DYP Genel Başkanı Açıkgöz: Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesi siyasi tansiyonu düşürdü
Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesini "fevkalade o
Afyonkarahisar Garden Kale Otel'de basın toplantısı düzenleyen DYP Genel Başkanı Özaçıkgöz, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Başkan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu görüşmesiyle ilgili soruya Özaçıkgöz, bu görüşmenin siyasi tansiyonu düşüren bir hareket olduğuna söyledi.
Kavga, gürültü ve inatlaşma ile Türkiye'nin kazanacağı hiçbir şey olmadığının altını çizen Özaçıkgöz, "Görüşmek istediğiniz, görüşeceğiniz Türkiye Cumhuriyeti'ni sevseniz de sevmeseniz de milletin serbest ve hür iradesi ile iş başına gelmiş olan bir Başbakandır. AK Parti Genel Başkanı'dır, diğeri de CHP'nin Genel Başkanı'dır. Görüşmelerini demokrasi açısından fevkalade olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Ama pek bir fayda netice getireceğine de inanmıyoruz. Her şartta bir netice alınsa da alınmasa da siyasi parti genel başkanlarının zaman zaman bir araya gelmesi bir çay kahve içmesi hiç değilse 6 ayda bir fikir görüş alışverişinde bulunmaları Türkiye'nin hayrına olur." dedi.
Özaçıkgöz, özel hudut birliklerinin kurulmasıyla ilgili soruya da, parti olarak kendilerinin terörle mücadele konusunda ülke sınırlarında değişik bir mücadele içerisinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK)'nin 20 yaşındaki çocuklarla terörle mücadele de başarılı olabileceğine inanmadığını söyledi.
Terörle mücadele için ayrı bir birimin olması gerektiğine işaret eden Özaçıkgöz, "Tıpkı bizim DYP'nin iktidarında olduğu gibi özel birimler yani yaşı 30 ile 45 arasında, yakın dövüş sanatını bilen, Ortadoğu dövüşünü bilen, göğüs göğüse çarpışmasını bilen askerler olmalı. Bizim askerlerimiz de bilir. Bizim ordumuz çok güçlü bir ordudur. Bugün hiç kimse de alınmasın, yabancı dostlarımızda. Yunanistan'dan girdiği zaman Atlas Okyanusu'na kadar TSK'yı, Türk ordusunu durdurabilecek ikinci bir ordu yoktur." diye konuştu.
"TERÖRLE MÜCADELE EDECEK BİRİM GENELKURMAY'A BAĞLANMALI"
Ancak bu teröristle uğraşmanın ve mücadele etmenin başka birimlerin işi olduğunu dile getiren Özaçıkgöz, "Yani terörle mücadele etmek askerin işi değildir. Terörle mücadele etmek siyasi iktidarın işidir, hükümetin işidir. Teröristle mücadele etmek de askerin işidir. Fakat askerimizin yapısı itibariyle şu anda yeni bir birime ihtiyaç vardır. Ancak, ordunun da iki başlı halde görüntüsünü hiçbir zaman kabul etmeyiz. Doğrudan doğruya Genelkurmay Başkanlığı'na bağlanması lazım. Yani yeni kurulan Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'na bağlamayı düşünüyorlarsa, DYP bunun şiddetle karşısında olur. Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'nın işi başkadır. Gerekli bilgileri alır, gerekli bilgileri verir. Ama silahlı mücadele edecek olan birimin mutlaka Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı olması lazım." şeklinde konuştu.
Anayasa'nın tümünün yenilenmesi veya kısmi bir Anayasa değişikliği olması halinde de Türkiye'de mutlaka büyük bir konsensüsün sağlanması gerektiğine de temas eden Özaçıkgöz, "Kavga ve dövüş ile yapılan bir Anayasa değişikliği ne dünyanın başka bir demokratik ülkelerinde yaşandı ne de daha evvel Türkiye'de yaşandı. Ama maalesef iktidar, '12 Eylül Anayasası'na son veriyoruz' diyerek Sayın Tayyip Erdoğan Anayasası'nı geçirme telaşında. Anayasa'nın geçici 15. maddesinin arkasına hiç sığınmasınlar. Çünkü eğer Sayın Tayyip Erdoğan, hükümet veya AK Parti iktidarı 12 Eylül darbesini yapanlardan hesap sorma isteğinde olsalardı, 8 yıl boş durmazlardı. Sekiz yıl ellerini kollarını tutan mı oldu? 12 Eylül tarihini yani referandumun yapıldığı gün darbenin 30. yılı doluyor. DYP Genel Başkanı ve bir hukukçu olarak altını çizerek söylüyorum. Anayasa'nın geçici 15. maddesinde darbe yapanlara hesap sorulamaz şeklindeki bir kayıt bir madde zaman aşımını 12 Eylül'de artık bu zaman aşımı iddiasını ortadan kaldıracaktır." dedi.