MHP yeni kaset (MHP yeni kaset görüntüleri ile zor durumda)
MHP yeni kaset video görüntüleri şok etkisi oluşturdu. MHP yeni kaset görüntüleri Didinmez ve Barutçu'nun görüntülerinden oluşuyor.
MHP yeni kaset şoku ile çalkalanırken beklenen istifalar geldi. MHP yeni kaset video görüntülerinde Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu'nun uygunsuz görüntüleri yer alıyor. Daha önceki MHP kaset skandallarına farklı ülkücülük isimli site yenilerini ekledi.MHP yeni kaset videosu MHP'yi zor duruma soktu. MHP yeni kaset görüntüleri (video) internete düştü ve MHP kasetleri tıklanma rekorları kırdı. MHP yeni kaset video görüntülerinde Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu var. MHP 2. kaset skandalından sonra MHP 2. kaset görüntüleri çok konuşuldu. Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu istifa etti.
Daha önce biri aileden sorumlu genel başkan yardımcısı olmak üzere iki genel başkan yardımcısının istifasıyla sonuçlanan, internet üzerinden kaset yayımında 3. ve 4. kasetler eklendi. MHP'de yaşanan kaset skandallarına tepki büyüyor.
Mhp'de Kaset Skandalı -1 için tıklayınız (video)
Mhp'de Kaset Skandalı -2 için tıklayınız (video)
Mhp'de Kaset Skandalı -3 için tıklayınız (video)
Bazı özel görüntülerin internete sızmasıyla istifa depremi yaşanan MHP’de “gizli kamera” alarmı verildi. Genel merkezde makam odaları, özel çalışma bölümleri ve boşluklar ayrıntılı olarak arandı
Kaset komplosunun yol açtığı istifalarla sarsılan MHP yöneticileri, telefon dinlemelerinin ardından bu kez, “gizli kamera” endişesi yaşıyor. Dört önemli ismin hem partideki görevlerinden hem de milletvekili adaylığından istifalarına yol açan gizli kamera çekimleri, MHP yöneticilerini harekete geçirdi.
MHP Genel Merkezi’nde bazı genel başkan yardımcıları ve yöneticiler, makam odaları ve arka bölünde yer alan özel çalışma-dinlenme odalarında “gizli kamera” taraması yaptırdı. Havalandırma boşlukları ve odalarındaki her türlü eşyayı tek tek kontrol ettiren MHP’li yöneticiler, “Bu iktidar ve ona hizmet eden odaklar, herkesi ve her yeri izlemeye almış olabilir. Önceden dinlenildiğimiz korkusuyla telefonlarımızda rahat konuşamıyorduk. Şimdi makam ve çalışma odalarımızda rahat hareket edemiyoruz, ‘acaba izleniyor muyuz’ düşüncesi aklımızdan geçmiyor değil” değerlendirmesinde bulundu.
Günde 1500 telefon
MHP, bir yandan kaset tedbiri alırken, bir yandan da seçim çalışmalarını sürdürüyor. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Zuhal Topçu, parti genel merkezinde 2 ay önce hizmete açılan 444 6 647 (444 6 MHP) numaralı çağrı merkezini günde 1500 kişinin aradığını, çağrı merkezine gelen telefon sayısının 2 ayda 90 bini bulduğunu açıkladı. Topçu, genel seçim stratejilerinin yanı sıra vatandaşa ulaşabilmek için çağrı merkezi açmayı planladıklarını ve büyük ilgi gördüklerini bildirdi. Çağrı merkezine gelen telefonların hepsinin dikkate alındığını anlatan Topçu, “Çağrı merkezimiz, Türkiye açısından, MHP açısından, ülkenin sorunlarına vakıf olmak ve çözüm üretmek açısından çok önemli bir uygulamaymış. Bunun bu kadar önem arz ettiğini gelen talepler doğrultusunda gördük” görüşünü dile getirdi.
Bahçeli 30 kişiyi aradı
Topçu, açılışından bu yana geçen 2 ayda 90 bin 749 çağrının geldiği merkezde talebi karşılamak üzere 42 çalışanın, 24 saat görev yaptığını belirtti. Çalışanların parti politikalarını öğrendiklerini anlatan Topçu şu bilgileri verdi: “Yoğun bilgi gerekmediği durumlarda kendileri o bilgileri aktarıyorlar. Yoğun bilgi gereken durumlarda genel başkan yardımcılarına yönlendiriliyorlar.”
