AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Ali Aşlık, Türkiye‘nin dış politikasının geçmişte “Ülkenin dört tarafı düşmanlarla dolu” temelinde yürütülürken, bu imajı "Komşularla sıfır problem" politikasına dönüştürdüklerini belirtti. Aşlık, “Çözülmez sanılan problemleri çözdük, kurulmaz denilen dostlukları yeniden inşa ettik” dedi.
AK Parti İzmir 1. Bölge milletvekili adayları Ali Aşlık ve Rıfat Sait, Menderes‘in Görece beldesinde seçim bürosu açılışına katıldı. Nüfusun ağırlıklı olarak Balkan göçmeni olduğu beldede milletvekili adayları Balkan ezgileriyle halay çekti. Yıl boyunca açık kalacak seçim bürosunun açılışında konuşan Ali Aşlık, dış politikayla ilgili açıklamalarda bulundu. AK Parti olarak dış politika konularında Mustafa Kemal Atatürk‘ün, ‘yurtta sulh cihanda sulh‘ sözünü rehber edindiklerini ifade eden Aşlık, “Türkiye‘mizi düşman değil, dost üreten bir ülke haline getirdik. İç barışa verdiğimiz önem kadar dış barışa da değer verdik. Ülkeler arası sorunların çözümünde öncü rol üstlendik. AK Parti‘nin iktidara geldiği 2002 yılında dibe vuran dış itibarımızı, ilk 4 yılda baş döndüren bir performans ile hızlı yükselişe geçirdik. İkinci 4 yılda ise Türkiye‘yi diklenmeden dik duran en itibarlı ülke olarak kabul ettirmeyi başardık. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İslam Konferansı Örgütü ve Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere bütün uluslararası örgütlerde Türkiye‘yi karar odaklarına yerleştirdik” diye konuştu.
“ÖRNEK ALAN DEĞİL, ÖRNEK OLAN BİR TÜRKİYE”
Dünyadaki büyük devletler arasında yaşanan soğuk savaş döneminde Türkiye‘nin kendine özgü bir dış politika benimseyemediğini hatırlatan Ali Aşlık, dış politikada ülkelere zarar veren ‘müttefik‘ kavramının AK Parti hükümeti döneminde değiştiğini anlatarak şöyle konuştu: “AK Parti müttefik kavramından stratejik ortaklık kavramına geçişi sağladı. Türkiye, başka ülkelerin politikalarını örnek alan değil, olan bir ülke haline geldi. Savaşlardan, düşmanlıklardan nemalanan emperyalist güçlere karşı, insan hak ve özgürlüklerini esas alan politika anlayışımızla, geçerli diplomatik değerleri evrensel boyuta taşıdık.”
