'Bu boykot değil, çocuk istismarıdır!'
Kürtçe eğitim talebiyle başlayan okul boykotuna BDP destek açıkladı. Milli Eğitim Bakanı Çubukçu: Eğitim anayasal bir hak. Engellemek çocuk istismarıdır
Kürtçe eğitim talebiyle başlayan okul boykotuna BDP destek açıkladı. Milli Eğitim Bakanı Çubukçu: Eğitim anayasal bir hak. Engellemek çocuk istismarıdır
DİYARBAKIR/ANKARA- Referandumu boykot eden BDP, 20- 25 Eylül tarihlerinde ‘Ana dilde eğitim’ talebiyle okulların boykot edilmesine de destek verdi. Eğitim sendikalarının kimi eylemi sert eleştirirken kimi ise eylemin demokratik bir hak olduğunu açıkladı. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ise boykota katılan çocukların velileri hakkında yasal işlem başlatılabileceeğini söyledi.
Diyarbakır’daki billboardlarda bir süredir Kürtçe ve Zazaca afişler yer alıyor. Kürt Dili ve Eğitim Hareketi bu afişlerle Kürtçe üzerinde baskı ve asimilasyon olduğunu savunarak velilere 20 - 25 Eylül tarihleri arasında çocuklarını okullara göndermeme çağrısı yapıyor.
Bu kampanyaya önceki gün BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş destek verdiklerini açıkladı. Demirtaş, “Okulların açıldığı ilk 5 gün anadilde eğitim isteyenlerin çocuklarını okullara göndermeyerek sivil bir iteatsizlik örneği sergilemeleri anlamlıdır. Çocuklar eğer kendi anadilinde eğitim almak istiyorsa ve veliler de anadilde eğitim istiyorsa bu çok anlamlı bir kampanya için BDP olarak biz de çağrı yapacağız. Ben de kendi çocuğumu okula göndermeyeceğim 5 gün. Çünkü çocuğumun anadilde eğitim almasını istiyorum” diye konuştu.
BDP’nin okul boykotuna destek çağrısının ardından bu konuda sorular yöneltilen İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise “Bu konuda ben görüş beyan etmeye bile gerek görmüyorum” demekle yetindi. Bu konuyla ilgili nasıl bir çağrınız ne olacak?” sorusu üzerine de Atalay, “Çağrı yapmıyorum” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ise yazılı bir açıklama yaparak sert tepki gösterdi.
Açıklamada şöyle denildi: “Çocuklarımızın geleceğini siyasi ikballeri uğruna kullanmaktan çekinmeyenleri ve bu talihsiz açıklamayı Milli Eğitim Bakanlığı olarak şiddetle kınıyoruz. Bilinmelidir ki; eğitim anayasal bir haktır ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre de velayet hakkının kötüye kullanılması bir çocuk istismarıdır. Çocuklarını okula göndermeyenler kendi ebeveynleri bile olsa bu girişime asla müsaade edilmeyecektir. Çocuklarını okula göndermeyen velilerle ilgili yasal işlem yapma hakkı doğmaktadır.”
Bakanlık olarak çocuklarının eğitim hakkını elinden alan her türlü girişime karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini vurgulayan Çubukçu, velileri de sağduyuya çağırdı.
AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ise “BDP travmatik bir siyaset uyguluyor. Bu karar bölge halkına saygısızlık olduğu gibi, bölgede 5’te bir oya sahip bir parti kendi başına kararlar alarak halkı zora sokuyor” diye konuştu. AKP Diyarbakır Milletvekili Kutbettin Arzu da, “Provokasyona yönelik bir çalışmadır. Halkın adına böyle bir karar alınamaz” dedi.
