Arınç: Kılıçdaroğlu 3-5 oyun peşinde
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Denizli İl Teşkilatı tarafından organize edilen 'Türkiye Buluşmaları Toplantısı'na katıldı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Denizli İl Teşkilatı tarafından organize edilen 'Türkiye Buluşmaları Toplantısı'na katıldı. Denizli Belediyesi Sanat Merkezi'nde düzenlenen toplantıya Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Belediyesi eski başkanı Nihat Zeybekci, İl Başkanı Avni Örki ve çok sayıda partili katıldı. Salona girişte alkışlarla karşılanan Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partilileri selamladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından kürsüye çıkan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Denizli'nin ekonomide önemli mesafeler katettiğini ve bundan gurur duyduklarını söyledi. Ülke ekonomosi ve hedefleriyle ilgili bilgiler de veren Arınç, iktidarları döneminde faili meçhul kalan sadece Necip Hablemitoğlu cinayetinin olduğunu, başka faili meçhul cinayet işlenmediğini belirterek, "Bizim dönemimiz bütün mafya ve çetelerin çöktüğü dönemdir. Şimdi de siyasal amaçlı terör örgütlerinin çökertileceği zamandır. Bunların da en kısa zamanda yargı tarafından görülecektir" dedi.
1,5 saati aşkın süren konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bizde iktidar olacağım diyen bir adam olduğu zaman şunları sorarız. 'Türkiye'nin bütçesi şu kadar, ayırabildiğimiz para da bu kadar.' Bizim yaptığımız bu. Sen bunlardan farklı ne yapacaksın da bu vaadleri yerine getireceksin? Karşılığında tek söz, 'Benim adım Kemal'. Bu karikatürlük bir şey. Böyle bir şey olamaz. Benim adım Kemal, benim adım da Bülent, ne yapalım yani?" dedi. Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili anlatılan bir kıssa olduğunu belirten Arınç, "Öğretmeni bir gün senin adın Kemal, benim adım da Kemal. Senin adın Mustafa Kemal olsun demiş ya, birisi ona öyle söyleyecek zannediyor. Benim adım Kemal, ne yapalım. Kemal güzel bir isim. İyi de kardeşim ne için yeterli? Sen bir sihirbaz mısın? Sen geldiğin zaman tık dokunacaksın trilyonlar gelecek, tık dokunacaksın katrilyonlar yağacak. Sen böyle mi yapacaksın? 'Benim ne yapacağımı sorma, gelince görürsün' diyor. Başörtüsünü çözeceğim diyor. Nasıl çözeceksin? Geldiğim zaman kendiliğinden çözülecek diyor. Biz 1999 yılında böyle çözülen bir başörtüsü görmüştük" dedi.
Vatandaşın oyunu rastgele atmadığını, bilerek ve geleceğini düşünerek attığını belirten Bülent Arınç, "O yüzden Kılıçdaroğlu'nun her gün söylediği sözler popülizmdir, yeri gelince demogojidir. Yeri gelince sadece şu seçimde yüzde 30'a yakın bir oy alayım da rakiplerimden kurtulayım düşüncesi içeresindedir. Bu partinin kendi içindeki çekişmelerini herkes görüyor ve yaşıyor. En son Oda TV baskınından sonra ortaya çıkan bir bayanın hangi taraflara gidip de, nelerin pazarlığını yaptığını gazetelerde görüyoruz. Bu pazarlıklar sebebiyle kendi içerisinde zor günler yaşayan CHP, vatandaşlara başka hedefler göstererek sıkıntılı günlerden uzaklaşmaya çalışıyor. Kendi gündemini başka şeylerle örtmeye gayret ediyor" dedi.
Bedelli askerlik konusunun da bunlardan birisi olduğunu belirten Arınç, bedelli askerlik uygulamasının uygulanabileceğini ve bundan önce 3 defa uygulandığını kaydederek, "Ama bunun için Türk Silahlı Kuvvetleri'nin asker ihtiyacını göz önünde tutmak gerekir. Bugüne kadar bu konuda Genelkurmay Başkanlığı'nın ihtiyacın fazlası var, bedelliyi uygulayabilirsiniz dediği zaman olmuştur. Genelkurmay Başkanlığı benim niye Denizli'de havaalanı yapmak istediğime, bölünmüş yollarda nasıl karar verdiğime, eğitim araştırma hastanesini nereye kuracağıma hiçbir zaman karışamaz. Ama askerlik işi onların işidir. İhtiyacını ve ihtiyacının giderilmesini hükümetlerden talep etme hakkına sahiptir" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivil hükümetlere sadece sivil hükümetlere sivil konularda müdahil olmamasını ve söz sahibi olmamasını istediklerini belirten Bülent Arınç, "Gerçek demokrasi budur. Ama yurt güvenliği meselesinde, Genelkurmay'ın silah ve asker ihtiyacı, uçak ve tank ihtiyacı hükümetlerin gözetmesi gereken şeylerdendir. Bunun adı bedelli askerlik olarak geldi ama aslında bedelsiz askerlik var. CHP'nin aslında buna cevap vermesi lazım. Diyorlar ki, 'Geliri şunun altında olanlar bedel ödemeden 21 gün askerlik yapmış olacaklar. Geliri şu kadar olanlar da, şu kadar para öderlerse bedelli askerlik yapmış olacaklar. Ortaya konan rakamların hepsini ödemeye hazır gençlerimiz var. Bunu ödemek de çok zor değil. Çünkü bankalar çok düşük faizlerle kredi veriyor. Ben askerlik yapmak istemiyorum deyip, herhangi bir yerden para edinip yatıracak onbinlerce genç var. O zaman sizin bu tasarınızda, bizim dikkat etmemiz gereken husus şudur.
