KCK sanıkları, mahkeme heyetini alkışla protesto etti(2)

Terör örgütü PKK‘yı da kapsayan KCK ile ilgili davanın 18. duruşması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi‘nde başladı. Bugünkü duruşmada yine Kürtçe savunma krizi yaşandı.



Tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesi‘ne getirildi. Duruşmaya 96 tutuklu sanık ile 7 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmayı izlemek üzere salona BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile kapatılan DTP eski milletvekili Aysel Tuğluk da geldi. Duruşmada sanıklar adına söz alan Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay, ‘neden Kürtçe savunma yapmak istediklerini‘ belirten uzun bir konuşma yaptı. Kürtçe savunmaya izin verilmemesi halinde bundan sonra duruşmada olmayacaklarını söyleyen Atalay ve diğer arkadaşları, salondan çıkmak istedi. Mahkeme başkanı Menderes Yılmaz, duruşmaya ara verdi.

Duruşma başka bir davadan yargılanan sanıklardan Zülküf Karatekin ile Senanik Öner’in savunmalarının alınması talebiyle başladı. Sanıkların savunma yapmak istememesi üzerine mahkeme başkanı iddianamenin özetinin sanıklara verilmesini kararlaştırdı. Mahkeme başkanı Menderes Yılmaz, geçtiğimiz duruşmalarda savunması alınmadığını tespit ettikleri sanık Seyithan Haran’ın savunmasını aldı. Haran’ın Kürtçe konuşması üzerine mikrofon kapatılarak, ‘Sanığın Kürtçe olduğunu düşündüğümüz bir dilde konuştuğu görüldü‘ ifadesi kayda geçirildi. Bunun üzerine söz alan avukatlardan Metin İriz, Türkiye’de Kürtçe savunma konusunda son aylarda önemli gelişmeler yaşandığını, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de bu konuda demeçleri olduğunu dile getirdi. İriz, Şanlıurfa ve Hakkari’de mahkemelerin Kürtçe savunma yapmak isteyenlere tercüman atadığını hatırlatarak, mahkemenin bu tutumundan vazgeçmesini istedi. İriz, sanık avukatları olarak mahkemenin Kürtçe savunma yapılamayacağına dair verdiği ara kararından vazgeçmesini ve son kez bu talepte bulunmak istediklerini kaydetti.

Mahkeme savcıya söz verdi. Savcı, sanıkların her aşamada Türkçe konuştuklarını belirterek, talebin reddini istedi. Mahkemeye heyeti de önceki gerekçelerin geçerli olduğunu belirterek, talebin reddine karar verdi.

Bunun üzerine söz alan sanıklaran Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay, Türkçe konuştu. Sanıklar adına bir konuşma yapacağını belirten Atalay, neden Kürtçe savunmada ısrar ettiklerini anlattı. Atalay, “Sayın mahkeme bizler siyasetçileriz, usturuplu insanlarız, kendimizi ifade edebiliriz. Sağınız ve solunuzdaki memurlar (korumalar) oturabilir. Bizim kavgamız sizinle değil, endişe etmeyin. Lütfen rahat olunuz." dedi.
Davanın tarihi bir dava olduğunu ve tarihe geçeceğini anlatan Atalay, tarihin mahkeme heyetini anacağını kaydetti. Atalay, “Çünkü yargılanan Kürt meselesidir, Kürtlerdir. TC vatandaşı ama Kürtlerdir. Yargılama kriminal suçlarla değil, Kürtlerin öncüleri olduğu için yargılananlardır.” diye konuştu.

Türkiye’nin seçim sürecine girdiğini ve yeni anayasayı tartışmaya başladığını anlatan Atalay, şu an 12 Eylül ürünü maddelerle yargılandıklarını anlattı. Bu maddelerin yeni anayasada olmayacağını, Türkiye’nin anti-terör yasalarının değişeceğini belirten Atalay, “Meşru olmayan, değişecek yasayla yargılanıyoruz. 18 aydır bir tıkanıklık var burada. Bu tıkanıklığın nedeni bizler değiliz. Bu davanın Kürt sorunun çözümüne katkı sağlamasını istiyoruz. Mahkemeyi tıkamak istemiyoruz.” şeklinde konuştu.

“ÇOK İYİ TÜRKÇE BİLİYORUZ”
18 aydır saygıyı elden bırakmadıklarını belirten Atalay, mahkemeden de bunu beklediklerini belirterek şunları söyledi: “Bu saygınlığımız böyle devam edecektir. İddianame yalan ve iftiralarla dolu. Bize Kürtçe savunma hakkı verilseydi bunları açıklardık. Duruşmalarda nezaketi sürekli koruduk, bunun görülmesini istiyoruz. Mahkeme tıkanıklık için elinden geleni yapmaktadır. Kürtçe savunma meselesini sizinle tartışmak isteriz. Sizin mahkemede bir avukat Türkçe bildiği halde Kürtçe savunma yaptı. Bizler de Türkçe biliyoruz ama çok iyi de biliyoruz. Burada Kürt olduğumuz için yargılandığımızı bildiğimiz için anadilimizde ısrar ediyoruz. Anadil bir insanın parçasıdır. Varlığımız pahasına bunu savunacağız. Duruşmada endişe ediyorsunuz, bilinmeyen bir dil diyorsunuz. Kürtçe bir dil deseniz ne olur.”

Atalay, Kürtçe savunmaya izin verilmemesi halinde bundan sonra olmayacaklarını belirterek, alkışlar eşliğinde salonu terk etmek istedi. Sanıkların çevresindeki jandarma görevlileri izin vermeyince sanık ve yakınları alkışlarla mahkemeyi protesto etti.