Baykal'ın İstifasının Ardından
CHP Soma İlçe Başkanı Abdullah Saka, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifa etmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Genel başkanımızın uğradığı haksızlıktan dolayı üzüntülüyüz, bu haksızlığı yapanlardan bunun hesabını soracağız" dedi
CHP Soma İlçe Başkanı Abdullah Saka, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifa etmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Genel başkanımızın uğradığı haksızlıktan dolayı üzüntülüyüz, bu haksızlığı yapanlardan bunun hesabını soracağız" dedi. Deniz Baykal'a sahip çıkacaklarını anlatan Saka, "Bunu yapanlardan, AKP iktidarından hepsinin hesabı sorulacak" diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Soma İlçe Başkanı Abdullah Saka, 10 Mayıs tarihinde istifa eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifa etmesiyle ilgili olarak bir dizi açıklamalarda bulundu. 10 Mayıs 2010 tarihinde CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'ın istifasını medya kuruluşlarından büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini anlatan
Saka, şunları söyledi: "Genel başkanımızın açıklamalarını dinlerken gözyaşı döktük, hayretler içerisinde ve ibretle Türkiye'deki gelişmelerin geldiği noktayı bir kere daha görmüş olduk."
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Atatürk'ün kurduğu partide devleti kuran CHP'nin bugüne kadar o koltuğu en iyi şekilde temsil etmek adına var gücüyle bir uğraş içinde olduğunu anlatan Saka, sözlerine şöyle devam etti: "Bu çalışmalarını bugüne kadar dimdik durarak gösterdi. Kendisi 50 yıllık siyasi çizgi ve yaşamı içerisinde birçok badireler atlattı, darbeler gördü, zindanlara atıldı. Kendisi hakkında birçok iddialar yapıldı. Ama o dik duruşuyla, ahlakıyla özel yaşantısıyla ve Cumhuriyet ilkelerine tam
sahip çıkmasıyla Atatürk'ün partisini en iyi temsil etmek adına var gücüyle bir uğraş içerisinde oldu. O Cumhuriyet'e sahiplenme Atatürk'ün ilkelerine ve Cumhuriyet değerlerini sahiplenme konusundaki verdiği mücadele ve AKP iktidarının Türkiye'yi ayrıştırma anlayışına karşı verdiği dimdik mücadele karşısında onunla ilgili oynanması gereken sürekli bir şeyler vardı."
Saka, İktidar partisinin bugüne kadar Türkiye'de kendine karşı çıkan tüm anlayışları, Ergenekon adı altında ya da değişik sindirme politikaları ile medyasını, askerini, yargısını örselediğini anlattı.
Düşmeyen tek kale olarak CHP'nin kaldığını anlatan Saka, şunları söyledi: "Düşmeyen o kaleyi de bugüne kadar Baykal korudu. Bu kalede Deniz Baykal partinin değerlerine sahip çıkarak, bunu yaptığı halde, bazı partililer ve bazı dışarıdaki insanların 'Deniz Baykal Cumhuriyet Halk Partisi'ne kazık çaktı' anlayışına rağmen Deniz Baykal on paralık bir konu ile ahlaki değerlerine, onuruna, ailevi değerlerine saldırıldığı gerekçesi ile bir onur timsali olarak Genel Başkanlık'tan istifa etmiştir."
O KOLTUKTA ÇOK İNSANIN GÖZÜ VAR
O koltukta çok insanların gözü olduğunu anlatan Saka, CHP'nin Genel Başkanının böyle onurunun ayaklar altına alındığını ve bunu yapanların bizzat hükümet ve bu ülkeyi yönetenlerin AKP iktidarının olduğunu bildiğini söyledi.
