'Başbakan'ın çıkışı duygusal bir tepkiydi'

Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Strasbourg'da AKPM'deki konuşmasını, "Tayyip Erdoğan duygusal bir insan bunu hesaba katmak lazım. Bu hesabi bir davranış değildi, duygusal bir tepkiydi" diye nitelendirdi.

'Başbakan'ın çıkışı duygusal bir tepkiydi'
Başbakan Avrupa‘ya çok sert çıktı (Son Detaylar)

Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Strasbourg'da Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi (AKPM)'ndeki konuşmasını, "Tayyip Erdoğan duygusal bir insan bunu hesaba katmak lazım. Bu hesabi bir davranış değildi, duygusal bir tepkiydi" diye nitelendirdi.

NTV ekranlarında yayınlanan Basın Odası programının dün akşam ki bölümünde Sedat Ergin'in Moderatörlüğünde, Star Gazetesi Başyazarı Mehmet Altan, Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak ve Milliyet Gazetesi Yazarı Nuray Mert, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AKPM'de yaptığı konuşmayı tartıştı.

Erdoğan'ın AKPM'de yaptığı konuşmaya üzüldüğünü belirten Altan, "Çünkü Avrupa Konseyini 1993'ten beri bilirim ve tarihsel oturumlara da tanık oldum. Bugünkü bir üslup gibi bir üsluba rastlamadım. Bu kadar sert, gergin öfkeli bir üslubun barındığı bir çatı değidir. Hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, beni temsil eden bir başbakanın davranışı olarak hem de Tayyip bey olarak böyle bir tablonun olmamasını dilerdim. Bu oranında Dünya'nında çok alışık olmadığı, gerekli de olmayan bir üslup. Ne o bu üsluba layık ne Türkiye layık" diye konuştu.

"FRANSIZ" ULUSLARARASI CAMİAYA UYMADI

Ilıcak ise değerlendirmesinde, Erdoğan'ın sorulara geçmeden önce gayet makul sözler söylediğini savundu.

"Sorulara geçtiğinde iki görüş var birisi Mehmet'in dediği gibi iç politikaya mesaj gönderdi" diyen Ilıcak şöyle devam etti:

"Bu böyle yorumlanabilir ama Tayyip Erdoğan duygusal bir insan bunu da hesaba katmak lazım. Yani mesela one minute da hesabi bir davranış değildi duygusal bir tepkiydi. Burada artık bir kalıp içine girdi Tayyip Erdoğan birikti birikti böyle Ortadoğu ülkelerinde de batıya karşı tavır koyan bir kalıba girmiş oldu. Hem onun tesiri olabilir hem o duygusal tepki olabilir."

En yanlış olan hadisenin kitapla ilgili açıklama olduğunu ifade eden Ilıcak, "Din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili açıklaması güzel bir açıklamaydı. Orada hepsini güzel izah etti, Fransız yanlıştı. Fransız kaldınız lafı uluslararası camiaya hiç uymadı" dedi.

Bunun üzerine söze giren Mert, "Hoş bir şey mi yani Fransız kaldınız demesi. Bir hanım hanım sen kendi işine bak demediği kaldı" ifadesinde bulundu.

"O MECLİS'TE BÖYLE SERT KONUŞMAMALIYDI"

Ergin de, "Ben 12 Eylül'de darbeden sonra görevim gereği diplomasi olarak çok Strasbourg'a gittim. Sayın başbakanın konuştuğu salonda Türkiye'de askeri rejime yapılan çok ağır eleştirileri izledim. Eğer Avrupa Konseyi Parlamenter asamblesi olmasaydı muhtemelen Türkiye'nin demokrasiye dönüşü gecikebilirdi. Türkiye'ye demokrasi dönüşünün hızlanmasında muazzam bir sigorta rolü, işlevi görmüştür. Dolayısıyla o meclisin Türk demokrasisi üzerinde böyle bir manevi hakkı var. Sayın başbakanın o mecliste böyle bir sert konuşma yapmaması gerekirdi. Eski tecrübeme dayanarak bunu söylemek istiyorum" değerlendirmelerinde bulundu.

BEYAZ GAZETE