İnternete düşen görüntüler sonrası iki MHP'li istifa etti..MHP Genel Başkan Yardımcısı Didinmez ve milletvekili adayı Barutçu istifa etti..MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.
MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.Partisinin İstanbul 1. Bölge 2. sıradan milletvekili adayı olan Didinmez, hem partideki görevinden hem de milletvekili adaylığından, İstanbul 3. Bölge 4. sıra adayı İhsan Barutçu da milletvekili adaylığından istifa etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'İstifa edin' talimatı ile önce sözlü olarak başvuru yapan ikili, dün yazılı olarak da kararlarını iletti. İlk kaset skandalının ardından da MHP genel başkan yardımcıları Recai Yıldırım ile Metin Çobanoğlu görevlerinden ve milletvekili adaylıklarından istifa
MHP’de yaşanan ikinci kaset skandalının ardından yaşanan istifa bilmecesi, skandalda adı geçen Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu’nun adaylıktan çekilmeleri ile çözüldü. Didinmez’in dün yaptığı yazılı açıklamada istifa etmeyeceği şeklinde yorumlanırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talebi üzerine istifa açıklaması dün gece geç saatlerde geldi.MHP ikinci kez kaset skandalıyla sarsılırken, skandalda adı geçen Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu da, ilk kaset skandalında adı geçen Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu gibi adaylıktan çekildi.
BAHÇELİ İSTİFALARINI İSTEDİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ikinci kaset skandalıyla ilgili ilk değerlendirmeyi İstanbul adaylarının tanıtım toplantısında yaparken dün akşam da parti yönetimi ile bir araya gelerek kaset skandalını masaya yatırdı. Bahçeli, Didinmez ve Barutçu’dan ilk kaset skandalında adı geçen Yıldırım ve Çobanoğlu gibi hem partideki görevlerinden hem de adaylıktan istifa etmelerini istedi. Didinmez’in dün yaptığı yazılı açıklamadaki “sadece aileme karşı sorumluyum” şeklindeki açıklama istifa etmeyeceği şeklinde yorumlanırken, Didinmez ve Barutçu’dan istifa kararı dün gece geç saatlerde geldi. Didinmez partideki görevlerinden ve adaylıktan çekildiğini yine yazılı açıklama ile duyurdu.
“ALÇAKÇA SALDIRILARIN MUHATABI ŞAHSIM ÜZERİNDEN BAHÇELİ”
Didinmez yazılı açıklamasında, özel hayata bir kez daha vurgu yaparak kendine, ailesine, camiasına ve millete karşı veremeyecek hiçbir hesabı olmadığını söyledi. Didinmez “Çünkü yetimin malına el uzatmadım. Çünkü kamuya ait olan herhangi bir şeyi çalmadım. Hırsızlık yapmadım. Çünkü herhangi bir kişiyi suça teşvik edip zarar vermedim. Uyuşturucu ticareti yapmadım. Devletin varlığına kastetmedim. Ömrüm boyunca mensubu olduğum siyasal hareketin varlığının daim olması için çaba sarf ettim. Her daim herhangi bir karşılık beklemeden hizmet etmeye gayret gösterdim. Bugün de bu anlayışımdan zerre kadar vazgeçmiş değilim” dedi. ‘MHP’nin başarısızlığından ve yok edilmesinden büyük mutluluk duyacak olan, gözünü kin bürümüş, vicdanı kararmış ve insanlıktan nasibini almamış kişilerin işbirliği yaparak tezgahladıkları çirkin ve alçakça saldırıların muhatabının kendisi üzerinden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğu’nu savunan Didinmez şunları söyledi:
“12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan milletvekilliği seçimlerine yaklaşıldığı bu günlerde partimizin iktidara yürümesi engellenmeye çalışılmaktadır. Bazı çıkarcı zihniyet mensuplarınca da fırsatı ganimet addederek şahsıma, arkadaşlarıma ve partime karşı ‘yargısız infaza’ dönüştürülmeye çalışılan bu durum karşısında; her türlü çirkefliğin, alçaklığın, aşağılık metotların kullanılması suretiyle seviyesi düşürülen siyasi hayatımızda, MHP ve onun lideri Devlet Bahçeli ile birlikte Milliyetçi Hareket’in mensuplarına şahsımı aracı kılmak suretiyle zarar verip mahkum ettirilmeye çalışılmaması için, mensubu olmaktan büyük gurur duyduğum partimdeki genel başkan yardımcılığı ve Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile parti üyeliğinden istifa ettiğimi ve milletvekili adaylığımdan da çekildiğimi camiamıza ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim.”