Ey CHP sen şunu mu yapmak istiyorsun? Silahlı Kuvvetler'in bünyesinde 800 binden fazla asker var. Bu asker fazladır. Asker sayısını azaltalım. Ordu 50 bin kişilik ordu olsun. Onu da profesyonel yapalım. Adeta paralı askerlik konumuna getirelim. Yani vatan borcu, askerlik borcu olmaktan çıkarılsın. Eğer bunu söyleyeceksen, bunu oturup konuşabiliriz. Şahsen ben de profesyonel bir orduya ihtiyaç duyuyorum. Bu kadar çok sayıda asker mevcudunun olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ama bu bir tercih meselesidir. Tam seçim arefesinde bunu gündeme getirip belden aşağı vurmak suretiyle bir demogoji yarışı haline getirirseniz, ana muhalefet partisinin ayıplarından bir tanesini yapmış olursanız. Eğer iyi niyetiniz varsa, Silahlı Kuvvetler'in bundan sonraki yapısı konusunda bedelli askerliğin nasıl olması konusunda ölçerek, biçerek, hakkaniyete uygun bir düzenleme yapmayı düşünüyorsanız, bunu kesinlikle ortaya koyun. 12 hazirandan sonra geliriz bu konuyu parlamentoda bir çözüme bağlarız. Ama şimdi parlamento yok, parlamento da çoğunluk yok, komisyonda bile görüşülmesi mümkün, milletin ağzına bir bal çalayım da onlardan oy toplayayım demek, AK Parti'nin güçlopopülizmdir, yeri gelince demogoü iktidarına karşı 3-5 tane daha fazla oy almasına yöneliktir" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın konuşması zaman zaman alkışlarla kesildi. Bakan Arınç konuşmasının ardından dinlenmek üzere Polisevi'ne geçti.
Kaynak: İHA
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partilileri selamladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından kürsüye çıkan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Denizli'nin ekonomide önemli mesafeler katettiğini ve bundan gurur duyduklarını söyledi. Ülke ekonomosi ve hedefleriyle ilgili bilgiler de veren Arınç, iktidarları döneminde faili meçhul kalan sadece Necip Hablemitoğlu cinayetinin olduğunu, başka faili meçhul cinayet işlenmediğini belirterek, "Bizim dönemimiz bütün mafya ve çetelerin çöktüğü dönemdir. Şimdi de siyasal amaçlı terör örgütlerinin çökertileceği zamandır. Bunların da en kısa zamanda yargı tarafından görülecektir" dedi.
1,5 saati aşkın süren konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bizde iktidar olacağım diyen bir adam olduğu zaman şunları sorarız. 'Türkiye'nin bütçesi şu kadar, ayırabildiğimiz para da bu kadar.' Bizim yaptığımız bu. Sen bunlardan farklı ne yapacaksın da bu vaadleri yerine getireceksin? Karşılığında tek söz, 'Benim adım Kemal'. Bu karikatürlük bir şey. Böyle bir şey olamaz. Benim adım Kemal, benim adım da Bülent, ne yapalım yani?" dedi. Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili anlatılan bir kıssa olduğunu belirten Arınç, "Öğretmeni bir gün senin adın Kemal, benim adım da Kemal. Senin adın Mustafa Kemal olsun demiş ya, birisi ona öyle söyleyecek zannediyor. Benim adım Kemal, ne yapalım. Kemal güzel bir isim. İyi de kardeşim ne için yeterli? Sen bir sihirbaz mısın? Sen geldiğin zaman tık dokunacaksın trilyonlar gelecek, tık dokunacaksın katrilyonlar yağacak. Sen böyle mi yapacaksın? 'Benim ne yapacağımı sorma, gelince görürsün' diyor. Başörtüsünü çözeceğim diyor. Nasıl çözeceksin? Geldiğim zaman kendiliğinden çözülecek diyor. Biz 1999 yılında böyle çözülen bir başörtüsü görmüştük" dedi.
