Türk sinemasından Kiev çıkartması

Türk sinemasının son dönem filmleri üçüncü kez Kiev'li sinemaseverlerle buluşuyor. T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TURSAK (Türkiye Sinema ve Audi

Türk sinemasının son dönem filmleri üçüncü kez Kiev'li sinemaseverlerle buluşuyor. T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TURSAK (Türkiye Sinema ve Audiovisüel Kültür Vakfı) işbirliğiyle düzenlenen Kiev Türk Filmleri Haftası, 24 – 28 Haziran tarihleri arasında Sinema Kiev salonlarında gerçekleştirilecek.

Önceki yıllarda de Kiev seyircisi tarafından büyük ilgi gören etkinlikte, bu yıl altı Türk filmi sinema severlerle buluşacak.

Kiev Türk Filmleri Haftası, 24 Haziran'da İlksen Başarır'ın 'Başka Dilde Aşk' isimli filmiyle açılacak. Kendisini babasının evi terk edişinden sorumlu tutan, doğuştan işitme engelli Onur ile aynı şekilde ailevi sorunlara sahip Zeynep'in dokunaklı hikayesini konu alan film, iki kişi arasında kurulan sessiz fakat derin ilişkiyi başarıyla beyaz perdeye taşıyor. Filmin yönetmeni İlksen Başarır ve başarılı genç oyuncusu Mert Fırat da, filmi temsil etmek üzere Kiev'de olacaklar.

Mehmet Bahadır Er ve Maryna Gorbach'tan "Kara Köpekler Havlarken", Anadolu'dan İstanbul'a göçmüş bir ailenin, herhangi bir mesleği olmayan çocukları Selim ve bıçkın mahalle delikanlısı, en yakın arkadaşı Çaça Celal'in hayallerinin peşinden gidiyor. Bir otopark sahibi olmayı düşleyen iki gencin hayatları, lokalde tanıştıkları Mehmet'in teklifiyle birden değişiyor.

Levent Semerci imzalı "Nefes: Vatan Sağolsun", Türkiye'de büyük yankı uyandırmış ve yılın en başarılı filmleri arasında yer almıştı. 2365 metre yükseklikteki Karabal Jandarma Karakolu'nu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki kırk askerin hikâyesini konu alan film, Güneydoğu'da Irak sınırına yakın bir ilçedeki Komando Tugayı'nda görevli Yüzbaşı ve emrindeki askerlerin zorlu mücadelesini beyaz perdeye taşıyor.

Kiev Türk Filmleri Haftası'nda seyirciyle buluşacak diğer bir film ise San Sebastian Film Festivali'nde "En İyi Film" ve "En İyi Kadın Oyuncu" dallarında ödül kazanan, Yeşim Ustaoğlu imzalı "Pandora'nın Kutusu". Karadeniz'de yaşayan annelerinin kaybolduğu haberini alan üç kardeşin, annelerini bulmak için apar topar yola düşmesiyle başlayan film, bu yolculuk sırasında birbirlerini aslında hiç tanımadıklarını fark etmeleri ve aralarında çıkan ciddi problemlerle baş etmek zorunda kalmalarıyla ilerliyor. Sonunda Pandora'nın kutusu açıldığında, bütün gerçekler ortaya çıkıyor.

Türk Sinemasının önemli yönetmenlerinden Reha Erdem'in yönettiği "Hayat Var", babası ve dedesi ile İstanbul Boğaz kıyısında yaşayan Hayat'ın zorlu yaşamını konu alıyor. On dört yaşındaki Hayat'ın babası ailenin hayatta kalmasını sağlamak için küçük teknesiyle bu sularda balıkçılık yaparken, bir taraftan da birtakım yasadışı işlere girip çıkmaktadır. Hayat bu zorlu, sert ve acımasız dünyaya doğmuştur ama yaşama sıkı sıkıya sarılır. Dünyadaki adaletsizliklere karşı cesaretini, dayanıklılığını ve umudunu yitirmez.

Türkiye'de bir çok ödüle değer bulunan "İki Dil Bir Bavul" ise bir Kürt köyüne Türkçe öğretmeni olarak atanan geç bir adamın, Türkiye'nin diğer ucundaki hikayesini konu alıyor. Yönetmenler Özgür Doğan ve Orhan Eskiköy, kendisi Kürtçe bilmeyen bir öğretmenin, Türkçe bilmeyen çocuklarla kurduğu ilişki üzerinden, bir yıl boyunca öğretmenin farklı bir topluluk ve kültür içindeki yalnızlığına, çocuklar ve köylülerle yaşadığı iletişim problemine, çocuklardaki değişime ışık tutuyor.