Bdp Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş'tan Şok Sözler
Anayasa Mahkemesi tarafından 'Eylemleri yanında, terör örgütüyle olan bağlantıları da değerlendirildiğinde devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldi.
Anayasa Mahkemesi tarafından "Eylemleri yanında, terör örgütüyle olan bağlantıları da değerlendirildiğinde devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiği" gerekçesiyle temelli kapatılan DTP'den Barış ve Demokrasi Partisi'ne geçen Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, hafta içinde ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin oylarıyla kabul edilen sözde Ermeni soykırımı iddialarına atıfta bulunarak, Türkiye'nin Ermenistan'dan özür dilemesi gerektiğini söyledi.
BDP İzmir İl Başkanlığı'nın düzenlediği toplantıda konuşan Karabaş, bu hafta çok önemli 2 olay yaşadıklarını, bunlardan ilkinin ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin almış olduğu karar ve Avrupa'daki Kürtlere yapılan müdahaleler olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu hafta içinde 2 önemli şey yaşadık. Birincisi ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ndeki Ermeni tasarısının kabulü. İkincisi ise tüm Kürt kurumları başta Roj Tv olmak üzere, büromuz basıldı, 20'nin üzerinde kişi de tutuklandı. Bunlar önemli gelişmeler. ABD'deki tasarının kabul edilmesini önemsiyoruz. Bunun Türkiye'ye, Türkiye devletine, Türkiye siyasetçilerine sorunlarını çözme uyarısı olduğuna inanıyorum. Çünkü Türkiye'de Kürt sorunu gibi, inanç sorunu gibi birçok sorun yaşanıyorken geçmişte belli halklara, başta Ermenilere yaşatılanlar hiçbir zaman bu ülkede tartışılmadı. Tabu kabul edildi. Yıllardır bu ülkede yaşanmış olan, başta devlet yetkilileri olmak üzere hepimizin özür dilemesi gereken, adına soykırım dersiniz, katliam dersiniz, bir halka yapılmış o katliamdan dolayı özür dilememiz ve bunu tartışıp Türkiye'de kendi içimizde ve Ermeni halkıyla çözmemiz gerekirken Türkiye'nin bunu yapmamış olması ve bunu her yıl 24 nisan yaklaştığında Amerikan parlamentosunda ve Avrupa ülkeleri parlamentosunda tartışılması, bu ülkenin, bu ülkeyi yönetenlerin, devlet adına bu halkı temsil ettiğini söyleyenlerin ayıbıdır. Türkiye'nin yapması gereken, başta Kürt sorunu olmak üzere kendi sorunlarını çözmesi ve geçmişte yaşanmış olan bir kısmı Osmanlı döneminden gelen, bir kısmı İttihat ve Terakki'nin o zihniyetiyle yaşanmış olayları bu ülkede açık şekilde tartışıp bununla ilgili özür dilenmesi gerekiyorsa hem Türkiye halkından, Kürt halkından, hem de Ermeni halkından o dönemi yaşatanlar adına özür dilemesi ve bunu uluslararası platformlarda da dile getirmesini ve bunun tarihini de doğru yazması gerekiyor. İkinci konu ise, Kürt halkının kurumlarına baskı yaparak, Roj Tv'yi kapatarak Kürt halkının sesini bastıramazsınız. Çünkü Kürtler Roj Tv'yi çok zor koşullarda, sesi kulakları olsun diye kurdular. Bugün öyle bir misyonu var. Onun için Kürtler o kuruma sonuna kadar sahip çıkacak. Onun dışında Kürt halkının sesi kulağı sadece Roj Tv değil ama Kürt halkı için sembolik değeri var. Kürt halkının mücadele tarihinde Kürt halkının sürekli sesi kulağı olmuştur."
BDP İzmir İl Başkanlığı'nın düzenlediği toplantıda konuşan Karabaş, bu hafta çok önemli 2 olay yaşadıklarını, bunlardan ilkinin ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin almış olduğu karar ve Avrupa'daki Kürtlere yapılan müdahaleler olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu hafta içinde 2 önemli şey yaşadık. Birincisi ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ndeki Ermeni tasarısının kabulü. İkincisi ise tüm Kürt kurumları başta Roj Tv olmak üzere, büromuz basıldı, 20'nin üzerinde kişi de tutuklandı. Bunlar önemli gelişmeler. ABD'deki tasarının kabul edilmesini önemsiyoruz. Bunun Türkiye'ye, Türkiye devletine, Türkiye siyasetçilerine sorunlarını çözme uyarısı olduğuna inanıyorum. Çünkü Türkiye'de Kürt sorunu gibi, inanç sorunu gibi birçok sorun yaşanıyorken geçmişte belli halklara, başta Ermenilere yaşatılanlar hiçbir zaman bu ülkede tartışılmadı. Tabu kabul edildi. Yıllardır bu ülkede yaşanmış olan, başta devlet yetkilileri olmak üzere hepimizin özür dilemesi gereken, adına soykırım dersiniz, katliam dersiniz, bir halka yapılmış o katliamdan dolayı özür dilememiz ve bunu tartışıp Türkiye'de kendi içimizde ve Ermeni halkıyla çözmemiz gerekirken Türkiye'nin bunu yapmamış olması ve bunu her yıl 24 nisan yaklaştığında Amerikan parlamentosunda ve Avrupa ülkeleri parlamentosunda tartışılması, bu ülkenin, bu ülkeyi yönetenlerin, devlet adına bu halkı temsil ettiğini söyleyenlerin ayıbıdır. Türkiye'nin yapması gereken, başta Kürt sorunu olmak üzere kendi sorunlarını çözmesi ve geçmişte yaşanmış olan bir kısmı Osmanlı döneminden gelen, bir kısmı İttihat ve Terakki'nin o zihniyetiyle yaşanmış olayları bu ülkede açık şekilde tartışıp bununla ilgili özür dilenmesi gerekiyorsa hem Türkiye halkından, Kürt halkından, hem de Ermeni halkından o dönemi yaşatanlar adına özür dilemesi ve bunu uluslararası platformlarda da dile getirmesini ve bunun tarihini de doğru yazması gerekiyor. İkinci konu ise, Kürt halkının kurumlarına baskı yaparak, Roj Tv'yi kapatarak Kürt halkının sesini bastıramazsınız. Çünkü Kürtler Roj Tv'yi çok zor koşullarda, sesi kulakları olsun diye kurdular. Bugün öyle bir misyonu var. Onun için Kürtler o kuruma sonuna kadar sahip çıkacak. Onun dışında Kürt halkının sesi kulağı sadece Roj Tv değil ama Kürt halkı için sembolik değeri var. Kürt halkının mücadele tarihinde Kürt halkının sürekli sesi kulağı olmuştur."