Hrant Dink suikastının dördüncü yılında anılıyor
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dink ölümünün 4'üncü yılında ailesi ve arkadaşları tarafından anılacak
Hrant Dink ‘i anmak için ailesi, dostları ve bütün sevenleriyle birlikte bugün saat 15.00′de, Dink ‘in vurulduğu Agos Gazetesi’nin önünde biraraya gelecek. Akşam 19.00′da ise Taksim Meydanı’na yürünecek.
Ankara’da akşam saat 18.00′de “Dört Yıldır Hrant Yok” yürüyüşü gerçekleşecek. İzmirde ise Hrant Dink ‘in sevenleri gazeteciyi anmak için saat 17.30′da Konak YKM önünde toplanıp yürüyüş yapacak. O fotoğraf çok şey anlatıyor: Adı önce Susurluk çetesiyle anılmış olan ve albaylıktan generalliğe yükselen, sonra Hrant Dink’i tehdit edenleri yönettiği ortaya çıkan kişi, emekli olduktan sonra, Hrant Dink cinayetini önceden bildiği artık ortaya çıkmış albay ile yan yana...Emekli tuğgeneral rahat, muvazzaf albay hazırolda, Hangisinin üst hangisinin ast olduğu çok belli. Fotoğraf gazeteci Adem Yavuz Arslan’ın “Bi Ermeni var...” kitabında yayınlandı. Arslan, bu fotoğrafın Hrant Dink cinayetinden önce Trabzon’da çekildiğini yazdı. Jandarma Komutanlığı açıklama yaptı: Fotoğraf cinayetten önce değil sonra ve Bilecik’te çekilmişti. Emekli general, gizli olmayan bir ziyarette bulunmuştu.
HRANT DİNK FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
AGOS GAZETESİ SON YAZISI - VİDEO
HRANT DİNK ÖDÜL ALIRKEN - VİDEO
HRANT DİNK CENAZE TÖRENİ - VİDEO
Muvazzaf albay şu anda Hrant Dink cinayetiyle ilişkili olarak yargılanıyor. Kimsenin kuşkusu olmasın, beraat edecektir. Davanın nasıl açıldığını, nasıl yürütüldüğünü izleyen herkes, hukukçu olmasa bile “organizasyon”u görebilir. Bu kişinin, Ahmet Taner Kışlalı suikastından hemen sonra cinayet yerinde görüldüğünü ve bunun bütün resmi kayıtlara geçmiş olduğunu da herkes unutmuş görünüyor.
Hrant Dink cinayetinden sonra muvazzaf subayı Susurluk çetesinin hesabını vermek bir yana, terfi ederek ödüllenmiş emekli generalin ziyaret etmiş olmasını körler ve kör taklidi yapanlar, kendi kendilerine soruversinler. Bu şahısların nasıl bu kadar pervasız davrandığını, o emekli generalin, açıklamayı doğru kabul edersek, neden Bilecik’e kadar gidip, kendisine amiri muamelesi yapan albayı ziyaret etme gereğini duyduğunu da düşünsünler.
Ergenekon davalarında “avukat” diye ortaya çıkanlar bu fotoğrafa iyi baksınlar ve kendi üstlerine sıçrayan kanları iyi düşünsünler. Hrant Dink tam dört yıl önce öldürüldü. Ama karanlıkta kalmış birçok olay aydınlanmaya devam ediyor. Gazeteci Nedim Şener ikinci kitabında da katilin “çete beni öldürecekti” dediğini açıkladı. Ve yine ortaya çıkıyor ki, Hrant Dink cinayetinin “organize” edilmesiyle, Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamı arasında ciddi bağlantılar bulunuyor. Hrant Dink cinayetinin aydınlanmaması ve katillerin kurtulması için faaliyet yürütenler, aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu birçok zanlının hesap vermesini önlemeyi başarmış durumdalar. Bazı eller sürekli olarak yargının içinde dolaşıp koruma çabalarını sürdürüyor. Ama bu ülkenin, bu halkın namusunu, vicdanını gerçekten gözetenler Hrant Dink davasını sonuna kadar takip edeceklerdir. Abdi İpekçi’nin katilleri korundu, Kemal Türkler’in katilleri kurtarıldı. Aynı oyunlar Hrant Dink’in katillerinin de korunması ve kurtulması için herkesin gözü önünde oynanıyor. Bu oyunlara kananlar o fotoğrafa iyi baksınlar ve ülkenin bu utançlardan, lekelerden, kan izlerinden kurtulmasının ne kadar önemli olduğunu anlasınlar.
