'İyi ki ben bu partinin başında değilim'

Gündemdeki olayları değerlendiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Bunlar hep basmaya alışmışlar, darbeye alışmışlar” dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye Buluşmaları” çerçevesinde, İstanbul’da “Demokratik Açılım” konulu bir konferans düzenledi. Arınç, konferansta sert açıklamalarda bulundu. Arınç’ın konuşması özetle şöyle:

 Arınç, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasını talep eden Savcıı Osman Şanal’ın da arasında bulunduğu 4 savcının özel yetkilerinin HSYK tarafından alınmasını eleştirdi. Soruşturmayı yürüten savcıların özel yetkilerini alan HSYK’ya 6 soru yönelttiğini üzerinden 4 gün geçmesine rağmen bu sorularına bir yanıt alamadığını söyleyen Arınç, “HSYK ile bir kavgamız yok. İstiyoruz ki HSYK günlük politik çekişmelerin dışında kalsın. Kendi görevini yapsın” dedi.  Arınç, savcı Osman Şanal’ın Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in Erzincan Adliyesi’ndeki makam odasında yaptığı aramanın medyada “adliyeye baskın” şeklinde yer aldığını, bir büyük televizyon kanalının “Adliye basıldı” diye haber yaptığını söyledi. Ve şöyle devam etti: “Böyle baskın mı olur? Tuuu size. Bunlar hep basmaya alışmışlar. Başsavcı elinde arama kararıyla, başsavcının evinde, iş yerinde arama yaptı. Hukuk dili budur. Arama yapmak. Ama berduş dili nedir; basmak. Bunlar hep basmaya alışmışlar. Darbe geleneğinden geliyor bunlar. Baskınlarda geliyor. Hep basmaktan geliyorlar. Ama kafaları basmıyor hala, Türkiye’de çok şeyler değişti.”

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in yaşanan olayların ardından açıklama yapmasının ’ihsas-ı rey’olduğunu ifade eden Arınç, ’İhsas-ı rey’in, görüşün ya da düşüncenin önceden açıklanması anlamına geldiğini söyledi. Erzincan Başsavcısı hakkında bir dava açılırsa bu davaya Yargıtay’ın bakacağını ifade eden Arınç, şöyle devam etti: “Beyfendinin davasına Yargıtay bakacak ama siz önceden diyorsunuz ki, ’Erzurum savcısı görevini kötüye kullandı. Bu başsavcı masumdur.’ Peki nasıl karar vereceksiniz? Diyoruz ki ’Sen şimdi konuşma sen kararınla’ konuş. Yüksek yargıya yakışanı yapın. Sizden beklediğimiz budur.”

BÖYLE KARARLAR OLSUN

Arınç, yasadışı “Anadolu Federe İslam Devleti/İslami Cemaat ve Cemiyetler Birliği’nin (AFİD/İCCB) lideri olduğu öne sürülen Metin Kaplan hakkında yargı kararını hatırlatarak, şöyle dedi: ”Bu kişi Türkiye’ye geldi yargılandı. Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. Ne kadar memnun oldular, böyle bir karardan dolayı. Ama Yargıtay ’tahta tüfeklerle darbe olmaz, ancak örgüt olarak cezalandırabilirsin’ diyerek yerel mahkemenin bu kararını bozdu. Biz Yargıtay’dan böyle kararlar bekliyoruz.”

