Kılıçdaroğlu Hizbullah meselesinin altında kaldı
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik Hizbullah terör örgütü ile işbirliği iddialarını ortaya atan CHP lideri'nin bu iddialarının altında kaldığını söyledi.
Çelik Batman ve Van milletvekillerinin Hizbullah örgütüne üye derneklerle bir araya geldiği yönündeki iddiaları değerlendirirken, "Herkes söylediğini çok iyi tartmalı ölçmeli. Sayın Kılıçdaroğlu, kesinlikle bu Hizbullah meselesinde de çuvallamıştır ve duvara toslamıştır" dedi. ANKARA (ANKA) - AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik Hizbullah terör örgütü ile işbirliği iddialarını ortaya atan CHP lideri'nin bu iddialarının altında kaldığını söyledi. Çelik Batman ve Van milletvekillerinin Hizbullah örgütüne üye derneklerle bir araya geldiği yönündeki iddiaları değerlendirirken, "Herkes söylediğini çok iyi tartmalı ölçmeli. Sayın Kılıçdaroğlu, kesinlikle bu Hizbullah meselesinde de çuvallamıştır ve duvara toslamıştır" dedi.
AKP Genel Merkezi'ndeki basın toplantısında CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun AKP'nin Batman ve Van milletvekillerinin Hizbullah Derneği'ne gittiği yönündeki iddialarını değerlendiren Çelik, Kılıçdaroğlu'nun Hizbullah ile işbirliği iddialarının altında kalarak bu konuyu gündeme getirdiğini söyledi. Batman'da 500, Van'da 1000'in üzerinde dernek ve vakıf olduğunu hatırlatan Çelik, "Legal yasalar çerçevesinde kurulmuş yasalar çerçevesinde faaliyetlerini sürdüren derneklere eğer bütün bu derneklere de illegal muamelesi yaparsanız siz illegalitenin, yasadışılığın zeminini geliştirirsiniz. Bugün bazı siyasi partilerin kimlere gönül bağı olduğunu biliyoruz. Ama bu siyasi partiler Türkiye'de legal çerçevede faaliyet ürettikleri sürece bu memleketin parlamentosunda da asli unsurlardan biri haline geliyorlar. Bunu herkes bilmiyor mu? Siz SHP döneminde bir partiyi meclise taşırken, DEP'i Meclise taşırken siz PKK'yı mı Meclis'e taşımış oldunuz. Bunu kabul ediyor musunuz? Onun için herkes söylediğini çok iyi tartmalı ölçmeli, Sayın Kılıçdaroğlu, kesinlikle bu Hizbullah meselesinde de çuvallamıştır ve duvara toslamıştır" diye konuştu.
Çelik ayrıca, Kılıçdaroğlu'nun "Hizbullah'a terör örgütü demiyorlar" açıklamalarına da tepki göstererek hem kendisinin hem de Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarında terör örgütü ifadesini kullandığını söyledi.
-YARGI MİLLETİN ADALET BAHÇESİ OLACAK-
Çelik yargı reformu ile birlikte "Yargıyı ele geçiriyorlar" tartışmalarının da başladığına dikkat çektiği açıklamasında yine CHP'ye yüklendi. "Siz yargının asli sahibinin kendiniz olduğunuzu mu iddia ediyorsunuz" diyen Çelik şunları söyledi:
"Diyorsunuz ki; "Bizim bağımız burası bizim arka bahçemiz. AK Parti gelip bunu ele geçiriyor" Biz de diyoruz ki; "Yargı sizin arka bahçeniz ön bahçeniz, bizim arka bahçemiz ön bahçemiz olmasın. Yargı milletin adalet bahçesi olsun" herkes orada adaleti bulsun. Biz yargıyı milletin yargıyı yapmaya çalışıyoruz ama sanıyorum Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki " Bırakın statükonun Mahmut Esat Bozkurt'un ruhunun şekillendirdiği bir yargı olarak kalsın". Biz de diyoruz ki bu yargı o zaman milletin yargısı olmaz. Kendimize ait bir şeyi ele geçirmeyiz. Ele geçirme bir paranoya haline geldi bazı insanlarda. Bu kadar insana devletin kendilerine de ait olduğu duygusunu vermemişsiniz. İnsan kendisine ait olan şeyi ele geçirir mi. Akşam eve gidiyorsunuz hanım ben bugün evi ele geçirdim. Böyle sakat bir mantık olmaz."
