(özel Haber) ``her Gün Tıraş Olmak Cilde Zararlı``
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.
Dr. Ekrem Aktaş, her gün tıraş olanlara tavsiyelerde bulundu.
Her gün tıraş olmanın cilde zararlı olduğunu belirten Aktaş, çok hassas bünyeli insanların tıraş konusunda daha titiz davranmaları gerektiğini ifade etti. Aktaş, özellikle tıraş esnasında kullanılan sabun ve köpüklerin, alerjiye yol açabileceği üzerinde durdu. Hassas cilde sahip olanların, söz konusu ürünleri kullanırken daha dikkatli olmalarını gerektiğini söyleyen Aktaş, P.H oranı 4.5 ve 5.5 arasındaki ürünlerin kullanımını salık verdi. Aktaş, aksi takdirde ciltte kuruluk ve kaşınma gibikomplikasyonların oluşabileceğini dile getirdi. Makinenin daha fazla kuruluk yaratması nedeniyle jilete göre daha sağlıksız olduğuna değinen Aktaş, "Makine yakıcı özelliğinden dolayı kurumaya yol açtığı için özellikle derinin katlandığı bölgelerde kızarıklıklara, 1. derece yanıklara ve su toplanmalara neden olacaktır. Eğer kesmeden, dikkatli jilet kullanılırsa, bu makineden daha sağlıklıdır" dedi. Aktaş, her gün tıraş olma mecburiyeti olanlara şu tavsiyelerde bulundu: "2 ya da 3 bıçaklı jilet kullanmak ciltte daha az tahrişe neden olur. Tek jiletle 2 ya da 3 kez köpük sürmek, kontakt temasın artmasından dolayı alerjik reaksiyon riskini artıracaktır. Bu nedenle 2 ya da 3 bıçaklı jiletle tek bir kez temas daha uygundur. Bunun yanı sıra kıllar hangi tarafaysa o tarafa doğru tıraş olunmalıdır. Tıraş sonrası batan kılların üzerine antibiyotikli bir krem sürmek şikayetleri minimuma indirecektir." Tıraştan sonra sürülen kolonyanın da sıhhi olmadığını kaydeden Aktaş, "Yurt dışında böyle bir alışkanlık yok. Bizimkisi yalnızca gelenekten kaynaklı. Tıraştan sonra, özellikle de berberdeysek yüzümüzü yıkarcasına kolonya dökeriz. Ama metil alkol içeriği olan kolonyalar sabundan daha fazla alerjiye neden olur. Bu nedenle kolonya sürmek sıhhi olmadığı gibi gereksizdir de" dedi.
Aktaş, bunun yanı sıra, evde tıraş olmanın berberde tıraş olmaktan daha steril olduğuna da dikkat çekti. AIDS ve sarılık gibi hastalıkların sıcak kan yoluyla bulaştığının altını çizen Aktaş, berberde olunan tıraşta, aynı jilet kullanılması ihtimali olduğu için, bu tür hastalıkların bulaşma riskinin yüksek olduğunu söyledi.
Kaynak: İHA
Her gün tıraş olmanın cilde zararlı olduğunu belirten Aktaş, çok hassas bünyeli insanların tıraş konusunda daha titiz davranmaları gerektiğini ifade etti. Aktaş, özellikle tıraş esnasında kullanılan sabun ve köpüklerin, alerjiye yol açabileceği üzerinde durdu. Hassas cilde sahip olanların, söz konusu ürünleri kullanırken daha dikkatli olmalarını gerektiğini söyleyen Aktaş, P.H oranı 4.5 ve 5.5 arasındaki ürünlerin kullanımını salık verdi. Aktaş, aksi takdirde ciltte kuruluk ve kaşınma gibikomplikasyonların oluşabileceğini dile getirdi. Makinenin daha fazla kuruluk yaratması nedeniyle jilete göre daha sağlıksız olduğuna değinen Aktaş, "Makine yakıcı özelliğinden dolayı kurumaya yol açtığı için özellikle derinin katlandığı bölgelerde kızarıklıklara, 1. derece yanıklara ve su toplanmalara neden olacaktır. Eğer kesmeden, dikkatli jilet kullanılırsa, bu makineden daha sağlıklıdır" dedi. Aktaş, her gün tıraş olma mecburiyeti olanlara şu tavsiyelerde bulundu: "2 ya da 3 bıçaklı jilet kullanmak ciltte daha az tahrişe neden olur. Tek jiletle 2 ya da 3 kez köpük sürmek, kontakt temasın artmasından dolayı alerjik reaksiyon riskini artıracaktır. Bu nedenle 2 ya da 3 bıçaklı jiletle tek bir kez temas daha uygundur. Bunun yanı sıra kıllar hangi tarafaysa o tarafa doğru tıraş olunmalıdır. Tıraş sonrası batan kılların üzerine antibiyotikli bir krem sürmek şikayetleri minimuma indirecektir." Tıraştan sonra sürülen kolonyanın da sıhhi olmadığını kaydeden Aktaş, "Yurt dışında böyle bir alışkanlık yok. Bizimkisi yalnızca gelenekten kaynaklı. Tıraştan sonra, özellikle de berberdeysek yüzümüzü yıkarcasına kolonya dökeriz. Ama metil alkol içeriği olan kolonyalar sabundan daha fazla alerjiye neden olur. Bu nedenle kolonya sürmek sıhhi olmadığı gibi gereksizdir de" dedi.
Aktaş, bunun yanı sıra, evde tıraş olmanın berberde tıraş olmaktan daha steril olduğuna da dikkat çekti. AIDS ve sarılık gibi hastalıkların sıcak kan yoluyla bulaştığının altını çizen Aktaş, berberde olunan tıraşta, aynı jilet kullanılması ihtimali olduğu için, bu tür hastalıkların bulaşma riskinin yüksek olduğunu söyledi.