Ömer Çelik: Bugün korku imparatorluklarından bahsedenler geçmişte olup bitenleri unutturma
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, bugün korku imparatorluklarından bahsedenlerin geçmişte ülkede olup bitenleri unutturmak için bunları yaptığını söyledi. Çelik, “28 Şubat döneminde bu ülkede bir kor
MERDİVENE TERS BİNEN ADAM HATIRLATMASI
CHP Genel Başkanı’nın hükümete yaptığı her suçlama sonrası “Ben senin nerene AK Parti diyeyim” eklemesinde bulunduğunu aktaran Çelik, şunları söyledi: “Zaten Kılıçdaroğlu bize AK derse bizim o gün bu partiyi kapatıp gitmemiz gerekir. CHP Genel Başkanının bize ‘ak’ dememesi doğru yolda olduğumuzu gösterir. Çünkü merdivene ters binen adamın partimize ‘ak’ demesi halinde biz kara oluruz. O bize ak derse biz kara oluruz; kara diyorsa biz akız. Yaptığı her işi tersinden yapan bir adamın bu konuda hata yapacağından hiç kuşkunuz olmasın.”
KAĞITTAN KAPLAN BENZETMESİ
Adana’dan Kılıçdaroğlu’na bir takım sorular sormak istediğini ifade eden Çelik, sert eleştirilerini Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ismi üzerinde sürdürdü. Çelik, şöyle devam etti: “ Senin partinin isminde ‘cumhuriyet, halk var..’ Geçen bir CHP Genel Başkan Yardımcı (Süheyl Batum) çıktı, askerin darbe yapamamasına üzüldüğünü belirterek ‘orduya kâğıttan kaplan’ dedi. Darbe; bir demokratik hukuk devletinden olabilecek en büyük ahlaksızlık ve suçtur. Darbe milletin verdiği vergilerle alınmış silahların tekrar millete doğrultulması demektir. Ama CHP Genel Başkan Yardımcısı Türkiye’de darbe yapılmadığı için ordumuza dil uzatmaya cüret etti. Peki, senin bir genel başkan yardımcın çıkıp darbeyi desteklediğinde, yani bu millete silah çekilmediği için üzüldüğünü belirttiğinden sen bu kişi hakkında gereken işlemi yapmadığından ben senin nerene ‘cumhuriyet’ nerene ‘halk’ partisi diyeyim.” CHP’nin bir diğer genel başkan yardımcının (Onur Öymen) AK Parti’nin “Analar ağlamasın” demesine karşı çıkarken “Dersim de isyan bastırılırken, analar ağlamasın denildi mi ? ” ifadelerini kullandığını hatırlatan Çelik, bu sözlerle CHP genel başkan yardımcının Dersim katliamını desteklediğini belirtti. Muhsin Batur’un askerlik anılarında “o günlerdeki anılarımı hatırlamak istemiyorum” dediğini aktaran Çelik, “Bir CHP Genel Başkan Yardımcısı çıkıp ‘Analar ağlamasın söylemi yanlıştır, gerekirse katliam da yapılır’ diyor. Burası CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun akrabalarının olduğu Dersim’dir. Peki bir parti yetkilin çıkıp ‘analar ağlamasın’ sözlerine yanlış diyerek, doğup büyüdüğün bir katliamı savunduğunda ben senin nerene ‘cumhuriyet, nerene halk partisi’ diyeceğim.” dedi.
DERBELERİN İDEOLOJİK VE SİYASİ YARDIM YATAKLIĞINI CHP YAPIYOR
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun en son “Nerede bu Ergenekon terör örgütü, gidip buna üye olayım” diyerek Türk siyasi hayatına geçecek en büyük icraatını ortaya attığını kaydeden Çelik, “Sanki bu ülkede 1960, 1980 darbesi yaşanmamış; ülkenin siyasi tarihi güllük gülistanlık yaşanmış gibi… Meşru hükümeti devirmeye, halka silah çekmeye yönelmiş bir terör örgütün küçültülmesi ve örtbas edilmesi için elinden gelini yapmaya devam ediyor. Bütün meselesi bu terör örgütünü ne kadar vahim bir durumla karşı karşıya bırakacağı konusunda bir küçümseme, bir sihirbazlık ve illüzyon ortaya koyuyor. Bütün darbelerin ideolojik ve siyasi olarak yardım yaltaklığını CHP yapmıştır. Bu ülkede millete zarar veren ne kadar demokrasi ve hukuk dışı oluşum varsa arkasında mutla CHP vardır. Fakat sen (Kemal Kılıçdaroğlu) genel başkanlığa gelirken ‘yeni bir dönem başlatıyorum’dedin. Şimdi milletin hükümetine karşı darbe yapmakla yargılanan bir terör örgütünden bahsediyoruz. Bu terör örgütü ile ilgili soruşturma yapılırken sen bir siyasi partinin genel başkanı olarak çıkıyorsun, ‘nerede bu terör örgütü biz de gidip üye olalım’ ifadelerini kullanıyorsun. İsminin içinde ‘cumhuriyet ve halk’ geçen bir parti cumhuriyet rejimini ortadan kaldırmaya dönük bir teşebbüs içinde olduğu iddia edilen terör örgütü hakkında bu kadar küsmeyici ifadeler kullanırsan ben senin nerene ‘cumhuriyet ve halk’ diyeyim. Bunlar sandık yoluyla hiçbir zaman iktidar olmayacaklarını biliyorlar. Bu sebeple hala gözleri sandık dışı oluşumlardadır. Üstelik bütün bunları yaparken iki de bir ‘cumhuriyet’ diyorlar. Atatürk’ün kurduğu partiyle bunların hiçbir alakası kalmadı. Cumhuriyet; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür yurttaşlar ister. Bunlar ise fikri statüko, irfanı Ergenekon vicdanı ise Dersim katliamına onay vermekten ibarettir.”