DİNK SUİKASTINDA ÖNEMLİ KARAR
Rize Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu öne sürülen Trabzon'daki emniyet ve jandarma görevlileri hakkında soruşturma izni vermeyen karar yapılan itirazı kabul etti. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu öne sürülen eski Emniyet Müdürü Reşat Altay ve polis memurları ile jandarma personeli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararına, Dink ailesinin avukatları itiraz etti. Rize Ağır Ceza Mahkemesi, Dink Ailesi'nin avukatlarının yaptığı başvuruyu kabul etti. Mahkeme, adı geçen kişiler hakkında yargılama kararı verilip verilmemesini ise, eski Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın ayrıntılı ifadesinin alınması ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun hazırladığı raporları inceledikten sonra karara bağlayacak. Rize Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararı, cinayette ihmali olduğu öne sürülen kamu görevlilerine yargı yolunun göründüğü şeklinde yorumlanıyor.
4 YIL SONRA AYNI YERDE
Öte yandan suikaste kurban giden Hrant Dink'in ölümünün 4. yılı nedeniyle yürüyüş yapılıyor. Sevenleri Dink'i anmak için Agos gazetesinin önüne yürüyor.
"KATİL DEVLET HESAP VERECEK"
Törende Dink'in eşi Rakel Dink de hazır bulunuyor. Katılımın oldukça yüksek olduğu görüldü. Anmaya katılanlar "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıyor. "4 yıldır hakim yok, yargıç yok", "4 yıldır Hrant yok", "4 yıldır yüzleri yok yürekleri yok", "4 yıldır Meclis yok" yazılı dövizler de dikkat çekiyor.
SOMUT ADIM ATILSIN
Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi Agos'un penceresinde yaptığı konuşmasında "Dink cinayetinde adı geçen herkese soruyorum. Bize böyle davranılsa ne yapardınız? Biz mahkemeler gidiyoruz. İntikam hissi değil yüzleşmek için için gidiyoruz. Bu tür cinayetler asla işlenmesin. Adımızı biliyoruz ama cinayeti kimlerin aydıntalacağını bilmek istiyoruz" dedi.
TAKSİM'DEN GELDİLER
Törene katılacak gruplar farklı noktalardan yürüyüşe geçerek Dink'in öldürüldüğü Şişli Halaskargazi Caddesi'ndeki Agos gazetesi önüne geldi. Taksim yönünden yürüyüşe geçen grup, 'unutmayacağız' yazılı pankart taşıdı. Saat 15.00'te başlayacak törenin yapılacağı Şişli'ye geldiler. Yürüyüş kortejinde bulunanları ellerinde "hepimiz Ermeniyiz hepimiz" yazılı dövizler taşıyorlar.
DİSK'TEN KATILIM
Dink anacak bir başka grup ta DİSK oldu. Şişli'de bulunan Genel Merkezi önünden toplanan kalabalık pankartlarla yürüyüşe geçti. Anmaya katılanlar "Türkiye'nin karanlıkla imtihanı devam ediyor." görüşünde.
TÜRKİYE İÇİN SİMGESEL DAVA
Bu arada Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, sorumluları tespit edemediğini öne sürdüğü iktidara 10 üzerinden sıfır verdi. NTV'de 'Yazıişleri' programına konuk olan Koptaş, bu davanın neden önemli olduğunu şu sözlerle anlattı:
"Hepimiz, ailesi, dostları adalet istiyoruz. Cinayette parmağı olanların sadece kamu vicdanında değil hukuken de yargılanmasını talep ediyoruz. Sadece Hrant Dink'in tanıyanları ve yakınları olarak değil Türkiye için çok simgesel bir dava. Ergenekon davası görülürken bu cinayetin hiçbir şekilde onunla ilişkilendirilmemesi, Türkiye'de asıl demokrasi mücadelesinin Hrant Dink davasında kilitlendiğini gösteriyor. Hrant Dink cinayeti gerçekten çözülürse ancak Türkiye'de demokrasiye adım atmış olacağız."
