Eski DP Genel Başkanı Soylu: Her 'Evet' demokrasiye davettir
Eski Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, referandumda verilecek her 'Evet' oyunun, demokrasi ve özgürlüğe davet olacağını söyledi.
Aydınlar Ocağı'nın davetlisi olarak Aydın Kültür Merkezi'nde anayasa değişikliği referandumunu değerlendiren Soylu, "Ülkemizin bir anayasası yok. Mevcut anayasa CHP'nin bir programı gibi. Muhalefet te iktidar olduğu için iktidara gelme gibi bir dertleri yok. Hukukta, bürokraside ve her alanda CHP iktidar ve bunu kaybetmek istemiyorlar" diye konuştu.
Süleyman Soylu, bu anayasa ile dünyada rekabet etmenin mümkün olmadığını dile getirdi. Mevcut anayasanın artık ayakları sıkan bir ayakkabı gibi ülkemizin koşmasını engellediğini beyan eden Soylu, "12 Eylül referandumunda ya kapıkulu olacaksınız ya da onurlu Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir vatandaşı olacaksın denmektedir. Ben Süleyman Soylu olarak vatandaş olmayı tercih ettiğim için buradayım. Türkiye'nin anayasası yok, sadece CHP anayasası var. Hala tek parti zihniyeti, tek tip insan yetiştirme anlayışı var. Hala o siyasi parti programıyla Türkiye idare edilmektedir. Bu sistem topal ördek istemidir. Sistemi tıkamaktadır. Dünya ile rekabet etmenin birinci kodu demokrasi, ikinci kodu rekabet, üçüncü kodu adalet, dördüncü kodu güven, beşinci kodu şeffaflık ve altıncı kodu da eşit vatandaşlıktır. Mevcut anayasa dünya ile rekabette Türkiye'ye engeldir " şeklinde konuştu.
Yeni anayasa ile ihtilallerin önüne geçileceğine dikkat çeken Soylu, "Türkiye'nin milli iradeyle karşılaşmamasını isteyenler ihtilaller sonrası tedbirlerini acı bir şekilde almışlardır. İhtilaller, siyaset yapmak isteyenleri korkutmuş ve ürkütmüştür. 1961 Anayasası bu ülkede bir daha Menderesler çıkmasın, bu ülkeyi bir daha Menderesler yönetmesin diye çıkarılmıştır. Yanlış kurallarla yönetilen Türkiye, 21. yüzyılda dünya ile rekabet etmek istiyorsa bu hakkını iyi kullanmalı. Hala bazıları milletimizi akil baliğ görmemektedirler. Bunun için Anayasa Mahkemesi milletin üzerinde ipoteklidir. Milletin her bir bireyi tehdit olarak algılanmaktadır, insanlar korkularla, terör tehditleriyle yetişmektedir. Dünyadaki tüm ülkeler eksikliklerini tamamlıyorlar. Rönesans'tan beri Türkiye'nin önüne ilk kez fırsat gelmiştir. 28 Şubat bin yıl sürecek diyenlere inat ben de evet için dolaşıyorum" şeklinde konuştu.