İnsan hakları komisyonunda, şehit eşi ile Bdp'li Kürkçü arasında gerginlik

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu`na bağlı Terörden Kaynaklı Yaşam Hakkı İhlalleri Alt Komisyonu`nda şehit eşi Hülya Yavuz ile BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü arasında gerginlik yaşandı.

İnsan hakları komisyonunda, şehit eşi ile Bdp'li Kürkçü arasında gerginlik
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu`na bağlı Terörden Kaynaklı Yaşam Hakkı İhlalleri Alt Komisyonu, Şehit Jandarma Binbaşı Bülent Yavuz`un eşi Hülya Yavuz`u dinledi. Eşinin şehit olmasının ardından her zaman `vatan sağolsun` dediğini ve ajitasyon gelmediğini belirten Hülya Yavuz, eşinin askerliği çok seven, vatan, millet sevgisiyle büyümüş bir asker çocuğu olduğunu kendisinin de bir asker kızı olduğunu söyledi. Eşinin kırsaldaki karakollarda hizmet vermek istediğini `masa başı bana göre değil` dediğinianlatan Yavuz, eşi ile birlikte Tunceli`ye büyük bir keyifle gittiğini anlattı. O yıllarda terörün durulduğunu ya da eşinin ailesine belli etmediğini belirten Yavuz, "Ama eşim çok sevinçli olduğu bir anda Genelkurmay`ın açtığı sınavda 3. olduğu ve ateşe olarak yurt dışına gideceğini öğrendiği bir anda,bayramın ikinci gününde Tunceli kırsalında şehit oldu" dedi. Eşinin uluslar arası ilişkilerde doktora yapmak istediğini ve İspanyolca öğrenmeyi hedeflediğini anlatan Yavuz, ağlayarak şunları kaydetti: "Hepsi yarım kaldı. Sonrası mı? Sonrası için anlatılacak hiçbirşey yok. Eşimin cenazesinde bir sürü devlet adamı, bir sürü vaatler `Her zaman yanınızdayız` dediler ve hiçbir zaman yanımızda olmadılar. Biz babamızı kaybettik. Ağlamayacağım, ajitasyon yapmayacağım demiştim ama 11 yılda oğlumla çok şey yaşadık, çok mücadele ettik. Eşim sayesinde bir devlet dairesine yerleştirildim. 11 yıldır kamuda çalışıyorum. Orada da çok mücadele verdim, hâla veriyorum. Acı yaşamıyor muyuz, evet yaşıyoruz. Ayaklarımızınüzerinde dimdik durmaya çalışıyoruz. Sadece ben bir örneğim. Eşimle birlikte şehit olan Ercan Solak`ın eşi Necla eşini kaybettiğinde 8 aylık hamileydi. Lojmanda karşılıklı iki dairede oturuyorduk. Eşlerimiz `birbirinize emanet ediyoruz` diye gidiyorlardı operasyona. İkimizin eşi de aynı gün aynı operasyonda şehit oldu. Babasını bilmeyen ve babasını kaybeden iki çocuk. Bu çok küçük bir örnek. 35 bin şehit vermiş ülkede bu çok küçük bir örnek. İfade etmekte zorlandığım çok şey var. Bazen isyan ettim. Neyipaylaşamadık? Aynı topraklarda ne farkımız vardı? Ben ne Türk ne Kürt dedim; hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız dedim. Neyi paylaşamadık? İlla kan mı dökülmesi, yuvalar mı yıkılması gerekiyordu? Benim eşim vatan hizmeti yapıyordu. Paylaşılamayan ne bu ülkede, lütfen söyler misiniz? Çocukların eline taş sopa verilerek neyin müdafaası yapılıyor bu ülkede? Ben anlamış değilim. Birileri bir şeyler yapıyor bu ülkede; olan bizim çocuklarımıza, insanlarımıza oluyor." HANGİ ASKER ASKERİ ÖLDÜRÜR? Yavuz`un konuşmasının ardından BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, JİTEM ajanının bölgedeki özel yetkili mahkeme savcısına anlattığı önemli iddialar olduğunu belirterek, Yavuz`un şehit olduğu olayda helikopterin devlet tarafından düşürüldüğünü ima etti.Kürkçü, iddialara göre, operasyonun Bölge Komutanı Mustafa Bıyık ve ekibinin tasfiyesi için yapıldığını söyledi.Bunun üzerine Hülya Yavuz, bu ifadelerin Sabah gazetesinde çıktığını ve kendisinin de çok şaşırdığını belirterek şöyle konuştu: "Sizin JİTEM dediğiniz örgütün var olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değilim. Bu şahsın verdiği bilgilerin doğruları yansıtmadığına inanıyorum Bakın benim canım yandı. Hangi asker askeri öldürür, onlar silah arkadaşı. Birbirlerinin üzerine atlayan insanlar; ki benim eşim Bıyık Paşa`nın kollarında şehit oldu. Onu çekip alan Bıyık dı. Halen bize destek olan tek kişi. Birileridışarıdan bir şey söylüyor. Bir operasyon üçüncü şahısların ağzında sakız oluyor. Benim bildiğim operasyonlar gizli olur." Bu beyanın doğru olmadığına inandığını anlatan Yavuz, "Bu dava devam ediyor ve ben de müdahilim. Olaydaki tüm şehit yakınları da müdahil. Bu dava hakkında konuşmak abesle iştigal" dedi.Bunun üzerine Kürkçü, "Abesle iştigal diye bir şey yok" diye karşılık verdi.Yavuz`un "Asker askere komplo kuruyor, bunun mantığı var mı?"sorusu üzerine de Kürkçü, "Var efendim" dedi. Yavuz da, "Ben inanmıyorum. Asker kızı ve eşi olarak inanmıyorum" diye cevap verdi.Daha sonra söz alan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ise, eylemin TİKKO tarafından yapıldığına inandığını ve devletin de ihmali olduğunu söyledi. Hülya Yavuz`un "Israrla devlet yaptı diyorsunuz" sözleri üzerine ise Aygün, "Asla devlet yaptı demiyorum, kuşkular var diyorum" dedi. Yavuz ise, davada ifade veren erlerin ilişkileri ile bu bilgilerin çeliştiğini söyledi

