Babacan: Yatırımcı güvenli yer arıyor

Küresel ekonomik krizin dünyayı derinden sarstığına vurgu yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sağlam ülkelerin ciddi yaralar aldığını dolayısıyla uluslararası yatırım kuruluşlarının yeni güvenli merkezler aradığını söyledi. Bu çerçevede Türkiye'nin öne çıktığına işaret eden Babacan, "Orta ve uzun vadeli hedefler ile diğer pek çok unsur bir arada değerlendirildiğinde İstanbul önemli bir yatırım merkezi olabilmektedir." dedi.

İstanbul Uluslararası Finans Merkezi ve Ulusal Danışma Kurulu Toplantısı Harbiye Kongre Merkezi'nde yapıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in katıldığı toplantıda çok sayıda bürokrat hazır bulundu.
Geniş katılımlı toplantıda konuşan Ali Babacan, İstanbul'un yatırım ve ticaret alanında gözde bir şehir olacağını kaydetti. Babacan, "Somut adımların hayata geçirilmesinin izlenmesi, bu ve takip eden toplantılar sırasında ortaya çıkacak görüşmeler yarının İstanbul'unu inşa edeceğimiz süreçte önemlidir." dedi.
Küresel ekonomik krizin dünyayı derinden sarstığına vurgu yapan Başbakan Yardımcısı Babacan, süreçle doğru bilinenlerin sorgulanmaya başlandığını, sağlam ülkelerin ciddi yaralar aldığını kaydetti. Uluslararası yatırım kuruluşlarının güvenli merkezler aradığına işaret eden Ali Babacan, "Gelinen nokta itibarı ile Türkiye, güçlü mali yapısıyla pek çok ülkeden ayrışmış durumdadır. Bunu göz önüne alarak kriz sonrasında bölgesel ve küresel sermaye bakımından İstanbul'u yatırım cazibesi yapmak yatırım ve rekabet gücünü arttırmak gerekiyor. Ekonomik yatırımlar için önemli olgunluğa ulaştı. Orta ve uzun vadeli hedefler ile diğer pek çok unsur bir arada değerlendirildiğinde İstanbul önemli bir yatırım merkezi olabilmektedir." ifadelerini kullandı.
Ekonomik krizle karşı karşıya kalan ülkelerin ve şehirlerin yatırımların önüne yeni vergiler getirdiğinin altını çizen Ali Babacan, "Önemli finans merkezlerinde yükler artacak, iş yapmak kolay olmayacak. Hızla yükselen borç stokuna karşı vergileri arttıracaklar. İşte böyle bir ortamda İstanbul yeni fırsat pencereleri sunuyor. Öncelikle güven ve istikrar olmalı. Bakın biz, güven ve istikrarı güçlendiriyoruz. Son türbülansta G- 7 ülkelerine bakarsak Türkiye'nin kendisini nasıl ayrıştırdığını görüyoruz. Bu zamanda İstanbul'un da ticaret, kültür merkezi olduğunu görüyoruz. İstanbul, tarihin çok döneminde ticaret ve finans merkeziydi. Yapmamız gereken bu potansiyeli açığa çıkarmak ve engelleri kaldırmaktır." ifadelerini kullandı.
"FİNANS MERKEZİ İÇİN HERKESE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR"
Uluslararası Finans Enstitüsü'nün İstanbul'u ele almaya başladığını belirten Babacan, şunları söyledi:
"Bu şehrimiz Financial Times'ta finans merkezi olarak nitelendirildi. Gazete İstanbul'u tüm dünyaya böyle lanse etti. Maya tutuyor, fikir kabul görmeye başladı. Biz doğru şeyleri doğru zamanda yaparsak, projenin önü açık. Hükümet, İstanbul Valliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve kuşkusuz özel sektörümüze önemli görevler düşüyor. Bunu bir milli ve ulusal proje olarak görüyoruz. İstanbul finans merkezi olduğunda yeni kapılar açılır, akla hayale gelmeyecek gelişmeler yaşanır."
İstanbul'u finans merkezi yapma konusunda planlarını uygulamaya başladıklarını aktaran Babacan, mayıs ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yayınladığı genelgeyle görev dağılımının yapıldığını belirtti. Eylem planının takibini koordinatör olarak Devlet Planlama Teşkilatı yapıyor. "İstanbul'un uluslararası finans merkezi sadece mali alanda yapılacaklarla çözülemez." diyen Başbakan Yardımcısı, "Sosyal gelişmeler, alt yapı sorunlarının çözümü önemli. Mahkemelerin ihtisaslaşması gerekiyor. İnsan kaynaklarının verimliliği arttırılmalı ayrıca potansiyel iş gücü İstanbul'a çekilmeli. İstanbul finans merkezi beraberinde ulusal bilincin de oluşmasını gerektiriyor. İstanbul finans merkezi projesi en üst seviyede sahiplenilen ve doğru adımların zamanında atılmasıyla sağlanabilir." değerlendirmesinde bulundu.
(CİHAN)

Zaman