Rektör Büyükkasap'ın Cenazesi Memleketi Kastamonu'ya Gönderildi
Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap'ın cenazesi, gözyaşları arasında memleketi Kastamonu'nun Tosya ilçesine gönderildi.
Büyükkasap için rektörlük binası önünde tören düzenlendi. Törene Büyükkasap'ın eşi ve çocuklarının yanı sıra Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Erzincan Valisi Abdulkadir Demir, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, 3. Ordu Garnizon Komutanı Tümgeneral Ergüder Toptaş, Erzincan Belediye Başkanı Yüksel Çakır, AK Parti Milletvekili Sebahattin Karakelle, CHP Milletvekili Erol Tınastepe, Atatürk Üniversitesi eski Rektörü Yaşar Sütbeyaz, üniversite çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Büyükkasap'ın eşi
Gülten, çocukları Çağrı ve Nisa Büyükkasap gözyaşlarına hakim olamazken, Nisa ve Çağrı Büyükkasap babalarının fotoğrafının başına giderek dua okudu.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yaptığı konuşmada, "Sözün bittiği yerdeyiz. Bu sessiz kalabalık her şeyi anlatıyor. Büyük bir acı yaşıyoruz. Mayıs 2007 yılında Erzincan Üniversitesi Rektörlüğü'ne başlayan hocam ve Erzincanlılar nasıl kısa bir sürede Anadolu'nun ortasında bir Avrupa üniversitesi nasıl yapabiliriz diye ailesini de ihmal ederek Anadolu'nun parlayan yıldızı Erzincan Üniversitesi için çalışmalar yaptı. 3 yılda büyük projeler ve çalışmalara imza attılar. Çevresine sürekli pozitif enerji
veren, enerji dolu, heyecan dolu bir insandı. Biz onu tonton rektör diye tanımlardık. Alimin ölümü alemin ölümü gibidir. Bizi düşen görev, ortaya koyduğu eserleri devam ettirmek ve yaşatmaktır. Bu bizim görevimizdir" diye konuştu.
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ise, Rektör Büyükkasap'ın gece gündüz demeden çalıştığını hatırlatarak, "Erzincan Üniversitesi'ni ayağa kaldırdı. Kendi özgeçmişine baktığımızda hiç ara vermeden çalışmalarına devam etmiştir. Bu çalışmalarda ailesini ihmal ederek büyük bir özveri ve irade gösterisiyle çalışmalarını sürdürmüştür. Kendisi hakkında herhangi bir yolsuzluk yoktur. Sicili tertemizdir. Böyle bir şekilde aramızdan ayrılması bizleri üzmüştür. Allah günahlarını affetsin, mekanı cennet olsun" dedi.
Büyükkasap'ın Gazi Üniversitesi'nde okuyan oğlu Çağrı Büyükkasap da, "Ben babam gibi akıcı bir konuşma yapmak istemişimdir her zaman. Böyle bir konuşma da bu güne denk geldi. Babam çok gururlu ve onurlu bir insandı. O şekilde de yaşadı. Ben kendisine 'Neden Doğu'da görev yapıyorsun, neden oraları tercih ediyorsun?' diye sorduğumda, bana her zaman projelerinden, yapmak istediklerinden bahsederdi. Bunu da görev yaptığı yerlerde başarıyordu. Her akşam telefonla görüştüğümüzde de bana hep projelerinden
bahsederdi. Beni hiç dinlemezdi. Hepimizin başı sağ olsun" şeklinde konuştu.
Büyükkasap'ın cenazesi rektörlük binasından alınarak Terzibaba Camii'ne getirildi. Cuma namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Büyükkasap'ın naaşı toprağa verilmek üzere memleketi Kastamonu'nun Tosya ilçesine gönderildi.
Gülten, çocukları Çağrı ve Nisa Büyükkasap gözyaşlarına hakim olamazken, Nisa ve Çağrı Büyükkasap babalarının fotoğrafının başına giderek dua okudu.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yaptığı konuşmada, "Sözün bittiği yerdeyiz. Bu sessiz kalabalık her şeyi anlatıyor. Büyük bir acı yaşıyoruz. Mayıs 2007 yılında Erzincan Üniversitesi Rektörlüğü'ne başlayan hocam ve Erzincanlılar nasıl kısa bir sürede Anadolu'nun ortasında bir Avrupa üniversitesi nasıl yapabiliriz diye ailesini de ihmal ederek Anadolu'nun parlayan yıldızı Erzincan Üniversitesi için çalışmalar yaptı. 3 yılda büyük projeler ve çalışmalara imza attılar. Çevresine sürekli pozitif enerji
veren, enerji dolu, heyecan dolu bir insandı. Biz onu tonton rektör diye tanımlardık. Alimin ölümü alemin ölümü gibidir. Bizi düşen görev, ortaya koyduğu eserleri devam ettirmek ve yaşatmaktır. Bu bizim görevimizdir" diye konuştu.
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ise, Rektör Büyükkasap'ın gece gündüz demeden çalıştığını hatırlatarak, "Erzincan Üniversitesi'ni ayağa kaldırdı. Kendi özgeçmişine baktığımızda hiç ara vermeden çalışmalarına devam etmiştir. Bu çalışmalarda ailesini ihmal ederek büyük bir özveri ve irade gösterisiyle çalışmalarını sürdürmüştür. Kendisi hakkında herhangi bir yolsuzluk yoktur. Sicili tertemizdir. Böyle bir şekilde aramızdan ayrılması bizleri üzmüştür. Allah günahlarını affetsin, mekanı cennet olsun" dedi.
Büyükkasap'ın Gazi Üniversitesi'nde okuyan oğlu Çağrı Büyükkasap da, "Ben babam gibi akıcı bir konuşma yapmak istemişimdir her zaman. Böyle bir konuşma da bu güne denk geldi. Babam çok gururlu ve onurlu bir insandı. O şekilde de yaşadı. Ben kendisine 'Neden Doğu'da görev yapıyorsun, neden oraları tercih ediyorsun?' diye sorduğumda, bana her zaman projelerinden, yapmak istediklerinden bahsederdi. Bunu da görev yaptığı yerlerde başarıyordu. Her akşam telefonla görüştüğümüzde de bana hep projelerinden
bahsederdi. Beni hiç dinlemezdi. Hepimizin başı sağ olsun" şeklinde konuştu.
Büyükkasap'ın cenazesi rektörlük binasından alınarak Terzibaba Camii'ne getirildi. Cuma namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Büyükkasap'ın naaşı toprağa verilmek üzere memleketi Kastamonu'nun Tosya ilçesine gönderildi.