DENİZ BAYKAL MHP KASET SKANDALINA NE DEDİ?
Deniz Baykal, konuyla ilgili soru üzerine, "Tezgahlar, Türkiye siyaseti bakımından çok kaygı vericidir. Yani, çok açıktır ki, belli siyasi amaçlara yönelik olarak tertipler yapılmakta ve kural dışı uygulamalarla, ahlak dışı uygulamalarla siyasi kuruluşlar tahrip edilmek istenmektir. Çok açık" diye konuştu. Olayın zamanlamasının da çok anlamlı, manidar olduğunu kaydeden Baykal, şunları söyledi:
"Seçime yaklaştığımız bir noktada bunu yapıyorlar. Bunların tesadüfen olduğunu ya da beşeri zaaflar sonucunda ortaya çıkan olaylar olduğunu düşünmek mümkün değildir. Bunlar organize işlerdir. Bu bir tezgahtır, tertiptir. Çok açık. Böylesine organize işlerin devletin bilgisi dışında gerçekleştirilmesi, olası değildir. O nedenle ben böyle tezgahlara muhatap olanların, olayın bu niteliğini kararlı bir biçimde ortaya koymalarını beklerim. Böyle olaylar karşısında çeşitli kaygılarla sükut edilmesi, meydanın bu tertiplere terk edilmesi anlamına gelir. Belden aşağı vurarak, kanun dışı, hukuk dışı, ahlak dışı tertipler yaparak, siyasi amaçlarına ulaşmak isteyenlerin bizzat kendileri siyaseten iflas etmiş demektir."
Reytingi yüksek dizilere reklam
Milliyet gazetesinin haberine göre; kaset gölgesinde seçim kampanyasını yürüten MHP, “Fatmagül’ün Suçu Ne?” başta olmak üzere reytingi yüksek dizilere reklam verdi.
Genel izleyici kitlesinin ağırlıkla izlediği popüler diziler de reklam programına alındı. Bunlar arasında Akasya Durağı, Arka Sıradakiler, Lale Devri, Muhteşem Yüzyıl, Doktorum, Hanımın Çiftliği, Fatmagül’ün Suçu Ne?, Kavak Yelleri, Deniz Yıldızı, Çocuklar Duymasın, Ezel, Sakarya Fırat gibi diziler yer aldı.
Erkeklere ulaşmak üzere de Stadyum ve Bire Bir Futbol gibi spor programları seçildi.
MHP'nin milletvekili adaylarından Ümit Özdağ, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Cumhuriyet yazarı Şükran Soner ve Oktay Ekşi'nin katıldığı programda kaset siyasetinin ahlaki ve sosyal yanları mercek altına alındı. Şükran Soner, Başbakan Erdoğan'ın kaset söylemini eleştirerek başlattığı tartışmada Salih Tuna ile polemiğe girdi. Erdoğan'ın meydanlarda yaptığı siyasetin 'çirkin' olduğunu ve toplumu muhazakar değerler üzerinden manüple ettiğini söyleyen Soner, Salih Tuna'nın tepkisini çekti. Tuna'nın sert itirazıyla gerilen tartışma Balçiçek İlter'in müdahalesiyle kapandı.
Balçiçek İlter’in hazırlayıp sunduğu Karşıt Görüş’te iki zıt görüşlü yazar Salih Tuna ve Şükran Soner birbirine girdi.
Ardı ardına yayınlanan ve MHP’yi sıkıntıya soka gizli kamera görüntüleri, Habertürk ekranlarında ele alındı. Kaset üzerinden yapılan siyasetin etik olup olmadığı tartışılırken Cumhuriyet yazarı Şükran Soner ile Yeni Şafak yazarı Salih Tun arasında ikili polemik yaşandı.
Cumhuriyet yazarı Şükran Soner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim mitinglerinde kaset üzerinden siyaset yaptığını ifade ederek, bu söylemleri çirkin bulduğunu söyleyince, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Şükran Soner’e sert çıktı.
Toplumun muhafazakar değerler üzerinden manipüle edildiğini savunan Soner “Başbakan insanların değerleri, özel yaşamları üzerinden çok çirkin siyaset yapıyor.” dedi.
