Ak Parti İzmir'in Çılgın Projelerini Açıkladı
AK Parti'nin İzmir projelerini Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım kamuoyuna açıkladı. İzmir'e ilk geldikleri andan ititbaren hiç bir zaman siyasi amaç gütmediklerini belirten Yıldırım, "İzmir'e siyaset değil, hizmet sloganıyla geldik ve bu amaçla düşüncelerimizi gerçekleştireceğiz. İşte İzmir'e çağ atlatacak projelerimiz" dedi.
Balçova ilçesindeki toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay‘ın yanı sıra AK Parti Milletvekili Adayları, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, İHA Genel Müdürü Fevzi Kahraman, işadamları ve sivil toplum örgütü temsilcileri, basın temsilcileri ve partililer katıldı.
Kurtuluş Savaşından örnek veren, İstiklal mücadelesinin İstanbul‘da kararlaştırıldığını, Samsun‘da başladığını, zafere noktanın İzmir‘de konulduğunu belirten Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ilk İktisat Kongresinin İzmir‘de toplandığını, Cumhuriyetin kalkınma stratejisinin bu kentte başladığını söyledi. Son yıllarda İzmir‘in nüfus büyüklüğüne oranla ülkenin milli gelire katkısında azalma ve ihracat sıralamasındaki gerilemeye işaret eden Yıldırım, bunun, kentte yapılması gereken bazı stratejik
yatırımları yapılmadığından ve bazı önemli kararların alınmasındaki gecikmeden kaynaklandığını belirtti.
İzmir‘e ilk geldikleri andan itibaren hiç bir zaman siyasi amaç gütmediklerini belirten Yıldırım, şöyle konuştu: "İzmir‘e siyaset değil, hizmet sloganıyla geldik ve bu amaçla düşüncelerimizi gerçekleştireceğiz. İşte İzmir‘e çağ atlatacak projelerimiz."
Yıldırım, İzmir için kişi başına düşen milli gelirin 2023‘te 32 bin dolara yükselmesini, 2010‘da 17 milyar dolar ihracatın 100 milyar dolara çıkmasını hedeflediklerini söyledi.
İller arası nüfus sıralamasında İzmir‘in 3. sırada olduğunu anlatan Yıldıırm, sözlerine şöyle devam etti: "2023‘te Gayrisafi Milli Hasıla‘ya katkı bakımından 2. sırada olacağını düşünüyoruz. Otoyol 2010‘da 230 kilometre, 2023 hedefimiz 2 bin kilometre. Yüksek hızlı tren hattının sıfır kilometreden 2023‘te 1000 kilometreye çıkmasını, hava yolundaki yolcu sayısını 7.5 milyondan 40 milyon kişiye çıkmasını, raylı sistem toplu taşıma sisteminin 90 kilometreden 270 kilometreye yükselmesini, konteyner
kapasitesinin yılda 13 milyon teu‘ya çıkarılmasını hedefliyoruz. Yat bağlama kapasitesini 1965‘ten 7700‘e, yıllık turist sayısını 1.1 milyondan 10 milyon kişiye ve turistik yatak sayısını 43500‘den 100 bine çıkarmayı planlıyoruz"
Çok iddialı hedefleri olduğunu, 2011 seçim beyannamesini 5 ayak üzerine oturttuklarını dile getiren Yıldırım, şehirler arası ulaşım projelerinin, İzmir‘in 2023 büyüme hedefini gerçekleştirebilmek için olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu ve bu doğrultuda otoyollar ve hızlı tren projelerinin dikkati çektiğini söyledi.
