TUSKON-FEBA işbirliği Balkan liderlerini bir masada topladı

Amerikan-Balkan Dernekleri Federasyonu (FEBA) ile Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) işbirliği tarafından ortak organize edilen

Amerikan-Balkan Dernekleri Federasyonu (FEBA) ile Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) işbirliği tarafından ortak organize edilen "Balkan Liderleri Zirvesi 2010" toplantısı Balkan ülkelerinin cumhurbaşkanları, başbakan ve dışişleri bakanlarını New York'ta bir araya getirdi. FEBA'nın organize ettiği ve Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı zirvenin onur konuğu ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu. Gül, yaptığı konuşmada Balkan ülkelerinin NATO ve Avrupa Birliği (AB) çatısı altında yer alması gerektiğini söyledi.

New York'un en görkemli otellerinden birisi olan Waldorf Astoria Oteli'nde gerçekleştirilen zirveye yüzlerce davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, salona geldiğinde ve konuşma yapmak için sahneye çıktığında ayakta alkışlanırken, davetliler tarafından büyük bir sevgi ile karşılandı. Zirveye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladığı konuşmasında Cumhurbaşkanı Gül şöyle devam etti: "Bugün gerçekten de çok mutluyum. Dünya ülkelerinin liderleri, bakanları Birleşmiş Milletler (BM) 65. Genel Kurul vesilesi ile New York'a geldiği bir dönemde böyle bir fırsatı değerlendiren ve komşularımızla bizi bir araya getiren Amerikan-Balkan Dernekleri Federasyonuna teşekkür ediyoruz. Ben, böyle bir zirveye ev sahipliği yapmaktan da gurur duyuyorum."

Balkan ülkeleri arasında komşuluk bilinci içerisinde birbirlerine karşı saygı, sevgi ve muhabbeti daha da çoğaltmak için çaba gösterdiklerini vurgulayan Gül, "Bizlerin çok ortak yanları var. Biz cumhurbaşkanları olarak (Balkanlar) bir araya geldiğimizde ya da sayın başbakanlar, dışişleri bakanları toplantı yaptıklarında sık sık şunları konuşuyoruz; birçok adetlerimiz birbirlerine benziyor. Birçok kelimeleri ortak kullanıyoruz. Yemeklerimiz birbirine benziyor, müzik söz konusu olduğunda hepimiz aynı müzikten hoşlanıyoruz." dedi.

Uzun yıllar bir arada yaşamanın bir neticesi olarak bu bölgede herkesin birbirleri ile akrabalık ilişkisi kurduğunu da anımsatan Gül şöyle konuştu: "İyi ve zor günlerimizi birlikte yaşamışız. Hepimiz artık şu bilinçteyiz ki, daha çok dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Daha çok işbirliği içinde olmamız gerekiyor. Mevcut olan problemleri konuşarak, diyalogla, tartışarak, siyasi ve diplomasi yoluyla çözmek istiyoruz."

"Balkan liderler zirvesi 2010: Avrupa'yı bir bütün haline getirme; Balkanlar ile tamamlama ve Avrupa-Atlantik birleşmesi" başlıklı zirveye Gül'ün yanı sıra; Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Haris Silajdzic, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, Montenegro Cumhurbaşkanı Filip Vujanovich katıldı. Zirvenin diğer konukları ise; Bulgaristan Başbakanı Boyko Borissov, Dıişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı vekili Dimtri Drucas, Hırvatistan Dışişleri Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Gordan Jandrokoviç, Arnavut Dışişleri Bakanı Edmund Haxhinasto ile Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Türkiye'nin New York Başkonsolosu Mehmet Samsar, New York Valisi David Paterson ile TUSKON Başkanı Rızanur Meral, FEBA Başkanı Dr. Aras Konjhodzic ile çok sayıda gazeteci ve seçkin davetliler yer aldı.