Vatandaşın oyunu rastgele atmadığını, bilerek ve geleceğini düşünerek attığını belirten Bülent Arınç, "O yüzden Kılıçdaroğlu'nun her gün söylediği sözler popülizmdir, yeri gelince demogojidir. Yeri gelince sadece şu seçimde yüzde 30'a yakın bir oy alayım da rakiplerimden kurtulayım düşüncesi içeresindedir. Bu partinin kendi içindeki çekişmelerini herkes görüyor ve yaşıyor. En son Oda TV baskınından sonra ortaya çıkan bir bayanın hangi taraflara gidip de, nelerin pazarlığını yaptığını gazetelerde görüyoruz. Bu pazarlıklar sebebiyle kendi içerisinde zor günler yaşayan CHP, vatandaşlara başka hedefler göstererek sıkıntılı günlerden uzaklaşmaya çalışıyor. Kendi gündemini başka şeylerle örtmeye gayret ediyor" dedi.
Bedelli askerlik konusunun da bunlardan birisi olduğunu belirten Arınç, bedelli askerlik uygulamasının uygulanabileceğini ve bundan önce 3 defa uygulandığını kaydederek, "Ama bunun için Türk Silahlı Kuvvetleri'nin asker ihtiyacını göz önünde tutmak gerekir. Bugüne kadar bu konuda Genelkurmay Başkanlığı'nın ihtiyacın fazlası var, bedelliyi uygulayabilirsiniz dediği zaman olmuştur. Genelkurmay Başkanlığı benim niye Denizli'de havaalanı yapmak istediğime, bölünmüş yollarda nasıl karar verdiğime, eğitim araştırma hastanesini nereye kuracağıma hiçbir zaman karışamaz. Ama askerlik işi onların işidir. İhtiyacını ve ihtiyacının giderilmesini hükümetlerden talep etme hakkına sahiptir" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivil hükümetlere sadece sivil hükümetlere sivil konularda müdahil olmamasını ve söz sahibi olmamasını istediklerini belirten Bülent Arınç, "Gerçek demokrasi budur. Ama yurt güvenliği meselesinde, Genelkurmay'ın silah ve asker ihtiyacı, uçak ve tank ihtiyacı hükümetlerin gözetmesi gereken şeylerdendir. Bunun adı bedelli askerlik olarak geldi ama aslında bedelsiz askerlik var. CHP'nin aslında buna cevap vermesi lazım. Diyorlar ki, 'Geliri şunun altında olanlar bedel ödemeden 21 gün askerlik yapmış olacaklar. Geliri şu kadar olanlar da, şu kadar para öderlerse bedelli askerlik yapmış olacaklar. Ortaya konan rakamların hepsini ödemeye hazır gençlerimiz var. Bunu ödemek de çok zor değil. Çünkü bankalar çok düşük faizlerle kredi veriyor. Ben askerlik yapmak istemiyorum deyip, herhangi bir yerden para edinip yatıracak onbinlerce genç var. O zaman sizin bu tasarınızda, bizim dikkat etmemiz gereken husus şudur.
Ey CHP sen şunu mu yapmak istiyorsun? Silahlı Kuvvetler'in bünyesinde 800 binden fazla asker var. Bu asker fazladır. Asker sayısını azaltalım. Ordu 50 bin kişilik ordu olsun. Onu da profesyonel yapalım. Adeta paralı askerlik konumuna getirelim. Yani vatan borcu, askerlik borcu olmaktan çıkarılsın. Eğer bunu söyleyeceksen, bunu oturup konuşabiliriz. Şahsen ben de profesyonel bir orduya ihtiyaç duyuyorum. Bu kadar çok sayıda asker mevcudunun olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ama bu bir tercih meselesidir. Tam seçim arefesinde bunu gündeme getirip belden aşağı vurmak suretiyle bir demogoji yarışı haline getirirseniz, ana muhalefet partisinin ayıplarından bir tanesini yapmış olursanız. Eğer iyi niyetiniz varsa, Silahlı Kuvvetler'in bundan sonraki yapısı konusunda bedelli askerliğin nasıl olması konusunda ölçerek, biçerek, hakkaniyete uygun bir düzenleme yapmayı düşünüyorsanız, bunu kesinlikle ortaya koyun. 12 hazirandan sonra geliriz bu konuyu parlamentoda bir çözüme bağlarız. Ama şimdi parlamento yok, parlamento da çoğunluk yok, komisyonda bile görüşülmesi mümkün, milletin ağzına bir bal çalayım da onlardan oy toplayayım demek, AK Parti'nin güçlopopülizmdir, yeri gelince demogoü iktidarına karşı 3-5 tane daha fazla oy almasına yöneliktir" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın konuşması zaman zaman alkışlarla kesildi. Bakan Arınç konuşmasının ardından dinlenmek üzere Polisevi'ne geçti.