Büro Sen Başkanı: Türk Büro Sen’İ Yetkiyi Kaybetme Korkusu Sardı
Sendikacılığın, kamu çalışanlarının hakkını aramak için yapılması gerektiğini belirten Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen) Genel Başkanı Yusuf Yazgan, “Usulsüz 3 bin 600 ek göstergeli 5 bin liraya varan ücret alanlar bize sendikacılık dersi veremez.” dedi.
Sendikacılığın, kamu çalışanlarının hakkını aramak için yapılması gerektiğini belirten Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen) Genel Başkanı Yusuf Yazgan, “Usulsüz 3 bin 600 ek göstergeli 5 bin liraya varan ücret alanlar bize sendikacılık dersi veremez.” dedi.
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Yönetim Kurulu üyeliği hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili açıklama yaptı. Büro Memur-Sen olarak yetkiye uzanmak üzere olduklarını belirten Yazgan, Türk Büro-Sen’in karalama kampanyaları yaparak güneşi balçıkla sıvamaya çalıştığını ifade etti.
Yusuf Yazgan, Türk Büro-Sen’in yetkiyi kaybetme korkusu sardığı için asılsız iddialar ortaya attığını ileri sürdü. Sendikacılığın, karalama kampanyaları ile değil kamu çalışanlarının penceresinden bakarak onların haklarını aramakla yapılacağını vurgulayan Yusuf Yazgan, her platformda kamu çalışanlarının haklarını aramaya devam ettiklerini söyledi.
SGK İkinci Olağan Genel Kurulu’nun usulsüz yapıldığını savunan Yusuf Yazgan, dönemin Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız’ın da genel kurulda usulsüz olarak yönetime seçildiğine dikkat çekti. Bu usulsüzlüğün, Ankara 11’inci İdare Mahkemesi’nce tespit edildiğinin altını çizen Yazgan, SGK yönetimindeki asıl işgalin Bircan Akyıldız zamanında yaşandığını öne sürdü. Akyıldız’ın yüksek ücret almak için kurumunu değiştirmeye kalktığını ileri süren Yazgan, şumnları söyledi:
“SGK Yönetim Kurulu üyeliğine Kamu-Sen’i temsilen usulsüz olarak seçilen Bircan Akyıldız’ın ilk icraatı, Türk Enerji-Sen üyeliği ve genel başkanlığına mesnet teşkil eden MKE’deki şef kadrosunu büro hizmet kolundaki SGK Yönetim Kurulu Üyeliği‘ne taşıyarak 3 bin 600 ek göstergeli kaymak kadroyu alma girişimi oldu. Bircan Akyıldız, bu davranışı ile 5 bin liraya yakın bir maaşa ve 3 bin 600 ek göstergeye konmak istedi. Biz buna doğal olarak itiraz ederek haksızlığın ve hukuksuzluğun önüne geçtik. Devlet Personel Başkanlığı da Bircan Akyıldız‘ın hem SGK’nın hem de MKE’nin kadrolu personeli olamayacağını tespit etti. Devlet Personel Başkanlığı kısaca Akyıldız’a, ‘SGK’dan Yönetim Kurulu üyesi maaşı alırken ayrıca sendikadan ve konfederasyondan ücret ya da maaş almamalısın’ dedi. Bunun üzerine Bircan Akyıldız’ın SGK Yönetim Kurulu üyeliği düştü. Usulsüz 3 bin 600 ek göstergeli 5 bin liraya varan ücret alanlar bize sendikacılık dersi veremez.”
Yazgan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi tüm kamuoyuna ve kamu çalışanlarına soruyorum. Genel kurulda haksız yere seçildiği mahkeme kararıyla tespit edilen ve yönetim kurulu üyeliğine son verilen Kamu-Sen eski Genel Başkanı Bircan Akyıldız mı işgalci, yoksa görevini kanunlar çerçevesinde yürüten ben mi işgalciyim? SGK yönetim kurulu üyeliğine başlar başlamaz sendika üyeliği, sendika başkanlığı ve konfederasyon başkanlığının düşmesini göze alarak 3 bin 600 ek göstergeli kadroyu almaya çalışan Bircan Akyıldız mı işgalci, yoksa kadrosu halen meteoroloji işlerinde bulunan ben mi işgalciyim?”
