Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Abd'ye Ziyaretini Ve Tekel İşçilerine Müdahaleyi Değerlendirdi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye gerçekleştireceği ziyaretle ilgili olarak, ''Bir kez daha Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren, milletimizi çok ciddi şekilde rencide etmiş olan Amerikan Kongresi'ndeki bir karar karşısında 25 gün içinde tam tersi bir tutum içine Başbakan sürüklenmiş gözüküyor'' dedi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye gerçekleştireceği ziyaretle ilgili olarak, ''Bir kez daha Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren, milletimizi çok ciddi şekilde rencide etmiş olan Amerikan Kongresi'ndeki bir karar karşısında 25 gün içinde tam tersi bir tutum içine Başbakan sürüklenmiş gözüküyor'' dedi. Baykal, TEKEL işçilerine yapılan müdahaleyle ilgili olarak da, ''Başbakan, Amerika karşısındaki geri çekilişinin hıncını öyle anlaşılıyor ki TEKEL
işçilerinden alıyor'' eleştirisinde bulundu.

Baykal, partisinin il kongresine katılmak üzere Van'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Başbakan Erdoğan Amerika'ya gitmeyeceğini açıklamıştı ancak görünen o ki Amerika'ya gidecek. Bu konu ile ilgili bir değerlendirme yapabilir misiniz?'' sorusu üzerine Baykal, bu durumun hiç şaşırtıcı olmadığını söyledi. Baykal, ''Başbakan bir kez daha kendisine ters düştü. İddialarının arkasında duramadı. Neyse ki bu defa 26 gün sürdü, hiç olmazsa'' dedi.

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi'nin Türkiye'ye çağrılmasının üzerinden henüz bir ayın geçtiğini belirten Baykal, ancak Büyükelçi'nin tekrar dönmesi kararının alındığını ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın 13 Nisan'da ABD'deki toplantıya katılmayacağını da ilan ettiğini belirten Baykal, Başbakan Erdoğan'ın ayrıca TÜSİAD'ın ve başka kuruluşların ABD'ye ziyaretini engellediğini, bunu bir politika olarak ortaya koyduğunu ama bu tutumu bir ay bile sürdürülemediğini söyledi. Baykal, ''Bugün geldiğimiz noktada
Başbakan'ın söylediklerinin tam tersini yapma noktasına geldiğini görüyoruz. Şaşırtıcı değil, Başbakan'ın bu tutarsızlıkları, bu çelişkileri, büyük konuşup arkasından tam tersini uygulamaya koymakta oluşu, bundan önce de tanık olduğumuz bir Başbakan üslubudur. Pek çok çevre ilk karar alındığında bu kararı tebessüm ile karşıladı. Bunun bir ciddi tepki olma niteliğinden uzak olduğunu ve sürdürülebilir olmayacağını, birkaç günlük ömrü olduğunu o zaman da herkes söylüyordu. Yine hatırlayacaksınız, salı günü ben
grup toplantımızda 'Başbakan, bu konuda eylem olarak Amerika'yı ziyaret etmeyeceğini söyledi. Büyükelçi'yi Amerika'dan çekti ama bana öyle geliyor ki Amerika'daki ziyarete de katılacaktır. Büyükelçi de en kısa zamanda dönecektir' demiştim. Salı günü öyle konuştuk. İşte bugün cuma. Bunun gerçekleştiğine tanık oluyoruz. Bunlar, Türkiye'nin Amerika ile ilişkilerinde iyi düşünülmüş, sağlam bir politikasının olmadığı, yaşanan olumsuzluklar karşısında tepki gösterirken kapsamlı değerlendirmelerin yapılmadığı,
sürdürülebilir politikaların izlenmediği gerçeğiyle de bizi bir kez daha karşı karşıya bırakıyor. Maalesef dış politikamızda böyle tutarsızlıklara tanık oluyoruz. Sık sık Başbakan geri adım atmak durumunda kalıyor. Bir kez daha bu konuda Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren, milletimizi çok ciddi şekilde rencide etmiş olan Amerikan Kongresi'ndeki bir karar karşısında 25 gün içinde tam tersi bir tutum içine Başbakan sürüklenmiş gözüküyor Üzüntü vericidir'' diye konuştu.

TEKEL işçilerine dün ve bugün polis tarafından müdahale edilmesi ve CHP'li bazı milletvekillerinin biber gazına maruz kaldığının hatırlatılması üzerine Baykal, bu durumun çok üzüntü verici olduğunu söyledi. Baykal, ''Anlamak mümkün değil. TEKEL işçilerinin eylemi, Türkiye'nin bir güzelliği, demokrasinin bir güzelliğidir'' dedi.

TEKEL işçilerinin büyük bir sorumluluk duygusu ile şikayetlerini kamuoyuna, topluma mal etmeye çalıştıklarını belirten Baykal, işçilerin örnek bir davranış sergilediğini ve Türkiye'de hiç kimsenin onların eyleminden şikayetçi olmadığını ifade etti. Baykal, ''Eylemin yapıldığı sokaktaki, yerdeki esnaf şikayetçi değil, Ankaralı şikayetçi değil. Herkes sevgi ile kucaklıyor bu eylemi yapanları ve onlar da büyük bir sorumluluk duygusu ile demokratik bir hak kullanıyorlar. Anlamak mümkün değil. Gerçekten buna
karşı hoşgörüsüzlük, tahammülsüzlük, tepki anlaşılır gibi değil. Başbakan, Amerika karşısındaki geri çekilişinin hıncını öyle anlaşılıyor ki TEKEL işçilerinden alıyor. Demokrasi düzeyimiz açısından kaygı vericidir. Herkesin daha sorumlu davranması gerekir'' şeklinde konuştu.

Bütün CHP milletvekillerinin TEKEL işçilerinin yanında olduğunu ancak tekrar biber gazı uygulamalarının ortaya çıktığını belirten Baykal, daha önceki biber gazı uygulamalarının özür dileme ve ziyaretlerle tatlıya bağlandığını anımsattı. Biber gazı kullanmanın ne anlama geldiğini göstermek için emniyet yetkililerinin polislere biber gazı tatbik ettiklerini belirten Baykal, bu anlayışın tekrar bırakıldığını söyledi. Baykal, şunları kaydetti:
''Ne var bunun altında? Bunun altında bizim güvenlik güçlerimizin, polisimizin kendi politikası yok. Bunun altında Başbakan'ın politikası var. Talimat Başbakan'dan geliyor. Başbakan bu hoşgörüsüzlüğü dayatıyor. Emniyet de emir kulu olarak uygulamak zorunda kalıyor. Üzüntü verici bir tablo. Türkiye'yi yöneten Sayın Başbakan'ın demokrasi ufku budur işte. Süresi belirli demokratik, barışçı bir eylem tertip edecekler, ne uğraşıyorsunuz bununla? Öyle anlaşılıyor ki TEKEL konusu deyince Başbakan'ın aklına
başka şeyler geliyor. Ciddi rahatsızlığı var bu konuda. Halbuki orada iki ay eylem yaptılar. Kimse şikayetçi olmadı. Başlangıçta eylem yapanlar pişman oldular, üzüntü duydular. Özürler dilendi, anlaşmalar yapıldı. Bir kardeşlik ortamı gerçekleştirildi. Şimdi masum bir hatırlatma yapacak işçiler. 'Hayır, onu da yapamazsın, gelme. Sokmam seni buraya.' Gücünüz TEKEL işçisine mi yetiyor? Yazık değil mi? Üzüntü veA'nin Amerika ile ilişkilerinde rici bir tablo'' diye konuştu.
(EDA-CC-Y)