Google Evliya Çelebi için logo değiştirdi

Evliya Çelebi Google logosu oldu. Google Evliya Çelebi'nin doğum günü anısına logusunu değiştirdi. Evliya Çelebi'nin anısına bugün yurtta da birçok etkinlik düzenlenecek. Peki Evliya Çelebi kimdir? Evliya Çelebi nerede yaşadı? Evliya Çelebi ne zaman hayatını kaybetti? İşte Evliya Çelebi'nin hayatı;

Google Evliya Çelebi için logo değiştirdi
Dünyaca ünlü gezgin ve anlatı ustası Evliya Çelebi'nin doğumunun 400. yıldönümü münasebetiyle, memleketi Kütahya'da düzenlenen uluslararası sempozyum başladı.Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) 2011 yılını "Evliya Çelebi Yılı" ilan etmesi dolayısıyla Valilikçe Hilton Garden Inn Oteli'nde organize edilen ''Doğumunun 400. Yılında Evliya Çelebi'' sempozyumunun açılışına Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran, Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğg. Sami Fındıkoğlu, Belediye Başkanı Mustafa İça, Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Nuh Kalkan, DPÜ Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu, KÜTSO Başkanı Nafi Güral, Sivil toplum örgütü temsilcileri ve davetliler katıldı.

Açılışta konuşan Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, bir turizm destinasyonu hazırlayıp Kütahya'yı anlatıp tanıtmayı düşündüklerini, bunun için Evliya Çelebi'yi örnek aldıklarını söyledi. "Onun yolundan gitmeleri halinde Kütahya'nın ya üstündeki Cenneti ya altındaki Cenneti tüm dünyaya anlatabileceklerini'' belirten Çiftçi, ''Biz belki dünyaya gitmeyiz ama Evliya Çelebi'yi seven, onun kitaplarını okuyan, onun ruhunu hissedecek, sokaklardaki dolaşımlarını görecek bütün insanlar Kütahya'ya akın akın gelir. Çok güzel bir Evliya Çelebi heykeli yaptılar, Belediye Başkanlığını tebrik ediyorum. Tüm Kütahyalının istediği gibi güzel de bir yere konuldu. Fakat o heykelde de bir ruh var. Onun eteğine elini sürerse insan, zannediyorum devamlı dolaşır. Bütün dünyanın Evliya Çelebi'yi ve onun ruhunu anlaması, yaşam tarzını bilebilmesi için buradaki torunlarını, torunlarının eserlerini, Kütahya'nın değerlerini bilmesi lazım. Umarım bu sempozyum vesilesiyle Kütahyalı Evliya Çelebi, Kütahya ile birlikte tüm dünyaya anlatılır'' diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran ise, küreselleşmenin, kültür üzerindeki etkileri anlamında karmaşık bir sonuç doğurduğunu ve bunu anlamanın oldukça zorlaştığını belitti. Küreselleşmenin, küresel tüketim toplumu değerlerini bütün dünya ölçeğine yaygınlaştırırken aynı zamanda tarihsel, geleneksel ve ulusal değerlerinden giderek uzaklaşan kitleleri popüler kültürün birer figürü haline getirdiğine dikkati çeken Evkuran, ''Dünya bir taraftan küresel medya, küresel eğlence ve küresel tüketim kültürünün etkisiyle birbirine benzemeye zorlanırken diğer taraftan da farklılıklarını ve özgürlüklerini vurgulama yönünde bir ihtiyaç ortaya çıkarmaktadır. Özellikle son 10 yılda ülkeler kendi tarihsel ve kültürel kimliklerini dünya ölçeğinde daha görünür kılmak amacıyla kendi tarihsel ve kültürel miraslarına doğru keşif ve yolculuklara çıkmakta, özellikle dünya kültür kamuoyu olarak görebileceğimiz UNESCO nezdinde çeşitli çalışmalar yürütmektedirler. Bakanlık olarak biz de son yıllarda bu konuda önemli başarılara imza attık. UNESCO'ya geçen seneyi Osman Hamdi Bey Yılı, 2009'u Katip Çelebi Yılı, ondan önceki yılı Kaşgarlı Mahmud Yılı ilan ettirdik ve yurt içi ile yurt dışında önemli tanıtım faaliyetleri gerçekleştirdik. 2007'de Şili'nin başkenti Santiago'da bile Mevlana kutlamaları gerçekleştirdik. Dünyanın 25 önemli kültür ve sanat başkentinde bunları yaptık. Bu yıl da Bakanlığımızın girişimleriyle Evliya Çelebi Yılını kutluyoruz'' şeklinde konuştu.