Hakkında bu güne kadar hiçbir kesinleşmiş cezanın bulunmadığını açıklayan Yazgan, elinde bilgi ve belge bulunanların yargıya başvurabileceklerini ve bunları kamuoyuyla paylaşabileceklerini sözlerine ekledi.
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Yönetim Kurulu üyeliği hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili açıklama yaptı. Büro Memur-Sen olarak yetkiye uzanmak üzere olduklarını belirten Yazgan, Türk Büro-Sen’in karalama kampanyaları yaparak güneşi balçıkla sıvamaya çalıştığını ifade etti.
Yusuf Yazgan, Türk Büro-Sen’in yetkiyi kaybetme korkusu sardığı için asılsız iddialar ortaya attığını ileri sürdü. Sendikacılığın, karalama kampanyaları ile değil kamu çalışanlarının penceresinden bakarak onların haklarını aramakla yapılacağını vurgulayan Yusuf Yazgan, her platformda kamu çalışanlarının haklarını aramaya devam ettiklerini söyledi.
SGK İkinci Olağan Genel Kurulu’nun usulsüz yapıldığını savunan Yusuf Yazgan, dönemin Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız’ın da genel kurulda usulsüz olarak yönetime seçildiğine dikkat çekti. Bu usulsüzlüğün, Ankara 11’inci İdare Mahkemesi’nce tespit edildiğinin altını çizen Yazgan, SGK yönetimindeki asıl işgalin Bircan Akyıldız zamanında yaşandığını öne sürdü. Akyıldız’ın yüksek ücret almak için kurumunu değiştirmeye kalktığını ileri süren Yazgan, şumnları söyledi:
“SGK Yönetim Kurulu üyeliğine Kamu-Sen’i temsilen usulsüz olarak seçilen Bircan Akyıldız’ın ilk icraatı, Türk Enerji-Sen üyeliği ve genel başkanlığına mesnet teşkil eden MKE’deki şef kadrosunu büro hizmet kolundaki SGK Yönetim Kurulu Üyeliği‘ne taşıyarak 3 bin 600 ek göstergeli kaymak kadroyu alma girişimi oldu. Bircan Akyıldız, bu davranışı ile 5 bin liraya yakın bir maaşa ve 3 bin 600 ek göstergeye konmak istedi. Biz buna doğal olarak itiraz ederek haksızlığın ve hukuksuzluğun önüne geçtik. Devlet Personel Başkanlığı da Bircan Akyıldız‘ın hem SGK’nın hem de MKE’nin kadrolu personeli olamayacağını tespit etti. Devlet Personel Başkanlığı kısaca Akyıldız’a, ‘SGK’dan Yönetim Kurulu üyesi maaşı alırken ayrıca sendikadan ve konfederasyondan ücret ya da maaş almamalısın’ dedi. Bunun üzerine Bircan Akyıldız’ın SGK Yönetim Kurulu üyeliği düştü. Usulsüz 3 bin 600 ek göstergeli 5 bin liraya varan ücret alanlar bize sendikacılık dersi veremez.”
Yazgan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi tüm kamuoyuna ve kamu çalışanlarına soruyorum. Genel kurulda haksız yere seçildiği mahkeme kararıyla tespit edilen ve yönetim kurulu üyeliğine son verilen Kamu-Sen eski Genel Başkanı Bircan Akyıldız mı işgalci, yoksa görevini kanunlar çerçevesinde yürüten ben mi işgalciyim? SGK yönetim kurulu üyeliğine başlar başlamaz sendika üyeliği, sendika başkanlığı ve konfederasyon başkanlığının düşmesini göze alarak 3 bin 600 ek göstergeli kadroyu almaya çalışan Bircan Akyıldız mı işgalci, yoksa kadrosu halen meteoroloji işlerinde bulunan ben mi işgalciyim?”
Hakkında bu güne kadar hiçbir kesinleşmiş cezanın bulunmadığını açıklayan Yazgan, elinde bilgi ve belge bulunanların yargıya başvurabileceklerini ve bunları kamuoyuyla paylaşabileceklerini sözlerine ekledi.