Sinemaya taze ‘Cannes’ nakli - Alin TAŞÇIYAN
Cannes Film Festivali 63’ncü yılına da bir gövde gösterisiyle giriyor. Pek çoğu usta mertebesine erişmiş yönetmenlerin yeni filmlerinden oluşan olağanüstü bir toplamla beklentileri çok yüksek tutuyor. İlgi görmeseler bile en çok merak ettiğimiz filmler yine Cannes’da toplandı
Cannes Film Festivali 63’ncü yılına da bir gövde gösterisiyle giriyor. Pek çoğu usta mertebesine erişmiş yönetmenlerin yeni filmlerinden oluşan olağanüstü bir toplamla beklentileri çok yüksek tutuyor. İlgi görmeseler bile en çok merak ettiğimiz filmler yine Cannes’da toplandı
En başta iki fenomen geliyor! Manoel de Oliveira insanüstü bir yönetmen. 102 yaşındaki (1908 doğumlu) Portekizli usta kelimenin tam anlamıyla yıllara meydan okuyarak film yapıyor! Yeni filmi The Strange Case of Angelica/Angelica’nın Tuhaf Durumu Belirli Bir Bakış bölümünde yarışacak. Aklı ve bedeni elverdikçe setlerden vazgeçmeyecek!
JLG’DEN YOLDAŞLARA ÖZEL
Yaşayan efsane Jean Luc Godard ise öncü konumunu kimseye bırakmıyor! Nadiren film yapmasının nedeni titizliği ve zor projeler peşinde koşması, herkesle çalışmaması... Godard siyasi inancını Film Socialisme adlı deneysel yapıtıyla bir kez daha pekiştiriyor. Yeni Dalga ile sinema konvansiyonlarını yıkan Godard, her filminde yeni biçem arayışlarına odaklanırdı. 80 yaşında da genç yönetmenlerin sahip olamadığı bir tutkuyla anlatıyor meramını. Üç bölümlü bir senfoni olarak tanımladığı film, Akdeniz limanlarına uğrayan bir geminin ilginç yolcuları arasındaki konuşmalar üzerinden ilerliyor. Yolcular arasında Fransız sosyalist filozof Alain Badiou, ünlü müzisyen Patti Smith de var.
JLG, teknolojinin sunduğu olanaklardan yaralanmada da gençlerden geri kalmıyor. Film Socialisme 17 - 18 Mayıs günleri 7 euro’ya internetten indirilebilecek! Cannes Film Festivali’ndeki prömiyeri de 17 Mayıs’ta yapılacak olan film. 19 Mayıs’ta Fransa’da gösterime çıkacak. Godard böylece Cannes’a katılan sinema seçkinleri ve Fransa’da yaşayanlarla bütün dünyadaki hayranlarını dijital platformda eşitleyerek sosyalizmden de ödün vermiyor!
IŞIK DOĞUDAN YÜKSELİR
İran sinemasının özel hayatında da filmlerinde az konuşan, çok düşünen ve düşündüren ustası Abbas Kiarostami bu kez ülkesi dışında geçen ve kadın erkek ilişkilerine odaklanan bir filme imza attı: Copie Conforme/Tasdikli Kopya. Sanat eserleri ve kopyaları hakkında bir konferans vermek için Toskana’ya giden İngiliz yazar ile orada tanıştığı galeri sahibi kadının, vakit geçirmek için sokaklarda dolaşırken birbirlerini seyrek gören karı koca rolü yapmalarını ama sonra gerçekle oyunu ayırmakta zorlanmalarını nasıl anlattığını merakla bekliyoruz!
Işık Doğu’dan yükselir... Tay Apichatong Weerasethakul’dan, Koreli Lee Chang Dong’dan ve diğer Doğulu yönetmenlerden de çok umutluyuz. Cannes’da Hint sinemasındaki değişim rüzgarından da bahsediliyor.
GERİYE ÇARK EDENLER
Takeşi Kitano hem festivalleri hem gişeleri fethedebilen, oyunculuğu ve yönetmenliği bir arada uyumla götürebilen, bazen bol şiddet içeren aksiyonla bazen bebekler misali bir incelikle karşımıza çıkabilen değişken bir yönetmen. Ama Outrage/Cinnet ile Violent Cop ve Boiling Point gibi şiddet içeren aksiyon filmlerine döndü.
