Erhan Tuncel’İn Avukatı: Cinayetle Ergenekon Arasında Güçlü Deliller Var

Hrant Dink davasında savcı mütalaasını hazırlamak için süre verilmesini istedi.

Hrant Dink davasında savcı mütalaasını hazırlamak için süre verilmesini istedi. Dink ailesi avukatlarının katil zanlısı Ogün Samast’ın babasının tanık olarak dinlenmesini istediği duruşmada, iki taraf avukatları da kovuşturmanın genişletilmesini talep etti. Sanık Erhan Tuncel’in avukatı ise, Dink cinayeti ile Ergenekon arasında güçlü deliller bulunduğunu söyledi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanıklar Salih Hacısalihoğlu, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender katıldı. Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kardeşi Hosrof Dink ve kızı Delal Dink ile Ali Bayramoğlu da müdahil olarak duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada mahkeme başkanı, dosyaya gelen evrakları okudu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hrant Dink cinayetine ilişkin yürüttüğü soruşturmanın halen devam ettiği, ancak henüz ek dava açılmasını gerektiren bulgu olmadığı cevabının geldiği belirtildi. Duruşmada, dosyası çocuk mahkemesine gönderilen Ogün Samast’ın cinayetten sonra Trabzon’a gittiği otobüste yanında oturan Mehmet Ali Temelocak ve arkasında oturan Erhan Şivil tanık olarak dinlendi. Tanık Mehmet Ali Temelocak, Ogün Samast’la sadece “nereden geldiği, nereye gittiği” şeklinde sohbet ettiğini söyleyerek “Bu olaydan sonra yurt dışına gidiş gelişte "Yanıma Türk yolcu vermeyin’ diyorum.” dedi.

Mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz, daha önceki duruşmada alınan karar gereğince Savcı Hikmet Usta’ya esas hakkındaki görüşünü açıklayıp açıklamayacağını sordu. Savcı Hikmet Usta ise, duruşmaya ilk defa bu celse katıldığını belirterek, dosyanın halen delil toplanması aşamasında olduğuna dikkat çekti. Mahkeme kaleminden dosyanın 60 klasörünün halen dijital ortama aktarımının devam ettiğini öğrendiğini ifade eden Usta, dosyalarının dijital ortama aktarılmasının incelemesini kolaylaştıracağını kaydetti. Mahkemeye 2 ay önce atandığını kaydeden Usta, bugüne kadar 150 dosyaya baktığını, 50 dosyada esas hakkında görüşünü açıkladığını, bu dosyaların çok kapsamlı dosyalar olduğunu ve hazırlık soruşturmaları yürütmeye de devam ettiğini dile getirdi. Hrant Dink cinayeti dosyasının da çok kapsamlı olduğunu anlatan Usta, bu dosyaya verilecek duruşma gününün haftasında mahkemenin başka duruşma yapmamasını talep etti. Usta, esas hakkındaki görüşünün açıklamak için de süre istedi.

Müdahil avukatlarından Fethiye Çetin, TÜBİTAK’ın mahkemeye gönderdiği raporda Akbank’a ait 3 adet hard diski incelediğini hatırlatarak, tek sayfalık raporun akla ve mantığa aykırı olduğunu belirtti. TÜBİTAK’ın raporunda silinmemiş görüntü dosyası olmadığının yer almasının çelişkili olduğunu anlatan Çetin, Akbank’ın cinayet günü sabah ile öğlen arasını gösteren kayıtların üzerine yeni kayıtlar yaptığını ve bankanın kendisinin kayıtlarını sildiğini söyledi. “Bu hard disklerde görüntü vardı ancak yeni görüntülere yer açmak için banka bunları silmişti” diyen Çetin, raporda “silinmiş dosya yoktur” denmesinin çelişkili olduğunu ifade etti. Söz konusu hard disklerin Akbank’a ait olup olmadığını tespitini isteyen Çetin, TÜBİTAK’ın çelişkileri ortadan kaldırmasını, raporda “silinmiş” olarak gösterilen ve “h.dink” ismindeki dosyanın ne anlama geldiğinin araştırılmasını istedi.

