İnsan Hakları Kurulu Kepenk Kapatma Olayları İle Raporunu Açıkladı
Van İl İnsan Hakları Kurulu, son zamanlarda ilde yaşanan kepenk kapatma olayları ile ilgili hazırladığı raporunu açıkladı.
Artan kepenk kapatma eylemleri ile ilgili esnafların şikayetlerinin artması üzerine Van Valiliği İnsan Hakları Kurulu konuyu gündemine aldı. Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sosyoloji Bölümü ile ortak bir çalışma başlatan İnsan Hakları Kurulu, kent merkezinde faaliyet gösteren 500 esnafa yönelik bir anket çalışması yaptı. Sonuçların açıklandığı toplantıda konuşan ve kepenk kapatma eylemlerinin birkaç boyutu ile insan hakları kurullarının görev alanına girdiğini belirten Van Vali Yardımcısı Halil Berk, esnaflardan kendilerine gelen şikayetler üzerine bir bilimsel çalışma yapma kararı aldıklarını söyledi. Son dönemde Van' da meydana gelen kepenk kapatma olayları birkaç boyutuyla İl İnsan Hakları Kurulu'nun görev alanına giren bir nitelik taşımakta olduğunu ifade eden Berk, "Gerek halktan gerekse kent merkezinde faaliyet gösteren esnaftan gelen şikayetler üzerine İl İnsan Hakları Kurulumuz bu konuda bilimsel bir çalışma yapma kararı almıştır. İlkin kepenk kapatma ile ilgili olarak uzman kişiler tarafından bir anket oluşturulmuş ve 13-15 Şubat 2010 tarihleri arasında Van kent merkezinde deneyimli anketörler tarafından uygulanmıştır" dedi.
Anket sonuçlarını açıklayan YYÜ Sosyoloji Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Suat Parin, kent merkezinde gerçekleştirilen kepenk kapattırma olayların esnaf tarafından onaylanan bir davranış olmadığını belirtti. Kepenk kapatma eylemlerinin kitlesel bir boyut kazanmasının fiziksel tehdit, psikolojik baskı, yetersiz güvenlik önlemlerinden kaynaklandığını söyleyen Parin, bu eylemlerin tamir edilmesi güç yaralar bıraktığının öne çıktığını aktardı. Parin, anketle ilgili şunları belirtti:
- ESNAFIN KORKUDAN KEPENK KAPATTIĞINA İNANANLARIN ORANI YÜZDE 62,4
"Van kent merkezinde gerçekleştirilen kepenk kapatma olaylarının olumsuz bir imaj bıraktığını ifade edenlerin yüzde 76,5'lik gibi büyük bir oran oluşturduğu görülmektedir. Yüzde 76,5'lik oran hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın kepenk kapatma olayının kent yaşamına, kent dekoruna ve kent imajına zarar verdiğini ve bunun kabul edilebilir bir durum olmadığı gerçeğini yansıtmaktadır. Kepenk kapatan bir kent imajı kentin tarihsel, kültürel, ekonomik ve turizm yapısında kalıcı hasarlar bırakan bir olumsuzluk olarak değerlendirilmektedir. Kepenk kapatma olayında çoğu esnaf korkudan kapattığına inanıyorum diyenlerin oranı yüzde 62,4, buna katılmadığını ifade edenlerin oranı yüzde 29, bu konuda fikir beyan etmek istemeyenlerin oranı ise yüzde 8,6 olduğu görülmektedir. Kepenk kapatma olayında polis gerekli önlemleri almamaktadır diyenlerin oranı yüzde 51, güvenlik güçleri tarafından gerekli önlemler alındığı takdirde kepenk kapatma kitlesel bir boyut kazanamaz diyenlerin oranı yüzde 44,4 olarak çıkmıştır. Bu oranlar esnafın büyük bir kısmının kepenklerini dışsal baskılar ve yetersiz güvenlik önlemlerinden dolayı kapattıkları gerçeğini ortaya koymaktadır. Esnafın büyük bir çoğunluğu İl İnsan Hakları Kurulu tarafından yapılan bu anket aracılığıyla sorunlarını dile getirme imkanlarına kavuştuklarını ve bunun önemli bir başlangıç olduğunu beyan etmişlerdir. Çevremde bulunan esnaflar kepenk kapattığı zaman ben de baskıdan dolayı kapatmak zorunda kalıyorum diyen esnafların yüzde 50'ye yakın bir oran oluşturduğu görülmektedir. Psikolojik baskının oluşturduğu bu tablonun yanında, işyerimi bugüne kadar zorla kapattım diyenlerin oranı da yüzde 15 civarındadır. Burada bir noktaya dikkat çekmek gerekir. İşyerlerini psikolojik ya da fiili baskıdan dolayı kapatmak zorunda kalanların yüzde 1'lik bir oran oluşturduğu durumlarda bile ciddi bir insan hakları ihlalinden söz etmek mümkünken bu oranın psikolojik baskıdan ötürü yüzde 50 civarında olduğu, tehdit ve baskıyla kapatmak zorunda kalanların yüzde15 dolaylarında olduğu bir tablo büyük bir insan hakları ihlaline işaret etmektedir. Kepenk kapatma olayını olumsuzlayan esnafın büyük bir çoğunluğu bir baskı ve yıldırmaya dönüşmemesi koşuluyla kepenk kapatmayı herkesin özgür iradesine bırakılması gerektiğini yüzde 47,3 ifade etmiştir. Yüzde 42,6'sı kepenk kapatma olayının demokratik bir tepki olamayacağını ifade etmiş, yüzde 10,1'i ise bu konuda herhangi bir görüş beyan etmemiştir."
