Şerafettin Elçi‘den Gündeme Dair Açıklamalar
Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu‘nun desteklediği Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Şerafettin Elçi, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır‘da merkez Bağlar ilçesi Cezaevi semtinde bulunan Parkorman Dicle kafede gazetecilerle bir araya gelen Elçi, dünyanın neresinde olursa olsun bir halka baskı yapılmasını onların hakkının gasp edilmesini kimliklerinin değiştirilmesini onların olduğundan farklı bir insan tipine dönüştürülmesine vicdanının el vermediğinden dolayı bu mücadelede bulunduğunu söyledi.
Abdullah Öcalan‘ın, Kürt sorunun barışçıl demokratik bir şekilde çözülmesi için elinden geleni yaptığını belirten Elçi, Öcalan‘ın devletle dirsek teması içinde olduğunu, savaş alanından sivil demokratik bir alana girilmesine ciddi bir vurgularının bulunduğunu kaydetti. Barış ve Demokrasi Partisi‘nin (BDP) mücadeleyi sivil demokratik bir alana taşıdığını ifade eden Elçi, ciddi bir iradenin olduğunu, bunun dışında kalmanın kendilerine yakışmayacağını, bu sorunun çözümünün ancak Kürtlerin kendi aralarında
toparlanmasından sonra daha güçlü bir şekilde ifade edilebileceğini belirterek amaçlarının insanların özlemini çektiği onurlu bir barışa ulaşmak olduğunu, bu durumlardan dolayı blok içerisinde yer aldığını açıkladı.
Dağda bulunan insanlara sivil alanda demokrasi içinde siyaset yapma özgürlüğünün verilmesi gerektiğini kaydeden Elçi, bu insanların herhangi bir suçtan kurtulmak için dağa kaçıp oralara sığınan insanların olmadığını, bu insanların ancak onurlu bir barış ile sivil bir alana politikaya başlamak isteyeceklerini söyledi. Türkiye‘nin bir an önce barışa ve huzura ihtiyacı olduğunu aktaran Elçi, bu sorunun onurlu bir barış ile çözümünden sonra Türkiye‘nin önünü de açacağını, Türkiye‘nin bir prangadan
kurtulacağını aktardı. Bölgenin uzun yıllardan bu yana savaş alanı olduğunu kaydeden Elçi, bunlardan dolayı ekonomik sermayenin kaçacağını ifade etti. Elçi, "Huzurun olmadığı yerden sermeye kaçar. Bunlardan dolayı bir an önce hem bölge huzura kavuşur hem de Türkiye‘nin önü açılır" dedi.
Halkın kendilerinden istediği 3 temel taleplerinin bulunduğunu belirten Elçi, "Birincisi halkımız kimliğinin tanınmasını istiyor. İkincisi anadilinin hem eğitimde hem de diğer bütün alanlarda tamamen serbest olarak kullanılmasını istiyor. Bu devletin resmi dilinin Türkçe olması kuralı ile de ters düşmez. Devletin resmi dili Türkçe olarak devam eder, ama her bölgede kendi özelliğine göre kendi dilini kendi bölgesinde her alanda serbestçe kullanma yetkisine kavuşur. Üçüncü özellik ki bu önemli, çünkü bu
talep gerçekleşmezse diğer iki hakkın kabul edilmesinin de bir anlamı kalmaz. O da öz yönetimdir. Bölgenin kendi öz yönetim hakkına kavuşmasıdır. Kendi kendini yönetebilme özgür iradesi ile kendi bölgesinde kendini yönetebilme hakkına kavuşmasıdır. Versiyonu ne olursa olsun, modellerin hiç biri devletin bütünlüğünü bozucu değildir. Devleti bölmez, devlet yine bir bütündür, ama devletin içinde devletin idari yapısı ile ilgili bir durumdur" şeklinde konuştu. devletin kendileri ile beraber bu soru çözemezse
yarın arkadan gelen fırtına çocukları ile bu meseleyi çözme fırsatı bulamayacağını belirten Elçi, devlet yöneticilerinin ellerini çabuk tutması gerektiğini, bir an önce bu sorunu birlikte çözmeleri gerektiğini söyledi.
