Panik Atak, Güzel Ve Başarılı Bayanları Seviyor
Panik atak, hastalığının zeki ve güzel bayanlar da daha çok görüldüğü belirtildi.
Mükemmelliyetçi, hassas, titiz başarılı olma konusunda hırslı insanlar panik atak konusunda daha çok risk taşıdığı değerlendiren uzmanlar, "Panik atak başarılı iş kadınlarını daha çok sevmektedir. Vurdumduymaz, gamsız ve dağınık profil arz eden insanlar ise panik atak tehlikesinden çok daha uzaklar" dedi.
Panik atağın beynin kötü bir şakası olduğunu dile getiren uzmanlar, şunları kaydettiler; "İnsan beyini milyarlarca bilgisayardan oluşmuş devasa bir network gibidir. Henüz keşfedilmeyi bekleyen bir çok özelliği vardır. Beyinimiz neden vücuda şaka yapmak istiyor ve neden yanlış alarmlarla vücudumuzu aldatıyor? Bunu henüz bilmekteyiz. Belki de canı eğlence istemektedir. Ama bildiğimiz bir şey var ki; panik atak en acil ve tedavi edilmesi gereken önemli bir hastalıktır. Eğer hastalıklar önem sırasına göre tasnif edilmiş olsaydı. Ben şahsen birinci sıraya panik atağı alırdım. Ama bu kadar önem arz etmesine rağmen çevrenin en az önemsediği rahatsızlık ta panik ataktır. Panik atak hastasının en önemli sıkıntılarından biri de hastalığını etrafındaki yakınlarına anlatamaması ve kendisini ifade etmekte zorlanmasıdır. Zira, insanlar onun fiziksel bir rahatsızlığının olmadığını görerek, onun olumsuz ruhsal tablosunu umursamazlar bile. Kişiye adeta ölümlerden ölüm seçtirmesine rağmen, kişinin çevresi tarafından en az ciddiye alınan hastalık panik ataktır. İnsan hayatı boyunca bir sefer ölür. Ama panik atak ise kişiye nerdeyse her gün ölüm hissini yaşatmaktadır. Bunun ne denli dehşet verici bir durum olduğunu iyi düşünmek gerekmektedir. İnsanın her gün ölümü yaşaması, beyin kanamasından yada kalp krizinden öleceğini düşünmesi hiç de kolay bir tablo değildir. Hastalarımızın bazıları öylesine panik yaşarlar ki; hastanelerin etrafından uzaklaşamazlar. Bir yere gitme zorunluluğunda olduklarında ise öncelikli olarak o yolun çevresinde ki sağlık merkezlerini araştırırlar. Eğer güzergah üzerinde bir sağlık merkezi yoksa o kişiyi asla o yola çıkaramazsınız. Hatta hastalar ellerinden gelse hastanelerde, acillerde yatıp kalkarlar. Panik atak hastası çok zeki olduğu ve her şeyi çok çabuk kavradığı için, medyadaki sağlık haberlerinden herkesten fazla etkilenirler. Bir yakınının hastalığı, onu herkesten fazla etkiler. Bir zaman sonra sağlık programları onun vazgeçilmezleri olur, kendine yakıştırdığı her hastalığı inceden inceye araştırır, nerdeyse bir uzman kadar bilgiye sahip olur. Bitkisel ilaçlar, verbal formlar çok ilgi duyduğu alanlardan biri olur. Hemen her antidepresanın ya da anksiyete gidericinin yan etkilerini bilir. İlaçların etkilerinden ziyade yan etkileri ilgi alanlarına girer ve bu yüzden dolayı da ilaçlara pek güvenmezler ve kullanmakta istemezler. Panik atak olsun depresyon olsun bu rahatsızlar, beyinin bazı bölümlerinin fizyolojik olarak aksamasından kaynaklanırlar. Özellikle sol prefrontal korteks psikolojik dünyamızı şekillendiren ve düzenleyen merkezdir. Psikolojik bozukluklar, prefrontal korteksin iyi çalışmaması ya da aksaması sonucunda ortaya çıkar. Biz REEM merkezi olarak yaptığımız araştırmalarda sol prefrontal korteksin yanında sağ oksipital korteksin de psikolojik hayatımızı yönlendirdiğini tesbit etmiş durumdayız. Ama ağırlık prefrontal korteksdedir. TMS ile başta sol prefrontal korteks olmak üzere bu iki bölgenin bir nevi resetlenmesi, panik atak ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların düzelmesine ve hastalığın temelden çözülmesine neden olmaktadır. Panik atak hastaları ilaçlara güvensizlik duyarlar. Bu nedenle TMS uygulamaları onlar için ideal çözüm olabilir. TMS tedavisi esnasında eğer ilaç kullanılıyorsa ilk etapta bunları kesmemelidir. Sonraki süreçte zaten ilaçlara duyulan ihtiyaç azalmakta hatta tamamen ortadan kalkabilmektedir."
