Bilge Köyü katliamında ölenler üç dilde okunan mevlitle anıldı
Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyü'nde meydana gelen katliamda hayatını kaybeden 7'si çocuk 44 kişi, üç dilde okunan mevlit ve dualarla anıl
Köy meydanında toplanan kalabalığa, Mardin Müftlüğü'nde görevli 20 imam, önce üç dilde mevlid okudu, sonra hep birlikte ölüler için dualar edildi.
Bilge Köyü'nde katiamda yaşamını yitiren 44 kişi, ölümlerinin birinci yıldönümünde dualarla anıldı. Köy meydanındaki anma programına Mazıdağı Müftüsü İsmail Yılmaz, köyün katledilen imamı Hacı Kazım Ozan'ın Ankara'da yaşayan babası İzzet Ozan, katliam mezarlığını onaran eski milletvekili Süleyman Bölünmez, katliamdan yaralı olarak kurtulan Murat Çelebi'nin sınıf arkadaşları, çevre il ve ilçelerden gelenler katılırken, önce mezarlık ziyareti yapıldı. Mezarlığa gidenler dualar okurken, gözyaşları arasında ağıtlar yakıldı.
Köyde jandarma ekipleri tarafından geniş güvenlik önlemleri alınırken, anmaya katılanlara ikram edilmek için 1 ton 200 kilo et, 400 kilo pirinç ve 500 kilo fasulye kulanılarak dev kazanlarda yemekler pişirildi.
"MAHKEMEDE SANIKLARA 44'ER KEZ MÜEBBET ÇIKMASI İLE ACILAR BİRAZ HAFİFLEDİ"
Köy meydanına gelen misafirleri karşılayan Bilge Köyü Muhtarı Abdurahman Çelebi, acılarını paylaşan herkese teşekkür ettiğini söyledi. Çelebi, katliamın birinci yılını doldururken, kısa süre önce sonuçlanan mahkemede sanıklara 44'er kez müebbet çıkması ile acılarının biraz hafiflediğini söyledi. Çelebi, geçen süre içerisinde hayırsever insanlarla devletin adeta kendileri için seferber olduğunu belirterek, "Bizim için artık çocuklar çok önemlidir, o çocukların eğitimi ile ilgileniyoruz. Devlet bir yıldır yetim ve öksüz kalan bu çocukların sağlıklı ve düzenli beslenmeleri için elinden geleni yaptı ve 1 yıllık yemek ihtiyaçlarını karşıladı. Şimdi bunun bir yıl daha uzatılmasını istiyoruz. Bu çocukların iyi eğitim görmelerini istiyoruz." dedi.
Çelebi, köyde yetim ve öksüz kalan 61 çocuk için hem annelik hem babalık yaptığını ve bu süreçte karşılaştığı sorunlara çözüm bulmak için kendilerine yardımcı olan herkese teşekkür etti.
"GEÇEN BİR YILLIK SÜRE İÇİNDE ANNNE VE BABASINI ÇOK ÖZLEDİ"
Katliamda anne ve babasını kaybeden Sevgi Çelebi, aradan geçen bir yıllık süre içinde annne ve babasını çok özlediğini söyledi. Büyüdüğünde dokror olmak istediğini söyleyen Çelebi, anne ve babasını unutmayacağını dile getirdi.
Ankara'dan, Bilge Köyü katliamının birinci yılında yalnız bırakmamak için köye gelen imamın babası İzzet Ozan, katliamın acısını Bilge Köylüleri ile birlikte kenetlenerek hafifletirdiklerini söyledi. Katliamın anlatılmaz bir derinliği olduğunu söyleyen Ozan, "Bugün de Bilge Köyü'ne hem taziyelerimi iletmek hem de onlarla birlikte aynı acıyı paylaştığımı söylemek için geldim. Onlarla kardeş gibi olduk." diye konuştu.
Bu arada, köy meydanında, kısa bir süre önce köy imamının hayatını anlatan, 'Bilge Köyü'nün Bilge İmamı' isimli kitap için stant açılması dikkat çekti.
Köyde 4 ay boyunca çocukların rehebilitasyonu için bir çalışma yapan milli sporcu Nuri Batır ise köydeki çocuklar, her ne kadar katliamı unuttuklar gibi görünse de daha çok desteğe ihtiyaçları olduğunu söyledi. Batır, olayda anne ve babalarını kaybeden çocukların geleceği için görev yaptığı Ortadoğu Okulları olarak, üzerlerine düşen herşeyi yapmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.
Katliamda hayatını kaybedenlerin kabirlerinin bulunduğu mezarlığın onarımını üstlenen eski milletvekili Süleyman Bölünmez ise köy halkının acılarını paylaştığını ve Allah'tan hiç kimseye böyle bir acıyı göstermemesini temenni etti.
Mevlüt sonrası yer sofrasında yaklaşık 5 bin kişiye yemek ikrmı yapıldı. Kadın ve erkeklerin ayrı ayrı oturduğu köy meydanında sürekli Kur'an-ı Kerim ve dualar okundu. Basının da yoğun ilgi gösterdiği mevlid programı, gecenin geç saatlerine kadar devam etti.
Nedeni hala tam olarak belirlenemeyen, 7'si çocuk 44 kişinin öldüğü, Türkiye'de herkesin büyük üzüntü duyarak günlerce konuştuğu Bilge Köyü katliamı, olaydan kurtulanlarda onarılması mümkün olmayan derin izler bırakırken, öksüz ve yetim kalan 61 çocuk, hayata uyum sağlamaya çalışıyor.
6 KİŞİYE 44 KEZ MÜEBBET
Saldırının ardından, sanıklar hakkında iddianame hazırlayan Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın güvenlik gerekçesiyle başka bir ilde yapılması için Adalet Bakanlığı aracılığıyla Yargıtay'a talepte bulundu.
Talebin kabul edilmesinin ardından, yargılamanın güvenlik gerekçesiyle Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılması kararlaştırılırken, ilk duruşma 2 Eylül 2009 tarihinde gerçekleştirildi. 8 duruşmanın ardından, 26 Nisan 2010 tarihinde dava sona ererken, 8'i tutuklu 13 sanık hakkında açılan davada 6 kişiye 44 kez ağırlaştırılmış müebbet, yaşı küçük olan 1 sanığa 44 kez 15 yıl, evinde silah bulunduran 1 kişiye 15 yıl, havaya ateş açtığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan kişiye 6 ay hapis cezası verildi. Tutuksuz yargılanan 4 kişi beraat etti.
SALDIRGANLARIN YAKINLARI BAŞKA YERE TAŞINDI
Saldırıyı düzenleyenlerin yakınları olan 58'i çocuk, 18'i kadın 84 kişi, olayın ardından güvenlik güçlerince alınan önlemle, köyden çıkarılarak ilk olarak Mazıdağı Fosfat Tesisleri'ne, ardından Mardin'den yaklaşık 2 bin kilometre uzaklıkta Kırklareli'nde kendileri için satın alınan 32 konuta yerleştirildi.
Bu ailelerin okul çağındaki çocukları Kırklareli'ndeki okullara yerleştirilerek eğitimden yoksun bırakılmadı. Kırklareli Milli Eğitim Müdürlüğü'nce yetişkinler için 1. derece okuma yazma ve biçki dikiş kursları açıldı. Bunun yanı sıra Mardin'den gelen ailelerin Kırklareli'nde kendilerini yalnız hissetmemeleri için valilik başta olmak üzere tüm kuruluşlarca 84 kişiye her türlü destek verildi.