Trabzonspor yenik ama gururlu

Liverpool deplasmanında Trabzonspor başa baş bir oyun ortaya koyru. İlk yarının uzatma dakikalarında Babel'in golüne engel olmadı. İkinci yarıda kaleci Onur Joe Cole'un penaltısını kurtardı. Bordo-Mavililer ikinci maça umut taşıdı


 BAĞIŞ ERTEN

Tamam, çok güzel anılarımız yok Britanya topraklarında. Milli takımımızın bir golcüğü bile yok, kulüpler düzeyinde ise deplasmanda son 40 yılda bir tek Beşiktaş’ın Chelsea galibiyeti var. Bunun karşılığında sayı saymayı öğretircesine gol yediğimiz maç söz konusu. Hele de söz konusu olan Liverpool olduğunda anıları deşmek kimseye iyi gelmeyecek.

Ama akşam durum farklı olabilirdi sanki. Çünkü onlar Liverpool’sa, Trabzonspor da 'Türkiye’nin Liverpool’u' sayılırdı. İki liman şehri takımı da on yıllardır şampiyon olamıyor ve eski güzel günlerini arıyordu. O yüzden bu ‘eşitlik’ durumunu unutmadan çıktı sahaya Bordo-Mavililer. Bir zamanlar bu takımın ağababasına, Emilyn Hughes’lu, Keegan’lı, Toschack’lı Liverpool’a Trabzon’u dar eden takımın kaptanı kenarda tüm vakurluğuyla boşa durmuyordu. Gün İngilizlerden fark yeme günü değil, inat etme günüydü. Devre biterken yenilen o acemi gol olmasa her şey daha da güzel giderdi. Ama buna da şükür, değil mi?

5’te Krgiyakos’un kornerden gelen topa vurduğu kafa açtı maçı. Ama hiç de akın akın gelmiyordu Kırmızılılar. 10’daki Selçuk’un frikikten ortası, hemen ardından da 11’de Burak’ın kafası sadece tehlike yaratmakla kalmıyor, Trabzon inadının kolay kırılmayacağını da tescil ediyordu. İlk yarıda Mascherano’suz, Gerarrd’sız orta sahası, Torres’siz forvetiyle Liverpool, hiç de korkutucu değildi. Hele de dakikalar ilerleyip, ligdeki son Arsenal kadrosuna göre epey seyreltilmiş Roy Hodgson 11'inin sınırlı yetenekleri ortaya çıkınca işler rayına girer gibi oldu. Bol pasa hatalarıyla, oyalana oyalana geçti ilk yarı. Ta ki, devre biterken gelen sürpriz yumurta golüne dek. Joe Cole Babel’i kaçırdı, Hollandalı da kaleyi gördü: 1-0. Oysa skorbord dışında ev sahibi ekibi üstün gösterecek hiçbir veri yoktu.

İkinci devre, El Nino fırtınasıyla, yani Torres’in oyuna girer girmez kaleyi zorlamasıyla başladı. Belli ki ilk yarıda Hodgson’ın gemileri Karadeniz’de su almıştı ve daha iyisini istiyordu kurt teknik adam. 52’de Lucas’ın düşürülmesiyle gelen penaltı gol olsa muhtelemen gülümserdi. Ama kalede Onur, Joe Cole’a geçit vermedi ve direnişin barikatına bir tuğla da o koydu. 67’deki Jovanoviç pozisyonu gösterdi ki bir tek Onur’la işler yürümeyecekti. Bordo-Mavililer'e maçı ‘kotarmak’ için topla daha fazla haşır neşir olmaları şarttı. 59’da Umut Reina’ya takılmasa mucize gözünü kırpardı. Bu pozisyon bir özgüven yarattı ve Alanzinho’nun da girişiyle maharet oranı yükseldi temsilcimizin. Son 15’e girerken Liverpool’un hücum katsayısı arttı haliyle. Ama gol olacak bir durum da yoktu.

Sanırım bu skor bize bir şey anlatmak istiyor. Bu turda ne olacağına Avni Aker ruhu karar verecek. O sahada Necmi’lerin, Cemil’lerin, Turgay’ların, Kadri’lerin, Ali Kemal’lerin krampon izi boşa durmuyor. O gün birileri yalnız yürümeyecekse, o umarız Bordo-Mavililer olur.

MAÇTAN NOTLAR
* 34 yıl sonraki Trabzonspor-Liverpool buluşmasında her iki takım da sürpriz 11'lerle sahaya çıktı. Bordo-Mavililer Umut Bulut-Teofilo ikilisiyle maça başlarken Yattara, Alanzinho ve Jaja yedek bekledi. Liverpool ise yedek ağırlıklı kadrosunda kaptan Steven Gerrard ve Dirk Kuyt'a yer vermedi. Fernando Torres de yedekler arasında yer aldı.

* Trabzonspor, Liverpool karşısında taraftar desteğini arkasında buldu. Yaklaşık 2 bin dolayında bordo-mavili taraftar, kendilerine ayrılan kale arkası tribünden takımlarını yalnız bırakmadılar. İngiliz taraftarlar da 45 bin kişilik Anfield Road Stadı’nı doldurarak takımlarını destek verdiler.

* Stoke City'de forma giyen milli futbolcu Tuncay Şanlı da karşılaşmayı izleyenler arasında yer aldı