İkinci önemli projenin ekonomiyle ilgili olduğunu, sanayinin, üretimin, turizmin gelişmesi için önce yolların yapılması gerektiğine işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yol olmayınca hiç bir şey olmaz. Yolun olmadığı yerde ne bina ne fabrika ne liman ne havaalanı görürsünüz. Yaşam kısaca yollar etrafında oluşur, bu en temel altyapıdır, bu altyapıyı mutlaka yapmak zorundayız. 2003 yılında İzmir, Anadolu‘ya sadece Aydın‘a ve Çeşme‘ye bölünmüş yolla bağlıydı. Bugün İzmir hem Ankara‘ya, hem
İstanbul‘a, hem Antalya‘ya, hem de Muğla‘ya bölünmüş yolla bağlanır hale geldi. Kuzeyden de Çanakkale‘ye Körfez‘e kadar bu sene bitiyoruz. Biz bunu yeterli görmedik. İzmir‘e bölünmüş yol yaptık, Anadolu‘nun büyükşehirlerine bağladık. Türkiye 2023‘te dünyanın en büyük 10. ekonomik gücü olacaksa, İzmir bu gücünü omuzlayan iki şehirden birisi haline gelecek. İzmir‘in böyle bir görevi, misyonu var. İzmir‘i buna hazır etmek de bizim görevimiz. Yollardan sonra yapmamız gereken, ekonomi katma değeri oluşturan
projeleri altyapının üzerine kurmaktır. Limandır, lojistik merkezleridir, tarım ve hayvancılıkla ilgili endüstri tesisleridir. Balıkçılıkla ilgili kıyı yapılardır ve buna benzer diğer tesislerdir. Bu üst yapıyı oluşturduktan sonra ihtiyacımız olan diğer şey teknolojidir. Teknolojiye yönelik yatırımlar, burada da bilişim ve ARGE, dijital arşiv, bilişim destekli yaşam. Bilişimin hem sosyal boyutu, hem ekonomiye katkısını, ikisini birden içerecek bir proje"
Türkiye‘ye katma değer sağlayacak önemli değerlerden birinin de turizm olduğunu, turizm denince sokaktaki insanın aklına İstanbul, Antalya‘nın geldiğini, İzmir‘in ise ‘geç geldiğini‘ dile getiren Yıldırım, bu konuda eksiği kapatacak projeleri de olduğunu bildirdi. Kruvaziyer limanları, yat limanları, Agora ve kent yenileme gibi projeleri oluşturduklarını, bunların üzerinde İzmir‘in EXPO 2020 gibi bir avantajı olduğunu ifade eden Yıldırım, kentin tekrar EXPO‘ya aday olduğuna dikkati çekti. EXPO‘nun tek
başına İzmir‘e belki fazla bir şey kazandırmayacağını, ancak bu organizasyon vesilesiyle saydığı yatırımların çok daha hızlı, kesintisiz bir gayretle kente kazandırılacağını belirten Yıldırım, bu gibi uluslararası organizasyonların, o şehrin kalkınmasını ve adeta üst lige çıkmasını sağlayan organizasyonlar olduğunu bildirdi.
Bunu UNİVERSIADE‘de ve kısmen de olsa Akdeniz Oyunlarında İzmir‘in başardığını hatırlatan Yıldırım, şunları söyledi: "Çok daha büyük ölçüde EXPO organizasyonuyla İzmir, 2023 hedeflerini çok daha kolay yakalama fırsatını bulacaktır. EXPO içinde sağlık turizm merkezleri, fuara bağlı hafif raylı sistemler ve dünyayla canlı bağlantı kurulacak altyapılar, botanik bahçeleri gibi 400 hektarlık EXPO alanında, organizasyona özel muazzam bir altyapı, İzmir‘in ondan sonraki yıllarında da kente hizmet verecek, katma
değer sağlayacak bir tesisi, bir altyapıyı EXPO marifetiyle İzmir kazanmış olacak"
Kent içi ulaşım altyapısının geliştirileceğini, çevre yolu tamamlanmasına, Egeray‘ın devreye girmesine, İZBAN‘ın yapılmasına rağmen halen İzmir‘in ulaşımla ilgili altyapmme hedefini gerçekleştirebilmı problemlerinin, Körfez‘in güney tarafında trafik sorununun önemli ölçüde kendini hissettirdiğini kaydeden Binali Yıldırım, kent içi trafiği rahatlatacak projeleri bulunduğunu ifade etti.
İzmir‘de günlük seyahat sayısının 1.5 milyonun altında olduğunu, normalde şehir nüfusunun 2.5 katı seyahat olması gerektiğini, bunun da 10 milyon mobilite demek olduğunu dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir‘in altyapısı daha 2 milyonu bile kaldıramadığına göre, illerde İzmir gelişmeye devam ettiğinde 10 milyon günlük seyahate uygun olarak, kentte toplu taşıma ulaşım altyapısını kazandıramazsak, İzmir asla ve asla uluslararası organizasyonları da yapamaz, 2023 hedeflerini de tutturamaz"
Bunun için ulaşım projelerini önemsediklerini, projelerin tamamlanma süresinin 12 yıl olduğunu bildiren Yıldırım, ortalama her bir projenin bitme süresinin 3.5 - 4 yıl olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydetti. Projelerin toplam bedelinin 56 milyar lira yani 35 milyar dolar olduğuna işaret eden Yıldırım, yaklaşık 25 milyar liralık kısmının yap işlet - devret modeliyle gerçekleştirileceğini, kalan kısmının ise genel bütçe imkanlarıyla yapılacağını söyledi.
Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir için açıkladıkları 35 projenin inşaatları sırasında 165 bin İzmirlinin doğrudan iş sahibi olacağını, projelerin İzmir ekonomisine yıllık 11.4 milyar lira katkı sağlayacağını söyledi.