FİİLİ KÜRTÇE EĞİTİM KARARI
Kürt Dili ve Eğitim Hareketi’nin boykot dışında aldığı ve BDP’nin desteklediği diğer kararlar ise fiili olarak Kürtçe’nin kullanılmaya başlanacağını ortaya koydu. TZP Kürdi’nin aldığı kararlara göre; alternatif eğitim sisteminin oluşturulması için müfredat ve 8. sınıflara kadar eğitim kitapları hazırlayacak. Mahkemelerde savunmalar Kürtçe yapılacak. İş yerlerinin isimlerinin Kürtçe yazılması için Kürt esnaf ve iş adamlarına çağrı yapılacak. Demokratik Özerkliğin inşası sürecinde büyük kentlerden küçük yerleşim birimlerine kadar, yerleşim yerlerinin isimlerinin Kürtçe olması için gerekli çalışma yürütülecek. Kürt çocukları Türkçe eğitim veren kreşlere gönderilmeyecek. Kreşlerde kürtçe eğitim sağlanacak. Öte yandan boykottan bölgede bulunan yaklaşık 2 milyon öğrenci etkilenecek.
EĞİTİM SENDİKALARINDAN FARKLI SESLER
Bazı eğitim örgütleri okulların boykot edilmesine tepki gösterirken bazıları demokratik bir eylem olduğunu ifade etti.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: “Yaptıkları suç. Siyasi partinin çocukları okula göndermemek gibi bir misyonu olamaz. Eğitim öğretim hakkını engelleyenlerden bu kararı alanlardan, bunun hesabı sorulmalıdır. Bu anlayış sahiplerine izin verilmemesi lazım. Çocuklarımız PKK terör örgütünün taşeronu gibi kullanılamaz.”
Demokrat Eğitimciler Sendikası Başkanı Gürkan Avcı: Eğitim ideolojiye alet ediliyor. Öğrencileri ve velileri kendi emellerine alet ediyorlar. Eğitim tarihimize kara bir leke düşürdüler.”
Eğitim-Sen Başkanı Zübeyde Kılıç: “BDP bu karara destek vereceğini ortaya koydu. Destek çeşitli biçimlerde olabilir. Ama bu talepler bir şekilde dillendirilmeli. Bu çalışmada ortaya konulduğu gibi bunun adını da bir demokratik talep olarak koymak gerekiyor. Çok uzun dönemdir çözümsüzlük var ve değişik yol ve yöntemlerle bu dile getiriliyor. Çocukların ana dilde eğitim görmesi şarttır.”
(Radikal, dha)
DİYARBAKIR/ANKARA- Referandumu boykot eden BDP, 20- 25 Eylül tarihlerinde ‘Ana dilde eğitim’ talebiyle okulların boykot edilmesine de destek verdi. Eğitim sendikalarının kimi eylemi sert eleştirirken kimi ise eylemin demokratik bir hak olduğunu açıkladı. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ise boykota katılan çocukların velileri hakkında yasal işlem başlatılabileceeğini söyledi.
Diyarbakır’daki billboardlarda bir süredir Kürtçe ve Zazaca afişler yer alıyor. Kürt Dili ve Eğitim Hareketi bu afişlerle Kürtçe üzerinde baskı ve asimilasyon olduğunu savunarak velilere 20 - 25 Eylül tarihleri arasında çocuklarını okullara göndermeme çağrısı yapıyor.
Bu kampanyaya önceki gün BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş destek verdiklerini açıkladı. Demirtaş, “Okulların açıldığı ilk 5 gün anadilde eğitim isteyenlerin çocuklarını okullara göndermeyerek sivil bir iteatsizlik örneği sergilemeleri anlamlıdır. Çocuklar eğer kendi anadilinde eğitim almak istiyorsa ve veliler de anadilde eğitim istiyorsa bu çok anlamlı bir kampanya için BDP olarak biz de çağrı yapacağız. Ben de kendi çocuğumu okula göndermeyeceğim 5 gün. Çünkü çocuğumun anadilde eğitim almasını istiyorum” diye konuştu.
BDP’nin okul boykotuna destek çağrısının ardından bu konuda sorular yöneltilen İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise “Bu konuda ben görüş beyan etmeye bile gerek görmüyorum” demekle yetindi. Bu konuyla ilgili nasıl bir çağrınız ne olacak?” sorusu üzerine de Atalay, “Çağrı yapmıyorum” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ise yazılı bir açıklama yaparak sert tepki gösterdi.