Panik atağın beynin kötü bir şakası olduğunu dile getiren uzmanlar, şunları kaydettiler; "İnsan beyini milyarlarca bilgisayardan oluşmuş devasa bir network gibidir. Henüz keşfedilmeyi bekleyen bir çok özelliği vardır. Beyinimiz neden vücuda şaka yapmak istiyor ve neden yanlış alarmlarla vücudumuzu aldatıyor? Bunu henüz bilmekteyiz. Belki de canı eğlence istemektedir. Ama bildiğimiz bir şey var ki; panik atak en acil ve tedavi edilmesi gereken önemli bir hastalıktır. Eğer hastalıklar önem sırasına göre tasnif edilmiş olsaydı. Ben şahsen birinci sıraya panik atağı alırdım. Ama bu kadar önem arz etmesine rağmen çevrenin en az önemsediği rahatsızlık ta panik ataktır. Panik atak hastasının en önemli sıkıntılarından biri de hastalığını etrafındaki yakınlarına anlatamaması ve kendisini ifade etmekte zorlanmasıdır. Zira, insanlar onun fiziksel bir rahatsızlığının olmadığını görerek, onun olumsuz ruhsal tablosunu umursamazlar bile. Kişiye adeta ölümlerden ölüm seçtirmesine rağmen, kişinin çevresi tarafından en az ciddiye alınan hastalık panik ataktır. İnsan hayatı boyunca bir sefer ölür. Ama panik atak ise kişiye nerdeyse her gün ölüm hissini yaşatmaktadır. Bunun ne denli dehşet verici bir durum olduğunu iyi düşünmek gerekmektedir. İnsanın her gün ölümü yaşaması, beyin kanamasından yada kalp krizinden öleceğini düşünmesi hiç de kolay bir tablo değildir. Hastalarımızın bazıları öylesine panik yaşarlar ki; hastanelerin etrafından uzaklaşamazlar. Bir yere gitme zorunluluğunda olduklarında ise öncelikli olarak o yolun çevresinde ki sağlık merkezlerini araştırırlar. Eğer güzergah üzerinde bir sağlık merkezi yoksa o kişiyi asla o yola çıkaramazsınız. Hatta hastalar ellerinden gelse hastanelerde, acillerde yatıp kalkarlar. Panik atak hastası çok zeki olduğu ve her şeyi çok çabuk kavradığı için, medyadaki sağlık haberlerinden herkesten fazla etkilenirler. Bir yakınının hastalığı, onu herkesten fazla etkiler. Bir zaman sonra sağlık programları onun vazgeçilmezleri olur, kendine yakıştırdığı her hastalığı inceden inceye araştırır, nerdeyse bir uzman kadar bilgiye sahip olur. Bitkisel ilaçlar, verbal formlar çok ilgi duyduğu alanlardan biri olur. Hemen her antidepresanın ya da anksiyete gidericinin yan etkilerini bilir. İlaçların etkilerinden ziyade yan etkileri ilgi alanlarına girer ve bu yüzden dolayı da ilaçlara pek güvenmezler ve kullanmakta istemezler. Panik atak olsun depresyon olsun bu rahatsızlar, beyinin bazı bölümlerinin fizyolojik olarak aksamasından kaynaklanırlar. Özellikle sol prefrontal korteks psikolojik dünyamızı şekillendiren ve düzenleyen merkezdir. Psikolojik bozukluklar, prefrontal korteksin iyi çalışmaması ya da aksaması sonucunda ortaya çıkar. Biz REEM merkezi olarak yaptığımız araştırmalarda sol prefrontal korteksin yanında sağ oksipital korteksin de psikolojik hayatımızı yönlendirdiğini tesbit etmiş durumdayız. Ama ağırlık prefrontal korteksdedir. TMS ile başta sol prefrontal korteks olmak üzere bu iki bölgenin bir nevi resetlenmesi, panik atak ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların düzelmesine ve hastalığın temelden çözülmesine neden olmaktadır. Panik atak hastaları ilaçlara güvensizlik duyarlar. Bu nedenle TMS uygulamaları onlar için ideal çözüm olabilir. TMS tedavisi esnasında eğer ilaç kullanılıyorsa ilk etapta bunları kesmemelidir. Sonraki süreçte zaten ilaçlara duyulan ihtiyaç azalmakta hatta tamamen ortadan kalkabilmektedir."