Projeleri slayt eşliğinde anlatmaya başlayan Binali Yıldırım, İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren hattı projesinin hazır olduğunu, bu yıl birinci etabın ihalesine çıkılacağını, hat tamamlandığında iki il arasının 3.5 saate, İzmir-Konya arasının 4 saate, İzmir-Eskişehir arasının 4 saate ineceğini belirtti.
Yıldırım, İzmir-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattıyla İzmir-Bursa arasının 1 saat 45 dakikaya, İzmir-İstanbul arasının ise 4 saate düşeceğini kaydetti.
İzmir-İstanbul otoyolundaki çalışmaların 6 farklı noktaya kurulan şantiyelerle başladığını, bu projenin maliyet olarak dünyanın üçüncü büyük, Avrupa‘nın ise en büyük projesi olduğunu vurgulayan Yıldırım, İzmir-Ankara arasına yapılacak otoyol hakkında da bilgi verdi. Yıldırım, 535 kilometre uzunluğunda olacak otoyolun 8 saatlik kara yolu yolculuğunu 4 saate düşüreceğini ifade etti. Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali‘nin yenileneceğini, Ağustos ayından itibaren İzmir‘den Sofya ve Üsküp‘e doğrudan
uçuşa başlanacağını, kentin Kaklıç bölgesine ‘‘Vecihi Hürkuş Havalimanı‘nın yapılacağını anlatan Yıldırım, ‘‘İzmir kuzeyde ve güneyde büyüyen bir kent. İkinci bir havalimanına ihtiyacımız var. Kuzeyde Kaklıç bölgesinde yeni bir havalimanına İzmir sahip olacak. Bunun planlamasını yapıyoruz‘‘ dedi.
Kuzey Otoyolu, Kuzey Ege Limanı, Kemalpaşa-Turgutlu, Kiraz-Ödemiş demiryolları, Tarım ve Hayvancılık Sanayi İşletmeleri, Kemalpaşa Lojistik Merkezi, Balıkçı barınakları, Deniz Ürünleri Borsası, Bilişim ve ARGE Şehri, E-Ticaret Üssü, Dijital Arşiv Kent, Bilişim Destekli Yaşam gibi projeleri de anlatan Yıldırım, Türkiye‘deki yaklaşık 1.5 milyon görme engelli için proje geliştirdiklerini, görme engellilerin hiç dış destek almadan geliştirilen bir cihaz sayesinde kendine yeterli olabildiğini, bu cihazların
dağıtımını ilk olarak İzmir‘de gerçekleştireceklerini söyledi.
İzmir-Antalya arasında yapılacak otoyol ile Antalya‘ya 4 saat 15 dakikada gidilebileceğini dile getiren Yıldırım, İzmir-Manisa arasındaki Sabuncubeli mevkiine 2.8 kilometresi çift tünel olmak üzere toplam 4 kilometrelik bir tünel yapılacağını müjdeledi. İzmir‘deki 1 milyon konuttan en az 200 bininin standartlara uymayan, depreme dayanıklı olmayan, yeterli altyapı hizmeti bulunmayan binalar olduğunu ifade eden Yıldırım, "Bu yapılanmayla İzmir Cumhuriyetin 100. yılına uymaz. Şehir yenileme projesini
siyasetin amacı haline getirmeyeceğiz. Bu projeyi yüksek sesle konuşmaya başlayınca belediye de bu konuda adım atacağını ifade etti ve şehir yenileme için projelerini açıkladı. Bu güzel bir gelişme. Burada yerel yönetimlerle uyum içinde çalışmak, projenin başarısı için olmazsa olmaz şartımızdır. İzmir bu yenilenmeyle daha konforlu, daha güzel mekanlara sahip olacak. Önce yapacağız sonra yıkacağız. Önce yıkıp sonra yapmak yok. İnsanları mağdur etmeyeceğiz. Bu proje 10 milyar lirayı aşan bir iştir. Mutlaka
İzmir bu işi gerçekleştirmeli. Bu proje İzmir‘in geleceğidir. İzmir‘de yaşayan milyonlarca insanın geleceğidir. Bu projeyi gerçekleştireceğiz. İzmir‘i süper lige çıkaracağız. Bunda kararlıyız. Ayrıca, imkanı olmayanlara İzmir‘de en az 5-10 bin TOKİ konutu uzun süreli ve taksitli olarak yapılacak ve verilecek"
Bayraklı‘ya 1600, Tepecik‘e ise 1400 yataklı şehir hastanelerinin kurulacağını, bu projelerin yatırıma alınarak uygulama safhasında olduğunu anlatan Yıldırım, öğrenci yaşam merkezlerinin oluşturulacağını, yeni stadyumlar yapılarak spor kulüplerinin destekleneceğini belirtti. Yıldırım, "Maalesef İzmir kulüplerinde istikrar yok. İzmirli el ele kulüpler süper lige diyoruz" dedi.
