Şık'a araç bulunamaması adli bir skandaldır
Sabah Gazetesi Yazarı Mehmet Barlas, Ahmet Şık'ın araç bulunamadığı gerekçesiyle duruşmaya götürülememesini eleştirerek, "Bu adli bir skandaldır, bir idari skandaldır" dedi. Prof. Emre Kongar da, "Bu ne biçim adalet. HSYK biraz bunlara baksa çok daha iyi olacak" diye konuştu.
NTV ekranlarında yayınlanan Yorum Farkı programının dün akşam ki bölümünde Prof. Emre Kongar ve Sabah Gazetesi Yazarı Mehmet Barlas Silahlı terör örgütüne üye olmak’ iddiasıyla tutuklanan, yazdığı iki kitap nedeniyle “Gizliliği İhlal” suçundan yargılanan gazeteci Ahmet Şık'ın, araç yokluğu gerekçesiyle davaya çıkarılmamasını tartıştı.
Ahmet Şık ile Ertuğrul Mavioğlu'nun yazdıkları kitaptan dolayı yargılandığına işaret eden Kongar, bunun demokrasi ve basın özgürlüğü açısından Türkiye için oldukça sıkıntılı bir durum olduğunu savundu. Daha da sıkıntılı durumun zaten tutuklu olan Ahmet Şık'ın duruşmaya getirilemediğini ifade eden Kongar, "Niye getirilemiyor, efendim araç yokmuş. Ve otomatikman duruşma bir iki ay sonrasına ertelendi. Böyle şey olur mu. Devletin gözetiminde, devletin hapsettiği tutuklu olarak yargıladığı adamı hapishaneden adliyeye yine devlet getiremiyor. Bu ne biçim adalet tutuklu yargıladığı adamı başka bir mahkemedeki davaya götüremiyor. HSYK biraz bunlara baksa çok daha iyi olacak" şeklinde konuştu.
"Başbakan'ı Avrupa Parlamenterler meclisinde sorguluyorlar" diyen Kongar, "O da diyor ki, benim hiç ilgim yoktur yargıyla alakalı. Sanki o yargıyı düzenleyen dedelerimiz. Üstelik bu iktidar yargıyıda düzenledi, bir sürü yasa da çıkardı, HSYK'yı da düzenledi. Yani siyasi sorumluluk var" dedi.
Bunun üzerine söze giren Barlas, "Tabi her şeyin siyasi sorumluluğu var. Seninle aynı fikirdeyim. Yani Ahmet Şık'ın duruşma günü cezaevinden oraya araç yok diye götürülememesi bir adli skandaldır, bir idari skandaldır. Böyle bir şey olamaz, bunu kabul edemem" diye konuştu.
"TERÖRLE MÜCADELE KANUNU DEĞİŞMELİ"
Çağdaş bir toplumda insanların yazdıklarından ötürü önce gözaltına alınıp sonra tutuklanmalarının kabul edilecek bir olay olmadığını savunan Barlas, "Yalnız burada yeniden hatırlamamız gerekiyor, Ahmet Şık'ta diğer arkadaşlarda basın özgürlüğü konusundan ötürü ilgili mevzuat kapsamında içeri alınmadılar terörden alındılar" dedi.
Bu karşılık söze giren Kongar, "Kup buluyorlar" dedi. Barlas da bunun üzerine, "Ben de onu söylemek istiyorum. kup buluyorlar demiyorum. Diyorum ki, terörle mücadele kanunu mutlaka değiştirilmelidir" ifadesinde bulundu.
Kongar, kesinlikle özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
"Terörle mğücadele kanunu, eğer siz düşünce suçlarını uygularsanız herkes çete oluyor" diyen Barlas, "Yani aynı gazetede yazı yazın, ondan sonra çete diye içeri atılın. İşin özü bu" şeklinde konuştu.
Kongar, "Özel yetkili mahkemeler terörle mücadele yasası vs gibi bütün bu bizi isyan ettiren insan hakları ihlaleri vs olan şeyleri siyasal iktidar değiştirmek zorundadır" önerilerinde bulundu.
BEYAZ GAZETE
Ahmet Şık ile Ertuğrul Mavioğlu'nun yazdıkları kitaptan dolayı yargılandığına işaret eden Kongar, bunun demokrasi ve basın özgürlüğü açısından Türkiye için oldukça sıkıntılı bir durum olduğunu savundu. Daha da sıkıntılı durumun zaten tutuklu olan Ahmet Şık'ın duruşmaya getirilemediğini ifade eden Kongar, "Niye getirilemiyor, efendim araç yokmuş. Ve otomatikman duruşma bir iki ay sonrasına ertelendi. Böyle şey olur mu. Devletin gözetiminde, devletin hapsettiği tutuklu olarak yargıladığı adamı hapishaneden adliyeye yine devlet getiremiyor. Bu ne biçim adalet tutuklu yargıladığı adamı başka bir mahkemedeki davaya götüremiyor. HSYK biraz bunlara baksa çok daha iyi olacak" şeklinde konuştu.
"Başbakan'ı Avrupa Parlamenterler meclisinde sorguluyorlar" diyen Kongar, "O da diyor ki, benim hiç ilgim yoktur yargıyla alakalı. Sanki o yargıyı düzenleyen dedelerimiz. Üstelik bu iktidar yargıyıda düzenledi, bir sürü yasa da çıkardı, HSYK'yı da düzenledi. Yani siyasi sorumluluk var" dedi.
Bunun üzerine söze giren Barlas, "Tabi her şeyin siyasi sorumluluğu var. Seninle aynı fikirdeyim. Yani Ahmet Şık'ın duruşma günü cezaevinden oraya araç yok diye götürülememesi bir adli skandaldır, bir idari skandaldır. Böyle bir şey olamaz, bunu kabul edemem" diye konuştu.
"TERÖRLE MÜCADELE KANUNU DEĞİŞMELİ"
Çağdaş bir toplumda insanların yazdıklarından ötürü önce gözaltına alınıp sonra tutuklanmalarının kabul edilecek bir olay olmadığını savunan Barlas, "Yalnız burada yeniden hatırlamamız gerekiyor, Ahmet Şık'ta diğer arkadaşlarda basın özgürlüğü konusundan ötürü ilgili mevzuat kapsamında içeri alınmadılar terörden alındılar" dedi.
Bu karşılık söze giren Kongar, "Kup buluyorlar" dedi. Barlas da bunun üzerine, "Ben de onu söylemek istiyorum. kup buluyorlar demiyorum. Diyorum ki, terörle mücadele kanunu mutlaka değiştirilmelidir" ifadesinde bulundu.
Kongar, kesinlikle özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
"Terörle mğücadele kanunu, eğer siz düşünce suçlarını uygularsanız herkes çete oluyor" diyen Barlas, "Yani aynı gazetede yazı yazın, ondan sonra çete diye içeri atılın. İşin özü bu" şeklinde konuştu.
Kongar, "Özel yetkili mahkemeler terörle mücadele yasası vs gibi bütün bu bizi isyan ettiren insan hakları ihlaleri vs olan şeyleri siyasal iktidar değiştirmek zorundadır" önerilerinde bulundu.
BEYAZ GAZETE