Nikita Mikhalkov ise unutulmaz filmi Güneş Yanığı’nın devamıyla, yine kızıyla birlikte oynayarak çıkıyor özlettiği hayranlarının karşısına. Ancak Rus milliyetçisi olarak tanınan yönetmeni Rus sinemaseverler pek özlememiş olacak ki ülkesindeki gişe hasılatı oldukça kötü gitti. 2. Dünya Savaşı’nda geçen Güneş Yanığı 2’nin Rusya’nın en pahalı yapımı olduğu düşünülürse gişe hezimeti önemli bir faktör. Kendi adıma Rusya’da çok eleştirilen Sibirya Berberi’ne haksızlık edildiğini düşünürüm. Belki bu film de yerini Cannes’da bulacaktır.
Oliver Stone da Wall Street’in devamı olan, yine Michael Douglas’ın oynadığı Money Never Sleeps/Para Asla Uyumaz ile Yarışma Dışı bölümde yer alıyor. Im Sang-soo’nun Altın Ayı adayı Housemaid / Hizmetçi’si ise aynı adlı bir Kore klasiğinin yeniden çevrimi.
Türkiye pavyonu kahveli bahaneli
Türkiye sinemasını hala tanımayanlar mı var? Yeni film ve projelere dair ayrıntılı bilgi edinmek, dağıtım şirketine, televizyonuna film satına almak, festivaline film seçmek isteyen mi var? Buyursun gelsin Uluslararası Köy’deki Türkiye pavyonuna! Kahve de var bahane de! Happy Hour’da Türk malı içkiler de! Kuru Kahveci Mehmet Efendi, Kavaklıdere, Efes Pilsen ve Türk İhracatçılar Birliği sağ olsun! Konuklarımız yine özenle ağırlanacak.
2009 ve 2010 yapımı uzun metraj kurmacalara ayrı, belgesel ve kısa filmlere ayrı katalog hazırlandı. Türkiye sinema sektörüne dair bilgiler de eklendi. Beş DVD’den oluşan kısa film seçkisi yapıldı. Uzun metraj filmlere fragman DVD’si hazırlandı. İsteyen sinemacılar filmlerinin DVD kopyalarını bırakacak, DVD’lerin kime dağıtıldığı festival sonrası raporla bildirilecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Türkiye pavyonunu idare eden Ankara Sinema Derneği bu işlerdeki verimliliği ve titizliğiyle meşhur! Festival merkezindeki büyük ekranlarda saat başı Türkiye ve Türkiye sineması tanıtım filmi dönecek. Ayrıca festival sırasında market gösterimi yapılacak olan Pelin Esmer’in 11’e 10 Kala, Taner Elhan’ın Acı Aşk, Murat Şeker’in Aşk Geliyorum Demez ve Atıl İnaç’ın Büyük Oyun filmlerinin gösterim tarih ve yerleri hazırlanan el ilanları ile duyurulacak.
Hocamız, sinema tarihçisi Rekin Teksoy’un Oğlak Yayınları tarafından yayınlamış kitabı Turkish Cinema ve Kalan Müzik’in katkılarıyla özel hazırlanan albüm de Türkiye pavyonu konuklarına dağıtılacak.
Filmime gel!
Cannes’da filmimiz yok bu yıl ama bir projemiz var: Hüseyin Karabey’in Sesime Gel adlı projesi Cinefondation Atölye’de değerlendirilecek. Geçen yıl İstanbul Film Festivali kapsamındaki Köprüde Buluşmalar’da En İyi Proje seçilen, Saraybosna Film Festivali’nde CNC (Fransız Ulusal Sinema Merkezi) ödülü kazanan Sesime Gel, bizim Film Destekleme Kurulumuzdan zırnık koparamamıştı. Ama Cannes kalitesi Karabey’in projesine damgasını vurdu.
BAŞKANLAR DA BAŞKAN!
Altın Palmiye jürisine Tim Burton, Belirli Bir Bakış jürisine Claire Denis, kısa film ve Cinefondation jürisine Atom Egoyan, Altın Kamera jürisine Gael Garcia Bernal başkanlık ediyor. Burton, animasyon kökenli ilk Altın Palmiye Jüri Başkanı oldu.
Cannes Film Festivali Marketi’nde ise bir Kısa Film Köşesi var. Uzunların gölgesinde kalmasınlar diye kısalara ışık tutan bir köşe. Oraya bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Koray Çalışkan’ın çektiği Esma adlı kısa film seçildi. Hisar Kısa Film Seçkisi’nde en beğendiğim filmlerden biri olan Esma’nın başrolünü de Altın Bamya’yı iki yıldır sunan aktris Bilge Seçkin üstleniyor. Seçkin, hem kadın erkek ilişkileri hem ekonomi açısından ilginç bir sınıfsal çelişkiye dikkat çeken Esma’da, filme adını veren gündelikçiyi canlandırıyor.
Star Gazete