"NATO VE AB ÜYELİKLERİ BALKAN ÜLKELERİNİN SORUNLARININ HEPSİNİ ÇÖZER"

Balkan ülkelerinin hepsinin NATO şemsiyesi altında yer almasını Türkiye olarak arzu ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Bu nedenle de geçmişte NATO'ya üye olmak isteyen tüm Balkan devletlerine destek verdiklerini ve olacak olanlara da vermeye hazır olduklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı, NATO'ya üye olacak Balkan ülkelerinin güvenliğin yanı sıra bölge de istikrarı da tesis edeceklerini vurgulayarak, bunun da beraberinde Balkanlar da daha fazla işbirliği ve zenginleşmeyi sağlayacağını savundu. NATO'nun en eski üyelerinden birisinin Türkiye olduğunu anımsatan Gül, "NATO'ya tüm Balkan ülkelerinin üye olması durumunda dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi bu bölgede de yaşanılan sınırlar, kavgaların hepsi birden yok olacaktır." diye konuştu.

Balkan ülkeleri için önemli bir diğer durumunda AB üyeliği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Birlik bu bölge için ayrı bir güvenlik, ayrı bir gelecek, ayrı bir istikrar vaat etmektedir." dedi.

"BALKANLAR AVRUPA'NIN KIYISI DEĞİL ORTASIDIR"

Gül, "Biz tüm Balkan ülkelerinin bir gün Avrupa Birliğine tam üye olacağına inanıyoruz. Balkanlar Avrupa'nın kıyısı değil, Balkanlar Avrupa'nın ortasıdır." şeklinde konuştu. AB'nin Birliğe girmeyi arzu eden Balkan ülkelerini üyelik sürecini hızlandırıp, teşvik etmesi gerektiğini savunan Gül, bu birliğe üye olmayan bölgedeki (Balkanlardaki) devletlerin üye olabilmek için gerekli reformları, kriterleri kararlı bir şekilde yapması gerektiğini dile getirdi. AB ve NATO şemsiyeleri altında Balkan ülkelerinin yer aldığında her şeyin daha da kolaylaşacağını aktaran Cumhurbaşkanı Gül, "Bu açıdan bizler kararlı bir şekilde bu yolda yürümemiz gerekir. Tüm bunların gerçekleşeceğine inanıyorum." dedi.

Amerika'da yaşayan Balkan ülkeleri soydaşlarına da görevlerin düştüğüne dikkat çeken Gül, FEBA'nın daha fazla vazifesinin olduğunun altını çizdi. Amerika'nın dünya politikasında söz sahibi olan ülke olduğunu belirten Gül, ABD'nin her zaman desteği ve dostluğuna önem verdiklerini açıkladı. ''Sizler burada oldukça, Balkan ülkeleri vatandaşları olarak bir çatı altında ve dayanışma içerisinde olduğunuz sürece Amerika Birleşik Devletlerinin politikalarını etkileyeceksinizdir'' diyen Gül, her bir Balkan ülke vatandaşının ABD'de ayrı ayrı elçi görevi yaptığını hatırlattı. Bir taraftan ülkeleri ile olan bağlarını sıkı tutarak geldikleri ülkelerine buradan hizmet edebileceklerini aktaran Gül, ''Balkanların geleceğinin parlak olacağından kimsenin şüphesi olmasın'' diye sözlerini tamamladı.

"DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE BOSNA'YI CANI PAHASINA SAVUNACAKLAR VAR"

Geceye katılan Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Haris Silajdzic, Bosna Hersek üzerinde kirli emelleri olanların bundan vazgeçmeleri çağrısında bulundu. ''Geceyi geçmişte yaşadığımız acıları anlatarak berbat etmek istemiyorum'' diye söze başlayan Silajdzic, Bosna Hersek'in sınırlarının değiştirilmesine müsaade etmeyeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Silajdzic, "Bosna Hersek üzerinde oyun oynamak isteyenlere buradan seslenmek istiyorum; Bosna üzerinden oyun oynamaktan vazgeçin. Geçmişte Bosna'yı canı pahasına savunanlar bugün yine aynı durum karşısında savunacaktır." dedi.

Balkanların bir dönem uzun soluklu barış içinde yaşadığını ve yine yaşayabileceğine olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Silajdzic, "Gelecekte bu bölgede (Balkanlar) barışın ve istikrarın sağlanmasına kimsenin engel olamayacağına inanıyorum'' diye konuştu.

Programda Makedonya, Montenegro Cumhurbaşkanları ile Bulgaristan Başbakanı Borissov da birer kısa konuşma yaparak, hem Türkiye'nin bölgedeki aktif dış politikasına hem de zirveyi organize eden FEBA ve TUSKON'a övgüde bulundular.