Efes Antik Limanı projesiyle birlikte bin yıl sonra Efes‘in yine denizle buluşacağını, körfez dönüşüm projesiyle birlikte körfezdeki kirliliğin ortadan kaldırılacağını ifade eden Yıldırım, "Körfez dönüşüm projesiyle körfez sirkülasyonu sağlanacak. Biyoçeşitlilik artacak, büyük gemiler limana yanaşabilecek‘‘ dedi.
Konak‘a tünel yapılmasının, kendisine göre en hayati proje olduğuna vurgu yapan Yıldırım, şunları söyledi: ‘‘Bu projeyle birlikte Üçkuyular, Yeşildere, Mürselpaşa arasında 2x 2.5 kilometrelik çift tünel yapıyoruz. Şehir içinden geçen transit yolu yer altına alıyoruz. Bana göre bu proje vizyon projesidir, en önemli projedir.‘‘
Üçkuyular ile Bostanlı arasında hem tüp tünelle geçiş hem de köprüyle geçiş sağlanacağını dile getiren Yıldırım, ‘‘Bu projelerin inşaatı sırasında 165 bin İzmirli doğrudan iş sahibi olacak. Projeler bittikten sonra 125 bin ilave istihdam olacak. Projelerin yıllık İzmir ekonomisine katkısı 11.4 milyar lira olacak‘‘ dedi.
Elindeki kitapçığı da gösteren Yıldırım, "Bu projeye boş diyenlere armağanımızdır" ifadesini kullandı.
Yeni yat limanları, kruvaziyer liman, dijital tarih kütüphanesi, Agora ve Kent Merkezi yenilemesi, İzmir EXPO 2020 projeleri, Egeray, İzmir metrosu projelerini de anlatan Yıldırım, İzmir-Çeşme Deniz Otoyolu projesi kapsamında Karaburun‘a 6 kilometrelik bir kanal yapılacağını, bu projeyle birlikte İzmir-Çeşme arasındaki denizyolu ulaşımımın 45 dakikaya düşeceğini söyledi. Projeyi, "İzmir‘in turizm, şehircilik, körfezin temizlenme projesi‘‘ olarak niteleyen Yıldırım, ‘‘Bu kanal sayesinde hem deniz yolu
kısalacak hem de sirkülasyon sağlanacak. Biyoçeşitlilik de artacak" dedi.
ATATÜRK‘ÜN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise AK Parti‘nin kurulduğu günden bu yana siyasetin temel algısını değiştirdiğini, siyaseti katı tartışma, ideoloji anlayışından çıkarıp hizmet odaklı bir anlayışa götürdüklerini anlattı.
Türkiye‘nin artık önünü görebildiğini, birkaç yıllık projeler yapılmadığını ifade eden Günay, Atatürk‘ün hayalini gerçek kılıp Türkiye‘yi çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmak için çalıştıklarını belirtti. Geçen yıllarda hayal bile edilemeyen şeylerin artık Türkiye‘de gerçekleştirilebildiğine dikkati çeken Bakan Günay, "Bir zamanlar bunlar hayaldi, şimdi Türkiye hayallerin gerçekleşebileceği yeni bir vizyona kavuştu" dedi.
İzmir‘i dünya kenti yapmaya çalıştıklarını, İzmir‘in önüne büyük bir vizyon koymaya çalıştıklarını ve kenti EXPO 2020‘ye aday gösterdiklerini anımsatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu seçim tartışması haline getirmedik. İzmir‘i EXPO 2020‘ye aday yapmak ve EXPO‘yu gerçekleştirmek milli davamız haline geldi. 2013 yılında İzmir‘in adaylığının kesinleşmesi ve İzmir‘in 2020‘de dünyanın önüne en önemli sergi merkezi haline gelmesi için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız"
Türkiye‘nin turizmde dünya yedincisi olduğunu, 2003‘de 13 milyon olan ziyaretçi sayısının 28.5 milyona çıktığını anlatan Günay, sözlerine şöyle devam etti: "Yaşam tarzları itibariyle Türkiye‘nin içine kapandığı gibi bir şehir efsanesi dolandırmaya çalışıyorlar. Dünyada içine kapanan bir ülke 8 yılda 13 milyon turistin üzerine 8 yılda 15 milyon insan koyabilir mi? Bu Türkiye‘nin dünyaya ne kadar açıldığının, ne kadar entegre olduğunun, Türkiye‘nin ne kadar tercih edilen bir ülke olduğunun en somut, açık
göstergesidir"
İzmir‘in tanıtımıyla ilgili yaptıkları çalışmaları da anlatan Günay, Los Angeles Times gazetesindeki Efes Antik Kenti‘nin ilanını göstererek şunları söyledi: "Los Angeles Times‘ın en son sayılarından biri İzmir ile ilgili tanıtımdır. Efes‘le ilgilidir. Bizim derdimiz ve gayretimiz Türkiye‘yi daha iyiye, ileriye taşımak, derdimiz gayretimiz İzmir‘i daha iyiye, ileriye taşımak." Günay‘ın bu sözleri uzun süre ayakta alkışlandı.
