Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına yönelik çalışma yok

Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına yönelik çalışma olmadığını belirterek, özel yetkili mahkemelerin yetkilerinin kapsamının tartışılabileceğini söyledi. Ergin, Genelkurmay Başkanının tutuklanabileceği tartışmalarına da, "O konu çok net değil şu anda" dedi.

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına yönelik çalışma yok
Eski Adalet Bakanı ve Hatay Milletvekili Adayı Sadullah Ergin, Hatay'da Habertürk'ün sorularını yanıtladı.

Harp Akademileri Komutanı Org. Balanlı'nın Balyoz soruşturması kapsamında tutuklanmasına ilişkin Ergin, "Ben yargılanması devam eden olaylara ilişkin somut değerlendirmeler yapmam. Devam etmekte olan bir soruşturma var. Soruştuma makamlarının elindeki bilgi ve belgeleri bilmiyoruz. Bu anlamda soruşturma makamı talep etmiştir, nöbetçi hakimlikte tutuklama kararı vermiştir. Bunun ötesinde bir değerlendirme yapmak benim açımdan doğru değil" dedi.

"Genelkurmay Başkanı da tutuklanabilir mi" sorusu üzerine Ergin, "O konu çok net değil şu anda. Çünkü özellikle yargılaması zaten özel hükümlere tabi olan anayasada yapılan son değişiklikle, Genelkurmay Başkanının ve Kuvvet Komutanlarının yargılanması bakanlar kurulu üyeleriyle aynı statüde. Yüce divanda yapılacağı hükmü getirildi. Buna ilişkin uyum yasaları ilgili kanunlar parlamentoya sevk edildi. Bunların çıkmasıyla beraber netlik kazanacaktır. Bu ihtimaller sansasyonel yorumların ötesine geçmez" diye konuştu.


"Özel yetkili mahkemelerin sınırı nedir" sorusuna ise Ergin, "Ceza usul yasası bunu net yazmıştır. Belirsizlik gibi bir kavram söz konusu değil. Orada bir sorun gözükmüyor" diye cevap verdi.

"CHP'nin seçim vaatleri arasında özel yetkili mahkemeleri kaldırma sözü de yer alıyor. Siz özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini düşünüyor musunuz" sorusuna karşılık da Ergin, "Bu yorumlar, bu değerlendirmeler yapılabilir elbette. Bunlar tartışıla da bilir ama tartışmayla gerçekleşme arasında bir paralellik olmaya da bilir. İhtiyaç olursa ileride bu değerlendirilebilir. Ama şu an için ben görevden ayrılıncaya kadar böyle bir çalışma söz konusu değildi. Bu tür mahkemeler DGM'lerin kaldırılmasından sonra oluşturulmuş mahkemeler" şeklinde konuştu.

"USUL KANUNUNDAKİ HÜKÜMLER DEĞİŞMEDİKÇE SONUÇ DEĞİŞMEZ"


"Türkiye terörle yaşamak zorunda olan bir ülke" diyen Ergin şöyle devam etti:

"Uzunca bir süredir, yaklaşık 50 yıldır anarşi ve terörle boğuşan bir ülke. Türkiye bulunduğu coğrafya ve konumu iitibariyle suç ve suçluyla mücadele noktasında, özellikle suç tipleri açısından belli yargılama usullerinin olması, bunun gibi katolog suçlarla ilgili olarak 250. madde kapsamındaki suç tipleriyle ilgili olarak, bir özel yargılama usulünün olması bence doğal ama bunun sınırları tartışılabilir. Yani Savcılara verilmiş yetkiler az mıdır, çok mudur, bunlar biraz daraltılabilir mi, daraltılamaz mı, bu tartışabilir. Ama bugün özel yetkili mahkeme dediğiniz zaman aile mahmeleri de özel yetkili mahkemele, ticaret mahkemeleri de özel yetkili mahkeme, çocuk mahkemleri de özel yetkili mahkeme. Buradaki sıkıntı özel yetki kelimesinin olmasından kaynaklanmıyor, usul yasasının o mahkemelerde yapılacak yargılamalara ilişkin, soruşturma makamıyla koğuşturma makamına verdiği yetkilerin tartışılması lazım. O açından o yetkilerin kapsamı değerlendirilebilir, daraltılabilir, genişletilebilir. Ama özel yetkili mahkeme isminin önünden iki kelimeyi kaldırırsınız mahkeme dersiniz. Ama usul kanunundaki şu suçlarda şu usul uygulanır hükümleri değişmedikçe sonuç değişmeyecektir."

BEYAZ GAZETE