'Yeter' diye haykırıyoruz'

Başbakan Tayyip Erdoğan, 27 Mayıs 1960 ihtilalinde asılan Adnan Menderes'in memleketi Aydın'daki toplu açılış ...

Başbakan Tayyip Erdoğan, 27 Mayıs 1960 ihtilalinde asılan Adnan Menderes'in memleketi Aydın'daki toplu açılış töreninde, ihtilal öncesi Menderes'e yapılanların kendisine de yapılmak istendiğini söyleyerek halka, "Tıpkı Adnan Menderes gibi haykırıyoruz, 'yeter' diyoruz, yeter, 'söz milletindir' diyoruz'' diye seslendi. "27 Mayıs'ta kaos provaları yapan aynı kirli eller aynı kirli oyunları tezgaha sürüyorlar" diyen ve "12 Eylül'de Menderes'in vasiyetini yerine getireceğiz" diye konuşan Erdoğan, şunları söyledi:

BEYAZ GÖMLEK
Merhum Menderes, siyaset meydanına çıktı, yiğitçe, mertçe, efelere yakışır şekilde demokrasi, özgürlük ve millet için 'yeter' dedi, 'yeter söz milletindir' dedi. Biz de ileri demokrasiye 'evet' diyoruz. Özgürlüklere 'evet' diyoruz. Güçlü Türkiye'ye 'evet' diyoruz. Yeniden büyük Türkiye'ye 'evet' diyoruz. Tıpkı Adnan Menderes gibi haykırıyoruz, 'yeter' diyoruz, yeter, 'söz de, karar da milletindir' diyoruz.
İdamından önce Menderes şunları söylemişti: 'İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Bizden korkmayacaktınız. Ama şimdi Adnan Menderes'in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir.' Şundan hiç şüpheniz olmasın. 12 Eylül 2010 merhum Adnan Menderes'in vasiyetinin yerine getirileceği tarihtir. 12 Eylül 2010, 27 Mayıs'ta başlayan statükocu, vesayetçi, mili iradeyi küçümseyen, milleti yok sayan zihniyetin son bulacağı gündür.
27 Mayıs 1960 müdahalesi öncesinde hükümeti yıpratmak, ülkeyi kaosa sürüklemek amacıyla çok kirli senaryolar devreye sokuldu. Cenabı Hak Türk milletini bunların ihtiras ve şerrinden korusun. İşte o ihtiras sahipleri o gözü dönmüş karanlık odaklar bugün de aynı şekilde milli iradeyi ortadan kaldırmak, ülkenin ilerleyişini durdurmak için her türlü hileye her türlü desiseye başvuruyorlar.
27 Mayıs öncesinde atılan manşetlerin, bir kısım medyada, tıpa tıp aynısını bugün de atıyorlar. Nasıl ki DP'yi sivil diktatörlükle, sivil darbeyle suçladılarsa bugün de aynı şekilde AK Parti'yi sivil diktatörlükle suçluyor milletin emanetini gasp etmek istiyorlar. Nasıl ki Menderes'e, DP'ye iftira attılarsa bugün de hükümeti yıpratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. 27 Mayıs öncesinde şehirleri kargaşaya sürükleyen, milleti gerginliğe sevk eden ülkede kaos provaları yapan o kirli eller, aynı şekilde kirli oyunları tezgaha sürüyorlar.
Sırf DP'yi antidemokratik yollardan, iktidardan uzaklaştırmak için ülkeyi kaosa sürüklemekten çekinmediler. 12 Eylül müdahalesine zemin hazırlamak için de kardeş katline göz yumdular. Bugün de AK Parti'yi yıpratmak adına ülkeye, millete zarar vermekten kaçınmayacak kadar şuurlarını yitirmiş durumdalar. Menderes'i ölümle tehdit eden, onu darağacına gönderen zihniyet bugün de bizi... Aynen bu ifadeyi kullanıyorlar: 'Tayyip Erdoğan, Menderes'in akıbetini bilmiyor musun' diyorlar.
Aynı şekilde CHP'siyle MHP'si ne diyor? 'Seni yüce divana göndereceğiz'. Sevsinler sizin gibi demokratları. Biz bu yola beyaz gömleğimizi giyerek çıktık, bunu böyle bilesiniz. Biz bu yola başımızı koyduk. Hak dedik, vatan dedik, özgürlükler dedik, demokrasi dedik, bu yola böyle çıktık. Bir canımız var. Bunu Allah'tan başka kimse alamaz. Onu da millet uğruna feda etmekten kaçınmayız.
Bu ülkede artık iktidarlar sadece ve sadece milletimin tercihiyle işbaşına gelecek. Bu ülkede artık bürokratik oligarşinin, tuzu kuru seçkinlerin, çetelerin, mafyanın değil milletin dediği olacak. Başbakan Erdoğan Denizli mitinginde ise "Yedi buçuk yılda sadece Türkiye ekonomisini büyütmedik, Türkiye'nin itibarını, etkinliğini, gücünü büyüttük" dedi. Erdoğan şöyle konuştu: "Bugün artık küresel kriz konusunda, İran konusunda, Kafkaslar'da, Balkanlar'da Ortadoğu'da kezleri cesaretle masaya getiren ve savunan bir Türkiye var."