Kaynak: İHA
Kurtuluş Savaşından örnek veren, İstiklal mücadelesinin İstanbul‘da kararlaştırıldığını, Samsun‘da başladığını, zafere noktanın İzmir‘de konulduğunu belirten Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ilk İktisat Kongresinin İzmir‘de toplandığını, Cumhuriyetin kalkınma stratejisinin bu kentte başladığını söyledi. Son yıllarda İzmir‘in nüfus büyüklüğüne oranla ülkenin milli gelire katkısında azalma ve ihracat sıralamasındaki gerilemeye işaret eden Yıldırım, bunun, kentte yapılması gereken bazı stratejik
yatırımları yapılmadığından ve bazı önemli kararların alınmasındaki gecikmeden kaynaklandığını belirtti.
İzmir‘e ilk geldikleri andan itibaren hiç bir zaman siyasi amaç gütmediklerini belirten Yıldırım, şöyle konuştu: "İzmir‘e siyaset değil, hizmet sloganıyla geldik ve bu amaçla düşüncelerimizi gerçekleştireceğiz. İşte İzmir‘e çağ atlatacak projelerimiz."
Yıldırım, İzmir için kişi başına düşen milli gelirin 2023‘te 32 bin dolara yükselmesini, 2010‘da 17 milyar dolar ihracatın 100 milyar dolara çıkmasını hedeflediklerini söyledi.
İller arası nüfus sıralamasında İzmir‘in 3. sırada olduğunu anlatan Yıldıırm, sözlerine şöyle devam etti: "2023‘te Gayrisafi Milli Hasıla‘ya katkı bakımından 2. sırada olacağını düşünüyoruz. Otoyol 2010‘da 230 kilometre, 2023 hedefimiz 2 bin kilometre. Yüksek hızlı tren hattının sıfır kilometreden 2023‘te 1000 kilometreye çıkmasını, hava yolundaki yolcu sayısını 7.5 milyondan 40 milyon kişiye çıkmasını, raylı sistem toplu taşıma sisteminin 90 kilometreden 270 kilometreye yükselmesini, konteyner
kapasitesinin yılda 13 milyon teu‘ya çıkarılmasını hedefliyoruz. Yat bağlama kapasitesini 1965‘ten 7700‘e, yıllık turist sayısını 1.1 milyondan 10 milyon kişiye ve turistik yatak sayısını 43500‘den 100 bine çıkarmayı planlıyoruz"
Çok iddialı hedefleri olduğunu, 2011 seçim beyannamesini 5 ayak üzerine oturttuklarını dile getiren Yıldırım, şehirler arası ulaşım projelerinin, İzmir‘in 2023 büyüme hedefini gerçekleştirebilmek için olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu ve bu doğrultuda otoyollar ve hızlı tren projelerinin dikkati çektiğini söyledi.
İkinci önemli projenin ekonomiyle ilgili olduğunu, sanayinin, üretimin, turizmin gelişmesi için önce yolların yapılması gerektiğine işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yol olmayınca hiç bir şey olmaz. Yolun olmadığı yerde ne bina ne fabrika ne liman ne havaalanı görürsünüz. Yaşam kısaca yollar etrafında oluşur, bu en temel altyapıdır, bu altyapıyı mutlaka yapmak zorundayız. 2003 yılında İzmir, Anadolu‘ya sadece Aydın‘a ve Çeşme‘ye bölünmüş yolla bağlıydı. Bugün İzmir hem Ankara‘ya, hem
İstanbul‘a, hem Antalya‘ya, hem de Muğla‘ya bölünmüş yolla bağlanır hale geldi. Kuzeyden de Çanakkale‘ye Körfez‘e kadar bu sene bitiyoruz. Biz bunu yeterli görmedik. İzmir‘e bölünmüş yol yaptık, Anadolu‘nun büyükşehirlerine bağladık. Türkiye 2023‘te dünyanın en büyük 10. ekonomik gücü olacaksa, İzmir bu gücünü omuzlayan iki şehirden birisi haline gelecek. İzmir‘in böyle bir görevi, misyonu var. İzmir‘i buna hazır etmek de bizim görevimiz. Yollardan sonra yapmamız gereken, ekonomi katma değeri oluşturan
projeleri altyapının üzerine kurmaktır. Limandır, lojistik merkezleridir, tarım ve hayvancılıkla ilgili endüstri tesisleridir. Balıkçılıkla ilgili kıyı yapılardır ve buna benzer diğer tesislerdir. Bu üst yapıyı oluşturduktan sonra ihtiyacımız olan diğer şey teknolojidir. Teknolojiye yönelik yatırımlar, burada da bilişim ve ARGE, dijital arşiv, bilişim destekli yaşam. Bilişimin hem sosyal boyutu, hem ekonomiye katkısını, ikisini birden içerecek bir proje"