Ankara’da akşam saat 18.00′de “Dört Yıldır Hrant Yok” yürüyüşü gerçekleşecek. İzmirde ise Hrant Dink ‘in sevenleri gazeteciyi anmak için saat 17.30′da Konak YKM önünde toplanıp yürüyüş yapacak. O fotoğraf çok şey anlatıyor: Adı önce Susurluk çetesiyle anılmış olan ve albaylıktan generalliğe yükselen, sonra Hrant Dink’i tehdit edenleri yönettiği ortaya çıkan kişi, emekli olduktan sonra, Hrant Dink cinayetini önceden bildiği artık ortaya çıkmış albay ile yan yana...Emekli tuğgeneral rahat, muvazzaf albay hazırolda, Hangisinin üst hangisinin ast olduğu çok belli. Fotoğraf gazeteci Adem Yavuz Arslan’ın “Bi Ermeni var...” kitabında yayınlandı. Arslan, bu fotoğrafın Hrant Dink cinayetinden önce Trabzon’da çekildiğini yazdı. Jandarma Komutanlığı açıklama yaptı: Fotoğraf cinayetten önce değil sonra ve Bilecik’te çekilmişti. Emekli general, gizli olmayan bir ziyarette bulunmuştu.
HRANT DİNK FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
AGOS GAZETESİ SON YAZISI - VİDEO
HRANT DİNK ÖDÜL ALIRKEN - VİDEO
HRANT DİNK CENAZE TÖRENİ - VİDEO
Muvazzaf albay şu anda Hrant Dink cinayetiyle ilişkili olarak yargılanıyor. Kimsenin kuşkusu olmasın, beraat edecektir. Davanın nasıl açıldığını, nasıl yürütüldüğünü izleyen herkes, hukukçu olmasa bile “organizasyon”u görebilir. Bu kişinin, Ahmet Taner Kışlalı suikastından hemen sonra cinayet yerinde görüldüğünü ve bunun bütün resmi kayıtlara geçmiş olduğunu da herkes unutmuş görünüyor.
Hrant Dink cinayetinden sonra muvazzaf subayı Susurluk çetesinin hesabını vermek bir yana, terfi ederek ödüllenmiş emekli generalin ziyaret etmiş olmasını körler ve kör taklidi yapanlar, kendi kendilerine soruversinler. Bu şahısların nasıl bu kadar pervasız davrandığını, o emekli generalin, açıklamayı doğru kabul edersek, neden Bilecik’e kadar gidip, kendisine amiri muamelesi yapan albayı ziyaret etme gereğini duyduğunu da düşünsünler.
Ergenekon davalarında “avukat” diye ortaya çıkanlar bu fotoğrafa iyi baksınlar ve kendi üstlerine sıçrayan kanları iyi düşünsünler. Hrant Dink tam dört yıl önce öldürüldü. Ama karanlıkta kalmış birçok olay aydınlanmaya devam ediyor. Gazeteci Nedim Şener ikinci kitabında da katilin “çete beni öldürecekti” dediğini açıkladı. Ve yine ortaya çıkıyor ki, Hrant Dink cinayetinin “organize” edilmesiyle, Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamı arasında ciddi bağlantılar bulunuyor. Hrant Dink cinayetinin aydınlanmaması ve katillerin kurtulması için faaliyet yürütenler, aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu birçok zanlının hesap vermesini önlemeyi başarmış durumdalar. Bazı eller sürekli olarak yargının içinde dolaşıp koruma çabalarını sürdürüyor. Ama bu ülkenin, bu halkın namusunu, vicdanını gerçekten gözetenler Hrant Dink davasını sonuna kadar takip edeceklerdir. Abdi İpekçi’nin katilleri korundu, Kemal Türkler’in katilleri kurtarıldı. Aynı oyunlar Hrant Dink’in katillerinin de korunması ve kurtulması için herkesin gözü önünde oynanıyor. Bu oyunlara kananlar o fotoğrafa iyi baksınlar ve ülkenin bu utançlardan, lekelerden, kan izlerinden kurtulmasının ne kadar önemli olduğunu anlasınlar.
