Fenerbahçe diğerlerine Semih, Niang'a gözdağı verdi

BAĞIŞ ERTEN

Önce yeni sezon için dilek-şart kipine geçelim. Dileğimiz odur ki, bu sezon her zamankinden daha fazla hikâye biriktirelim, daha fazla sevelim bu oyunu. Şartımız ise belli: Masa başı ligi sahadaki oyun karşısında galebe çalmasın. Çalmasın ki şu oyunun tadı kaçmasın.
Gelelim sezonun Kadıköy’deki ilk maçına, ilk Fenerbahçe’sine. Her yeni başlangıç umut getirir. Söz konusu olan Fenerbahçe olduğunda bu iki kere böyledir. Küme düşmekten kurtulduğu sezonun ertesine bile şampiyonluk düsturuyla girmiştir Sarı-Lacivertliler. Ama bu sefer durum farklı gibi. Geçen senenin yükü her maçta sırtlara yeniden biniyor gibi. Kötü giden her anda anılar depreşiyor. Üstelik o anılar sadece geçen seneyi değil ta 2006’dakileri bile hatırlatıyor. O yüzden dünkü gibi maçlara daha çok ihtiyacı var Kadıköy ekibinin. Sakin sakin takımı toparlamak isteyen Aykut Hoca için bu zaten böyle. Nitekim dün akşam takım tam da onun istediği gibi başladı. Hem seyircisiz takımlarda her zaman daha başarılı değil midir Aykut Kocaman?

Gerçekten de maç o havaya göre akıl almaz bir hızla başladı. 8’de yüzde 99,9’luk bir pas verdi Alex, Semih’de tamamına erdirmekte gecikmedi. Bu iyi başlangıç hemen havaya soktu herkesi. 13’de Topuz’un ortasına ayak koyan yine Semih’ti ve maçın skoru değilse de sonucu belirmeye başlamıştı. Sarı Lacivertli taraftarları asıl mutlu eden gol ise 24’tekiydi. Organize işlerdendi bu gol. Andre Santos’un ortasını Semih Zlatan Ibrahimoviç tadında indirdi, Alex de ters ayağıyla adımını basmak yerine vurdu. 25’teki su molasını sanırım Mehmet Özdilek aldı. Ama o da toparlamadı takımı. 28’de bir de Gökhan’ın defansa çarpıp giren golü gelince hakem her an saymaya başlayabilirdi. 35 geçildiğinde gol adedi 6-7’ye çıkmadıysa bu, Fenerbahçe’nin ‘gol atamayanı bulmak’, ‘daha fazla pasla gole gitmek’ gibi tercihlere dönmesindendi. Antalya’nın da gol yollarına temas ettiği anlar olmadı değil. Ama maçın skoru algıyı bozmuştu bir kere. Devre biterken artık hepten antrenman modundaydık. Alex, Stoch, Semih... vurdukça vurdular, olmadı ama olsa ne olurdu, olmasa ne olurdu?

52’de Proment’in şutu girse maça belki bir renk gelirdi ikinci devrede. Onu da Volkan’ın yerine giren Mert Günok kurtarınca maçın skoru daha baştan konsolide oldu. Maçın geri kalanı deneysel hamlelerle geçti. Antalya hiç değilse direnç göstermeyi deniyor, Fenerbahçe ise biraz tık-tık, biraz da kanat organizasyonu çalışıyordu. ‘Dengeli dağılım’, ‘top rakipteyken pozisyon alma’larla geçti gitti koca yarı. Alex-Caner değişikliği Aykut Hoca için de bu maçın artık hepten deneysel bir nitelik kazandığını gösteriyordu. Haksız da sayılmazdı. 4-0’dan sonra lig maçından hazırlık maçı moduna geçen karşılaşmada artık öylesine ‘takılmaktan’ başka yapacak bir şey yoktu. Maçın kalanında kayda geçebilecek tek şey 81’de ve 85’te Semih’in ‘hattrick’i kaçırmasıydı.

Kazandı Fener. Sadece üç puanı değil, moralini de, umuduna da yeniden demledi. Şimdi PAOK-Trabzonspor-PAOK üçgenine odaklanma zamanı. O tünelden sağ salim çıkarsa travma sonrası stres bozukluğunda bir mesafe alırlar sanırım.


MAÇTAN NOTLAR
* Teknik direktör Fenerbahçe'si dün Antalyaspor'u ... yenerek yeni sezona girerken, akıllara futbolcu Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe kariyeri geldi. Sarı-Lacivertlilerin efsanevi oyuncusu, Fenerbahçe'nin formasını giydiği ilk karşılaşma, 1988-89 sezonunun ilk maçıydı ve 5-0 biten mücadelede Aykut, rakip takım olan Rizespor'a dört gol atmıştı.

* Fenerbahçe kaptanı Alex, Sarı-Lacivertli ekipteki gelecek hedeflerini dünkü maç öncesi son dönemin popüler mecrası ‘twitter’ aracılığıyla duyurdu. Kaptan, bugüne kadarki faaliyetini belirterek kısa vadedeki hedefini açıkladı: “6 sezon 174 maç. 94 gol ve 89 asist. 100 gol ve 100 asist istiyorum." Brezilyalı yıldız Antalyaspor karşısındaki gol ve asistiyle bu rakamları 94 ve 90'a taşıdı.

* Geçen sezonun ardından Fenerbahçe’den ayrılan Deniz Barış, yeni takımı Medical Park Antalyaspor mücadelesiyle, eski takımına karşı ilk kez forma giydi ve Saracoğlu'dan üzgün ayrıldı. Karşılaşmayı izleyenler arasında Milli Takım Antrenörü Oğuz Çetin ve Kasımpaşa Teknik Direktörü Yılmaz Vural da vardı.

* Yeni transfer Mamadou Niang da karşılaşmayı, maçın kadrosuna sakatlıkları yüzünden giremeyen takım arkadaşları Issiar Dia ve Uğur Boral'la birlikte tribünden izledi.

* Mücadele, ev sahibi ekibin 2009-2010 sezonunun son haftasında şampiyonluğu yitirdiği Trabzonspor mücadelesi sonrası meydana gelen tribün olayları nedeniyle seyircisiz oynandı. Şükrü Saracoğlu Stadı’nın boş tribünleri bayraklarla donatılırken, kale arkası tribünde bir taraftar grubunun astığı 'Sahada basmadık yer bırakmayın' yazılı pankart yer aldı. Tribün çatı sistemine Fenerbahçe bayrakları asılırken, maraton alt tribünde, tamamını kapatan boyutta dev bir bayrak yer aldı. Migros kale arkası tribünün alt bölümünde büyük Fenerbahçe logosu, Türk Telekom kale arkası tribünde de, Türk Telekom’un hazırlattığı 'Futbol sen bizim her şeyimizsin' yazılı pankart yer aldı.

* Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, bazı as futbolcuların sakatlığının düzelmesinin de etkisiyle son iki resmi maçtakinden farklı bir 11’i sahaya sürdü. Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Young Boys'la oynanan iki maçta da sakatlığı nedeniyle forma giyemeyen Lugano ve Mehmet Topuz, Medical Park Antalyaspor maçında bu sezon ilk kez resmi maçta 11 kişilik kadroya girdi. Kocaman, Young Boys serisinde 'ilk 11’de görevlendirdiği Gökhan Ünal’a, ligin ilk maçında yedekler arasında verirken, Semih’i sahaya sürdü.