Soner’in bu sözlerine tepki gösteren Salih Tuna “ Zinayı işleyenin eşi kalkıp mahkemeye başvursa, şikayet etse ‘Bu gayrimeşru bir ilişki olduğunu söylese’ bu artık özel yaşamdan çıkar.” dedi.
Bu sözler üzerine oramın gerileceğini anlayan Balçiçek İlter, Oktay Ekşi’ye söz vererek tartışmayı sona erdirdi.
Daha önce biri aileden sorumlu genel başkan yardımcısı olmak üzere iki genel başkan yardımcısının istifasıyla sonuçlanan, internet üzerinden kaset yayımında 3. ve 4. kasetler eklendi. MHP'de yaşanan kaset skandallarına tepki büyüyor.
Mhp'de Kaset Skandalı -1 için tıklayınız (video)
Mhp'de Kaset Skandalı -2 için tıklayınız (video)
Mhp'de Kaset Skandalı -3 için tıklayınız (video)
Bazı özel görüntülerin internete sızmasıyla istifa depremi yaşanan MHP’de “gizli kamera” alarmı verildi. Genel merkezde makam odaları, özel çalışma bölümleri ve boşluklar ayrıntılı olarak arandı
Kaset komplosunun yol açtığı istifalarla sarsılan MHP yöneticileri, telefon dinlemelerinin ardından bu kez, “gizli kamera” endişesi yaşıyor. Dört önemli ismin hem partideki görevlerinden hem de milletvekili adaylığından istifalarına yol açan gizli kamera çekimleri, MHP yöneticilerini harekete geçirdi.
MHP Genel Merkezi’nde bazı genel başkan yardımcıları ve yöneticiler, makam odaları ve arka bölünde yer alan özel çalışma-dinlenme odalarında “gizli kamera” taraması yaptırdı. Havalandırma boşlukları ve odalarındaki her türlü eşyayı tek tek kontrol ettiren MHP’li yöneticiler, “Bu iktidar ve ona hizmet eden odaklar, herkesi ve her yeri izlemeye almış olabilir. Önceden dinlenildiğimiz korkusuyla telefonlarımızda rahat konuşamıyorduk. Şimdi makam ve çalışma odalarımızda rahat hareket edemiyoruz, ‘acaba izleniyor muyuz’ düşüncesi aklımızdan geçmiyor değil” değerlendirmesinde bulundu.
Günde 1500 telefon
MHP, bir yandan kaset tedbiri alırken, bir yandan da seçim çalışmalarını sürdürüyor. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Zuhal Topçu, parti genel merkezinde 2 ay önce hizmete açılan 444 6 647 (444 6 MHP) numaralı çağrı merkezini günde 1500 kişinin aradığını, çağrı merkezine gelen telefon sayısının 2 ayda 90 bini bulduğunu açıkladı. Topçu, genel seçim stratejilerinin yanı sıra vatandaşa ulaşabilmek için çağrı merkezi açmayı planladıklarını ve büyük ilgi gördüklerini bildirdi. Çağrı merkezine gelen telefonların hepsinin dikkate alındığını anlatan Topçu, “Çağrı merkezimiz, Türkiye açısından, MHP açısından, ülkenin sorunlarına vakıf olmak ve çözüm üretmek açısından çok önemli bir uygulamaymış. Bunun bu kadar önem arz ettiğini gelen talepler doğrultusunda gördük” görüşünü dile getirdi.
Bahçeli 30 kişiyi aradı
Topçu, açılışından bu yana geçen 2 ayda 90 bin 749 çağrının geldiği merkezde talebi karşılamak üzere 42 çalışanın, 24 saat görev yaptığını belirtti. Çalışanların parti politikalarını öğrendiklerini anlatan Topçu şu bilgileri verdi: “Yoğun bilgi gerekmediği durumlarda kendileri o bilgileri aktarıyorlar. Yoğun bilgi gereken durumlarda genel başkan yardımcılarına yönlendiriliyorlar.”
İnternete düşen görüntüler sonrası iki MHP'li istifa etti..MHP Genel Başkan Yardımcısı Didinmez ve milletvekili adayı Barutçu istifa etti..MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.
MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.Partisinin İstanbul 1. Bölge 2. sıradan milletvekili adayı olan Didinmez, hem partideki görevinden hem de milletvekili adaylığından, İstanbul 3. Bölge 4. sıra adayı İhsan Barutçu da milletvekili adaylığından istifa etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'İstifa edin' talimatı ile önce sözlü olarak başvuru yapan ikili, dün yazılı olarak da kararlarını iletti. İlk kaset skandalının ardından da MHP genel başkan yardımcıları Recai Yıldırım ile Metin Çobanoğlu görevlerinden ve milletvekili adaylıklarından istifa
MHP’de yaşanan ikinci kaset skandalının ardından yaşanan istifa bilmecesi, skandalda adı geçen Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu’nun adaylıktan çekilmeleri ile çözüldü. Didinmez’in dün yaptığı yazılı açıklamada istifa etmeyeceği şeklinde yorumlanırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talebi üzerine istifa açıklaması dün gece geç saatlerde geldi.MHP ikinci kez kaset skandalıyla sarsılırken, skandalda adı geçen Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu da, ilk kaset skandalında adı geçen Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu gibi adaylıktan çekildi.
BAHÇELİ İSTİFALARINI İSTEDİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ikinci kaset skandalıyla ilgili ilk değerlendirmeyi İstanbul adaylarının tanıtım toplantısında yaparken dün akşam da parti yönetimi ile bir araya gelerek kaset skandalını masaya yatırdı. Bahçeli, Didinmez ve Barutçu’dan ilk kaset skandalında adı geçen Yıldırım ve Çobanoğlu gibi hem partideki görevlerinden hem de adaylıktan istifa etmelerini istedi. Didinmez’in dün yaptığı yazılı açıklamadaki “sadece aileme karşı sorumluyum” şeklindeki açıklama istifa etmeyeceği şeklinde yorumlanırken, Didinmez ve Barutçu’dan istifa kararı dün gece geç saatlerde geldi. Didinmez partideki görevlerinden ve adaylıktan çekildiğini yine yazılı açıklama ile duyurdu.
“ALÇAKÇA SALDIRILARIN MUHATABI ŞAHSIM ÜZERİNDEN BAHÇELİ”
Didinmez yazılı açıklamasında, özel hayata bir kez daha vurgu yaparak kendine, ailesine, camiasına ve millete karşı veremeyecek hiçbir hesabı olmadığını söyledi. Didinmez “Çünkü yetimin malına el uzatmadım. Çünkü kamuya ait olan herhangi bir şeyi çalmadım. Hırsızlık yapmadım. Çünkü herhangi bir kişiyi suça teşvik edip zarar vermedim. Uyuşturucu ticareti yapmadım. Devletin varlığına kastetmedim. Ömrüm boyunca mensubu olduğum siyasal hareketin varlığının daim olması için çaba sarf ettim. Her daim herhangi bir karşılık beklemeden hizmet etmeye gayret gösterdim. Bugün de bu anlayışımdan zerre kadar vazgeçmiş değilim” dedi. ‘MHP’nin başarısızlığından ve yok edilmesinden büyük mutluluk duyacak olan, gözünü kin bürümüş, vicdanı kararmış ve insanlıktan nasibini almamış kişilerin işbirliği yaparak tezgahladıkları çirkin ve alçakça saldırıların muhatabının kendisi üzerinden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğu’nu savunan Didinmez şunları söyledi:
“12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan milletvekilliği seçimlerine yaklaşıldığı bu günlerde partimizin iktidara yürümesi engellenmeye çalışılmaktadır. Bazı çıkarcı zihniyet mensuplarınca da fırsatı ganimet addederek şahsıma, arkadaşlarıma ve partime karşı ‘yargısız infaza’ dönüştürülmeye çalışılan bu durum karşısında; her türlü çirkefliğin, alçaklığın, aşağılık metotların kullanılması suretiyle seviyesi düşürülen siyasi hayatımızda, MHP ve onun lideri Devlet Bahçeli ile birlikte Milliyetçi Hareket’in mensuplarına şahsımı aracı kılmak suretiyle zarar verip mahkum ettirilmeye çalışılmaması için, mensubu olmaktan büyük gurur duyduğum partimdeki genel başkan yardımcılığı ve Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile parti üyeliğinden istifa ettiğimi ve milletvekili adaylığımdan da çekildiğimi camiamıza ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim.”
DENİZ BAYKAL MHP KASET SKANDALINA NE DEDİ?