-HERKES AYRI TELDEN ÇALIYOR-
Genel Başkan Yardımcısı Çelik, CHP'de Genel Başkandan, yardımcılarına, Genel sekreterler grup başkanvekillerine kadar her bir ismin farklı açıklamalar yaptığına da vurgu yaparken "Ben bu nasıl bir partidir anlamış değilim. Sayın Kılıçdaroğlu ayrı telden çalıyor. Sayın Süheyl Batum. Sezgin Tanrıkulu, Tamaylıgil Hurşit Güneş başka şeyler söylüyor. Sayın Binnaz Toprak hepsinden daha insaflı fakat başka bir şey söylüyor" dedi. CHP'nin kendisini "Türkiye'nin en köklü en eski partisi" olarak tanımladığını söyleyen Çelik, "Kusura bakmayın siz Türkiye'nin en eskiyen partisisiniz. Partiler şarap değil ki yıllandıkça makbul olsunlar. Daktilo makinesi en eski yazı araçlarından birisidir. Ama bilgisayarın önünde artık demode olmuştur. Bize ajan göndererek ak parti nasıl çalışıyor diye öğrenmelerinin arkasında da bu vardır" dedi.
-CHP İLE MHP ARASINDA ULUSALCI KARDEŞLİK VAR-
Çelik, Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli'nin de AKP'yi CHP ile özdeşleştiren açıklamalar yaptığını hatırlatarak CHP ve MHP üst yönetiminin ulusalcı olduğunu dolayısıyla aralarında bir ulusalcı kardeşlik olduğunu söyledi. Çelik "Ulusalcılık Milliyetçiliğin bütün manevi sinirleri alınmış biçimidir" derken "Ben MHP ile CHP arasında darbeler karşısındaki tavırları aynıdır. Ulusalcıdırlar. Değişime ikisi de karşı çıkan partilerdir. Referandum kardeşidirler. Referandumda Hayır cephesini birlikte yürüten insanlardır. Koalisyon lafı kullanıldığı zaman bu iki partiye adeta siyam ikizleri muamelesi yapılır. Ab karşıtlığı konusunda aynısınız. Sporu siyasete ve ideolojiye alet etme konusunda yine birbirinizle çok iyi paslaşma içindesiniz. Bunların hepsi bilinen şeyler. Sayın Bahçeli'nin tüm bunlara rağmen CHP ile AK Parti arasındaki benzeşmeden söz etmesi gülünç kelimesinin bile ifade etmekten aciz olduğu bir durumdur" şeklinde konuştu.
-DİNK, OKKAN VE MUMCU'YU ÖLDÜREN KATİL ZİHNİYET AYNI ZİHNİYETTİR-
Çelik konuşmasında son olarak BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülçen Kışanak'ın faili meçhullerin aydınlatılması konusunda yaptığı konuşmaya da değindi. "Hrant Dink'i öldüren, Gaffar Okkan'ı öldüren, Uğur Mumcu'yu öldüren katil zihniyet aynı zihniyettir" diyen Çelik şöyle devam etti:
"Devlet içerisinde çöreklenen bazılarının desteğini alarak, araştırmalar bunu göstermiştir. Bir şekilde bu insanlar bertaraf edilmiştir. Bu üçünü öldüren ve öldürten zihniyette alçak zihniyettir. Hrant Dink'le ilgili olarak olayın hemen arkasından katil zanlıları onun destekçileri yakalanmıştır ve mahkemeye hesap veriyorlar. Arif Doğan'la ilgili ne yapıldı diye soruyorlar. Arif Doğan şu anda yargıya hesap veriyor. Arif Doğan çorap söküğü gibi söküldü biliyorsunuz. Nasıl oldu bunlar. Bu çeteler nasıl şu anda yargıya hesap veriyor. Kim yaptı bunları. Kimin oluşturduğu demokratik ortam atmosfer ve iklim sayesinde bunlar oldu. AK Parti olmasa bunlar olur muydu?. Yargı bunların hesabını soruyor ama bu iklimin oluşturulması çok önemlidir."