DİNK SUİKASTINDA ÖNEMLİ KARAR
Rize Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu öne sürülen Trabzon'daki emniyet ve jandarma görevlileri hakkında soruşturma izni vermeyen karar yapılan itirazı kabul etti. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu öne sürülen eski Emniyet Müdürü Reşat Altay ve polis memurları ile jandarma personeli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararına, Dink ailesinin avukatları itiraz etti. Rize Ağır Ceza Mahkemesi, Dink Ailesi'nin avukatlarının yaptığı başvuruyu kabul etti. Mahkeme, adı geçen kişiler hakkında yargılama kararı verilip verilmemesini ise, eski Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın ayrıntılı ifadesinin alınması ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun hazırladığı raporları inceledikten sonra karara bağlayacak. Rize Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararı, cinayette ihmali olduğu öne sürülen kamu görevlilerine yargı yolunun göründüğü şeklinde yorumlanıyor.
4 YIL SONRA AYNI YERDE
Öte yandan suikaste kurban giden Hrant Dink'in ölümünün 4. yılı nedeniyle yürüyüş yapılıyor. Sevenleri Dink'i anmak için Agos gazetesinin önüne yürüyor.
"KATİL DEVLET HESAP VERECEK"
Törende Dink'in eşi Rakel Dink de hazır bulunuyor. Katılımın oldukça yüksek olduğu görüldü. Anmaya katılanlar "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıyor. "4 yıldır hakim yok, yargıç yok", "4 yıldır Hrant yok", "4 yıldır yüzleri yok yürekleri yok", "4 yıldır Meclis yok" yazılı dövizler de dikkat çekiyor.
SOMUT ADIM ATILSIN
Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi Agos'un penceresinde yaptığı konuşmasında "Dink cinayetinde adı geçen herkese soruyorum. Bize böyle davranılsa ne yapardınız? Biz mahkemeler gidiyoruz. İntikam hissi değil yüzleşmek için için gidiyoruz. Bu tür cinayetler asla işlenmesin. Adımızı biliyoruz ama cinayeti kimlerin aydıntalacağını bilmek istiyoruz" dedi.
TAKSİM'DEN GELDİLER
Törene katılacak gruplar farklı noktalardan yürüyüşe geçerek Dink'in öldürüldüğü Şişli Halaskargazi Caddesi'ndeki Agos gazetesi önüne geldi. Taksim yönünden yürüyüşe geçen grup, 'unutmayacağız' yazılı pankart taşıdı. Saat 15.00'te başlayacak törenin yapılacağı Şişli'ye geldiler. Yürüyüş kortejinde bulunanları ellerinde "hepimiz Ermeniyiz hepimiz" yazılı dövizler taşıyorlar.
DİSK'TEN KATILIM
Dink anacak bir başka grup ta DİSK oldu. Şişli'de bulunan Genel Merkezi önünden toplanan kalabalık pankartlarla yürüyüşe geçti. Anmaya katılanlar "Türkiye'nin karanlıkla imtihanı devam ediyor." görüşünde.
TÜRKİYE İÇİN SİMGESEL DAVA
Bu arada Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, sorumluları tespit edemediğini öne sürdüğü iktidara 10 üzerinden sıfır verdi. NTV'de 'Yazıişleri' programına konuk olan Koptaş, bu davanın neden önemli olduğunu şu sözlerle anlattı:
"Hepimiz, ailesi, dostları adalet istiyoruz. Cinayette parmağı olanların sadece kamu vicdanında değil hukuken de yargılanmasını talep ediyoruz. Sadece Hrant Dink'in tanıyanları ve yakınları olarak değil Türkiye için çok simgesel bir dava. Ergenekon davası görülürken bu cinayetin hiçbir şekilde onunla ilişkilendirilmemesi, Türkiye'de asıl demokrasi mücadelesinin Hrant Dink davasında kilitlendiğini gösteriyor. Hrant Dink cinayeti gerçekten çözülürse ancak Türkiye'de demokrasiye adım atmış olacağız."