TERÖRİST CENAZESİ GERGİNLİĞİ Şehit eşi Hülya Yavuz, kesinlikle Kürt-Türk ayrımı yapmadığını, belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Tunceli`de, insanların neyi eksik? Açsak hepimiz açız, neyi paylaşamıyoruz bu ülkede? İnanın oradaki Kürt halkı, benim halkım, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bizim halkımız. Van`da deprem oldu içimiz kan ağladı, yardım topladık. Aynı acıyı hepimiz çekiyoruz, neyi paylaşamıyoruz? Milletvekilleri terörist cenazesine gidiyorlar, gerine gerine, bir iftiharmış gibi Ayrımcılık değil mi bu sizce?" Bunun üzerine BDP`li Kürkçü, "Bunları dinlemek zorunda değiliz. Bunlar sorunun içerisinde yok" dedi.Aygün de, amaçlarının Yavuz`un acısını tazelemek değil, hakikatin ortaya çıkarılması olduğunu söyledi. AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener ise, Hülya Yavuz`un acısını paylaştıklarını belirterek, eğer süreçte usul, yöntem, araç olarak konularda hatalar, eksiklikler olmuşsa bunların ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi

GÖZYAŞLARIMIZ AYNI AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Er`isiniz? Çocukların eline taonat ise, Güneydoğu`da bir olay olunca hemen `ya örgüt ya da devlet yapmıştır` denildiğini ve böylece resmin bütününün görülemediğini belirterek şunları söyledi: "Ölenlerin içinde en çok mağdur olan kesim çocuklar. Ya öldürüyor, ya ölüyor ya da babasız kalıyorlar. Dağda çocuk yaşı 12-13`e düşmüş. Bizim o çocuklardan nefret etmemiz mümkün değil. Dağda terörist bile olsalar ben onları masum kabul ediyorum. Bir hafta önce Hıdır Öztürk`üdinledik. Kızı işkence ile öldürülmüş. Hıdır Amca ile sizin gözyaşlarınız, benim gözümden akan yaş aynı. Bu acıların Türk`ü, Kürt`ü yok. Sürekli Kürtler, Kürtler diyoruz. Fakat Kürtlerin beşte birinin desteklediği bir örgütün başarılı olması da mümkün değil. Çok hakimmiş gibi görünüyorlar ama halkın desteklemediği hiçbir örgüt başarılı olamaz. Şehit eşleri ve annelerinden, dağda çocuğu ölen annelerden ricam, gelin bu işi sevgi ile çözelim. Eğer biz nefret tohumlarını değil sevgi tohumunu ekersek bu olaylarbitecektir."
Kaynak: İHA