'seçkin İnsanlar Sinasos’ta Yaşadı'

Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı tarihi konakları ile ünlü turistik belde Mustafapaşa (eski adı Sinasos)’nın Belediye Başkanı Levent Ak, Kapadokya`nın en büyük okulları, en görkemli konakları, kiliseleri, hamamları ve en zengin insanlarının tarihte burada yaşadığını belirtti.


Mustafapaşa Belediye Başkanı Levent Ak, eski adı Sinasos olan beldelerinin Osmanlı coğrafyasında mahalle kültürü hakkında yüzlerce kitap yazılan, yaşam tarzı tezlere, araştırmalara konu olan bir belde olduğunu söyledi. Ak, beldelerinin Osmanlı yaşam kültürünü en mükemmel şekilde yansıtan ve bu yönüyle, bugün bile bir çok uluslararası kuruluşun araştırma mekanı olarak, Kapadokya`nın en önemli kültür ve turizm merkezleri arasında yer aldığını kaydetti.
Mustafapaşa`nın, Karamanlıca ve Yunanca yazılı kaynaklarda adından övgü ile bahsedilen bir belde olduğunu söyleyen Levent Ak, şunları söyledi: "Kapadokya`nın en büyük okulları, en görkemli konakları, kiliseleri, hamamları ve en zengin insanları tarihte burada yaşadı. 1923 Lozan mübadelesine kadar İstanbul`da, başta havyar olmak üzere birçok alanda ticaret yapan Sinasoslu Rum vatandaşlar, özellikle ıslahat ve Tanzimat fermanlarından sonra kazandıkları paralarla memleketlerine o dönemin en önemli yatırımlarını yapmışlardır. Başka yerlerde okul bile olmazken 19. Yüzyıl`da Sinasos`ta kız ve erkek Rum okulları vardı. Bütün Rum çocukları bu okullarda ilk eğitimlerini görüyor, kalan eğitimlerini İstanbul`da tamamlayarak iş hayatlarını eğitim seviyeleri yüksek bir şekilde devam ettiriyorlardı. Eğitimli ve bilinçli yetişmiş olan Sinasoslu Rumlar, memleketlerine okul, kilise, hamam, köprü, çeşme ve birbirinden üstün konaklar inşa etmişlerdir. Yaptırdıkları eserler bu gün bile hala yerli ve yabancı turistleri büyülemekte, sinema dünyasının vazgeçilmez platformları olarak kullanılmaktadır. İşte, Osmanlı döneminde Rum Ortodokslar için bu kadar önemli olan Sinasos`la ilgili ne yazık ki Müslüman halk için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildi. Hatta iki halk arasında o kadar bariz bir ayrım vardı ki, Rum mahalleleri ışıl ışıl, düzenli, sokakları taş döşemeli, hemen her şeyin satıldığı bakkalların bulunduğu meydanlar varken; azınlıkta ve çok fakir olan Müslüman halkta okuma yazma bilen parmakla gösterilirdi. Müslüman halkın yaşadığı mahalleye Rumlar ‘Miskin’ mahallesi adını bile vermişler.”
AK, Hicri 1316 tarihinde yapılan Mehmet Şakir Paşa Medresesi`nin, 1965 yılında TC Başbakanı olan Suat Hayri Ürgüplü`nün babası Şeyhülislam Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi`nin ve Hacı Müderris Efendi gibi şahsiyetlerin yetiştiği, dönemin en önemli eğitim merkezi olduğunu söyledi. Mehmet Şakir Paşa Medresesi`nin yapılmasından sonra Rum ve Müslüman Mahalleleri arasına köprü ve çeşmeler yapıldığını ve iki halkın birbirlerine yaklaştığını anlatan Mustafapaşa Belediye Başkanı Levent Ak, sözlerine şöyle devam etti: "İşte bu andan itibaren, günümüze kadar devam eden komşuluk ilişkilerinin temelleri atılmıştır. Daha önceleri, sadece aynı beldede yaşamaktan öte gitmeyen birliktelik, artık yan yana yaşamanın verdiği, komşuluğun verdiği zaruri dayanışma ile öyle bir hal almış ki aynı sokağı, aynı çeşmeyi, aynı hamamı, aynı değirmeni birlikte kullanan iki halk sadece ibadethanelerde ayrılmışlar. O dönemi yaşayıp mübadele ile Yunanistan’a gidenlerin anlattıklarına göre çoğu zaman Kilisede yükselen ses camide, camiden yükselen vaaz sesi de kiliseden duyulurdu. Hiç kimse de bunu hiçbir zaman mesele haline getirmedi. Zaten daha sonra aynı kahvede aynı ortak dertlerle yudumlanırdı demli çaylar. Sinasos`taki mahalle kültürü, yardımlaşma ve dayanışma üzerine kurulmuştur. Din ayrımı, ulus ayrımı hiçbir zaman komşuluğun verdiği, aynı toprakların insanı olmanın verdiği değerin önüne geçmemiştir. Osmanlı olmanın verdiği tek tebaa anlayışı her şeyden önce gelmektedir. Aynı devletin halkı olma anlayışı, her alanda dayanışmayı gerektirdiği bilincini geliştirmiştir.”