Türkiye‘ye katma değer sağlayacak önemli değerlerden birinin de turizm olduğunu, turizm denince sokaktaki insanın aklına İstanbul, Antalya‘nın geldiğini, İzmir‘in ise ‘geç geldiğini‘ dile getiren Yıldırım, bu konuda eksiği kapatacak projeleri de olduğunu bildirdi. Kruvaziyer limanları, yat limanları, Agora ve kent yenileme gibi projeleri oluşturduklarını, bunların üzerinde İzmir‘in EXPO 2020 gibi bir avantajı olduğunu ifade eden Yıldırım, kentin tekrar EXPO‘ya aday olduğuna dikkati çekti. EXPO‘nun tek
başına İzmir‘e belki fazla bir şey kazandırmayacağını, ancak bu organizasyon vesilesiyle saydığı yatırımların çok daha hızlı, kesintisiz bir gayretle kente kazandırılacağını belirten Yıldırım, bu gibi uluslararası organizasyonların, o şehrin kalkınmasını ve adeta üst lige çıkmasını sağlayan organizasyonlar olduğunu bildirdi.
Bunu UNİVERSIADE‘de ve kısmen de olsa Akdeniz Oyunlarında İzmir‘in başardığını hatırlatan Yıldırım, şunları söyledi: "Çok daha büyük ölçüde EXPO organizasyonuyla İzmir, 2023 hedeflerini çok daha kolay yakalama fırsatını bulacaktır. EXPO içinde sağlık turizm merkezleri, fuara bağlı hafif raylı sistemler ve dünyayla canlı bağlantı kurulacak altyapılar, botanik bahçeleri gibi 400 hektarlık EXPO alanında, organizasyona özel muazzam bir altyapı, İzmir‘in ondan sonraki yıllarında da kente hizmet verecek, katma
değer sağlayacak bir tesisi, bir altyapıyı EXPO marifetiyle İzmir kazanmış olacak"
Kent içi ulaşım altyapısının geliştirileceğini, çevre yolu tamamlanmasına, Egeray‘ın devreye girmesine, İZBAN‘ın yapılmasına rağmen halen İzmir‘in ulaşımla ilgili altyapmme hedefini gerçekleştirebilmı problemlerinin, Körfez‘in güney tarafında trafik sorununun önemli ölçüde kendini hissettirdiğini kaydeden Binali Yıldırım, kent içi trafiği rahatlatacak projeleri bulunduğunu ifade etti.
İzmir‘de günlük seyahat sayısının 1.5 milyonun altında olduğunu, normalde şehir nüfusunun 2.5 katı seyahat olması gerektiğini, bunun da 10 milyon mobilite demek olduğunu dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir‘in altyapısı daha 2 milyonu bile kaldıramadığına göre, illerde İzmir gelişmeye devam ettiğinde 10 milyon günlük seyahate uygun olarak, kentte toplu taşıma ulaşım altyapısını kazandıramazsak, İzmir asla ve asla uluslararası organizasyonları da yapamaz, 2023 hedeflerini de tutturamaz"
Bunun için ulaşım projelerini önemsediklerini, projelerin tamamlanma süresinin 12 yıl olduğunu bildiren Yıldırım, ortalama her bir projenin bitme süresinin 3.5 - 4 yıl olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydetti. Projelerin toplam bedelinin 56 milyar lira yani 35 milyar dolar olduğuna işaret eden Yıldırım, yaklaşık 25 milyar liralık kısmının yap işlet - devret modeliyle gerçekleştirileceğini, kalan kısmının ise genel bütçe imkanlarıyla yapılacağını söyledi.
Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir için açıkladıkları 35 projenin inşaatları sırasında 165 bin İzmirlinin doğrudan iş sahibi olacağını, projelerin İzmir ekonomisine yıllık 11.4 milyar lira katkı sağlayacağını söyledi.
Projeleri slayt eşliğinde anlatmaya başlayan Binali Yıldırım, İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren hattı projesinin hazır olduğunu, bu yıl birinci etabın ihalesine çıkılacağını, hat tamamlandığında iki il arasının 3.5 saate, İzmir-Konya arasının 4 saate, İzmir-Eskişehir arasının 4 saate ineceğini belirtti.
Yıldırım, İzmir-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattıyla İzmir-Bursa arasının 1 saat 45 dakikaya, İzmir-İstanbul arasının ise 4 saate düşeceğini kaydetti.
