Karabulut ailesinin avukatı: Anne Garipoğlu'nun ifadeleri çelişkili
Münevver Karabulut cinayeti ile ilgili davanın 3. duruşması Bakırköy Adliyesi'nde sona erdi. Duruşma sonrasında açıklama yapan Karabulut ailesinin avu
Münevver Karabulut'un annesi Nagihan, babası Süreyya Karabulut'un da katıldığı duruşma çıkışında soruları cevaplayan Avukat Epözdemir şunları söyledi; "Çelişkili ifade görmedim. Çelişkisiz ifade yok. Mesela neler neler söylüyor; 'saat 9 sularında pijama vardı üzerinde Cem Garipoğlu'nun'. İnanılır gibi değil. 19.00'da geliyorsun. 21.00'a kadar aynı havayı teneffüs ettiğin, aynı mekanda kendi öz oğlunu görmüyorsun. İngilizce öğretmeniyle birlikte pijamalarıyla görüyorsun. Bunu anlamak mümkün değil. Buna heyetin veya mahkemenin inanmasını beklemiyorlar herhalde. Yani orta düzeydeki hiçbir birey buna inanmaz. 'Kusmuk vardı, hiç kan yoktu' diyor. 6 litre kan. Projeksiyonda göstereceğiz. Kafa vücuttan ayrıldıktan sonra olağanüstü bir kanama var. Yani kaç saat geçmiş, eylemin üzerinden olay yeri incelemesinde hala kanama var. Yani bu hayatın olağan akışına uygun değil. Bunun gibi nice hikayeler. Yani 'ben Rusya'ya gittim. Rusya'da 40 gün kaldım Amerika'ya geçtim. Çocuklarımı okutuyordum tekrar döndüm' gibi takıldığı yerde hatırlamadığını beyan eden şeyler var. Önceki ifadesinde diyor ki 'kusmuk gibi şeyler var'. Paralelinde biz diyoruz ki alkol aldığına dair bir kanaat hasıl oldu mu sizde? Yani kusmuk sarhoş insanda olur. Sarhoş muydu? Savcılıkta 'hayır sarhoş değildi. Ağzı alkol kokmuyordu'. Bugün diyor ki 'çok durgundu olabilirdi, ben kusmuklardan sarhoş olduğunu düşündüm' diyor. Bu da ciddi bir çelişki. Bunun gibi nice çelişkiler var. Bıçak soruldu."
Cem Garipoğlu'nun annesine olayla ilgili birçok şeyin sorulduğunu söyleyen Epözdemir şunları kaydetti; "Maktuleye hakeza telefon soruldu. Testere soruldu. Bunların hepsi kendisine soruldu. Bunların nerede olduğu hususunda malumatının olmadığını söylüyor. Olaydan sonra kurusıkı tabanca bulunuyor evde. Polis kendisine soruyor. Nerede olduğunu bilmiyorum diyor. Bunun gibi nice çelişkiler var ne yazık ki. Bütün kamuoyunun meseleye böyle bakması lazım. Şimdi şoför Ahmet Batur ve iki genel müdür tutuklu. Neden; suçluyu kayırmadan. Taraflar aynı. Maddi vaka aynı. İsnad edilen suç aynı. Delil durumu aynı. Alt sınır üst sınırlar aynı. Tutuklamanın amacı nedir. Ceza değildir. Güvenlik tedbiridir. Suçlunun suç delillerini gizleme veya değiştirme ihtimali varsa şayet bunu engellemektir. Doğru mu? Doğru." dedi.