Ünlü gezginin, Enderun'da aldığı eğitim nedeniyle Seyahatname'sinde ağdalı dil olarak nitelendirilebilecek Divan dilini kullanabileceğini ve böylece çetrefilli bir eser ortaya çıkabileceğini, ancak bunu yapmayarak tüm çağlarda anlaşılabilecek bir eser meydana getirdiğini ifade eden Evkuran, ''Yapmış olduğu tasvirler, halk biliminden coğrafyaya, mitolojiden mutfağa çok çeşitli alanlarda o dönemin Osmanlı coğrafyası için vazgeçilmez değerde bir kaynaktır. Pek çok ulusun da gıpta edeceği zenginlik ve yoğunlukta hacimli bir eser olması bakımından tekrar tekrar üzerinde durulmalıdır'' dedi. Evkuran, Evliya Çelebi Yılı'nda yapılması planlanan etkinliklerine ilişkin şu bilgiyi verdi:

"Bakanlık olarak yurt dışında 40 merkezdeki Kültür ve Tanıtım Müşavirliklerimiz aracılığıyla paket haline getirdiğimiz bir tanıtım programı gerçekleştireceğiz. Medeniyet Araştırmaları Merkezi ile işbirliğine giderek harita sergisi, konferans ve yayın dağıtımını icra edeceğiz. Özellikle Balkanlar ve komşu ülkelerimiz bu etkinliklerimiz için bizi heyecanla bekliyor. Yurt içinde ise bir sergileme gerçekleştiriyoruz. Bu tür sergilerle Evliya Çelebi'yi vatandaşlarımıza daha fazla tanıtmaya çalışacağız.Çocuklara yönelik Evliya Çelebi'yi tanıtıcı belgesel filmler hazırladık, 81 ilimize dağıtıyoruz. İstanbul ve Ankara'da sergiler düzenleyerek etkinliklerimize başladık."Konuşmaların ardından Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa tarafından açılış konferansı verildi. Evliya Çelebi sergisinin açılması ve tasavvuf musikisi konseriyle tören sona erdi.Koordinatörlüğünü ve Düzenleme Kurulu Başkanlığını İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Dr. Yusuf Akçay'ın yürüttüğü, 8 oturumda yurt içi ve yurt dışından 43 akademisyenin bildirilerini sunacağı sempozyum, 26 Mart'ta sona erecek.

EVLİYA ÇELEBİ'NİN HAYATI;

Evliya Çelebi (d. 25 Mart 1611, İstanbul - ö. 1682, Mısır), 17. yüzyılın önde gelen gezginlerindendir. Kırk yılı aşkın süreyle Osmanlı topraklarını gezmiş ve gördüklerini Seyahatnâme adlı eserinde toplamıştır.

25 Mart 1611'de İstanbul'un Unkapanı semtinde doğdu. Babası Derviş Mehmed Zilli, I. Süleyman’dan I. Ahmed’e kadarki padişahların kuyumcubaşılığında bulunmuş ve seferlere katılmıştır. Çelebi ailesi aslen Kütahyalı olup, fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiştir.

Evliya Çelebi, çok iyi bir öğrenim gördü. Önce mahalle mektebine gitti. Daha sonra Şeyhülislam Hamit Efendi Medresesi'ne girdi. Burada yedi yıl okuduktan sonra saraya özgü bir okul olan Enderun'a devam etti.

Okul öğreniminin dışında özel hocalardan Kur'an, Arapça, güzel yazı, musiki, beden eğitimi ve yabancı dil dersleri aldı. Kur'an'ı ezberleyerek hafız oldu.
Evliya Çelebi, öğrenimini bitirdikten sonra sarayda görev aldı. Yaptığı işlerle padişah ve devlet ileri gelenlerinin beğenisini kazandı. Bu yüzden çok yüksek görevlere getirilmesi düşünülüyordu.

Evliya Çelebi'nin düşünceleri ise çok farklıydı. Daha küçük yaşlarından itibaren içinde müthiş gezi arzusu vardı. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak istiyordu. Bu yüzden sarayda fazla kalamadı. Kendisinin anlattığına göre bir rüya üzerine meşhur gezilerine başladı.

İlk gezisini, İstanbul ve çevresine yaptı. Daha sonra İstanbul dışına çıktı. Artık, gezileri birbirini izliyordu. Tam elli yıl boyunca durmadan gezdi. Gezdiği yerler arasında o zamanki Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde yer alan hemen hemen bütün yerler vardı.

Evliya Çelebi, bu gezileri sırasında çok ilginç yerler gördü. Yeni insanlarla tanıştı. Birçok olayla karşılaştı. Karşılaştığı ilginç olayları okuyucuya anlatarak kitabına renk kattı.Gezileri sırasında birçok kez ölümle burun buruna geldi. Savaşlara katılarak hem savaşları hemde o yerleri anlattı. Gezmek için gittiği son yer Mısır oldu. 1682 yılından sonra vefat etti.

Evliya Çelebi'nin bugün bile önemini taşıyan Seyahatnamesi işte bu gezilerin ürünüdür.

EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİ


Seyahatname , Evliya Çelebi tarafından 17. yüzyılda yazılmış olan çok ünlü bir gezi kitabıdır. 10 ciltten oluşur.
Gerçekçi bir gözle izlenen olaylar, yalın ve duru, zaman zaman da fantastik bir anlatım içinde, halkın anlayacağı şekilde yazılmış, yine halkın anlayacağı deyimler çokça kullanılmıştır.
Evliya Çelebi, Seyahatnâme'sinde gezip gördüğü yerleri kendi üslûbu ile anlatmaktadır. Evliya Çelebi'nin 10 ciltlik Seyahatnâme'si, bütün görmüş ve gezmiş olduğu memleketler hakkında oldukça önemli bilgiler içermektedir. Eser bu yönden Türk Kültür tarihi ve gezi edebiyatı açısından önemli bir yere sahiptir.