İzmir-İstanbul otoyolundaki çalışmaların 6 farklı noktaya kurulan şantiyelerle başladığını, bu projenin maliyet olarak dünyanın üçüncü büyük, Avrupa‘nın ise en büyük projesi olduğunu vurgulayan Yıldırım, İzmir-Ankara arasına yapılacak otoyol hakkında da bilgi verdi. Yıldırım, 535 kilometre uzunluğunda olacak otoyolun 8 saatlik kara yolu yolculuğunu 4 saate düşüreceğini ifade etti. Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali‘nin yenileneceğini, Ağustos ayından itibaren İzmir‘den Sofya ve Üsküp‘e doğrudan
uçuşa başlanacağını, kentin Kaklıç bölgesine ‘‘Vecihi Hürkuş Havalimanı‘nın yapılacağını anlatan Yıldırım, ‘‘İzmir kuzeyde ve güneyde büyüyen bir kent. İkinci bir havalimanına ihtiyacımız var. Kuzeyde Kaklıç bölgesinde yeni bir havalimanına İzmir sahip olacak. Bunun planlamasını yapıyoruz‘‘ dedi.
Kuzey Otoyolu, Kuzey Ege Limanı, Kemalpaşa-Turgutlu, Kiraz-Ödemiş demiryolları, Tarım ve Hayvancılık Sanayi İşletmeleri, Kemalpaşa Lojistik Merkezi, Balıkçı barınakları, Deniz Ürünleri Borsası, Bilişim ve ARGE Şehri, E-Ticaret Üssü, Dijital Arşiv Kent, Bilişim Destekli Yaşam gibi projeleri de anlatan Yıldırım, Türkiye‘deki yaklaşık 1.5 milyon görme engelli için proje geliştirdiklerini, görme engellilerin hiç dış destek almadan geliştirilen bir cihaz sayesinde kendine yeterli olabildiğini, bu cihazların
dağıtımını ilk olarak İzmir‘de gerçekleştireceklerini söyledi.
İzmir-Antalya arasında yapılacak otoyol ile Antalya‘ya 4 saat 15 dakikada gidilebileceğini dile getiren Yıldırım, İzmir-Manisa arasındaki Sabuncubeli mevkiine 2.8 kilometresi çift tünel olmak üzere toplam 4 kilometrelik bir tünel yapılacağını müjdeledi. İzmir‘deki 1 milyon konuttan en az 200 bininin standartlara uymayan, depreme dayanıklı olmayan, yeterli altyapı hizmeti bulunmayan binalar olduğunu ifade eden Yıldırım, "Bu yapılanmayla İzmir Cumhuriyetin 100. yılına uymaz. Şehir yenileme projesini
siyasetin amacı haline getirmeyeceğiz. Bu projeyi yüksek sesle konuşmaya başlayınca belediye de bu konuda adım atacağını ifade etti ve şehir yenileme için projelerini açıkladı. Bu güzel bir gelişme. Burada yerel yönetimlerle uyum içinde çalışmak, projenin başarısı için olmazsa olmaz şartımızdır. İzmir bu yenilenmeyle daha konforlu, daha güzel mekanlara sahip olacak. Önce yapacağız sonra yıkacağız. Önce yıkıp sonra yapmak yok. İnsanları mağdur etmeyeceğiz. Bu proje 10 milyar lirayı aşan bir iştir. Mutlaka
İzmir bu işi gerçekleştirmeli. Bu proje İzmir‘in geleceğidir. İzmir‘de yaşayan milyonlarca insanın geleceğidir. Bu projeyi gerçekleştireceğiz. İzmir‘i süper lige çıkaracağız. Bunda kararlıyız. Ayrıca, imkanı olmayanlara İzmir‘de en az 5-10 bin TOKİ konutu uzun süreli ve taksitli olarak yapılacak ve verilecek"
Bayraklı‘ya 1600, Tepecik‘e ise 1400 yataklı şehir hastanelerinin kurulacağını, bu projelerin yatırıma alınarak uygulama safhasında olduğunu anlatan Yıldırım, öğrenci yaşam merkezlerinin oluşturulacağını, yeni stadyumlar yapılarak spor kulüplerinin destekleneceğini belirtti. Yıldırım, "Maalesef İzmir kulüplerinde istikrar yok. İzmirli el ele kulüpler süper lige diyoruz" dedi.
Efes Antik Limanı projesiyle birlikte bin yıl sonra Efes‘in yine denizle buluşacağını, körfez dönüşüm projesiyle birlikte körfezdeki kirliliğin ortadan kaldırılacağını ifade eden Yıldırım, "Körfez dönüşüm projesiyle körfez sirkülasyonu sağlanacak. Biyoçeşitlilik artacak, büyük gemiler limana yanaşabilecek‘‘ dedi.
