CHP sözcüsü Özyürek, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Mustafa Özyürek, "Bir kasetle çirkin bir komplo ile Cumhuriyet Halk Partisi'ni etkisizleştirmek mümkün değildir" dedi.

CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı sonrasında bir basın toplantısı düzenledi. Özyürek, ilk kez genel başkan Deniz Baykal'ın katılmadığı bir MYK Toplantısı yaptıklarını belirterek, son derece bir buruk toplantı olduğunu ama Deniz Baykal'ın kendilerine emanet ettiği görevi yerine getirme bilinci ile toplantılarını yaptıklarını söyledi. Toplantının Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi'nin başkanlığında yürütüldüğünü ifade eden Özyürek, tüzüğe göre genel başkan vekili belirleme görevinin parti meclisine ait olduğunu ve yarın saat 16.00'da parti meclisini toplayacaklarını, MYK olarak önerilerinin kurultaya kadar genel başkan vekilliğini yürütmesi olduğunu söyledi. Yarın saat 13.30'da basına kapalı olarak bir grup toplantısı yapacaklarını anlatan Özyürek, orada da milletvekillerini bu konudaki gelişmelerle ilgili olarak bilgilendireceklerini belirtti. Genel Başkanvekili ve Genel Sekreterin uygun göreceklerini bir tarihte de il başkanları toplantısı yapılmasının da muhtemel olduğunu ifade eden Özyürek, "Genel başkanımız Deniz Baykal, ayrılırken, istifa ederken gelişen olaylarla ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Çok fazla televizyon izleme şansımız olmadı ama geniş bir şekilde değerlendirdiniz. Türkiye'de çok büyük bir oyun oynanıyor. Cumhuriyete sahip çıkan, laikliğe ve Atatürk ilkelerine sahip çıkan kurumlar, birer birer devreden çıkarılıyor ve etkisizleştiriliyor. Son anayasa değişikliğinin amacı da yargı organlarının etkisini azaltmaya dönüktür. Geriye AK Parti'nin yapacaklarını engelleyebilecek durdurabilecek bir tek güç kalıyor, o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir. CHP'yi etkisizleştirebilmek için çok çeşitli oyunlar oynandı, taktikler sergilendi. Zaman zaman içinden yok etmeye çalıştılar. Zaman zaman kamuoyunda Deniz Baykal'ın partide sevilmediğini, halkın sevmediğini yaymaya çalıştılar. Bunların hiçbirinin geçerli olmadığı etkisini artırarak Cumhuriyet Halk Partisi'ni en iyi şekilde ortaya çıktı. Şimdi oynanan çirkin bir oyunla genel başkanımızı istifa noktasına getirdiler. Genel başkanımızın istifa etmiş olması, mücadelesini bıraktığı anlamına gelmez o hep yanımızda olacak ve Cumhuriyet Halk Partisi ile mücadelesine devam edecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bizler MYK olarak, Parti Meclisi olarak kurultaya kadar görevimizin başında olacağız. Tüzüğün yönetmeliğin siyasi partiler kanunun bize verdiği yetkileri kullanacağız, görevlerimizi yapacağız. Öyle zannediyorum ki, kurultayı zamanında yapacağız. Herhangi bir erteleme konusu gündeme gelmedi. Kurultayımız ilan ettiğimiz bir tarihte yapılacaktır" diye konuştu.

"BİR KASETLE CHP'Yİ ETKİSİZLEŞTİRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Özyürek sözlerine şöyle devam etti:

"Herkesin bilmesini isterim ki, bir kasetle çirkin bir komplo ile Cumhuriyet Halk Partisi'ni etkisizleştirmek mümkün değildir. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partidir. Cumhuriyetin kuruluş felsefesine içten bağlıdır. O felsefeyi yaşatmak, Atatürk ilkelerini egemen kılmak için Türkiye'de bundan sonra da elinden geleni yapmaya devam edecektir."

Baykal'ın istifa kararını açıklamasının ardından Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamaya değinen Özyürek, "Son derece kendi sevdiği tabirle söyleyeyim; çirkin bir cevap vermiştir. Gerçekten bu cevap çirkindir. Onurlu bir insanın onurlu çıkışı bile kavrayamayacak bir başbakanla karşı karşıyayız. Deniz Baykal, kendisine yöneltilen çirkin komploya karşı görevinden istifa ederek onurlu bir duruş sergilemiştir. Sayın Başbakanın bu onurlu duruşu anlayamadığını görüyoruz. Sabahki konuşmasında Deniz Baykal 'suçlu ayağa kalk' demiştir. Bu çirkin komployu düzenleyenleri işaret etmiştir. 'O suçlu benim' diye ayağa kalkmış ve cevap vermiştir. O suçlunun başbakan olduğu böylece ortaya çıkmıştır. Başbakan diyor ki 'biz bu iş yaygınlaşmasın diye elimizden geleni yaptık' diyor. Şimdi bunlar gerçek dışı. O çirkin görüntüleri şu anda da pek çok internet sitesinde de ne yazık ki görmek mümkün. İlk tedbir alınması, bizim avukatlarımızın başvurusu üzerine olmuştur. Hem suç duyurusunda bulunulmuştur hem de internetteki erişimin engellenmesini savcılıktan talep ettik. Sayın başbakanın erişimi ile erişim engellenmemiştir, savcılığın yazısı ile erişim bir ölçüde engellenmiştir. Bu sıradan bir komplo değil, bu Deniz Baykal'ı ve CHP'yi yok etme girişimidir ama CHP'liler büyük bir dikkat ve özveri ile birbirlerine daha çok kenetlenerek bu saldırıları atlacaktır" diye konuştu.

SORULAR
Özyürek, daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin Deniz Baykal'ı yeniden kurultayda aday göstermek için imza topladıkları iddialarının hatırlatılması üzerine, "Biz bu oyunları kim tezgahladı, niçin tezgahladı ve genel başkanımızı istifa noktasına getirdi bunların peşindeyiz. Kurultayımız gerekli kararı alır. Şu anda bizim MYK olarak bu bizim birinci önceliğimiz değil. Birinci önceliğimiz bu haksız, bu adi saldırıları ortaya çıkarmak ve CHP'nin birliğini, bütünlüğünü korumaktır. Deniz Baykal gibi CHP ile özdeşleşmiş bir insanın bizim için de şok olan istifası örgütlerimizde derin bir üzüntü yaratmıştır. Bir imza kampanyası söz konusu değildir" diye cevap verdi.

Özyürek, "Başbakan onurlu insanların onurlu tavrını anlayamamıştır. Laf sokuşturmaya laf yarıştırmaya kalkıyor. Olay çok açıktır. Çok çirkin bir komplo ile karşı karşıyayız. Ne aile hayateesine devam edecektir. Bundan hiının mahremiyeti kalmıştır, ne kişi özgürlüğü kalmıştır. Bunların hiçbir başbakanın derdi değildir. Başbakan dedikodu peşindedir. Başbakan o dedikoduları ile meşgul olsun. Biz onurlu duruşumuzu bozmadan, başbakanın seviyesine düşmeden ona cevaplarımızı verdik" dedi.

Anayasa değişiklik paketinin Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi konusunda 110 imza olup olmayacağı yönünde bir tereddüt olup olmadığının sorulması üzerine de Özyürek, "110 imza noktasında herhangi bir sorunumuz yoktur" dedi.