- KAPATMA OLAYLARI KENT ESNAFI TARAFINDAN ONAYLANAN BİR DAVRANIŞ DEĞİL
Yrd. Doç. Dr. Parin, kepenk kapatma olaylarının kitlesel bir boyut kazanmasının psikolojik baskı, fiziksel tehdit ve yetersiz güvenlik önlemlerinden kaynaklandığı ve kepenk kapatma olaylarının kentin turizm tarihsel, kültürel, ekonomik ve toplumsal yapılarında tamir edilmesi güç kalıcı izler bıraktığı düşüncesi ön plana çıkmakta olduğunu sözlerine ekledi.
Anket sonuçlarını açıklayan YYÜ Sosyoloji Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Suat Parin, kent merkezinde gerçekleştirilen kepenk kapattırma olayların esnaf tarafından onaylanan bir davranış olmadığını belirtti. Kepenk kapatma eylemlerinin kitlesel bir boyut kazanmasının fiziksel tehdit, psikolojik baskı, yetersiz güvenlik önlemlerinden kaynaklandığını söyleyen Parin, bu eylemlerin tamir edilmesi güç yaralar bıraktığının öne çıktığını aktardı. Parin, anketle ilgili şunları belirtti:
- ESNAFIN KORKUDAN KEPENK KAPATTIĞINA İNANANLARIN ORANI YÜZDE 62,4
"Van kent merkezinde gerçekleştirilen kepenk kapatma olaylarının olumsuz bir imaj bıraktığını ifade edenlerin yüzde 76,5'lik gibi büyük bir oran oluşturduğu görülmektedir. Yüzde 76,5'lik oran hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın kepenk kapatma olayının kent yaşamına, kent dekoruna ve kent imajına zarar verdiğini ve bunun kabul edilebilir bir durum olmadığı gerçeğini yansıtmaktadır. Kepenk kapatan bir kent imajı kentin tarihsel, kültürel, ekonomik ve turizm yapısında kalıcı hasarlar bırakan bir olumsuzluk olarak değerlendirilmektedir. Kepenk kapatma olayında çoğu esnaf korkudan kapattığına inanıyorum diyenlerin oranı yüzde 62,4, buna katılmadığını ifade edenlerin oranı yüzde 29, bu konuda fikir beyan etmek istemeyenlerin oranı ise yüzde 8,6 olduğu görülmektedir. Kepenk kapatma olayında polis gerekli önlemleri almamaktadır diyenlerin oranı yüzde 51, güvenlik güçleri tarafından gerekli önlemler alındığı takdirde kepenk kapatma kitlesel bir boyut kazanamaz diyenlerin oranı yüzde 44,4 olarak çıkmıştır. Bu oranlar esnafın büyük bir kısmının kepenklerini dışsal baskılar ve yetersiz güvenlik önlemlerinden dolayı kapattıkları gerçeğini ortaya koymaktadır. Esnafın büyük bir çoğunluğu İl İnsan Hakları Kurulu tarafından yapılan bu anket aracılığıyla sorunlarını dile getirme imkanlarına kavuştuklarını ve bunun önemli bir başlangıç olduğunu beyan etmişlerdir. Çevremde bulunan esnaflar kepenk kapattığı zaman ben de baskıdan dolayı kapatmak zorunda kalıyorum diyen esnafların yüzde 50'ye yakın bir oran oluşturduğu görülmektedir. Psikolojik baskının oluşturduğu bu tablonun yanında, işyerimi bugüne kadar zorla kapattım diyenlerin oranı da yüzde 15 civarındadır. Burada bir noktaya dikkat çekmek gerekir. İşyerlerini psikolojik ya da fiili baskıdan dolayı kapatmak zorunda kalanların yüzde 1'lik bir oran oluşturduğu durumlarda bile ciddi bir insan hakları ihlalinden söz etmek mümkünken bu oranın psikolojik baskıdan ötürü yüzde 50 civarında olduğu, tehdit ve baskıyla kapatmak zorunda kalanların yüzde15 dolaylarında olduğu bir tablo büyük bir insan hakları ihlaline işaret etmektedir. Kepenk kapatma olayını olumsuzlayan esnafın büyük bir çoğunluğu bir baskı ve yıldırmaya dönüşmemesi koşuluyla kepenk kapatmayı herkesin özgür iradesine bırakılması gerektiğini yüzde 47,3 ifade etmiştir. Yüzde 42,6'sı kepenk kapatma olayının demokratik bir tepki olamayacağını ifade etmiş, yüzde 10,1'i ise bu konuda herhangi bir görüş beyan etmemiştir."
- KAPATMA OLAYLARI KENT ESNAFI TARAFINDAN ONAYLANAN BİR DAVRANIŞ DEĞİL
Yrd. Doç. Dr. Parin, kepenk kapatma olaylarının kitlesel bir boyut kazanmasının psikolojik baskı, fiziksel tehdit ve yetersiz güvenlik önlemlerinden kaynaklandığı ve kepenk kapatma olaylarının kentin turizm tarihsel, kültürel, ekonomik ve toplumsal yapılarında tamir edilmesi güç kalıcı izler bıraktığı düşüncesi ön plana çıkmakta olduğunu sözlerine ekledi.