Anayasa değişiklikleri ile ilgili bir paket olduğunu belirten Saka, şöyle konuştu: "Onun arkasından belki gidilecek bir referandum var ve bir yıl içerisinde bir seçim var. AKP'nin bütün anketlerde, her yerde ivmesi düşmeye başlamıştır. Neden, CHP bugüne kadar o dik duruşunu AKP'ye karşı göstermiştir. AKP iktidarı kutsal dinimizi kullanarak, fukaralaştırdığı insanlara verdiği kömür ve erzak yardımlarıyla o insanların oylarına talip olmuştur. Ama o insanlar ülkenin değerlerine hiç bir zaman sahip
çıkmamıştır. Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmamıştır. Bu ülke de işsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluklara boğazına kadar saplanmıştır. Buna çözüm konusunda ise hiç bir şey üretmemiştir. Cumhuriyetin kazanımı olan bütün Kamu İktisadi Teşekküllerini özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekmiş. Başbakan'ın mal varlığı, önceleri kendisi bir sucuk fabrikasında muhasebeci olarak çalışırken bugün kendisi dünya liderlerinin arasında 8. sırada serveti olan biri haline gelmiştir."
Türkiye'de her gün kürt açılımlarıyla, sınır kapılarında kurdukları seyyar mahkemelerle İktidarın bu günlere geldiğini anlatan Saka, bugün geldikleri noktada kürt açılımının fiyasko olduğu, bütün açılımların fiyasko olduğu Türkiye'yi ayrıştırmaya yönelik projelerin Türkiye'deki maşası olan AKP iktidarı ve başbakanın Türkiye'yi bu noktaya getirdiğini söyledi.
HESAP SORULACAK
CHP'nin bu trent içerisinde sürekli yükselen bir ivmesi olduğunu anlatan Saka, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu ivmeyi AKP iktidarı görmüştür ve bu ivme karşısında CHP'ye nasıl saldırırız diyerek böyle bir proje yürütmüşlerdir. Çok farklı beyanatlar oldu. Bu çamurların hiçbir tanesi CHP'ye ve Genel Başkanımız Deniz Baykal'a yapışmadı. Ama bu onur cellatlığı ile Genel başkanımız bu konuyu ailevi değerleri ile oynandığı için istifa etmiştir. CHP'liler olarak biz Soma örgütü olarak yıllardır Genel Başkanımız
Deniz Baykal ile dayanışma içerisinde olan bir ilçe örgütüyüz. Genel Başkanımızın yeniden CHP'ye Genel Başkan olarak yeniden bu ülkeye sahip çıkmasını, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan Deniz Baykal'ın genel başkanlığındaki ve onun başbakanlığındaki CHP iktidarı ile olacağının inancındayız. Bunu yapanlardan, AKP iktidarından hepsinin hesabı sorulacaktır."
(HU-HO-Y)
Cumhuriyet Halk Partisi Soma İlçe Başkanı Abdullah Saka, 10 Mayıs tarihinde istifa eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifa etmesiyle ilgili olarak bir dizi açıklamalarda bulundu. 10 Mayıs 2010 tarihinde CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'ın istifasını medya kuruluşlarından büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini anlatan
Saka, şunları söyledi: "Genel başkanımızın açıklamalarını dinlerken gözyaşı döktük, hayretler içerisinde ve ibretle Türkiye'deki gelişmelerin geldiği noktayı bir kere daha görmüş olduk."
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Atatürk'ün kurduğu partide devleti kuran CHP'nin bugüne kadar o koltuğu en iyi şekilde temsil etmek adına var gücüyle bir uğraş içinde olduğunu anlatan Saka, sözlerine şöyle devam etti: "Bu çalışmalarını bugüne kadar dimdik durarak gösterdi. Kendisi 50 yıllık siyasi çizgi ve yaşamı içerisinde birçok badireler atlattı, darbeler gördü, zindanlara atıldı. Kendisi hakkında birçok iddialar yapıldı. Ama o dik duruşuyla, ahlakıyla özel yaşantısıyla ve Cumhuriyet ilkelerine tam
sahip çıkmasıyla Atatürk'ün partisini en iyi temsil etmek adına var gücüyle bir uğraş içerisinde oldu. O Cumhuriyet'e sahiplenme Atatürk'ün ilkelerine ve Cumhuriyet değerlerini sahiplenme konusundaki verdiği mücadele ve AKP iktidarının Türkiye'yi ayrıştırma anlayışına karşı verdiği dimdik mücadele karşısında onunla ilgili oynanması gereken sürekli bir şeyler vardı."
