Balıkesir'de 'kültürlerarası Diyalog' Konferansı

Balıkesir Gala Yaşam ve Aktivite Merkezi`nde düzenlenen konferansa, Vali Yardımcıları Abdullah Aslan ve Hasan Ruhi Yaylacı, BAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oktay Arslan, GMKA Genel Sekreteri Mustafa Gündoğan, Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Yavuz, eski milletvekili İsmail Özgün, Sağlık, Tarım, Gençlik ve Spor İl Müdürleri, Orman Bölge Müdürü, diğer oda, kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşları başkan ve temsilcileri ile işadamı ve derneğin üyeleri katıldı. Konferansta konuşmacı olarak ABD`liakademisyen Alexander Scott ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilal Sambur yer aldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan GESİAD Şubesi Başkanı Ergin Akyıldız, dernek faaliyetlerinden kısaca söz ettikten sonra kültürlerarası diyalogun önemine vurguladı. Akyıldız, bugün ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesinde diplomatik çalışmaların yanında diyalog çalışmalarının da artık çok önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Bugün Birleşmiş Milletlerin (BM) `medeniyetler ittifakı` projesiyle ve diyalog çalışmalarıyla tüm dünyayı saran ateşi söndürmeye çalıştığını kaydeden ErginAkyıldız, yaşanabilir bir dünya için kültürlerarası ve milletlerarası diyaloglara girmenin zorunluluk haline geldiğini bildirdi.

ABD`li akademisyen Alexander Scott, Arapça selam vererek başladığı yaklaşık 1 saatlik konuşmasında ABD`de yaşayan Fethullah Gülen`i anlattı. Scott, "Ben bir Amerikalı olarak buraya kültürlererası diyalog konuşması yapmaya geldim. Kendim Katolik Hristiyanım. Hizmetle ilgili Hocaefendi`den son 8 yılda öğrendiğim şeyler var. Fethullah Gülen`i Vatikan`daki arkadaşlarımdan biraz biliyordum. `Fethullah Gülen ve onun adına çalışanlar çok önemli kişiler, adalet insanları, barış insanları ve hizmet insanları`demişlerdi. Allah bizi biraraya getirmişti. 2006 yılında oğlumla Türkiye`ye gelmiştik. Hasan Basri Yurdu`nda kaldım, İstanbul Örnek Mahallesinde. Altı hafta boyunca hizmetle ilgili çok şey öğrendim. Bu hareketteki abileri ziyaret ettik. Amerika`da ve Türkiye`de hizmete Gülen Hareketi deniliyor. Bu Sayın Gülen`in hiç hoşlandığı şey değil. Çünkü, olay aslında yaptıkları işle, hizmetle, insanların Allah ile ilişkileriyle ilgili. Yani insanların kendisiyle ilgili değil. Kendisi gerçekten çok önemli bir uhranilider. Kendisiyle tanıştığımda bayıldım" diye konuştu.

"Birçok Gülen okulunu ziyaret ettim, Avustralya`da, Tayvan`da, Hon-Kong`da, Türkiye`de" diye devam eden Scott, "Bildiğiniz gibi Hz. Muhammed gelmeden önceki döneme `cahiliye devri` denir. Dolayısıyla bilgi her zaman İslam`da çok önemli olmuş ve değer verilmiştir. Hoca efendi de modern dünya için çok önemli bir şekilde insanların bilgi edinmesinin önemine değinmekte, vurgulamaktadır. Ancak bu şekilde insanlar birbirlerine ve Allah`a daha iyi hizmet edebilecekler ve dünyaya adalet ve barışgetirebileceklerdir. İnanan insanların yapması gereken de budur. Güney Afrika`daki okula gittim, çoğu siyahi Afrikalılardır. Baraka tipi yerlerde yaşıyorlar. Siyahi Afrikalıların çok kötü ortamda yaşadıkları, kendilerini o yoksulluktan çıkarmaya ve bir hayata sahip olmalarına izin vermeyen bir yoksulluk. Bu hizmet topluluğu Allah`ın izniyle bu genç insanlara iyi bir eğitim veriyordu. Onlara bilginin önemini, değerlerin, ahlakın önemini anlatmaya çalışıyordu. Orada sabahın köründen gece yarısına kadaröğretmenler öğrencilere çok şey öğretiyorlardı. En çok öğrettikleri şey ise Allah için değerli olduklarıydı. Şunu öğrendim, o siyahi Afrikalı öğrencilerin yüzde 80`i benim gibi Katolik`ti. Onlarla bir saatten fazla konuştum, neredeyse ağlıyordum, çünkü hizmet bu işte dedim" ifadelerini kullandı.

Daha sonra söz alan Doç Dr. Bilal Sambur, ABD`li akademisyen Scott`un kendisine anlatacak bir şey bırakmadığını söyledi ve konuşmasından dolayı kendisini kutladı.

Konferansın sonunda konuklara GESİAD yönetimi tarafından çeşitli hediyeler verildi.