Açıklamada şöyle denildi: “Çocuklarımızın geleceğini siyasi ikballeri uğruna kullanmaktan çekinmeyenleri ve bu talihsiz açıklamayı Milli Eğitim Bakanlığı olarak şiddetle kınıyoruz. Bilinmelidir ki; eğitim anayasal bir haktır ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre de velayet hakkının kötüye kullanılması bir çocuk istismarıdır. Çocuklarını okula göndermeyenler kendi ebeveynleri bile olsa bu girişime asla müsaade edilmeyecektir. Çocuklarını okula göndermeyen velilerle ilgili yasal işlem yapma hakkı doğmaktadır.”
Bakanlık olarak çocuklarının eğitim hakkını elinden alan her türlü girişime karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini vurgulayan Çubukçu, velileri de sağduyuya çağırdı.
AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ise “BDP travmatik bir siyaset uyguluyor. Bu karar bölge halkına saygısızlık olduğu gibi, bölgede 5’te bir oya sahip bir parti kendi başına kararlar alarak halkı zora sokuyor” diye konuştu. AKP Diyarbakır Milletvekili Kutbettin Arzu da, “Provokasyona yönelik bir çalışmadır. Halkın adına böyle bir karar alınamaz” dedi.
FİİLİ KÜRTÇE EĞİTİM KARARI
Kürt Dili ve Eğitim Hareketi’nin boykot dışında aldığı ve BDP’nin desteklediği diğer kararlar ise fiili olarak Kürtçe’nin kullanılmaya başlanacağını ortaya koydu. TZP Kürdi’nin aldığı kararlara göre; alternatif eğitim sisteminin oluşturulması için müfredat ve 8. sınıflara kadar eğitim kitapları hazırlayacak. Mahkemelerde savunmalar Kürtçe yapılacak. İş yerlerinin isimlerinin Kürtçe yazılması için Kürt esnaf ve iş adamlarına çağrı yapılacak. Demokratik Özerkliğin inşası sürecinde büyük kentlerden küçük yerleşim birimlerine kadar, yerleşim yerlerinin isimlerinin Kürtçe olması için gerekli çalışma yürütülecek. Kürt çocukları Türkçe eğitim veren kreşlere gönderilmeyecek. Kreşlerde kürtçe eğitim sağlanacak. Öte yandan boykottan bölgede bulunan yaklaşık 2 milyon öğrenci etkilenecek.
EĞİTİM SENDİKALARINDAN FARKLI SESLER
Bazı eğitim örgütleri okulların boykot edilmesine tepki gösterirken bazıları demokratik bir eylem olduğunu ifade etti.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: “Yaptıkları suç. Siyasi partinin çocukları okula göndermemek gibi bir misyonu olamaz. Eğitim öğretim hakkını engelleyenlerden bu kararı alanlardan, bunun hesabı sorulmalıdır. Bu anlayış sahiplerine izin verilmemesi lazım. Çocuklarımız PKK terör örgütünün taşeronu gibi kullanılamaz.”
Demokrat Eğitimciler Sendikası Başkanı Gürkan Avcı: Eğitim ideolojiye alet ediliyor. Öğrencileri ve velileri kendi emellerine alet ediyorlar. Eğitim tarihimize kara bir leke düşürdüler.”
Eğitim-Sen Başkanı Zübeyde Kılıç: “BDP bu karara destek vereceğini ortaya koydu. Destek çeşitli biçimlerde olabilir. Ama bu talepler bir şekilde dillendirilmeli. Bu çalışmada ortaya konulduğu gibi bunun adını da bir demokratik talep olarak koymak gerekiyor. Çok uzun dönemdir çözümsüzlük var ve değişik yol ve yöntemlerle bu dile getiriliyor. Çocukların ana dilde eğitim görmesi şarttır.”
(Radikal, dha)