Çetin, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayet döneminde Trabzon’da emniyet müdür yardımcısı olan Necati Ekici’nin talimatla verdiği ifadeyi anlattı. Ekici’nin Ogün Samast’ın görüntülerinin televizyonlarda yayınlanmasından sonra babasının, “O benim oğlum” diye emniyete başvurduğunu söylediğini anlatan Çetin, “Ekici, ifadesinde bunun üzerine baba Ahmet Samast ile eve gittiklerini, evin jandarma bölgesinde olması nedeniyle jandarmayla beraber gittiklerini ve Ogün Samast’ı bulamadıklarını anlatıyor. Babasına nerede olabileceğini soran Ekici’ye Ahmet Samast internet kafede olabileceğini söylüyor. Oraya gittiklerinde de bulamıyorlar. Bunun üzerine Ekici, başka nerede bulabileceklerini soruyor. Baba Samast bunun üzerine, ‘Oğlumun yerini Jandarma komutanı bilir. Onunla sık sık görüşüyorlardı’ dediğini söyledi.” diye konuştu. Çetin, bu jandarma komutanının kim olduğunun ortaya çıkarılması için Ogün Samast’ın babası Ahmet Samast’ın tanık olarak dinlenmesini istedi.

‘DERİN YAPILAR, TÜBİTAK RAPORUNA UZANIP DELİL KARATTI‘

Sanık Erhan Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu da, kovuşturmada maddi hatalar bulunduğunu ve delillerin tam olarak toplanmadığını savunarak, dosyanın mütalaaya gönderilmeye hazır olmadığını söyledi. Kovuşturmanın genişletilmesini talep eden Soruklu, soruşturma sırasında delil karatmalarının yapıldığını ifade etti. Tuncel’e ‘büyük abi’ denmesinin de bu karartmaların eseri olduğunu ifade eden Soruklu, “Bu çaplı olay müvekkilimin tek başına yapacağı bir olay değildir. Maddi imkanı olmayan müvekkilim, emniyet ve jandarma görevlilerinin etkisi bulunduğu görülen şehirlerarası bir organizasyonu gerçekleştirmesi söz konusu olamaz. Yargılananların alacağı ceza, cezayı verenler de dahil kimseyi tatmin etmeyecektir.” dedi.

Konunun son gelişmelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Soruklu, “Kafes belgesinde Dink cinayeti için operasyon deniyor. Zirve cinayeti Ergenekon kapsamına alınıyor. Ergenekon sanığı Kemal Kerinçsiz’in önderliğinde yapılan eylem ve tehditler de dahil bütün bu hususlar değerlendirildiğinde dosya ile Ergenekon arasında irtibat kurulması kuvvetlenmiştir. Bize göre somut deliller çıkmıştır. Kovuşturmanın doğru zemine oturtulması gerekir.” diye konuştu.

Müvekkilinin olayla ilgili verdiği bilgilerin cinayeti önlemek için yeterli olduğunu kaydeden Soruklu, “Müvekkilim emniyet mensuplarına, onlar Trabzon emniyetine, orası da İstanbul emniyetine bildirmiştir.” şeklinde konuştu.

Tutuksuz yargılanan bazı sanıkların olayda etkilerinin Tuncel’e göre daha fazla olmasına rağmen müvekkilinin ilk sırada isminin geçtiğini ve tutuklu bulunduğunu kaydeden Soruklu, “Tutuksuz sanık Coşkun İğci, Tuncel’den daha etkin. Jandarmanın istihbarat elemanı. İğci tali sırada müvekkilim birinci sırada. İğci silahın alınması için parayı Yasin Hayal’e veriyor. O para kendisine daha önce verilmiş ya da verilmemiş ayrı.” şeklinde konuştu.

TÜBİTAK raporunun kafa karıştırdığını söyleyen Soruklu, derin yapıların TÜBİTAK raporuna kadar uzanıp delil kararttıklarını düşündüklerini kaydetti. Soruklu, raporla ilgili açıklayıcı bilgiler istenmesini talep etti.

HTS raporunda da bazı kayıtların silinmiş olduğunu ifade eden Soruklu, burada da delil karartma bulunduğunu savundu. Soruklu olay günü İstanbul’da bulunduğu belirlenen Trabzon’da görevli astsubay Satılmış Şahin’in olay öncesi ve anındaki telefon kayıtlarının tespit edilmesi istedi. Soruşturmanın başlarında delillerin yönlendirilmesinde etkili olduğunu düşündükleri İstanbul TEM Şube Müdürü Selim Kutkan’ın neden görevden alındığının ve hakkında soruşturma bulunup bulunmadığının sorulmasını talep eden Soruklu, Coşkun İğci’nin geçmişe dönük telefon kayıtlarının istenmesini de talep etti.

Duruşma yarım saatlik aranın ardından devam ediyor.