Deniz Baykal, konuyla ilgili soru üzerine, "Tezgahlar, Türkiye siyaseti bakımından çok kaygı vericidir. Yani, çok açıktır ki, belli siyasi amaçlara yönelik olarak tertipler yapılmakta ve kural dışı uygulamalarla, ahlak dışı uygulamalarla siyasi kuruluşlar tahrip edilmek istenmektir. Çok açık" diye konuştu. Olayın zamanlamasının da çok anlamlı, manidar olduğunu kaydeden Baykal, şunları söyledi:
"Seçime yaklaştığımız bir noktada bunu yapıyorlar. Bunların tesadüfen olduğunu ya da beşeri zaaflar sonucunda ortaya çıkan olaylar olduğunu düşünmek mümkün değildir. Bunlar organize işlerdir. Bu bir tezgahtır, tertiptir. Çok açık. Böylesine organize işlerin devletin bilgisi dışında gerçekleştirilmesi, olası değildir. O nedenle ben böyle tezgahlara muhatap olanların, olayın bu niteliğini kararlı bir biçimde ortaya koymalarını beklerim. Böyle olaylar karşısında çeşitli kaygılarla sükut edilmesi, meydanın bu tertiplere terk edilmesi anlamına gelir. Belden aşağı vurarak, kanun dışı, hukuk dışı, ahlak dışı tertipler yaparak, siyasi amaçlarına ulaşmak isteyenlerin bizzat kendileri siyaseten iflas etmiş demektir."
Reytingi yüksek dizilere reklam
Milliyet gazetesinin haberine göre; kaset gölgesinde seçim kampanyasını yürüten MHP, “Fatmagül’ün Suçu Ne?” başta olmak üzere reytingi yüksek dizilere reklam verdi.
Genel izleyici kitlesinin ağırlıkla izlediği popüler diziler de reklam programına alındı. Bunlar arasında Akasya Durağı, Arka Sıradakiler, Lale Devri, Muhteşem Yüzyıl, Doktorum, Hanımın Çiftliği, Fatmagül’ün Suçu Ne?, Kavak Yelleri, Deniz Yıldızı, Çocuklar Duymasın, Ezel, Sakarya Fırat gibi diziler yer aldı.
Erkeklere ulaşmak üzere de Stadyum ve Bire Bir Futbol gibi spor programları seçildi.
MHP'nin milletvekili adaylarından Ümit Özdağ, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Cumhuriyet yazarı Şükran Soner ve Oktay Ekşi'nin katıldığı programda kaset siyasetinin ahlaki ve sosyal yanları mercek altına alındı. Şükran Soner, Başbakan Erdoğan'ın kaset söylemini eleştirerek başlattığı tartışmada Salih Tuna ile polemiğe girdi. Erdoğan'ın meydanlarda yaptığı siyasetin 'çirkin' olduğunu ve toplumu muhazakar değerler üzerinden manüple ettiğini söyleyen Soner, Salih Tuna'nın tepkisini çekti. Tuna'nın sert itirazıyla gerilen tartışma Balçiçek İlter'in müdahalesiyle kapandı.
Balçiçek İlter’in hazırlayıp sunduğu Karşıt Görüş’te iki zıt görüşlü yazar Salih Tuna ve Şükran Soner birbirine girdi.
Ardı ardına yayınlanan ve MHP’yi sıkıntıya soka gizli kamera görüntüleri, Habertürk ekranlarında ele alındı. Kaset üzerinden yapılan siyasetin etik olup olmadığı tartışılırken Cumhuriyet yazarı Şükran Soner ile Yeni Şafak yazarı Salih Tun arasında ikili polemik yaşandı.
Cumhuriyet yazarı Şükran Soner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim mitinglerinde kaset üzerinden siyaset yaptığını ifade ederek, bu söylemleri çirkin bulduğunu söyleyince, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Şükran Soner’e sert çıktı.
Toplumun muhafazakar değerler üzerinden manipüle edildiğini savunan Soner “Başbakan insanların değerleri, özel yaşamları üzerinden çok çirkin siyaset yapıyor.” dedi.
Soner’in bu sözlerine tepki gösteren Salih Tuna “ Zinayı işleyenin eşi kalkıp mahkemeye başvursa, şikayet etse ‘Bu gayrimeşru bir ilişki olduğunu söylese’ bu artık özel yaşamdan çıkar.” dedi.
Bu sözler üzerine oramın gerileceğini anlayan Balçiçek İlter, Oktay Ekşi’ye söz vererek tartışmayı sona erdirdi.