Saka, İktidar partisinin bugüne kadar Türkiye'de kendine karşı çıkan tüm anlayışları, Ergenekon adı altında ya da değişik sindirme politikaları ile medyasını, askerini, yargısını örselediğini anlattı.
Düşmeyen tek kale olarak CHP'nin kaldığını anlatan Saka, şunları söyledi: "Düşmeyen o kaleyi de bugüne kadar Baykal korudu. Bu kalede Deniz Baykal partinin değerlerine sahip çıkarak, bunu yaptığı halde, bazı partililer ve bazı dışarıdaki insanların 'Deniz Baykal Cumhuriyet Halk Partisi'ne kazık çaktı' anlayışına rağmen Deniz Baykal on paralık bir konu ile ahlaki değerlerine, onuruna, ailevi değerlerine saldırıldığı gerekçesi ile bir onur timsali olarak Genel Başkanlık'tan istifa etmiştir."
O KOLTUKTA ÇOK İNSANIN GÖZÜ VAR
O koltukta çok insanların gözü olduğunu anlatan Saka, CHP'nin Genel Başkanının böyle onurunun ayaklar altına alındığını ve bunu yapanların bizzat hükümet ve bu ülkeyi yönetenlerin AKP iktidarının olduğunu bildiğini söyledi.
Anayasa değişiklikleri ile ilgili bir paket olduğunu belirten Saka, şöyle konuştu: "Onun arkasından belki gidilecek bir referandum var ve bir yıl içerisinde bir seçim var. AKP'nin bütün anketlerde, her yerde ivmesi düşmeye başlamıştır. Neden, CHP bugüne kadar o dik duruşunu AKP'ye karşı göstermiştir. AKP iktidarı kutsal dinimizi kullanarak, fukaralaştırdığı insanlara verdiği kömür ve erzak yardımlarıyla o insanların oylarına talip olmuştur. Ama o insanlar ülkenin değerlerine hiç bir zaman sahip
çıkmamıştır. Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmamıştır. Bu ülke de işsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluklara boğazına kadar saplanmıştır. Buna çözüm konusunda ise hiç bir şey üretmemiştir. Cumhuriyetin kazanımı olan bütün Kamu İktisadi Teşekküllerini özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekmiş. Başbakan'ın mal varlığı, önceleri kendisi bir sucuk fabrikasında muhasebeci olarak çalışırken bugün kendisi dünya liderlerinin arasında 8. sırada serveti olan biri haline gelmiştir."
Türkiye'de her gün kürt açılımlarıyla, sınır kapılarında kurdukları seyyar mahkemelerle İktidarın bu günlere geldiğini anlatan Saka, bugün geldikleri noktada kürt açılımının fiyasko olduğu, bütün açılımların fiyasko olduğu Türkiye'yi ayrıştırmaya yönelik projelerin Türkiye'deki maşası olan AKP iktidarı ve başbakanın Türkiye'yi bu noktaya getirdiğini söyledi.
HESAP SORULACAK
CHP'nin bu trent içerisinde sürekli yükselen bir ivmesi olduğunu anlatan Saka, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu ivmeyi AKP iktidarı görmüştür ve bu ivme karşısında CHP'ye nasıl saldırırız diyerek böyle bir proje yürütmüşlerdir. Çok farklı beyanatlar oldu. Bu çamurların hiçbir tanesi CHP'ye ve Genel Başkanımız Deniz Baykal'a yapışmadı. Ama bu onur cellatlığı ile Genel başkanımız bu konuyu ailevi değerleri ile oynandığı için istifa etmiştir. CHP'liler olarak biz Soma örgütü olarak yıllardır Genel Başkanımız
Deniz Baykal ile dayanışma içerisinde olan bir ilçe örgütüyüz. Genel Başkanımızın yeniden CHP'ye Genel Başkan olarak yeniden bu ülkeye sahip çıkmasını, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan Deniz Baykal'ın genel başkanlığındaki ve onun başbakanlığındaki CHP iktidarı ile olacağının inancındayız. Bunu yapanlardan, AKP iktidarından hepsinin hesabı sorulacaktır."
(HU-HO-Y)