DARBE PLANLARI

Pek çok gazete, TV ekranları dinleme kayıtları, ortaya saçılan yok Balyoz’uydu, yok Kafesi’ydi darbe hazırlıkları ile dolu. Birçok ismin en ince ayrıntısına kadar hesaplayarak, ne yapsak da AK Parti’den kurtulsak diye hesap yaptığını artık Çin’deki adam bile duydu. Bunlara karşı tek başına iktidarda kalabilmek her kişinin değil er kişinin karıdır. Darbe severlik, cuntacılık işe yaramadıysa hepimizin milletimizin tek tek eline öpmesi lazım. Sizlerden aldığımız güç ile bugünlere geldik. Bütün bunların büyük bir kısmından haberdardık. Ayakta durmaya gayret ettik. Bütün darbe planları, bütün cuntalar, bütün suikast hesapları, bütün toplumu birbirine düşman etmek için düşünülmüş, planlar programlar hepsi ortaya çıktı. ’Daha da ortaya çıkar mı?’ diye sorarsanız, ’Eh belki’ diyeceğim. ’Kesinlikle ortaya çıkmaz’ da diyemiyorum. Çünkü son konuşmanın sahibi de (Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ) ’Ben o konuşmayı yaptım ama Türkiye’de değil dışarıda yaptım’ diyor. Çok şükür artık hiç kimse konuşulanları inkar edecek noktada değil. O konuşmalar, o görüşmeler yapıldı. Benim bazı tarihe geçecek sözlerim var, tekrar yeni bir söz çıkarmak istemiyorum. Ama geçmişte söylediklerim, bugün çıkan her olayın ardından artık, ’doğruymuş’denecek noktada. Şimdi böyle bir durumda artık ’bir yargı darbesiyle mi, yoksa Anayasa’nın bağımsız mahkemelerinin, yüksek yargının AK Parti’ye karşı bir tavır almasıyla mı bunların hesapları görülür’düşüncesi olabilir.

SARIKAYA HATIRLATMASI: Tarafsız olmayan bir avuç yargı unsuru, AK Parti iktidarını kendisine hedef almış durumda. Biz yargının işlerine müdahale etmeyi düşünmedik hiçbir zaman. Bundan dört sene önce iddianamesinde yanlış yaptı diye gencecik savcının (Ferhat Sarıkaya) hayatı ile oynayanların yeni oyunlarına müsaade etmeyeceğiz.

"MUMCU, ÜÇOK BİZİM ZAMANIMIZDA MI OLDU?"

AK Parti hükümeti döneminde 55 mafya yapılanmasına yönelik operasyon yapıldığını hatırlatan Bülent Arınç, bugün kimsenin mafya türü yapılanma yapamayacağını ve haraç kesemeyeceğini söyledi. AK Parti hükümeti döneminde suikastlerin işlenmediğini belirten Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, “Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Papa suikasti bizim zamanımızda mı oldu?” diye sordu.


MUHALEFETİ ELEŞTİRDİ

“Bazı çevreler ’Kriz var. Bu kriz nedeniyle de Türkiye seçime gitmeli’ diyor. Kim söylüyor bunu? CHP, MHP. Ben Tayyip Bey’den farklı düşünüyorum aslında. İyi ki o var bu partinin başında. Yoksa bana kalsa, ’Yürüyün bakalım haydi seçime’ derim. AK Partili Necip Taylan’ın CHP’nin önemli isimlerinden biriyle konuşmuş. Taylan, o kişiye ’Hakikaten iktidara geleceğinize inanıyor musunuz?’ diye sormuş. O da ’Hocam deli misin sen? Biz bazen rüyamızda iktidara geldiğimizi görüyoruz, heyecanla uyanıyoruz, rüya olduğuna şükrediyoruz. Rüyamızda görsek bile korkuyoruz. Türkiye’yi yönetmek dünyayı yönetmekten daha zor’ demiş. Ben Sayın Taylan’ın yalancısıyım. Peki bu iki partinin seçim isterken bir arka planı, farklı düşüncesi olabilir mi? Olabilir. O da nedir? CHP-MHP koalisyonu kurulması. Bütün hesapları bunlar için. Bu hesaba Türkiye’de bu dönemde zarar gördüklerini düşünen birtakım çevreler de destek verebilir. Yani ’Böyle bir koalisyon Türkiye’nin hayrınadır’diye bunların kulaklarına üflemiş olabilirler.”