Chp Grup Başkan Vekili Muharrem İnce'den Sert Açıklamalar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Yalova milletvekili Muharrem İnce, Balıkesir'de düzenlenen toplantıda hükümeti eleştirdi, referandumda hayır oyu verilmesini istedi.

Partisinin Balıkesir'de bir kafeteryada düzenlediği açık hava toplantısında konuşan Muharrem İnce, mahalle muhtarlarından valilere kadar tüm memur ve bürokratları hükümetin adamı olmakla itham ederken, "Adam olun, keser döner sap döner gün olur devran döner. Gelir o faturayı keserim size" diyerek tehdit etti. Adnan Menderes Mahallesi'ndeki bir kafeteryanın bahçesinde düzenlenen programa katılan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, AK Partililere hakarete varan sözler sarfetti. Her fırsatta Atatürk,
cumhuriyet ve İnönü düşmanlığı yapmakla suçladığı AK Parti'ye yönelik eleştirilerinin dozunu artıran Muharrem İnce, "Muhtarları tehdit ediyorlarmış, evet çıkmazsa hizmet alamazsın diye. O memurlara söylüyorum, keser döner, sap döner, bir gün hesap döner. Gelir o faturayı keserim size, keseriz hepimiz. Adam olun, devlet memuru olun, tarafsız olun. Valiler, kaymakamlar devletin yöneticileri gibi olsun, AK Parti'nin il başkanı gibi olmasın. Bunlar gelir geçer, Sultan Süleyman'a kalmadı o koltuk, Tayyip
Erdoğan'a hiç kalmaz. Merak etmeyin defterin bir kenarına yazıyoruz onları" dedi.
CHP'li Muharrem İnce, AK Parti ile partisi arasındaki cibiliyet tartışmasına ilginç bir örnek vererek dozu yükseltti. İnce, "Padişah vezire demişki eğitim mi önemli, cibiliyet mi? Eğitim deyince ülkenin en iyi hayvan terbiyecilerini buldurmuş. Bir kediye kahve ikram etmesini öğret demiş, altı ay sonra gelmişler. Kedi iki ayağının üzerine kalkmış, padişaha kahve ikram edecek. Padişah cebinden fare çıkarıp salıvermiş, kedi bırakmış kahveleri farenin peşine takılmış. Padişah vezire demiş ki ne kadar
eğitirsen eğit, kedinin cibiliyeti budur. Bunları öğretmen yap, doktor yap, milletvekili yap, bakan yap, başbakan yap cumhuriyete, İsmet İnönü'ye hakaret etmeden duramazlar, çünkü bunların cibilliyeti bu" diye konuştu.

"DOKUNULMAZLIK KALKMADAN ÜSTÜNLERİN HUKUKU KALKMAZ"
Muharrem İnce, hükümetin referandumla ilgili kullandığı evet çıkarsa üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçileceği sloganıyla halkın kandırıldığını ileri sürdü. Hukukun üstünlüğü için üstün olanların dokunulmazlıklarının kalkması gerektiğini belirten İnce, basının susturulduğunu savundu. Muharrem İnce sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçiyormuşuz, breh çok büyük laf. Üstünler kim bu memlekette? Milletvekilleri, bakanlar, başbakan. Şu toplulukta iki tane üstün var, Ergün Aydoğan, Muharrem İnce. Niye, çünkü bizim dokunulmazlığımız var. Polis gelip sizi buradan tek tek veya isterse hepinizi birden de alır. Bizi alabilir mi, hayır, çünkü dokunulmazlığımız var. Bu anayasa değişikliğinde dokunulmazlıkların kaldırılması yok, o zaman üstünlerin hukuku devam ediyor. AK Parti'ye oy veren memurlara
sesleniyorum, yanlış yapıyorsunuz, kendi ayağınıza kurşun sıkıyorsunuz. Kenan Evren korkutarak oy almak istedi, Tayyip Erdoğan ne yapıyor? Açıkla diyor, bitaraf olan bertaraf olur diyor. Demokrasilerde başbakanların huzuruna gidilmez, siyasetçi vatandaşın huzuruna gider. Sen padişah mısın, sen kendini ne zannediyorsun? Sen halkın huzuruna çıkacaksın. Televizyonlar da bu dediklerimi çekiyorlar ama bir türlü yayınlayamıyorlar, onlar da korkuyor."
İnce, ünlü sanatçı Tarkan'ın Bergama'daki antik kentle alakalı görüş bildirmesine tepki gösteren Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'na da sert çıktı. Tarkan'a olan yaklaşım ile Sezen Aksu'ya olan yaklaşımı kıyaslayan Muharrem İnce, "Tarkan ünlü bir sanatçı. Bergama'daki antik kent ile ilgili bir açıklama yaptı, Çevre Bakanı köpürdü. Senin uzmanlık alanın değil ne konuşuyorsun dedi. Sezen Aksu anayasa profesörü olduğu için evet deyince bütün televizyonlar bahsediyor. Medya sustu, bankalar sustu, sivil
toplum sustu, üniversiteler, Çankaya, silahlı kuvvetler, meslek kuruluşları, gazeteciler sustu, tabipler odası sustu, bir tek Cumhuriyet Halk Partisi kaldı. Bizim siyaset anlayışımız 4 Ç. Çok çalışacağız, çağdaş olacağız, çalmayacağız, çaldırmayacağız. Sloganımız, eski partini bırak da gel, okunmuş mektuplarını yak da gel, Türkiye ne halde bak da gel, ampulü patlat da gel, 6 oku yakana tak da gel" diye konuştu.