Amaçlarının içinde bulundukları bloğu daha da genişletmek olduğunu belirten Elçi, farklılıkları da kapsamaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Abdullah Öcalan‘ın, Kürt sorunun barışçıl demokratik bir şekilde çözülmesi için elinden geleni yaptığını belirten Elçi, Öcalan‘ın devletle dirsek teması içinde olduğunu, savaş alanından sivil demokratik bir alana girilmesine ciddi bir vurgularının bulunduğunu kaydetti. Barış ve Demokrasi Partisi‘nin (BDP) mücadeleyi sivil demokratik bir alana taşıdığını ifade eden Elçi, ciddi bir iradenin olduğunu, bunun dışında kalmanın kendilerine yakışmayacağını, bu sorunun çözümünün ancak Kürtlerin kendi aralarında
toparlanmasından sonra daha güçlü bir şekilde ifade edilebileceğini belirterek amaçlarının insanların özlemini çektiği onurlu bir barışa ulaşmak olduğunu, bu durumlardan dolayı blok içerisinde yer aldığını açıkladı.
Dağda bulunan insanlara sivil alanda demokrasi içinde siyaset yapma özgürlüğünün verilmesi gerektiğini kaydeden Elçi, bu insanların herhangi bir suçtan kurtulmak için dağa kaçıp oralara sığınan insanların olmadığını, bu insanların ancak onurlu bir barış ile sivil bir alana politikaya başlamak isteyeceklerini söyledi. Türkiye‘nin bir an önce barışa ve huzura ihtiyacı olduğunu aktaran Elçi, bu sorunun onurlu bir barış ile çözümünden sonra Türkiye‘nin önünü de açacağını, Türkiye‘nin bir prangadan
kurtulacağını aktardı. Bölgenin uzun yıllardan bu yana savaş alanı olduğunu kaydeden Elçi, bunlardan dolayı ekonomik sermayenin kaçacağını ifade etti. Elçi, "Huzurun olmadığı yerden sermeye kaçar. Bunlardan dolayı bir an önce hem bölge huzura kavuşur hem de Türkiye‘nin önü açılır" dedi.
Halkın kendilerinden istediği 3 temel taleplerinin bulunduğunu belirten Elçi, "Birincisi halkımız kimliğinin tanınmasını istiyor. İkincisi anadilinin hem eğitimde hem de diğer bütün alanlarda tamamen serbest olarak kullanılmasını istiyor. Bu devletin resmi dilinin Türkçe olması kuralı ile de ters düşmez. Devletin resmi dili Türkçe olarak devam eder, ama her bölgede kendi özelliğine göre kendi dilini kendi bölgesinde her alanda serbestçe kullanma yetkisine kavuşur. Üçüncü özellik ki bu önemli, çünkü bu
talep gerçekleşmezse diğer iki hakkın kabul edilmesinin de bir anlamı kalmaz. O da öz yönetimdir. Bölgenin kendi öz yönetim hakkına kavuşmasıdır. Kendi kendini yönetebilme özgür iradesi ile kendi bölgesinde kendini yönetebilme hakkına kavuşmasıdır. Versiyonu ne olursa olsun, modellerin hiç biri devletin bütünlüğünü bozucu değildir. Devleti bölmez, devlet yine bir bütündür, ama devletin içinde devletin idari yapısı ile ilgili bir durumdur" şeklinde konuştu. devletin kendileri ile beraber bu soru çözemezse
yarın arkadan gelen fırtına çocukları ile bu meseleyi çözme fırsatı bulamayacağını belirten Elçi, devlet yöneticilerinin ellerini çabuk tutması gerektiğini, bir an önce bu sorunu birlikte çözmeleri gerektiğini söyledi.
Amaçlarının içinde bulundukları bloğu daha da genişletmek olduğunu belirten Elçi, farklılıkları da kapsamaları gerektiğini sözlerine ekledi.