Denktaş, Ab'yi Adada Çözümsüzlüğün Sebebi Olarak Gösterdi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Avrupa Birliği'ni (AB) adada çözümsüzlüğün sebebi olarak göstererek, 'Sadece Rumların seçtiği Rum idaresini siz meşru Kıbrıs hükümeti olarak kabul ettiniz

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Avrupa Birliği'ni (AB) adada çözümsüzlüğün sebebi olarak göstererek, "Sadece Rumların seçtiği Rum idaresini siz meşru Kıbrıs hükümeti olarak kabul ettiniz. Yapamazsınız! Çünkü, kendi ilkelerinizi çiğniyorsunuz" dedi.
Denktaş, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) Seyhan Oteli'nde düzenlediği "Kıbrıs konusunda son gelişmeler'' konulu konferansta konuştu. Denktaş konuşmasında adada neden bir sonuca varılamadığını şu sözlerle anlattı: "İngilizlere sorarsanız, 'Denktaş hiçbir zaman barış istemedi, uzlaşma istemedi' derler. Amerikalılara sorarsanız, İngiliz'in söylediğini mühürlerler. Neye 'hayır' diyorum? 1960'ta kurulmuş olan Türkiye'nin garantilediği ortaklık devletini yerle bir etmiş olan, 'Anavatan ölmüştür,
gömülmüştür' diyen, 'Kıbrıs bizimdir, Türkler azınlıktır' diyen ama bütün yaptıklarına rağmen, toplu mezarlara 16 günlük bebekleri bile koyabildiklerine rağmen, bu eli kanlı, gaddar insanlara 'meşru hükümet sensin' diyenler tarafından ben 'uzlaşmaz' oldum."
Avrupa Birliği'nin (AB) Kıbrıs meselesini Türkiye'nin önüne bir engel olarak koyduğunu belirten Denktaş, şunları söyledi: "Kıbrıs meselesinin acı taraflarını basında artık göremez hale geldiniz. Ama Kıbrıs'ın değersiz olduğunu, Kıbrıs Türklerinin nankör olduğunu gösterecek en ufak bir hadise olursa basında görebiliyorsunuz. Biz basından Avrupa Birliği'ne şunu sormasını istiyoruz: 'Ey demokrasi, insan hakları, eşitlik ve adalet savunucuları, Kıbrıs'a ve Türkiye'ye ne yaptığınızın farkında mısınız?
Kıbrıs'ta 2 demokrasi var. Temsilcilerini ayrı ayrı seçerler. Onlar biraraya geldiklerinde meşru Kıbrıs hükümeti doğardı. Rumlar bunu yıkmıştır, sadece Rumların seçtiği Rum idaresini siz meşru Kıbrıs hükümeti olarak kabul ettiniz ve Türkiye'ye de 'Bunu kabul et, etmezsen Avrupa Birliği üyesi olamazsın' diyorsunuz. Hangi hakka, hangi anlaşmaya, hangi uluslararası anlaşmaya dayanarak bu rezalati, bu haksızlığı yapıyorsunuz? Yapamazsınız! Çünkü, kendi ilkelerinizi çiğniyorsunuz' diye her gün Avrupa birliğinin
yüzüne vurmasını bekliyoruz. Ancak basında, 'Kıbrıs meselesi de fazla oldu, kamburdur, gereksizdir, ver yansın, ver gitsin' havası var. Dikildik, öldük, öldürüldük, kazandık. Şimdi ise 'Yok öyle şey. Amerika da 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diye bir şey yoktur, olamaz. Ayrı egemenlik yoktur, olamaz' diyor. Ve görüşmeler bu esas üzerinden başlıyor, Türkiye bu görüşmeleri desteklediğini devamlı suretle ilan ediyor."
Denktaş, pazarlıkta acele edildiğini vurgulayarak, "Rumların yüzde 95'i 'Garanti Anlaşması'na 'hayır' diyor. Böyle ise ben de yüzde 100 'Garanti Anlaşması olmaksızın bu işte yokum' diyorsam öyleyse masa başında pazarlığın manası ne? O zaman durursun, Birleşmiş Milletler gelir, Amerika gelir, İngiliz gelir, neden durduğunu anlar. 'Halledin bu garanti meselesini ondan sonra devam edeyim' dersiniz. 'Masadan kalkmayacağız' diye yemin ettik. Bir pazarlıkta karşı taraf masadan kalkmayacağını bilirse seni
tabiatıyla oyalar, oyalayabildiği kadar. Başka ne diyoruz? 'Anlaşma yapmaya mecburuz' diyoruz. Hem de acele ediyoruz. Bir pazarlıkta acele eden taraf kaybeder" diye konuştu.
Konferansa, Adana Vali Yardımcısı Haluk Sezen, Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.