REFORANDUMA YUNANİSTAN'DAN ÖVGÜ

Zirvenin ilgi çeken iki konuşmacısı vardı. Bunlardan birisi Yunanistan Dışişleri Bakanı vekili Drucas diğeri ise New York Valisi Paterson oldu. Yunan Dışişleri Bakanı vekili Drucas, Türkiye'nin referandumu kabul etmesinin Avrupa Birliği üyeliği yolunda atmış olduğu çok önemli bir adım olduğunu hatırlatarak, bu nedenle Türkiye'yi tebrik ettiğini söyledi. Türkiye'nin Birliğe girmesini desteklediklerini vurgulayan Drucas, "Türkiye'nin olmadığı Avrupa bütün bir Avrupa, Türkiye'nin yer almadığı bir Birlik de tam bir Birlik olamaz." diye konuştu.

NEW YORK EYALETİ DÜNYA DA İLK TİCARET VE YATIRIM OFİSİNİ İSTANBUL'DA AÇIYOR

Bugüne kadar ilk defa bir Türk ve Balkan ülkelerinin etkinliğine katılan New York Valisi David Paterson, Cumhurbaşkanı Gül için, "Mükemmel, mükemmel, mükemmel bir Cumhurbaşkanı." diye tarif etti.

New York'ta Türk toplumunun her geçen gün daha da büyüdüğünü belirten Vali Paterson, bu eyalette ve Amerika'da kurulmuş olan sanayinin ve iş dünyasının Balkan ülkesi kökenli insanların payının büyük olduğunu kaydetti. Balkan kökenli Amerikalıların New York'a tarihi, kültürel zenginlik ile ekonomik gelişmesine sağladığı katkının altını çizen Paterson, "Sizlerin bizlere katılmasının çok mutluyuz. Bugün bizlerinde sizler için bir şeylerin yapma zamanıdır. Bugün buradan ilk defa ifade ediyorum; 4 Ekim Pazartesi günü İstanbul'da Amerika eyaletleri içinde New York ilk ve tek olarak yatırım ve ticaret ofisi açıyoruz. Bu ofis Balkanlar ve Türkiye ile olan ticaretimiz milyarlarca dolar arttıracağını umuyoruz'' dedi.

New York'u ekonomi olarak Amerika'nın finans olarak ise dünyanın başkenti olduğunu belirten Vali, New Yorkluların global dünya ile daha fazla entegre olmayı, ticari, kültürel ilişkilerini arttırmayı arzuladığını dile getirdi.

"Türkiye'nin mükemmel, mükemmel Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile pazar sabahı kahvaltıda bir araya geldik." diyen Paterson, Balkan ülkeleri liderleri ile bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Zirvenin açılış konuşmacıları arasında yer alan TUSKON Başkanı Rızanur Meral, kısa konuşmasında amaçlarının ülkeler arasında ticari işbirliğini arttırarak milletlerin ve halkların zenginleşmesine katkı sağlamak olarak ifade etti. Türkiye'nin ekonomik açıdan her geçen gün büyüyen ülke olduğuna işaret eden Başkan Meral, Türkiye'nin GSMH'ının bir trilyon dolara yaklaştığına dikkat çekti. Balkan ve Türk işadamları zirvesi düzenlediklerini ve buna 500 den fazla iş adamının katıldığını anımsatan Meral, bunun birçok insana iş imkanı sağladığını vurguladı. TUSKON hakkında kısaca bilgi veren Meral, Balkanlar'da önemli iş bağlantıları kurduklarını da sözlerine ekledi.

Çarşamba günü gerçekleştirilen Balkan Liderleri Zirvesi 2010 programının ilk konuşmacısı olan FEBA Başkanı Dr. Aras Konjhodzic, amaçlarının gelecek kuşaklara daha zengin daha mutlu ve de barış içinde bir dünya bırakmak olduğunu ifade etti. Balkanlar'da sağlanacak barışın Ortadoğu ve sorunlu olan dünyanın diğer bölgelerine örnek teşkil edeceğine olan inancını dile getiren Konjhodzic, bunu hep birlikte çalışarak elde edecekleri söyledi.

Program sonunda zirveye katılan liderlere hediye verilerek toplu fotoğraf çektirildi.