AKP Genel Merkezi'ndeki basın toplantısında CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun AKP'nin Batman ve Van milletvekillerinin Hizbullah Derneği'ne gittiği yönündeki iddialarını değerlendiren Çelik, Kılıçdaroğlu'nun Hizbullah ile işbirliği iddialarının altında kalarak bu konuyu gündeme getirdiğini söyledi. Batman'da 500, Van'da 1000'in üzerinde dernek ve vakıf olduğunu hatırlatan Çelik, "Legal yasalar çerçevesinde kurulmuş yasalar çerçevesinde faaliyetlerini sürdüren derneklere eğer bütün bu derneklere de illegal muamelesi yaparsanız siz illegalitenin, yasadışılığın zeminini geliştirirsiniz. Bugün bazı siyasi partilerin kimlere gönül bağı olduğunu biliyoruz. Ama bu siyasi partiler Türkiye'de legal çerçevede faaliyet ürettikleri sürece bu memleketin parlamentosunda da asli unsurlardan biri haline geliyorlar. Bunu herkes bilmiyor mu? Siz SHP döneminde bir partiyi meclise taşırken, DEP'i Meclise taşırken siz PKK'yı mı Meclis'e taşımış oldunuz. Bunu kabul ediyor musunuz? Onun için herkes söylediğini çok iyi tartmalı ölçmeli, Sayın Kılıçdaroğlu, kesinlikle bu Hizbullah meselesinde de çuvallamıştır ve duvara toslamıştır" diye konuştu.
Çelik ayrıca, Kılıçdaroğlu'nun "Hizbullah'a terör örgütü demiyorlar" açıklamalarına da tepki göstererek hem kendisinin hem de Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarında terör örgütü ifadesini kullandığını söyledi.
-YARGI MİLLETİN ADALET BAHÇESİ OLACAK-
Çelik yargı reformu ile birlikte "Yargıyı ele geçiriyorlar" tartışmalarının da başladığına dikkat çektiği açıklamasında yine CHP'ye yüklendi. "Siz yargının asli sahibinin kendiniz olduğunuzu mu iddia ediyorsunuz" diyen Çelik şunları söyledi:
"Diyorsunuz ki; "Bizim bağımız burası bizim arka bahçemiz. AK Parti gelip bunu ele geçiriyor" Biz de diyoruz ki; "Yargı sizin arka bahçeniz ön bahçeniz, bizim arka bahçemiz ön bahçemiz olmasın. Yargı milletin adalet bahçesi olsun" herkes orada adaleti bulsun. Biz yargıyı milletin yargıyı yapmaya çalışıyoruz ama sanıyorum Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki " Bırakın statükonun Mahmut Esat Bozkurt'un ruhunun şekillendirdiği bir yargı olarak kalsın". Biz de diyoruz ki bu yargı o zaman milletin yargısı olmaz. Kendimize ait bir şeyi ele geçirmeyiz. Ele geçirme bir paranoya haline geldi bazı insanlarda. Bu kadar insana devletin kendilerine de ait olduğu duygusunu vermemişsiniz. İnsan kendisine ait olan şeyi ele geçirir mi. Akşam eve gidiyorsunuz hanım ben bugün evi ele geçirdim. Böyle sakat bir mantık olmaz."
