmesi gerekmiştir.” denildi.
Bunun üzerine Doğan’ın avukatları Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi. Avukatlar, “Cezaevleri içerisinde ses ve görüntü kaydedici cihazları kullanmak suretiyle çeşitli zamanlarda röportajlar yapıldığı bilinmektedir. Bunlar arasında Can Dündar’ın Diyarbakır Cezaevi’nde PKK terör örgütü mensubu Şemdin Sakık ile yapmış olduğu röportaj da bulunmaktadır. Yine gazeteci Uğur Dündar’a Yozgat Cezaevi’nde kalan Semih Tufan Gülaltay’la röportaj yapma izni verilmiş, ayrıca sayın Dündar ‘Çıkar amaçlı suç örgütüyle bağlantılı olduğu’ iddiasıyla yaklaşık iki ay Paşakapısı Kadın Tutukevi’nde kalan manken Tuğba Özay ile de röportaj yapmıştır. Bu durum cezaevlerinde ses ve görüntü kaydedilmesi ile ilgili herhangi bir kısıtlama bulunmadığını göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
Seçimlere az süre kaldığı için talebin bir an önce değerlendirilmesi istenen dilekçede, “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’da seçimlerde aday olan kişilerin propaganda yapma hakkının kısıtlanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu çerçevede seçim hukukundan doğan tüm hakların tutuklulara da uygulanması gerekmektedir. Gerek ulusal gerekse uluslararası düzenlemelere dayanan, kişi hak ve özgürlüklerini yakından ilgilendiren bu talebimizin ivedilikle karara bağlanması beklenmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
İstanbul 2. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın YSK’ya yaptığı başvuruya cevap geldi. Başkan Ali Em, Başkanvekili Turan Karakaya ve üyeler Bahadır Doğusoy, Hüseyin Eken, Muharrem Coşkun, Mehmet Kürtül ve Yüksel Öztürk’ten oluşan heyetle talebi değerlendiren YSK, kararında, “Tutuklu olup da bir siyasi partinin listesinden yahut bağımsız milletvekili adayı olan kişilerin seçim süreci içinde propaganda çalışması yapması veya propaganda hakkını kullanabilmesi için cezaevi koşullarında ses kayıtlarının ve video çekimlerinin yapılmasının sağlanması, ayrıca afişlerde kullanılmak üzere fotoğraf çektirme olanağının sağlanması hususunda yasal bir düzenleme mevcut olmaması nedeniyle, Yüksek Seçim Kurulu’nun düzenleyici bir işlem yapmasına yasal olarak bulunmadığına, talebin 5275 sayılı Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile ilgili tüzük hükümlerine göre ilgili Ceza ve Tutukevi idaresi ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na yöneltilmek suretiyle çözüme kavuşturulması gerektiğine karar verilmesi gerekmiştir.” denildi.
Bunun üzerine Doğan’ın avukatları Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdi. Avukatlar, “Cezaevleri içerisinde ses ve görüntü kaydedici cihazları kullanmak suretiyle çeşitli zamanlarda röportajlar yapıldığı bilinmektedir. Bunlar arasında Can Dündar’ın Diyarbakır Cezaevi’nde PKK terör örgütü mensubu Şemdin Sakık ile yapmış olduğu röportaj da bulunmaktadır. Yine gazeteci Uğur Dündar’a Yozgat Cezaevi’nde kalan Semih Tufan Gülaltay’la röportaj yapma izni verilmiş, ayrıca sayın Dündar ‘Çıkar amaçlı suç örgütüyle bağlantılı olduğu’ iddiasıyla yaklaşık iki ay Paşakapısı Kadın Tutukevi’nde kalan manken Tuğba Özay ile de röportaj yapmıştır. Bu durum cezaevlerinde ses ve görüntü kaydedilmesi ile ilgili herhangi bir kısıtlama bulunmadığını göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
Seçimlere az süre kaldığı için talebin bir an önce değerlendirilmesi istenen dilekçede, “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’da seçimlerde aday olan kişilerin propaganda yapma hakkının kısıtlanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu çerçevede seçim hukukundan doğan tüm hakların tutuklulara da uygulanması gerekmektedir. Gerek ulusal gerekse uluslararası düzenlemelere dayanan, kişi hak ve özgürlüklerini yakından ilgilendiren bu talebimizin ivedilikle karara bağlanması beklenmektedir.” ifadeleri kullanıldı.