Bursaspor`un Senegalli Yıldızı N`diaye, İskender Kebaba Tutkun

``Saha içinde istekli agresif oynamayı çok seviyorum.

Güçlü bir fiziğe sahip olmamın benim için avantaj olduğunu düşünüyorum`` -``Çok özel bir uğurum yok ama sürekli dua ederim`` -``En korktuğum şey aileme kötü bir şeylerin olması. En sevdiğim hayvan timsah`` -``Taraftarımız gerçekten ateşli. Fransa`da ben böyle bir seyircinin önünde oynamadım`` (fotoğraflı) BURSA - 14.11.2011 - Bursaspor`un güçlü oyuncusu N`Diaye, Bursaspor resmi yayın organı Bursaspor dergisine verdiği röportajda, `` Saha içinde istekli agresif oynamayı çok seviyorum. Güçlü bir fiziğe sahip olmam benim için avantaj olduğunu düşünüyorum. Çok özel bir uğurum yok ama sürekli dua ederim. En sevdiğim yemek, İskender kebap`` dedi

Bursaspor`un Senegal asıllı Fransız oyuncusu N`Diaye, Bursaspor dergisine, özgeçmişi, futbol hayatı, en sevdiği ve en çok korktuğu şeyleri anlattı

Kulübe büyük başarılar imza atmak için geldiğinin altını çizen oyuncu, kendisini şöyle tanıtıyor: ``Senegal asıllı bir ailenin çocuğu olarak 6 Mart 1990`da Fransa`nın başkenti Paris`te dünyaya geldim. 10 yaşındayken US Vandoeuvre takımına kayıt oldum. 4 yıl boyunca bu takımın altyapısında futbolun temelini öğrenmeye başladım. 2004`te Fransa`nın köklü ekiplerinden Nancy`nin gözlemci antrenörleri beni keşfetti. Fransa Genç Milli Takımı`nın çeşitli yaş gruplarına seçilerek uluslararası anlamda tanınmaya başladım. 2008`de ise Nancy takımı ile profesyonel anlaşmaya imza attım ve 2011 sezonuna kadar toplamda 68 kez kırmızı beyazlı takımın formasını giydim.`` -Futbol hayatı- N`Diaye, ``Ailenin beni futbol oynaması kendisini için desteklediğini`` belirterek şöyle devam etti: ``Babam doktor olmasına karşın bana destek oldu. Küçüklüğümden beri futbolu çok seviyorum. Fransa`da bulunduğum mahallede çocuklarla oynarken futbolun içine girdim. Mahalle takımımız US Vandoeuvre`da 10 yaşında futbol hayatım başladı. Ben futbola başladığım dönemde forvet mevkiinde görev yapıyordum. Patrick Klavert ile Brezilyalı Ronaldo`yu örnek alıyordum. Daha sonra şu anki mevkiime geçince Patrick Vieira`yı örnek almaya başladım.`` -Bursaspor`a transferinin hikayesi - Bursaspor`un, transfer çalışmalarında kendisiyle ilgilendiğini belirten N`Diaye, ``Geçen sezonun sonlarına doğru Bursaspor`un benimle çalışmak istediğini duymuştum. Ersel Hoca, hem beni hem de Basser`i izlemeye geldi. Sezon bitince tatile gittim. Menajerim Bursaspor`un çok ciddi olduğunu söyledi. Kulübümle görüşülmesi gerektiğini söyledim. Benim için önemli bir transfer olacaktı. Nancy ilk başta beni vermek istemiyordu ancak Bursaspor maddi manevi çok isteyince transferim gerçekleşti`` dedi

Transfer öncesi yeşil beyazlı takım hakkında bilgi topladığını vurgulayan oyuncu, ``Bursaspor`u araştırdım. İnternetten tesisleri, stadyumu taraftarları araştırdım. Bursa kenti hakkında bilgi sahibi oldum. Fransa`da, Türkiye`de sadece İstanbul takımlarının iyi tesisleri olduğu kanısı vardı. Ancak Bursaspor gerçekten büyük bir kulüp. Tesisleri, stadyumu, taraftarı, kentiyle çok güzel bir tercih yaptığımı düşünüyorum. Hatta beklediğimden fazlasını buldum`` diye konuştu

-``İskender kebap süper``- Türkiye ve Bursa`daki yaşantıya rahatlıkla alıştığını belirten N`Diaye, Müslüman olduğunu belirterek, her tarafta camilerin olmasının kendisini mutlu ettiğini söyledi

Türk yemeklerini çok beğendiğini söyleyen oyuncu, ``İskender kebap süper. Bursa`yı çok fazla gezme şansım olmadı. Bursa`nın hem eski çağlardan hem de Osmanlı`dan kalma tarihi bir yapısının olduğunu biliyorum. Şu ana kadar sadece camilerin bazılarını gezebildim`` dedi

-``Taraftarımız gerçekten ateşli``- Senegalli oyuncu, Bursaspor kulübü ve taraftarı hakkında ise şunları söyledi: ``Bursaspor formasını giydiğimde Avrupa Kupası maçında oynadım. Çok heyecanlandım. Taraftarımız gerçekten ateşli. Fransa`da ben böyle bir seyircinin önünde oynamadım. Türkiye`de atmosfer çok farklı. Fransa`da maçlar daha sıkı geçiyor diyebilirim. Her takım taktiksel bir oyun oynuyor ve gol atmak çok zor. Türkiye`de futbolcular bireysel yetenekleri ile oynuyorlar. Futbol kaleye yönelik oynanıyor. Fransa`da çok daha fazla pas yapılıp oyun kuruluyor. Türkiye`de çok daha farklı. Fransa`ya göre daha fazla sert bir lig olduğunu söyleyebilirim. Spor Toto Süper Lig`ini ben İngiltere Ligi`ne benzetiyorum.`` N`Diaye, ``Futbolunda kendinizin hangi yönünü beğeniyorsunuz? şeklindeki soruya şu cevabı veriyor: ``Saha içinde istekli agresif oynamayı çok seviyorum. Güçlü bir fiziğe sahip olmam benim için avantaj olduğunu düşünüyorum. Ben daha futbol kariyerimin başında olan bir oyuncuyum. Çok özel bir uğurum yok ama sürekli dua ederim. Ben kaleye direk oynamayı seviyorum. Bu durumda da orta sahada tehlikeli olabilecek pozisyonlarda basit oynamak yerine çalım atmaya kalkıyorum. Riskli yerlerde daha dikkatli olmam lazım. Topu kaptırıp gol yersek bu benim adıma kötü olur. Bu yönümü geliştirmem gerektiğini düşünüyorum.`` Teknik direktörü Ertuğrul Sağlam için ``Oyuncu grubunu çok iyi tanıyor`` diyen N`Diaye, ``Sağlam, aktif futbolu yakın bir zamanda bıraktığı için şu an futbolcuların ne istediğini çok iyi biliyor. Bu da hem bizim için hem de kendisi için avantaj. Başarılarını sürdüreceğini düşünüyorum`` diye konuştu

Taraftarın kendisine verdiği destekten dolayı mutlu olduğunu belirten yeşil beyazlı oyuncu, en çok sevdiği şeyleri ise şöyle sıralıyor: `` En sevdiğim yemek, İskender Kebap. En sevdiğim şarkıcı Lil Wayne. En sevdiğim aktrist Angelina Jolie. En sevdiğim futbolcu Turgay Bahadır. En sevdiğim ülke Fransa. En sevdiğim kent Nancy. En korktuğum şey aileme kötü şeylerin olması. En sevdiğim hayvan timsah.`` (MEH-KAK)
Kaynak: AA