SP Lideri Kurtulmuş'dan İsrail'in OECD üyeliğine onay veren hükümete depki

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail'in OECD üyeliğine karşı çıkmayan AK Parti Hükümeti'ni sert bir dille eleştirdi. Kurtulmuş, üyeliğ

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail'in OECD üyeliğine karşı çıkmayan AK Parti Hükümeti'ni sert bir dille eleştirdi. Kurtulmuş, üyeliğin kabul edilmesini büyük bir tutarsızlık ve çelişki olarak niteleyerek, "Ne kendilerine, ne millete, ne tarihe, ne de İslam dünyasına izah edebilirler. O zaman niye 'one minute' çıkışını yaptınız. Esas marifet otel lobilerinde 'one minute' demek değil, BM salonlarında, OECD salonlarında 'one minute' demektir." eleştirisinde bulundu.

Kurtulmuş, İsrail'in OECD üyeliğinin Türkiye tarafından veto edilmesi için temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Avrupalı heyeti Parti Genel Merkezi'nde kabul etti. Kurtulmuş, Avrupa'da belli çevrelerce İslamafobiya'nın pompalandığını vurgulayarak, bunun bütün Müslümanları zan altında bıraktığını ifade etti. Kurtulmuş, "Gelişen İslamofobya'ya karşı Müslümanların üzerine nasıl bir görev düşüyorsa, aynı şekilde demokratik ve insan haklarına uygun davranışları geliştirmek de bütün Avrupalı siyasetçilere düşmektedir. Müslüman dünyasının siyasi hassasiyetlerinin en başında Filistin sorunu gelmektedir. Filistin sorunu sadece Müslümanların değil, demokrasiden bahseden bütün Batı dünyasının da en temel sınavıdır." dedi.

BAYKAL'IN KİŞİSEL KARARIDIR, SAYGI DUYUYORUZ

Bir basın mensubunun 'CHP Lideri Baykal'ın istifasını nasıl değerlendiriyorsunuz' sorusuna da yanıt veren Kurtulmuş, "Baykal'ın tamamen kendi şahsi tercihidir. Yakın çevresiyle danışarak bu tercihi yaptı. Tercihine saygı duyarız. Bütün Türkiye'nin de bu tercihe saygı duyması gerekir. Böyle bir atmosferde kendisini ve partisini sokmadan istifa etmek erdemini göstermesi olumlu ve sorumlu bir davranıştır." dedi.

Avrupa İnsan Hakları örgütü (IHRC) adına ise değerlendirmeyi genel başkan yaptı. IHRC Genel Başkanı Massoud Shadjareh, Avrupalı Müslümanların Türkiye ile olan ilişkilerinin gelişmesinden yana olduklarını ifade ederek, "Türkiye geçtiğimiz döneme göre ekonomik ve insan hakları adına büyük gelişmeler kaydetti. Avrupa'daki Müslümanların sorunlarının çözülmesi için Türkiye ile ilişkilerin sağlıklı olarak gelişmesinden yanayız. Bu işbirliği sonrası Müslümanların en önemli sorunu olan Filistin sorununun çözümünün sağlanması gerektiğine inanıyoruz" şeklinde konuştu.

İSRAİL'İN KARŞISINDA DİPLOMATİK GÜÇ YOK

Filistin sorunun belli yerlerde dile getirilmesinin çözüme katkı sağlamadığından yakınan Kurtulmuş, yapılması gereken hususun İsrail'in bu saldırgan tavırlarının Filistin halkı üzerine yoğunlaşan baskılarını diplomatik yollardan önleyecek çabanın ortaya konması olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, yapılacak diplomatik çabaların en önemlilerinden birinin İsrail'in OECD üyeliğine karşı gelinmesi olduğunu belirterek sözlerin şöyle sürdürdü: "Maalesef bugün geç kalındı. Çünkü dün OECD tarafından yapılan açıklamada, 1961 yılından itibaren OECD üyesi olan Türkiye'nin İsrail'in OECD üyeliğini kabul ettiği açıklanmıştır. OECD kurallarına göre herhangi bir üye eğer aday üyeyi veto ederse bu ülke üye olamamaktadır. Türkiye hükümeti 3 yıl öncede İsrail'in aday olması halinde bir çekince koymayacağını deklare etmiştir. 26 Mayıs tarihinde Paris'te yapılacak olan toplantıda Türkiye hükümetinin onayıyla ve oluruyla İsrail OECD üyeliğine kabul edilecektir."

BU VEBALİ ÖDEYEMEZSİNİZ

Hükümetin almış olduğu bu kararla tarihi bir vebal altına girdiğini de vurgulayan Saadet Lideri, "Bütün İslam dünyasının meselesi olan İsrail'in saldırganlığının durdurulması konusunda Türkiye tarihi bir vebal altına girmiştir. Hükümet bu kararla millet ve tarih karşısında, Allah indinde asla hesabını veremeyeceği bir büyük sorumluluğa imza atmıştır. Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki çıkışı bütün Müslümanların gönlüne su serpmiştir. Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı'na karşı 'one minute' diyenler, İsrail'in nükleer faaliyetleri konusunda BM'de çekimser kalanlar, şimdi de İsrail'in OECD üyeliği konusunda olur vermiştir. Davos'ta gösterilen 'one minute' tavrını fiili olarak diplomatik olarak tamamiyle geri aldığımızı icraatlarımızla ortaya koyduk. Böylesine büyük bir çıkıştan sonra tamamen İsrail'in lehine olacak bir mekanizmaya onay vermek, Davos'ta söylenen sözlerin tamamının geri aldım demektir." açıklamasında bulundu.