Konak‘a tünel yapılmasının, kendisine göre en hayati proje olduğuna vurgu yapan Yıldırım, şunları söyledi: ‘‘Bu projeyle birlikte Üçkuyular, Yeşildere, Mürselpaşa arasında 2x 2.5 kilometrelik çift tünel yapıyoruz. Şehir içinden geçen transit yolu yer altına alıyoruz. Bana göre bu proje vizyon projesidir, en önemli projedir.‘‘
Üçkuyular ile Bostanlı arasında hem tüp tünelle geçiş hem de köprüyle geçiş sağlanacağını dile getiren Yıldırım, ‘‘Bu projelerin inşaatı sırasında 165 bin İzmirli doğrudan iş sahibi olacak. Projeler bittikten sonra 125 bin ilave istihdam olacak. Projelerin yıllık İzmir ekonomisine katkısı 11.4 milyar lira olacak‘‘ dedi.
Elindeki kitapçığı da gösteren Yıldırım, "Bu projeye boş diyenlere armağanımızdır" ifadesini kullandı.
Yeni yat limanları, kruvaziyer liman, dijital tarih kütüphanesi, Agora ve Kent Merkezi yenilemesi, İzmir EXPO 2020 projeleri, Egeray, İzmir metrosu projelerini de anlatan Yıldırım, İzmir-Çeşme Deniz Otoyolu projesi kapsamında Karaburun‘a 6 kilometrelik bir kanal yapılacağını, bu projeyle birlikte İzmir-Çeşme arasındaki denizyolu ulaşımımın 45 dakikaya düşeceğini söyledi. Projeyi, "İzmir‘in turizm, şehircilik, körfezin temizlenme projesi‘‘ olarak niteleyen Yıldırım, ‘‘Bu kanal sayesinde hem deniz yolu
kısalacak hem de sirkülasyon sağlanacak. Biyoçeşitlilik de artacak" dedi.
ATATÜRK‘ÜN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise AK Parti‘nin kurulduğu günden bu yana siyasetin temel algısını değiştirdiğini, siyaseti katı tartışma, ideoloji anlayışından çıkarıp hizmet odaklı bir anlayışa götürdüklerini anlattı.
Türkiye‘nin artık önünü görebildiğini, birkaç yıllık projeler yapılmadığını ifade eden Günay, Atatürk‘ün hayalini gerçek kılıp Türkiye‘yi çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmak için çalıştıklarını belirtti. Geçen yıllarda hayal bile edilemeyen şeylerin artık Türkiye‘de gerçekleştirilebildiğine dikkati çeken Bakan Günay, "Bir zamanlar bunlar hayaldi, şimdi Türkiye hayallerin gerçekleşebileceği yeni bir vizyona kavuştu" dedi.
İzmir‘i dünya kenti yapmaya çalıştıklarını, İzmir‘in önüne büyük bir vizyon koymaya çalıştıklarını ve kenti EXPO 2020‘ye aday gösterdiklerini anımsatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu seçim tartışması haline getirmedik. İzmir‘i EXPO 2020‘ye aday yapmak ve EXPO‘yu gerçekleştirmek milli davamız haline geldi. 2013 yılında İzmir‘in adaylığının kesinleşmesi ve İzmir‘in 2020‘de dünyanın önüne en önemli sergi merkezi haline gelmesi için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız"
Türkiye‘nin turizmde dünya yedincisi olduğunu, 2003‘de 13 milyon olan ziyaretçi sayısının 28.5 milyona çıktığını anlatan Günay, sözlerine şöyle devam etti: "Yaşam tarzları itibariyle Türkiye‘nin içine kapandığı gibi bir şehir efsanesi dolandırmaya çalışıyorlar. Dünyada içine kapanan bir ülke 8 yılda 13 milyon turistin üzerine 8 yılda 15 milyon insan koyabilir mi? Bu Türkiye‘nin dünyaya ne kadar açıldığının, ne kadar entegre olduğunun, Türkiye‘nin ne kadar tercih edilen bir ülke olduğunun en somut, açık
göstergesidir"
İzmir‘in tanıtımıyla ilgili yaptıkları çalışmaları da anlatan Günay, Los Angeles Times gazetesindeki Efes Antik Kenti‘nin ilanını göstererek şunları söyledi: "Los Angeles Times‘ın en son sayılarından biri İzmir ile ilgili tanıtımdır. Efes‘le ilgilidir. Bizim derdimiz ve gayretimiz Türkiye‘yi daha iyiye, ileriye taşımak, derdimiz gayretimiz İzmir‘i daha iyiye, ileriye taşımak." Günay‘ın bu sözleri uzun süre ayakta alkışlandı.