-HERKES AYRI TELDEN ÇALIYOR-
Genel Başkan Yardımcısı Çelik, CHP'de Genel Başkandan, yardımcılarına, Genel sekreterler grup başkanvekillerine kadar her bir ismin farklı açıklamalar yaptığına da vurgu yaparken "Ben bu nasıl bir partidir anlamış değilim. Sayın Kılıçdaroğlu ayrı telden çalıyor. Sayın Süheyl Batum. Sezgin Tanrıkulu, Tamaylıgil Hurşit Güneş başka şeyler söylüyor. Sayın Binnaz Toprak hepsinden daha insaflı fakat başka bir şey söylüyor" dedi. CHP'nin kendisini "Türkiye'nin en köklü en eski partisi" olarak tanımladığını söyleyen Çelik, "Kusura bakmayın siz Türkiye'nin en eskiyen partisisiniz. Partiler şarap değil ki yıllandıkça makbul olsunlar. Daktilo makinesi en eski yazı araçlarından birisidir. Ama bilgisayarın önünde artık demode olmuştur. Bize ajan göndererek ak parti nasıl çalışıyor diye öğrenmelerinin arkasında da bu vardır" dedi.
-CHP İLE MHP ARASINDA ULUSALCI KARDEŞLİK VAR-
Çelik, Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli'nin de AKP'yi CHP ile özdeşleştiren açıklamalar yaptığını hatırlatarak CHP ve MHP üst yönetiminin ulusalcı olduğunu dolayısıyla aralarında bir ulusalcı kardeşlik olduğunu söyledi. Çelik "Ulusalcılık Milliyetçiliğin bütün manevi sinirleri alınmış biçimidir" derken "Ben MHP ile CHP arasında darbeler karşısındaki tavırları aynıdır. Ulusalcıdırlar. Değişime ikisi de karşı çıkan partilerdir. Referandum kardeşidirler. Referandumda Hayır cephesini birlikte yürüten insanlardır. Koalisyon lafı kullanıldığı zaman bu iki partiye adeta siyam ikizleri muamelesi yapılır. Ab karşıtlığı konusunda aynısınız. Sporu siyasete ve ideolojiye alet etme konusunda yine birbirinizle çok iyi paslaşma içindesiniz. Bunların hepsi bilinen şeyler. Sayın Bahçeli'nin tüm bunlara rağmen CHP ile AK Parti arasındaki benzeşmeden söz etmesi gülünç kelimesinin bile ifade etmekten aciz olduğu bir durumdur" şeklinde konuştu.
-DİNK, OKKAN VE MUMCU'YU ÖLDÜREN KATİL ZİHNİYET AYNI ZİHNİYETTİR-
Çelik konuşmasında son olarak BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülçen Kışanak'ın faili meçhullerin aydınlatılması konusunda yaptığı konuşmaya da değindi. "Hrant Dink'i öldüren, Gaffar Okkan'ı öldüren, Uğur Mumcu'yu öldüren katil zihniyet aynı zihniyettir" diyen Çelik şöyle devam etti:
"Devlet içerisinde çöreklenen bazılarının desteğini alarak, araştırmalar bunu göstermiştir. Bir şekilde bu insanlar bertaraf edilmiştir. Bu üçünü öldüren ve öldürten zihniyette alçak zihniyettir. Hrant Dink'le ilgili olarak olayın hemen arkasından katil zanlıları onun destekçileri yakalanmıştır ve mahkemeye hesap veriyorlar. Arif Doğan'la ilgili ne yapıldı diye soruyorlar. Arif Doğan şu anda yargıya hesap veriyor. Arif Doğan çorap söküğü gibi söküldü biliyorsunuz. Nasıl oldu bunlar. Bu çeteler nasıl şu anda yargıya hesap veriyor. Kim yaptı bunları. Kimin oluşturduğu demokratik ortam atmosfer ve iklim sayesinde bunlar oldu. AK Parti olmasa bunlar olur muydu?. Yargı bunların hesabını soruyor ama bu iklimin oluşturulması çok önemlidir."